TamSaha 181. Sayı / Aralık 2019
Şampiyonlar Ligi formatının uygu- lanmaya başlandığı 1992 yılından 2017’ye kadar geçen çeyrek asır içerisinde en çok dikkat çeken nok- talardan biri, şampiyonluk unvanını koruyabilen bir takım olmamasıydı. 1995’te Milan, 1996’da Ajax, 1997’de Juventus ve 2009’da da Manchester United bu başarıya çok yaklaştı- larsa da üst üste ikinci kez şampiyon olma fırsatını finalde kaçırmışlardı. Bunun haricindeyse “son şampiyon” unvanına sahip olan takımlar final bile görememiş- lerdi. 2016-2018 aralığındaysa Real Madrid bu geleneği yıktığı gibi sadece bir defa da değil, iki defa şampiyonluk unvanını korumuş ve üst üste üç kez Devler Ligi’ni zirvede tamamlamıştı. Elbette her serinin olduğu gibi Real Madrid’in şampiyonluk serisinin de bir yerde sonu gelecekti. 2018-19 sezonu başlarken en çokmerak edilen noktalardan biri de Real Madrid üst üste dördüncü defa bu kupayı kazanmak gibi bir çılgınlık yapmazsa, onları yarış dışına itecek takımın kim olacağıydı. Elbette bu husustaki muhtemel adaylar da aynı zamanda şampiyonluk adayı olarak da görülen Manchester City, Barcelona, Liverpool, Juventus ve Bayern Münih gibi ekiplerdi. Bunlara belki birkaç isimdaha ilâve edilebilirdi ama Ajax’ın bu isimler arasında yer alabileceğini iddia etmek herhalde fazlasıyla ütopik olurdu. Real Madrid, ilk turda grubunu lider tamamladıktan sonra ikinci turda Ajax’la eşleştiğinde doğal olarak favori konumundaydı. İlk turda grubunu Bayern Münih’in ardından ikinci sırada tamamlayan Ajax, oynadığı altı maçta yenilmemesiyle dikkat çekmişti belki ama Real Madrid ile kendi evinde oynadığı ilk maçı 2-1 kaybetmesiyle bu büyü de bozulacaktı. Haliyle Santiago Bernabeu’da oynanacak rövanş öncesinde Ajax’ın tur atlayabileceği, belki de en koyu taraftarlarının bile aklının ucundan geçmemekteydi. Ancak Ajax adeta kaşla göz ara- sında bütün bu negatif kanıyı değiştirecekti. Henüz yedinci dakikada HakimZiyech ile 1-0 öne geçen Ajax, yaklaşık 10 dakika sonra da David Neres ile farkı ikiye çıkartacak ve tur için gerekli olan avantajı da yakalayacaktı. Üstelik Ajax tesadüfi goller bulma- mıştı. Aksine Hollanda temsilcisi topa sahip olduğunda olabilecek en akılcı paslaşmalarla rakibinin üze- rine gidiyor ve çoğu zaman da onu savunmada aciz içinde bırakıyordu. İlk yarının 2-0 bitmesinin ardından ikinci yarıda da Ajax’ın etkili atak- ları sürüyordu. İlk iki golde asistleri yapan isim olan günün yıldızı Duşan Tadiç, 62. dakikaya gelindi- ğindeyse bu kez bizzat skoru değiş- tirecek ve yarımyuvarlak içinden çektiği güzel şutla fileleri havalan- dırarak Real Madrid’in üç yıldır sür- mekte olan hükümranlığının artık fiilen sonuna gelindiğini ilân ede- cekti. Real Madrid her ne kadar 70. dakikada Asensio ile farkı ikiye indirip bir nebze umutlansa da sa- dece iki dakika sonrasında Ajax’ın Real Madrid ceza alanının sol tara- fından kazandığı serbest vuruşta Lasse Schöne topu doğrudan ka- leye gönderiyor veThibaut Cour- tois’yı avlayarak Ajax’ı 4-1’lik üstünlüğe taşıyordu. Real Madrid, bu golle birlikte hepten nakavt olmuştu. Artık Santiago Bernabeu tribünleri de Ajax’ın harikulade futboluna alkış tutmaktaydı. Karşı- laşma da 4-1 Hollanda temsilcisinin galibiyetiyle sona eriyor ve kuralar çekildiği esnada kimsenin hayal bile edemeyeceği bir neticeyle Ajax, son üç sezonun şampiyonu Real Madrid’i kupanın dışına itmeyi başarıyordu. Real Madrid hükümranlığını Ajax’ın dört golle bitirmesi Ajax, az önce bahsettiğimiz müthiş performansı neticesinde Real Madrid’i elemesinin ardından, çeyrek finalde de bir başka şampiyonluk adayı Juventus’u elemeyi başarmış, hemde bunu yaparken yine son derece pozi- tif futbol oynamasıyla da takdirleri toplamıştı. Hal böyle olunca sezon ba- şında adı hiçbir şekilde şampiyonluk adayları arasında anılmayan Ajax, turnuvada son dört takım arasına kalmıştı. Hatta yarı finalde eşleştikleri Tottenham’a karşı da favori konu- muna gelmişlerdi. Ajax, yarı finalin ilk ayağında Totten- ham’a, Londra ekibinin inşaatı yeni tamamlanmış stadında konuk oluyordu. Önceki iki turda sergilediği etkili futbolu Londra’da da ilk dakika- lardan itibaren sahaya yansıtan Ajax, 15. dakikada da HakimZiyech’in ara pasında kaleci Hugo Lloris’le karşı karşıya kalan Donny van de Beek’in düzgün bir vuruşla fileleri havalandır- ması üzerine 1-0 öne geçecekti. Ajax’ın ikinci yarıda bir de topu direk- ten dönerkenmaçın geri kalan bö- lümü karşılıklı ataklara sahne olsa da başka gol getirmemiş ve 90 dakika 1-0’lık Ajax galibiyetiyle sona ermişti. Real Madrid ve Juventus eşleşmele- rinde oynanan futbolun ve alınan sonuçların üstüne bir de Londra deplasmanında elde edilen galibiyet eklenince, Ajax artık kendi evinde final için son bir formalite maçına çıkacağa benziyordu. NitekimAms- terdam’daki rövanş karşılaşmasında da henüz beşinci dakikada Ajax’ın kazandığı bir köşe atışı sonrasında Matthijs de Ligt’in altıpas üzerinden yaptığı kafa vuruşunda hedefi bul- masıyla Ajax üstünlüğü ele almış, 35. dakikadaysa soldan Tottenham ceza sahasına sokulan Duşan Tadiç’in yerden geriye doğru çıkarttığı topa HakimZiyech’in bekletmeden yaptığı plasede top bir defa daha filelerle buluşunca da skor 2-0’a gelmişti. Mücadelenin ilk yarısı da bu skorla sona erecekti. Artık Ajax’ın finalde Liverpool’un rakibi olması için geri sayımbaşlamıştı. Tottenham’ın bu noktadan geri dönüp final vizesini alabilmesi için teoride yemeden üç gol atması gerekiyordu ama şartlar düşünüldüğünde bu, pra- tikte neredeyse imkânsızla eşdeğerdi. Öyle ya, Londra ekibi 135 dakikadır tek bir gol bile atamadığı rakibine, geriye bunun üçte biri kadar bir süre kalmışken en az üç golü nasıl ata- caktı? TottenhamTeknik Direktörü Mauricio Pocchettino takımını ikinci yarıya çıkarken çok daha ofansif bir yapıya büründürürken belli ki nasılsa kaybedecek bir şeyi kalmadığını düşünmüştü. İşin ilginci Tottenham, ikinci yarıda Ajax’ın üstüne gitmeye başladıkça, yaş ortalaması hayli düşük olan Hollanda ekibinin tecrübe eksikliği de kendisini gösterecekti. Öyle ki, Tottenhambastırdıkça Ajax bocalıyor, kaç maçtır ortaya koyduk- ları o pozitif futbol da yerini bir telaş oyununa bırakıyordu. Dakikalar 55’i gösterdiğinde de Delle Alli’den aldığı pasın ardından iki rakibinin arasından geçip Ajax ceza sahasına sokulan Lucas Moura, Ajax file bekçisi Andre Onana’nın yanından ağları bularak farkı bire indirecek ve Tottenham’ı iyice ateşleyecekti. Yüklenmeyi sürdüren konuk ekip, dört dakika geçmeden ilginç bir gol daha bulup skoru eşitleyecekti. Ajax kale sahası önünde yaşanan karambolde topu kapan Moura, sıkışık bir durumda olmasına karşın olağanüstü bir kıv- raklıkla kendisine alan yaratıyor ve hemen ardından da dönerek güzel bir vuruş yaparak köşeden fileleri hava- landırıyordu. Böylece skor 2-2’ye gel- mişti ve kalan yarım saatten uzun süre zarfında artık her şeymüm- kündü. Ajax, Tottenham’ın baskısına cevap vermeye çalışsa da bu periyotta şans melekleri onlardan yana değildi. Zira Ziyech ile iki kez gole yaklaşırlarken Faslı oyuncunun şutlarından ilki az farkla auta çıkmış, ikincisi ise direk- ten dönmüştü. Bu ataklardan da bek- lediğini bulamaması sonrasında Ajax, kendi futbol kültürüne aykırı olarak maçın son bölümlerini iyice geriye yaslanarak geçirmeye başlıyordu. Lâkin duraklama dakikalarının da sonları gelmişken, 90+6’da gelişen Tottenham atağında günün kahra- manı olan Lucas Moura, Dele Alli’nin önüne doğru yuvarladığı topa on se- kizden içeri girer girmez vuruyor ve yerden uzak köşeye giden top üçüncü Tottenhamgolü olarak filelerle buluşuyordu. Liverpool’un Barcelona’ya karşı dört golle gerçek- leştirdiği geri dönüşün sadece 24 saat sonrasında bu kez Tottenham, 45 da- kikaya üç gollü bir geri dönüş destanı sığdırmış ve Şampiyonlar Ligi finali- nin adı da bu iki mucizevi perfor- mansa imza atan takımlar tarafından konmuştu. Lucas Moura’nın finali getiren hat-trick’i 80 81
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==