TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020

rük’te oynadım. Son olarak Bakır- köyspor forması giydim. Şimdiki oyuncular daha akıllı Keşkeleriniz çokmu? Futbolcuyken çok hata yaptık. Çünkü bizi yönlendiren kimse yoktu. Kazandıklarımızı har vurup harman savurduk. Şimdi oyuncular daha akıllı hareket ediyor. Aynı zamanda daha çok kazanıyorlar. Antrenörlük kariyerinizden söz edelimbiraz da... İlk olarak Bakırköyspor’da Candan Tarhan’ın yardımcısı olarak çalıştım. Sonra Candan Hoca beni İngiltere’ye gönderdi. İngiltere’den döndükten sonra 1987-1993 arası Fenerbahçe’de çalıştım. Fenerbahçe 1988-1989’da 103 golle rekor kırarak şampiyon olduğunda teknik direktör Todor Veselinovic’in yardımcısıydım. Türkiye’de 20 kadar kulüpte antrenör olarak görev yaptım. Denizlispor’u Süper Lig’e çıkardım. Polonya’nın Pogon takımını tarihinde ilk kez UEFA Kupası’na taşıdım. 1990 yılında Cumhurbaşkanlığı Kupası maçına Fenerbahçe’nin başında çıktım. Beşiktaş’ı 3-2 yendik... Artık sayılı ülkeler arasındayız Türk futbolu hakkındaki görüşleriniz... Günümüzde antrenmanmetotları çok değişti. Eğitimde Avrupa’da sayılı ülkeler arasındayız. 2006’dan sonra değişimbaşladı bizde. UEFA o yıl bizi burada analiz etti. Rahmetli Gündüz Tekin Onay bu işe de el attı. Onların verdiği kurslarla her şeye yeniden başladık. Önce B kursunu, ardından A kursunu bitirdik. Son olarak da pro lisansı aldık. TFF bu konu için 20 kişi seçmişti. Biri de bendim. Tolunay Kafkas, Metin Tekin, Oğuz Çetin… UEFA diplomalarını Türkiye’ye getiren kişiler olduk. Denetlemeye de tâbi tutulduktan sonra bu kursları düzen- leme hakkı elde ettik. 2008’den sonra pro lisans dâhil bütün kursları düzen- lemeye başladık. Her sene sunum için Nyon’a (İsviçre) gidiyor ve övgüler alıyoruz. Bu konuda hakikaten çok iyiyiz. Bir dönemFutsal Millî Takımı’nda da görev yaptınız... Evet. İlk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkı elde ettik. Kısa zamanda Avrupa’da ilk 12 takım arasına girdik. Avrupa futsala çok farklı bakıyor. Dünyada da Brezilya, Arjantin gibi ülkeler futsalı çok önemsiyor. Messi, Ronoldinho gibi üst düzey oyuncuların hep futsal geçmişi var. Futbolcu için çok faydalı. Çünkü sürekli topla temas halindesin. Erken yaşta başlanırsa teknik anlamda kapasiteyi arttırıyor. Ben göreve geldiğimde Ümit Davala’yı, Altan Ak- soy’u, Murat Duman’ı Millî Takım’da oynattım ama onlara ters geldi. Futsala geçişiniz nasıl oldu? Rahmetli Gündüz Hoca eğitimin ba- şındaydı. Beni yanına çağırdı. Masada bir top vardı. Bana doğru attı. “Biliyor musun bu ne?” dedi. “Biliyorum hocam, bilmez miyim? Biz her sene Fenerbahçe ile Almanya’ya gider, salon futbolu oynardık” dedim. “O zaman geç bunun başına” dedi. Hemen araştırmaya başladım. Baktım, Türkiye’de üniversitelerde oynanıyor. “O zaman üniversitelerde seçme yapayım” diye düşündüm. 35-40 kişiyi davet ettim. Kuşadası’nda üç kamp yaptık. Yaklaşık 20 kişilik bir ekip oluşturduk. Sonra Gündüz Hoca- nın yanına gidip, “HocamAvrupa şampiyonuyuz, hiç merak etmeyin” dedim. Hızlı oynandığı için bu işi götü- rürüz diye düşündüm. Ama işin aslı öyle değil tabiî. Belçika’da ve Hollan- da’da futsal oynayan Türk oyuncular tespit ettim. Hocaya, “Belçika ve Hol- landa’ya gitmek istiyorum” dedim. Oradaki futsalı görünce buradakini unuttum. “Dünya şampiyonu olduk hocamhiç merak etmeyin” dedim. Oralardan birkaç oyuncu seçtik, bu- radakilerle bir karma yaptık. AMillî Takımımız gibi biz de ilkmaçımızı Ro- manya ile oynadık. 6-1 mağlup olduk. Sonra Finlandiya’da ilk turnuvamıza katıldık. Tümmaçlarımızı kazandık. Sonra İtalya’ya gittik. 2012’de Ukray- na’da elit tura çıktık. Orada Avrupa Şampiyonası finallerine katıldık. Türkiye ilk defa bunu başardı. Ama kurada Rusya ve İtalya bizimgruba düştü. İtalya’ya 3-1, Rusya’ya da 5-1 yenildik. O sene Rusya Avrupa şampi- yonu, İtalya da Avrupa üçüncüsü oldu. Rıdvan Başbakandan daha önemli Konuyu değiştirelim. Dünya Kar- ması-Brezilya maçında İtalya’da siz de vardınız. Neler yaşandı orada? Zico’nun Udine’deki jübilesiydi. Bre- zilya Millî Takımı ile Dünya Karması, Udine’de karşılaşmıştı. Dünya Kar- ması’na Türkiye’den Rıdvan Dilmen ile Tanju Çolak seçilmişti. Rıdvan’ı Metin Aşık ile birlikte götürmüştük. Tanju Galatasaray’da o dönem. O da Galatasaraylı yetkililerle birlikteydi. Aynı uçakla gittik Udine’ye. Van Bas- ten bile var Dünya Karması’nda. Ku- rallara göre aynı ülkeden iki futbolcu olduğunda her biri yarımdevre oynu- yor. Kimin ilk 11 oynayacağı önemli tabiî. Biz bastırdık, Rıdvan’ı ilk 11’e çıkardık. Rıdvan’a bir top attılar. Karşısında da Julio Cesar oynuyor Brezilya Millî Takımı’nda. Rıdvan şık çalımlarla geçti Julio Cesar’ı. İnanıl- maz oynadı omaçta. Juventus’tan bile teklif aldı ama gitmek istemedi. Rıdvan Dilmen’den bahsetmişken... Onun İsviçre’deki tedavisi sırasında Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile de enteresan bir anınız var. Onu da hatırlatır mısı- nız TamSaha vasıtasıyla? Rıdvan, Trabzonspor maçında Yesic’in sert müdahalesiyle sakatlanmıştı. Onu ameliyat için İsviçre’ye götür- düm. Orada artroskopi konusunda uzman bir profesör vardı. Gittiğimiz üniversite hastanesinin başhekimi de Prof. Dr. Gazi Yaşargil’di. Bizimorada olduğumuzu duyunca odasına davet etti. Duvarında bir halı vardı. Üzerine Fenerbahçe bayrağı taşıyan bir kadın resmedilmişti. O kadın annesiymiş Gazi Beyin. Ameliyatı yapacak dok- toru çağırdı Sayın Yaşargil. Ona, “Sen Rıdvan’ın ufak tefek olduğuna bakma. Bu küçük adamTürkiye için başba- kandan daha değerlidir” dedi. Demez olaydı. AdamRıdvan’ın dizinde ne var ne yok temizlemiş. Geldik Türkiye’ye, “Abi ben bittim” diyor. Ne olduğunu sordumhaliyle. “Kemik kemiğe geli- yor, yürüyemiyorumbile” dedi. Tekrar gittik İsviçre’ye, doktor bize durumu izah etti. Vücudun salgıyla orayı dol- duracağını, kendini yenileyeceğini söyledi. Hakikaten düzeldi. Sahalara da yine bir Trabzonspor maçıyla döndü Rıdvan. Ama bu kez ev sahibi Fenerbahçe. Son 20 dakikada oyuna girdi. Bir de gol attı. Bana doğru koştu golden sonra. Elini kaldırdı ‘çak’’ yap- mak için ama sonra yerden 30 cm mesafeye kadar indirdi elini, “Ben seni taa bu kadarken tanıyorum” deyip sahaya döndü. Şoke oldum. O dönemler çokmodaydı bu şakalar. Tabiî o bu şakayı yaparken tribün- lerde 30 bin kişi var. Bunu unutma- mak lâzım. Rıdvan çok yetenekliydi. Son sürat giderken bir anda durabili- yordu. Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Cemil Turan, Alpaslan Eratlı da yakın geçmişe damga vuran oyunculardır bence. Santradan çatala aktarmasız uçuş Unutamadığınız bir anınız... Eskişehirspor’daki ikinci sezonumda Balkan Kupası’nda mücadele ediyo- ruz. Bulgaristan’dan CSKA Sofya geldi. Maça biz başlıyoruz. Kaptanımız Fethi Heper o dönem. Santrayı ikimiz yapıyoruz. Tarih de 21 Mayıs. Doğum günüm. Baktımkaleci ısınıyor. Santrada, “Kaptan topu dürt” dedim. “Ne yapacaksın, vuracakmısın?” diye sordu. “Ya kaptan sen dürt” dedim. Hakemdüdüğü çaldı, kaptan dürttü. Bir vurdum topa direkt çatala çarptı kalenin içine inip, çıktı. Gol. Kimse ne olduğunu anlamadı. Hakemgolü verince saha yıkılıyor. Bulgar kaleci Ömer Kaner futbolculuk yıllarında sık sık dergilerin kapaklarında yer alırdı... Fenerbahçe’nin 1987-88 sezonundaki 103 gollü şampiyonluğunda teknik direktör Veselinovic’in yardımcısı Ömer Kaner’di... 64 65

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==