TamSaha 178. Sayı / Eylül 2019

Gönülden Kaleme 1975-1976 ve 1976-1977 sezonlarında üst üste iki şampiyonluk kazanarak Anadolu ihtilâlini gerçekleştiren efsane Trabzonspor kadrosunun sol beki Cemil Usta, 1976 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası’nda kazanılan 1-0’lık tarihi Liverpool galibiyetinin golünü attı. Güçlü fiziği, kuvvetli ayakları ve duvar gibi sertliği nedeniyle “Dozer” lâkabını alan Cemil Usta, uzun yıllar Trabzonspor’un kaptanlığını yaptı. “Ben Trabzonspor’un kaptanıyım, para için kulübümü terk edip başka kaptanların arkasında sa- haya çıkmak bana yakışmaz” sözüyle simgeleşen Cemil Usta, Trabzonspor’un unutulmaz futbolcuları arasında yerini aldı. 1978 yılında jübile yaptıktan sonra bordo-mavili kulübün altyapısında görev aldı, birçok oyuncu yetiştirerek Türk futboluna katkı sağladı. Trabzon’da futbolun sevilmesinde ve gençlerin fut- bola yönlendirilmesinde büyük emekleri oldu. Cemil ağabey benimasker arka- daşımdı, Karagücü’nde futbolu bıraktık- tan sonra askerliğini yapmıştı. Cemil ağabey fazla konuşmayı sevmez, yaptığı işlerle konuşurdu. Askerliğimboyunca ondan çok şey öğrendim. Saha içinde iyi bir profesyonellik örneği göstermiş, saha dışında efendi kişiliğiyle örnek teşkil etmiştir. Onun adına oynanan sezonda futbolcu kardeşlerimin saha içinde profesyonelli- ğin getirdiği çerçevede davranmalarının, kazanmak adına her şeyi mubah gör- memelerinin yani hakemleri aldatıcı hareketlerden kaçınmalarının, rakibi kasıtlı sakatlamaya yönelik hareketler- den sakınmalarının, konumları ne olursa olsun rakiplerine saygı duyarak oynamalarının, Cemil Usta’nın ruhuna uygun olacağını düşünüyorum. Futbolcu kardeşlerime çeşitli tavsiye- lerde bulunurken genç takımda yaşadı- ğımve futbol hayatımboyunca uyguladığımbir olay geldi aklıma. Kara- bükspor’un altyapısında futbola başla- mış, genç takıma yükselmiştim. O sene Kırıkkalespor şampiyon olmuş ve lige çıkmıştı. A takımmaçından öncede genç takımlar için hazırlıkmaçı tertip edil- mişti. Maçtan önce olduğu için, seyircimizin önünde oynayacağı- mız bir maçtı. Maç başladı, ben sağ bek oynuyordum. Rakibin sol açığı müthiş oynuyor, ne yapsam durduramıyordum. Bir, üç, beş devam etti bu durum. En so- nunda arkadan kasti okkalı bir tekme ile durdurmuştum raki- bimi. Tekme sonucu sakatlık ge- çirdi oyuncu. Hocamın uyarısıyla yaptığım işin yanlışlığının far- kına varmıştım. Hocam, “Sen nasıl kasıtlı tekme atarsın, onun geleceği ile oynarsın? Ya tekme yiyen sen olsaydın ve bu tekme senin futbol hayatını bitirseydi ne yapardın?” demişti. Bu uyarı empati yapmama sebep oldu. Benimde hedefimbu işi profes- yonel olarak yapmak ve haya- tımı futbol oynayarak idame ettirmekti. Sakatlık geçiren raki- bim tedavinin ardından sahaya dönmüş, benimözür dilememle olay tatlıya bağlanmıştı. Takımlarımızı çalıştıran teknik direktörler de bu sezonun ru- huna uygun davranarakmazeret üretmeden işlerini iyi yapmalı. Takımlarını müsabakalara iyi hazırlamalı. Bazı hocaların hakemhatalarını öne çıkarıp kendi yetersizliklerini başkala- rına yüklemek yerine özeleştiri yaparak yanlışlarını tespit et- mesi ve bunları düzeltme yoluna gitmesi takımlarının lehine ola- caktır. Maç sonunda verilecek demeçler ne kadar yumuşak tonda olursa o kadar iyi olacaktır. Kulüp başkanları ve yöneticileri- nin geçen yıllarda olduğu gibi takımları aleyhine yapılan hataların ardındanmesnetsiz açıklamalarla taraftarlarını galeyana getirecek söylemlerden kaçınmaları, daha sonraki muh- temel olayların önüne geçecektir. Sadece teknik direktör, başkan ve yöneticilerin olumlu tavırları tek başına yetmez; burada spor basınına da büyük iş düşüyor. Eğer spor basını Türk futbolunun gelişmesi ve iyiliğini düşünü- yorsa, ligin kavgasız gürültüsüz, sadece futbolun konuşulduğu bir lig olarak bitirilmesini istiyorsa, bazı köşe yazarları ve televiz- yonlarda yorumyapanlar amigo yazarlık ve yorumculuğu bırakmalı. Gelelimmüsabakalarda adalet dağıtacak hakemlere… Çaldıkları veya çalmadıkları düdüklerle maçların önüne geçmek yerine, hayalet hakemlik yaparak sadece futbolun konuşulduğu Cemil Usta Sezonu’nun sağlıklı olarak bitirilmesinemaksimum katkı sağlamak futbolumuzun asıl sorunlarının konuşulmasına neden olacaktır ki, bu da futbolu- muzun gelişimine çok önemli katkı sağlayacaktır. Bu katkıyı tümhakemlerimizden bekliyoruz. Futbolun olmazsa olmazı t araftarların bilinçli bilinçsiz yapılan hiçbir tahrike kapılma- dan takımlarını müsabaka boyunca desteklemeleri, küfür edenlerin empati yaparak kendi- lerine yapılmasını istemedikleri davranışları rakiplerine yapma- maları, sahaya yabancı madde atmamaları, atanlara engel olmaları, takımlarını ne kadar sevdiklerinin hareketlerine yan- sıması, gönül verdikleri renklerin zarar görmemesini sağlayacaktır ki, bu taraftar profili takımlarını gerçekmanada düşünen ve seven taraftarlardır. Bu sezon sadece futbolun konuşulması biraz da sağduyulu taraftarların tribünde çoğun- lukta olmasıyla sağlanacaktır. Yazımı, gülümseten bir hatıramla bağlamak istiyorum… Vefaspor’la Karabük deplasma- nına gitmiştik. Kalemizde Hüsnü ağabey oynuyordu. Hüsnü ağa- beyin bir gözü çok az görüyordu. Rakibimiz bizim ceza alanımıza yakınmesafede frikik kazandı. Santrforları toplara çok sert vurmasıyla ünlüydü. Hüsnü ağabey barajı kurdurmaya başladı. Baraj hemen hemen istediği yere gelmiş, Hüsnü ağabey de yerini almıştı. Sadece ufak tefek uyarılarla barajın yerleşmesi için eliyle hangi yöne gideceğimizin işaretini yapıyordu. Hakematışın yapılması için düdüğünü çalmış, rakip topa vurmuş ve gol olmuştu. Fakat Hüsnü ağabeyin kör tarafına geldiği için golü yediğimizin bir süre farkında olmadan barajı yaptırmaya devam etti. Golü yediğimize mi üzülsek, kalecimizin gol yediğin- den habersiz barajı yaptırmaya çalışmasınamı gülsek bilemedik. Maç 1-1 bitti de biz de otobüste bu işinmuhabbetini yaparak neşeli bir yolculuk geçirdik. Tüm takımlarımıza Avrupa kupalarında ve Cemil Usta S ezonu’nda başarılar dilerim. Yaşama sevinciniz hiç bitmesin. Sağlıkla kalın… İsmail Gökçek Cemil Usta Sezonu 133 132

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==