TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020
52 53 taya İtalyanların bile beklemeyeceği kadar farklı bir skor çıkmış ve ev sahibi ekip sahadan 6-0 galip ay- rılmıştı. İlkmillî maçını oynamasına, dahası forvet değil de bir orta saha oyuncusu olmasına karşın dört gol birden atan Alberto Orlandomaçın adamı olurken, diğer iki golse İtalyanların ilerisi için çok şeyler bekledikleri genç yıldızları Gianni Rivera’dan gelmişti. Türkiye, yaklaşık dört ay sonra Dolmabahçe Stadı’nda oynanan rövanş maçınaysa, ilkmaçtaki üzücü skoru unutturabilmek amacıyla, en azından rakibine yenilmemek için çıkmıştı. Gelgelelim Angelo Sormano’nun bitime dört dakika kala Turgay Şeren’i mağlup etmesiyle, İtalyanlar İstanbul’dan da 1-0’lık galibiyetle dönüyordu. Millî takımımız, ilk dokuz Avrupa Şampiyonası’nda, elemelerde bir türlü istediği sonuçları alamamış ve sadece bir kez şansını son ana kadar sürdürürken çoğu zaman erkenden havlu atmıştı. Ortaya büyük bir iddia koyamadığımız bu yıllarda büyük turnuvalar için oynadığımız eleme maçları da zaten genellikle birer prestij mücadelesi olarak görülmekteydi. Kaybolan yıllar Avrupa Şampiyonalarında Türkiye (1) 1960 elemeleri: Romanya - Türkiye (3-0, 0-2) 1968 elemeleri: Evimizde yenilmedik ama… 1964 elemeleri: İtalya-Türkiye (6-0, 1-0) İ lki 1960’ta düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası, o zaman belirlenen statü gereği dört ta- kımla oynanacaktı. Bu ilk turnu- vaya, tıpkı ilk Dünya Kupası’nda olduğu gibi fazla rağbet gösterilme- mişti ve sadece 17 ülke elemelere katılmak için UEFA’nın yaptığı çağ- rıya olumlu yanıt vermişti. Buna göre iki takım aralarında bir ön eleme turu oynadıktan sonra çift maç eliminasyon usulüne göre iki eleme turu daha oynanacak ve fi- nallerde mücadele edecek dört takım belirlenecekti. UEFA’nın davetini kabul edenler arasında Türkiye Futbol Federas- yonu da vardı. Haliyle Millî Takımı- mız da eleme turlarında şansını deneyecekler arasındaydı. İlk turdaki rakibimizse Romanya olmuştu. Eşleşmenin, 2 Kasım 1958’de oynanan ilk maçında, Romanya’nın son yarım saatte gelen üç golü, şansımızı büyük öl- çüde tüketiyordu. 3-0 kaybedilen bu maçın rövanşıysa, 26 Nisan 1959’da Mithatpaşa Stadı’nda oy- nandı. Millîlerimiz 13. dakikada Lef- ter’in penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçiyor, devreyi bu skorla tamam- ladıktan sonra da ikinci yarının 10. dakikası dolmadan yine Lefter’le 2-0’ı da buluyordu. Ancak maçın kalan bölümünde iyi kapanan Ro- manya defansı, millîlerimize daha fazla gol atma şansı tanımıyor, 90 dakikanın 2-0 bitmesiyle birlikte de turu geçen taraf oluyordu. 1 964 Avrupa Şampiyonası ele- meleri, ilk turnuvaya nazaran çok daha fazla ilgi çekmişti ve 17 yerine 29 takım elemelere katıl- mıştı. 26 takımın katılacağı ön eleme turu sonrasında iki eleme turu daha oynanacak ve turnuvaya katılacak dört takımbelli olacaktı. Millî Takımımızın ön eleme turun- daki rakibiyse İtalya olmuştu. Dünya futbolunun en önde gelen ülkelerinden birine karşı 2 Aralık 1962’de Bologna’da oynanacak ilk maç öncesinde haliyle İtalyanlar fa- voriydi belki ama maç sonunda or- 1 968’deki üçüncü Avrupa Şampi- yonası öncesinde UEFA, eleme aşamasını çift devreli lig usu- lüne dayalı gruplar halinde oynat- mayı kararlaştırmıştı. Buna göre elemeler dört takımlı sekiz grupla başlayacak, bir sonraki aşamadaysa sekiz grup birincisi, çift maçlı elimi- nasyon usulüyle karşılaşacak ve turnuvaya katılacak dört takımda bunun sonunda ortaya çıkacaktı. Millî Takımımız, ilk turdaki sekiz gruptan ilkinde İspanya, Çekoslo- vakya ve İrlanda Cumhuriyeti’ne rakip olmuştu. Aynı zamanda son Avrupa Şampiyonu unvanını da taşıyan İspanyollar grubun favori- siydi. Grubun bir diğer güçlü takı- mıysa Çekoslovakya’ydı. Böylesine bir grupta, Türk fut- bolunun o dönemki şartları da göz önüne alındığında, Millî Takımımız için öncelikli hedef, iyi bir prestij mücadelesi ortaya koyabilmekti. Millîlerimizin ilkmaçı, 16 Kasım 1966’da Dublin’de, İrlanda karşı- sındaydı. Takımımız karşısında baskılı bir oyun oynayan İr- landa, 60. dakikada Frank O’Ne- ill ve 74. dakikada AndyMcEvoy ile sonuca gidecekti. Millî Takı- mımızın şeref sayısıysa 88. daki- kada Ogün Altıparmak’tan gelmişti: 2-1. Türkiye, ikinci sınavında, 1 Şubat 1967’de Ali Sami Yen Stadı’nda İspanya’yı ağırlıyordu. Sağlambir savunma anlayışı ortaya koyarak güçlü rakibini kilitlemeyi başaran ay-yıldızlılar, böylece 0-0’lık bera- berliğe uzanıyor ve gruptaki ilk puanını da alıyordu. Millîlerimiz, İspanya beraberliğinden üç hafta sonraysa bu sefer Ankara 19Mayıs Stadı’nda İrlanda’yı konuk etti. İlk yarıyı Ayhan Elmastaşoğlu’nun golüyle 1-0 önde kapayan ay-yıldız- lılar, ikinci yarıda da Ogün Altıpar- mak’la farkı ikiye çıkarıyor, Noel Cantwell’ın son dakikadaki golüne rağmen demaçı 2-1 kazanıyordu. Ne var ki Millî Takımımızın iki maç- lık güzel gidişi, 31 Mayıs 1967’de Bilbao’da oynanan İspanyamaçıyla sona erecekti. İstanbul’daki karşı- laşmada rakibini 90 dakika boyunca kilitlemeyi başaranmillîlerimiz, Bilbao’da da benzer bir taktikle oynamıştı ama bu kez 63. dakikaya kadar direnebilmiş ve o esnada Ramon Grosso’dan gelen gole engel olamamıştı. İspanya, 81. dakikada Francisco Gento ile bir gol daha bu- lacak ve sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrılacaktı. 18 Haziran’a gelindiğindeyse Türkiye bir diğer zorlu deplasmanda Çekos- lovakya karşısına çıkıyordu. Ne yazık ki Bratislava’daki maç, Millî Takımımızın bu gruptaki en kötümaçı olarak kayıtlara geçecekti. Çekoslovaklar kar- şılaşmayı ikisi Josef Adamec ve biri de Josef Jurkanin’den gelen gollerle 3-0 kazanmıştı. Bumaçın 15 Kasım’da Ankara 19Mayıs Stadı’nda oynanan rövanşmücadelesindeyse ‘gol’ sesi çıkmayacak vemillîlerimiz grubu dört puanla, son sırada tamamlayacaktı. Avrupa Şampiyonası elemelerindeki ilk tecrübemizi Romanya karşısında yaşamış ama iyi bir sonuç alamamıştık. Millîlerimiz Çekoslovakya maçına çıkıyor.... Onur Erdem
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==