TamSaha 181. Sayı / Aralık 2019

ynayabilen genç oyuncuya hasret çeken futbolumuz için nadide örneklerden birisin. Seni yakından tanımak istiyoruz. Ne zaman, nerede doğduğundan ve ailenden başlayalım istersen… 23 Mayıs 1998, Kayseri Melikgazi doğumluyum. Ailemin tek çocu- ğuyum. Annemdiş teknisyeni, babam askerdi, emekli oldu. Babamınmesleği gereği çok dolaştık. Kayseri’de doğdum ama Ankara’da, Siirt’te, bir dönemde Atina’da yaşadık. Babam aslen Konyalı, annemTrabzon Maçkalı. Yatakta röveşata Gençlerbirliği’nin altyapısından içeri girmeden önce futbol topuyla nasıl tanışmıştın? Sendeki yeteneği ilk olarak kimkeşfetti ve Gençlerbirliği ile ilişkin nasıl başladı? Sekiz yaşındayken annemve babambana, “Berat, futbol mu oynamak istersin, basketbol mu? İkisinden birisini seç” demişlerdi. Ben de onlara futbol oynamak istediğimi söyledim. Çünkü o güne kadar Türkiye’de dolaştığımız şehirlerde olsun, Atina’da olsun hep sokak arala- rında futbol oynamıştım. Hani evde de futbol topuyla oynayan çocuklar vardır ya… Ben de on- lardan birisiyim. Hatta altyapıdan arkadaşımUtku’yla evde röve- şata denemeleri yaparken çok vazo ve lamba kırmışlığımvar. Yatağın üzerinde röveşata yapardım. Henüz sekiz yaşında spora yönlendirmelerinden anladığım kadarıyla ailen de futbolcu olman konusunda sana destek sağlamış… Çok destekleri oldu. Atina’da geçirdiğim iki yılda Fransız oku- lunda okumuştum. Ankara’ya döndükten sonra da iki yıl daha Fransızca eğitimveren bir okula devam ettim. Fakat bir süre sonra futbolla o düzeyde bir okulun bir arada yürümesi zorlaşıyor. Antrenman saatlerinizle okuldaki ders saatleriniz çakışıyor. Okulumu değiştirmek istediğimde ailem bunu hiç yadırgamadı, tam tersine kararımın arkasında durup beni destekledi. Sonra okul hayatını nasıl sürdürdün? Anadolu lisesinde okudum. Şimdi Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde antrenörlük bölümü öğrencisiyim. “İki dil yetiyor!” Fransızca eğitimi, Anadolu lisesi, Atina’da geçen iki yıl… Yabancı dillerle aran iyi olmalı. Atina’dayken Yunancam fena de- ğildi ama şimdi konuşamam. Fran- sızcamve İngilizcem ise gayet iyi. Şimdilik iki dil yetiyor (gülüyor). Yunanistan’da futbol oynamayı sürdürmüş müydün? Altı ve yedinci sınıfları Atina’da okudum. Orada da futbol oynamayı sürdürdüm. Bir amatör takımın altyapısına iki yıl devam ettim. Oradaki ortama alışmama ve arka- daşlar edinmeme futbolun büyük katkısı oldu. Gençlerbirliği altyapısı Türk futbo- luna her zaman önemli oyuncular kazandırdı. Son örnek de İrfan Can Kahveci. İrfan Can’ın yükselişinin altyapıda oynayan diğer oyuncuları nasıl etkilediğini ve Beştepe’de neler öğrendiğinizi anlatır mısın? Gençlerbirliği altyapısının bugünkü şartları bizim zamanımızdan çok daha gelişmiş durumda. Görev yapan antrenörlerin ellerindeki mkânlar daha fazla. Pilates topları bir yana, sahada fonksiyonel an- trenmanlar yaptırmaya başladılar. Bizim altyapıda bunları yapma şansımız olmadı. Tabiî o zaman da Gençlerbirliği Türkiye’nin en iyi altyapılarından birisine sahipti. Sa- halarımız vardı, fitness yapabilme imkânlarımız vardı. Hocalarımız bize yeri geldiğinde abi, yeri geldi- ğinde baba edasıyla yaklaştılar ve gelişmemize önemli katkılar sağladılar. Yeri gelmişken üzerinde en fazla emeği olan antrenörleri sorayım… Altyapıdayken Tuncay Marancı ve şimdi Hacettepe’nin teknik direk- törlüğünü yapan Gençlerbirliği’nin eski kaptanı Avni Okumuş Hocala- rımı çok severdim. Avni Hocamın Anadolu lisesine geçişimde de bana O 62 63

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==