TamSaha 186. Sayı / Mayıs 2020
garantilemesi anlamına gelecekti. Tabiî bu aynı zamanda, Milan’ın da söz konusumaçta mutlak galibiyete ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Ancakmevzubahis maça hızlı giren Ajax oluyor ve henüz ikinci daki- kada Litmanen fileleri havalandı- rınca van Gaal’ın öğrencileri 1-0 öne geçiyordu. Milan, sonrasında skoru dengelemek için yoğun bir çaba sarf etse de Ajax’a bir türlü üstün- lük kuramayacak, üstüne üstlük 66. dakikada Franco Baresi’nin ters bir vuruşla kendi ağlarını havalan- dırmasıyla da fark ikiye çıkacaktı. Müsabaka da 2-0’lık Ajax üstünlü- ğüyle sona eriyor ve Hollanda tem- silcisinin grup liderliği de bir maç kala resmiyet kazanıyordu. Ajax, gruptaki son karşılaşmada da konuk ettiği AEK’i Tarik Oulida’nın golleriyle 2-0mağlup edecekti. Bayern’i beşleyerek finale çıktılar Çeyrek finalde Hajduk Split’e rakip olan Ajax, eşleşmeninmutlak favo- risi konumundaydı. Her ne kadar Hırvatistan’daki ilkmaçta ‘gol’ sesi çıkmasa da Amsterdam’daki rövanş gayet tek taraflı geçiyordu. 39. dakikaya genç yıldız adayı Nwankwo Kanu perdeyi açarken, 43’te Frank de Boer farkı ikiye çı- kartıyor, yine Frank de Boer’un 67. dakikada bir gol daha atmasıyla da Ajaxmaçı 3-0 kazanıp adını yarı finale yazdırıyordu. Ajax’ın yarı finaldeki rakibiyse Ba- yern Münih olmuştu ve çeyrek fi- naldeki eşleşme sonrasında bu tur, gerçek bir sınav niteliği taşıyordu. Münih Olimpiyat Stadı’ndaki ilk maçın 0-0’lık skorla geride kalma- sının ardından düğümü çözecek olan Amsterdam’daki rövanşaysa Ajax etkili başlıyor ve 12. dakikada sezonun da bir numaralı yıldızı diyebileceğimiz Jari Litmanen, takımını 1-0 öne geçiriyordu. Golün ardından da Ajax’ın etkili oyunu sürüyordu ve çoğu kişi de Hollan- dalıların finale yükselmesine artık kesin gözüyle bakıyordu. Ancak da- kikalar 36’yı gösterdiğinde Bayern, Marcel Witeczek ile sürpriz bir gol bulunca işler bir an olsun değiş- mişti. Zira maçın 1-1 sona ermesi halinde final vizesini alacak taraf, Bayern Münih olacaktı. Ancak Bayern, kısa süre içinde bu golü attığına adeta pişman olacaktı. Zira Ajax, 41’de Finidi George ile ye- niden öne geçerken 44’te de Ronald de Boer ile bir gol daha buluyor ve ilk yarıyı 3-1 önde kapatıyordu. Kaldı ki devre arası da Ajax’ın hızını kesmeyecek ve ikinci yarının hemen başında Litmanen bir gol daha atınca fark üçe çıkacaktı. Na- kavt olmak üzere olan Bayern, 75’te Mehmet Scholl’un penaltı golüyle ayağa kalkma adına son bir gayret gösterdiyse de 88’de Overmars son sözü söylüyor ve van Gaal’ın öğren- cileri 5-2’likmuhteşembir galibi- yetle finaldeki yerini alıyordu. Viyana’da oynanacak finalde Ajax’ın rakibiyse, grup aşamasında iki kez 2-0’lık skorlarla devirdiği Milan olmuştu. Bu iki galibiyet sa- yesinde Ajax’ın rakibine karşı psi- kolojik bir avantajı olduğu aşikârdı ama Milan da kupanın son şampi- yonuydu ve üst üste üçüncü kez final oynuyordu, yani deneyim açısından da ibre İtalyanlardan yanaydı. Antrparantez, iki takım daha evvel bir kez finalde karşı karşıya gelmişlerdi ve 1969 yılın- daki o mücadelede gülen taraf da 4-1’lik skorla Milan olmuştu. 22 yıl sonra Avrupa’nın en büyüğü 24 Mayıs 1995 tarihindeki devmaça Ajax kalede Edwin van der Sar, sa- vunmada Michael Reiziger, Danny Blind ve Frank de Boer, orta alanda Frank Rijkaard, Clarance Seedorf ve Edgar Davids, onların önünde Jari Litmanen, ileride de Finidi George, Ronald de Boer ve Marc Overmars on biriyle çıkıyordu. Buna karşılık Milan’ın kalesinde Sebastiano Rossi yer alırken kırmızı-siyahlıların geri dörtlüsü Cristian Panucci, Franco Baresi, Alessandro Costacurta ve Paolo Maldini’den, orta alanları da Roberto Donadoni, Demetrio Albertini, Marcel Desailly ve Zvonimir Boban’dan oluşuyordu. İleri ikilide ise Marco Simone ile Daniele Massaro vardı. Milan, grupmaçlarında aldığı iki yenilgiden önemli dersler çıkarmış görünüyordu. Özellikle söz konusu iki maçta da gol yedikleri Litma- nen’i pasifize etme konusunda bu kez hayli başarılılardı ve başta De- sailly’nin Finli yıldıza yaptığı yakın markaj da etkisini hissettiriyor, böylece Ajax hücumdaki işlerliğini bir türlü gösteremiyordu. Nitekim mücadelenin ilk yarısı da 0-0 sona erecekti. İkinci yarı başladıktan bir süre sonra van Gaal, takımın etkisiz isimlerinden Seedorf’u kenara ala- rak onun yerine Nwankwo Kanu’yu sahaya sürüyor ve neredeyse beş hücumoyuncusuyla Milan’ın üs- tüne gitmeye çalışıyordu. Ancak Desailly, Maldini, Baresi ve Costa- curta gibi savunma yıldızları da günündeydi ve Ajax, aradığı net fırsatları bir türlü yakalayamıyordu. Van Gaal 70. dakikaya gelindiğin- deyse sezon genelindeki perfor- mansının çok uzağında kalan Litmanen’de de daha fazla ısrar etmeyecek ve onun yerine 18 ya- şındaki Patrick Kluivert’ı sahaya sürecekti. Maçı izleyenlerin uzatmalara gi- dilme ihtimalini ciddi ciddi düşün- meye başladığı noktadaysa, van Gaal’ın kumarının tutuşuna şahitlik edilecekti. Dakikalar 85’i gösterir- ken Rijkaard’ın pasında ceza saha- sında topla buluşan Kluivert nihayet uzun süredir beklenen o bi- tirici vuruşu yapmayı başarıyor ve topun ağlarla kucaklaşmasıyla da maçtan 1-0’lık galibiyetle ayrılan Ajax’ın bu kupadaki 22 yıllık hasreti sona eriyordu. Amsterdam ekibi ta- rihinde dördüncü kez Avrupa’nın en büyüğü olurken, 18 yaşına gireli 327 gün geçmiş olan Kluivert ise bu kupanın finalinde gol atan en genç oyuncu unvanını ele geçirmişti. Üç buçuk yıl önce takımın başına geçmiş olan 43 yaşındaki Louis van Gaal de bu zaferle birlikte Avru- pa’nın en gözde teknik adamları arasına girecekti. Ajax, Şampiyon- lar Ligi’nde bu tarihi başarısının yanı sıra Hollanda Ligi’nde de namağlup şampiyon olmayı başar- mıştı. Kırmızı-beyazlıların sezon genelindeki tek yenilgisiyse, Hol- landa Kupası çeyrek finalinde, ezeli rakip Feyenoord’a karşı uzatma- larda 2-1’lik skorla gelmişti. Fırtına esmeye devam ediyor Aslında Ajax, bu büyük başarının devamını getirmeye de çok yakla- şacaktı. 1995-96 sezonuna girilir- ken Rijkaard futbolu bırakmış, Seedorf ise Sampdoria’ya gitmişti. İlk on birde kendilerine pek yer bu- lamayan Peter van Vossen ile John van den Brom ise sürpriz bir şekilde İstanbulspor’un yolunu tutmuştu. Buna karşılık Fiorentina’dan Marcio Santos, Blackburn’den Richard Witschge ve Feyenoord’dan Arnold Scholten kadroya dâhil edilmişti. Şampiyonlar Ligi’nde ilk turda Real Madrid, Grasshoppers ve Ferençva- roş’a rakip olan Ajax, ilkmaçında kendi sahasında Real Madrid’i Overmars’ın tek golüyle devirirken, bir sonraki maç gününde Budapeş- te’de adeta gövde gösterisi yapıyor ve Ferençvaroş’u, Litmanen’in hat-trick yaptığı mücadelede 5-1 mağlup ediyordu. Diğer goller de Kluivert ve Frank de Boer’dan gel- mişti. Ardından Grasshoppers’ı da Amsterdam’da 3-0’la geçen Ajax, İsviçre ekibiyle deplasmanda oynadığı maçtaysa golsüz berabere kalacak ve bu gruptaki tek puan kaybını yaşayacaktı. Beşinci ma- çında Santiago Bernabeu’da Real Madrid’i de Litmanen ve Kluivert’ın golleriyle 2-0mağlup eden van Ga- al’in öğrencileri, son olarak da iç sa- hada Ferençvaroş’u 4-0’la geçmiş Viyana’daki finalde Ajax’ı Milan karşısında zafere taşıyan golü 18’lik Kluivert atmıştı 93 92
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==