TamSaha 188. Sayı / Temmuz 2020

bizim için de çok güzel bir şey oldu. 2017-2018 sezonuyla birlikte ka- riyerinde ilk kez Süper Lig sevi- yesine çıkıyorsun. Üç sezondur da bu ligdesin. Bize Süper Lig’in farklarını anlatır mısın? Evet, dediğiniz gibi üç sezondur Süper Lig’de oynuyorum. İlk çıktığımızda futbol oynadı- ğımı zannediyordum ama çok fazla eksiğimolduğunu gördüm. Bunun yanında da hocalarımın desteği oldu. Futbolu nasıl doğru oynayacağımı gösterdiler. Futbolun aslında basit bir oyun olduğunu gösterdiler. Diğer lig- lere bakarsak Süper Lig’de fut- bol aslında daha kolay. Çünkü yanındaki oyuncular daha bilgili. Bir pozisyon değil de üç pozisyon ileriyi görerek hareket ediyor- sun. Bunun için bana gerçekten çok destek olan hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Tabiî ki bu süreçte de eksiklerimvar ama bunları da tamamlayacağımı düşünüyorum. Gürsel Aksel’de şampiyonluklar yaşayacağız Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nın inşaatının başlamasından itiba- ren bütün gelişimine tanıklık ettimve açılışına kadar Göztepe takımının başkanından en alt- taki personeline kadar tutku- suna defalarca şahit oldum. Taraftar da özlemle bu stadı bekliyordu ve sevgililer kavuştu diyebiliriz. Yeni stadınız hakkında neler söylersin? Gerçekten çok güzel bir stada kavuştuk. Çok uzun bir zaman sonra stadımız oldu. Şöyle diye- bilirim; bence Türkiye’nin en iyi statlarından bir tanesi oldu. Zaten gelip de görenlerin hepsi aynı şeyi söylediler; “Çok güzel bir stadınız var” dediler. Göztepe’nin aslında çok önceden böyle bir stadı olması lâzımdı. Bu süreçte yeni stadımızda çok az maç oynayabildik. İnşallah Gürsel Aksel’de şampiyonluklar yaşayacağımıza inanıyorum. 26 Ocak 2020 tarihinde o büyük gün geldi ve Beşiktaş maçına çıktınız. Büyük bir taraftar desteği altında maçı 2-1 kazan- dınız ve sen adını Göztepe tarihine yazdırdın. Gürsel Aksel Stadı’ndaki ilk resmi golü 25. dakikada Beşiktaş ağlarına sen bıraktın. 26 Ocak 2020’ye geri döndüğümüzde o günü bize başından sonuna, attığın gole kadar nasıl anlatırsın? Aslında attığımgolü değil de size maçtan bir gün öncesini anlatayım…Maçtan bir gün önce bir anda içime gol atacağımhissi doğdu. Gol atacağıma dair acayip yoğunlaşmıştım. Maç yemeğinde falan hiç kimse ile konuşmuyordum. Merdiven- lerden çıkarken Serdar Gürler’le sohbetimiz oldu. Serdar bana, “Kanki bugün ilk golü inşallah sen atarsın. Ama asisti de ben yapayım. Bak kaleciyle karşı karşıya kalacağım ama topu sana çıkartacağım” dedi. Ser- dar’a, “Sakın yapma. Bak kaçırı- rım falan… Kral olayımderken rezil olmayayım” dedim. Aramızda çok gülüştük. Aramızda böyle bir esprili konuşma oldu. Maç geldi çattı ve bunu aynen yaşadık. Maçın duygusunu nasıl anlata- yım… O golü anlatınca statta büyülenmiş gibiydim. İlk olarak aklıma çocuğumgeldi. Zaten hemen çocuğuma koştum. Çok heyecanlıydım. Yıllar boyunca bu stadın ilk go- lünü atan olarak benim ismimin duyulacak olması çok büyük bir gurur kaynağı. İlk golü attı- ğım için çok onurlu ve mutlu- yum. Maçı 2-1 kazandık. Golden ziyade bizim için 3 puan çok önemliydi. Ve bu bize daha çok umut verdi. Bunun için de çok mutluyum. Kaliteli yabancılar gelmeli Ligimizde ağırlıklı olarak yabancı oyuncular forma giyiyor Sen istikrarla oynayan az sayı- daki yerli oyunculardan birisin. Bu durum hakkında ne düşünüyorsun? Yerli-yabancı oyuncu rekabetini nasıl yorumluyorsun? Evet, sadece bizim takımımız değil, Süper Lig’de tüm takımlarda ağırlıkla yabancılar oynatılıyor. Yabancı oyuncuya karşı değilim. Aslında nasıl karşı değilim? İyi yabancılar geldiği sürece ligi- miz daha kaliteli olacak. Biz yerli oyuncular arasından daha iyi oyuncular çıkartabiliriz. Ama her önüne geleni getirirsek Türkiye’ye; genç oyuncuların önü kapanıyor. Yabancıya karşı de- ğilim ama iyi yabancılar gelmesinden yanayım. Göztepe çok köklü bir tarihe ve dönemin 1. Ligi'nde önemli başarılara sahip. Kulübün o günlere geri dönmesi, İzmir futbolunu yeniden ayağa kaldırması mümkünmü? Altyapınızda gelecek vadeden bir jenerasyonmevcut mu? Göztepe’nin çok köklü bir tarihi var. Taraftarları- mızın baskısı da zaten bu yüzden. Çünkü taraf- tarlarımız geçmişteki büyük başarıların tekrarlanmasını istiyor. Bence kulübün o gün- lere geri dönmesi tabiî ki de mümkün. Gelecek yıllarda Göztepe’yi sadece Türkiye değil; Avrupa da tekrar duyacak. Taraftarlarımız bizi destekle- yecek. Genç jenerasyondan gelen çok iyi oyun- cularımız var. İnşallah şans buldukça onlar da kendilerini gösterecek. Teknik direktör İlhan Palut çok genç ve başarılı bir teknik adam. Göztepe’den önce Hatayspor’u çalıştırdı ve bu sezon 10. haftadan itibaren size geldi. Kendisiyle nasıl bir ilişkin var? Bize İlhan Palut’u nasıl anlatırsın? İlhan Hocamızla hocalık dışında ağabey-kardeş ilişkimiz var. Gerçekten çok iyi ve yetenekli bir insan. Bizlerle ilişkisi çok iyi. Bize kendi oyun bil- gilerini katmaya çalışıyor. Genellikle topun takı- mında kalmasını isteyen bir oyun anlayışı var. İkili ilişkileri de çok iyi İlhan Hocanın… Biz de çok mutluyuz kendisiyle çalıştığımız için. Türkiye futbolunda İlhan Hocanın adı çok daha fazla duyulacaktır. Buna can-ı gönülden inanıyorum. Çocuklarla Barbi oynadım Korona günlerin nasıl geçti? Neler yaptın? Hobiler edindinmi? Korona günlerim aslında evde çocuklarla geçti. Çocuklarımızla Barbi oynadık. İki kızımvar. Hobi olarak bahçemde çimkesmeyi öğrendim. Bir köpeğimvar. Onunla çok fazla vakit geçirdim. Güzel geçti. Sıkıntılı olduğumuz günler de oldu. Dışarı çıkamadık. Korkularımız oldu tabiî. Gözle göremediğimiz bir şey olduğu için her an bula- şabilir korkusu yaşadık. Sonuçta markete gidip 30 31

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==