TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020
Önce Ömer Kaner’i biraz daha yakından tanıyalım... 21 Mayıs 1951’de Üsküdar’da doğdum. İlkokulu yine İstanbul’da tamamla- dım. Ortaokul çağında Almanya’ya gittim. Uzun yıllar Almanya’da kal- dım. Ortaokul, lise ve yükseköğrenim sürecimde Almanya’da geçti. Sonra yüksek lisans için İngiltere’ye gittim. İki sene Londra’da kaldım. Turizm eğitimi aldım. İki oğlumve bir karde- şimvar. Annemve babamvefat etti. KardeşimAntalya Kemer’de yaşıyor. Türkiye’ye gelişiniz nasıl oldu? Yeniden Almanya ya da İngiltere’ye gitmeyi düşünmediniz mi? Askerlik için geldim. Afyon’da asker- lik yaparken Havagücü’ne çağırdılar. Orada futbol oynamaya başladım. O sezon 60’tan fazla gol attım. Sonra Eskişehirspor benimle ilgile- nince profesyonel futbol hayatım başladı. SHAPE’e niyet, Havagücü’ne kısmet Yıllarca yurt dışında kaldıktan sonra vatana döndünüz. O dönemyaşadık- larınızı aktarabilir misiniz? Londra ile Afyon birbirinden çok farklı şehirler. Ama sonuçta çocukluğum Türkiye’de geçmişti. O nedenle pek fazla yabancılık çekmedim. İngilizce ve Almanca bildiğim için beni Bel- çika’daki NATO karargâhına (SHAPE) göndermek istediler. İzmir’e dil oku- luna gittim. Orada imtihana girdim. Fakat muayenelerden de geçmem lâzımdı. Eskişehir’deki Hava Hastane- si’ne gittim. Ortopedide rahmetli Çetin Binbaşı vardı. Havagücü’nün de baş- kanıydı. “Senin dizinde bir şeyler var, Belçika’ya gidemezsin” dedi. Çünkü gitmemi istemiyordu. Kaldımve Havagücü’nde oynadım. O yıl amatör kümeler içinde Türkiye ikincisi olduk. Aynı zamanda Amatör Küme Millî Takımı’na çağırıldım. Sonrası malûm Eskişehirspor... Orada da ilk sezo- numda 14 golle gol kralı oldum. Konu golden açılmışken... Metin Oktay sonrası dönemde 1970’li yıllarda krallıklar çoğunlukla 20 golün altında. Sizce neden? Oyun anlayışı çok farklıydı o zaman- lar. Üç puan sistemi de yoktu. Galibi- yete iki puan veriliyordu ve maçlar genellikle 1-0 bitiyordu. Futbol da bugünkü kadar hızlı değildi. Çok şey farklıydı aslında. İlkokul döneminde biz ‘top’ oynarken hocalarımız kızardı. Ben ilkokul sonrası Almanya’ya gitti- ğim için şanslıydım. Türkiye’de 1. Lig çamur sahalarda oynanırken biz yeşil sahalarda antrenman yapardık. Kalbinizdeki takımhangisi? Zor bir soru ama ilk göz ağrımEskişe- hirspor. Sonrasında yaşadıklarımın temelinde hep Eskişehirspor vardır. Halen çok severim. Ailede Fenerbahçelilik var Fenerbahçe ile yolunuz nasıl kesişti? Aslında o dönemde Beşiktaş da beni istiyordu. Sezonun sonmaçında Fenerbahçe ile oynamıştık. Ben bir gol atmıştımve Fenerbahçe’yi 2-1 yenmiştik. Maçtan sonra Fener- bahçe’nin kaptanı rahmetli Yılmaz Şen formasını bana vermişti. So- yunma odasına geldiğimde aynada kendime bakmıştım, Fenerbahçe for- ması yakışıyor mu diye. Epey hoşuma gitti. Sonra beni kulübe davet ettiler. Kısa bir görüşme oldu çünkü hemen ‘tamam’ dedim. Çocukluğumda Fenerbahçeliydim. Eşimde Fenerbah- çe’nin efsane futbolcularından Basri Dirimli’nin kardeşiydi. Ailede vardı Fenerbahçelilik yani... Sarı-lacivertli forma ile ilkmaçta Galatasaray’a rakip olmak nasıl bir duyguydu? Heyecan vericiydi. O karşılaşmayı 3-0 kazandık. Açılış ve kapanış gollerini ben, diğer golümüzü de Osman Arpa- cıoğlu atmıştı. Galatasaray’a karşı şansımhep yaver gitti zaten. Mesela Ankara’da bir DepremKupası maçı oynadık, 6-1 kazandık. O karşılaş- mada da iki golümvar. Diğer dört golün üçünü Cemil Turan, birini de Engin Verel atmıştı. O dönemle bugünü kıyaslar mısınız? Şartlar çok değişti tabiî ki. O zamanlar antrenman yaptığımız Dereağzı’ndaki soyunma odalarını görseniz otur- mazdınız bile. O zaman Mithatpaşa Stadı (Vodafone Park) bile balçıktı. Çim saha çok azdı. Ama biz sadece maça hazırlanmayı ve kazanmayı düşünürdük, saha şartlarını değil. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra neler yaptınız? Önce Zonguldakspor’a gittim. Orada 2.5 senede 40’a yakın gol attım. Gün- düz (Tekin Onay) Hoca istemişti beni oraya. O zamanlar Zonguldakspor’un kadrosu çok iyiydi. Güzel şeyler yaşa- dımZonguldak’ta. Oradan Alman- ya’ya gittim. İki sezon Freigburg’da oynadım. Sonra Eskişehir’e döndüm. 1981 ile 1983 arasını Eskişehir’de ge- çirdim. Ardından 1. Lig’de Karagüm- 1973-1974 sezonunda Türkiye 1. Ligi’nde dördüncü olan Eskişehirspor, ertesi sezonu üçüncü sırada tamamlayacak, Ömer Kaner ise 14 golle krallık tacını takacaktı. Soldan sağa ayaktakiler: Fethi Heper, Doğan Şenoğlu, İsmail Arca, Bilal Arular, Ömer Kaner, Ali Erdin. Oturanlar: Yenal Kaçıra, Kamuran Yavuz, Necmi Aktuna, Mehmet Kalaycı, Burhan Tözer. (Fotoğraf: ayaktakileroturanlar.com) Eskişehirspor’daki gol krallığının ardından Fenerbahçe’ye transfer olan Ömer Kaner, sarı-lacivertli formayla 1975-1976 sezonunda lig ikinciliği yaşamıştı. Soldan sağa ayaktakiler: Adil Eriç, Zafer Göncüler, Alpaslan Eratlı, Emin İlhan, Ömer Kaner, Yılmaz Şen. Oturanlar: Osman Arpacıoğlu, Engin Verel, Raşit Karasu, Ender Konca, Cemil Turan. 62 63
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==