TamSaha 175. Sayı / Haziran 2019
bancı kalmıştı ve Liverpool, büyük bir enerjiyle rakibinin üstüne git- meye çalıştığı anlarda, Wijnal- dum’un ileride dolduramadığı boşluğun da büyük etkisiyle, Bar- celona ceza sahası civarında iste- diği kadar etkili olamıyordu. Klopp’un, Wijnaldum ile birlikte sor- gulanan bir diğer tercihiyse, sağ bekte Trent Alexander-Arnold ye- rine uzun süredir ilk on birde sa- haya çıkmamış olan Joe Gomez’e görev vermesiydi. Bu değişiklikten de Liverpool’un beklediğini bulduğu söylenemezdi zira hücumda nere- deyse varlığı ile yokluğu bir olan Gomez, Alexander-Arnold’ın yaptığı bindirmeleri ve kestiği tehlikeli or- taları fazlasıyla aratıyordu. Barcelona’da ise gözlerin her zaman üzerinde olduğu Lionel Messi, Luis Suarez’in gerisinde serbest oynar- ken, Coutinho ise Messi’nin biraz daha solunda görev yapıyordu. Ka- natlar Jordi Alba ile Sergi Roberto’ya bırakılmıştı. Bu iki oyuncunun da geriden çok ileride durmasıyla ve savunmanın önündeki Sergi Bus- quets’in stoperlerin arasına çekil- mesiyle birlikte de Barcelona 3-4- 3’e benzeyen bir formasyonla sahada yer almaktaydı. Kâh Gomez’in sağ bekteki tedirgin- liği, kâh Jordi Alba ile Coutinho’nun soldan ceza sahasına girme çaba- ları, hatta göbekten sık sık sol içe deplase olan Ivan Rakitic’in de yük- lenmesiyle birlikte Barcelona bu bölge üzerinde Liverpool’u yavaş yavaş terletmeye de başlıyordu. Bir pozisyonda Messi de sola kaçıp ceza sahasına girdiğindeyse Joel Matip ile arasındaki ikili mücade- lede top Matip’in eline çarpıyor fakat Barcelonalıların penaltı bek- lentisine Hollandalı hakemBjörn Kuipers’ten olumlu yanıt gelmi- yordu. Kısa bir süre sonraysa Cou- tinho’nun sol çaprazdan vuruşunda top az farkla auta çıkacaktı. İlk yarının ortalarında, Liverpool adına bir olumsuz gelişme daha ya- şanırken, ayak bileğinden sakatla- nan Naby Keita, sahayı terk etmek zorunda kalıyor ve yerini Jordan Henderson’a bırakıyordu. Dakikalar 26’yı gösterdiğindeyse Barcelona aradığı golü, yine sol kanattan geli- şen bir atakla buluyordu. Jordi Alba, Liverpool savunması arasındaki boşluğu çok iyi görüp yerden güzel bir kavisli pas bırakıyor ve defansın arkasına sarkmayı başaran Suarez de güzel bir son dokunuşla topu eski takımının filelerine gönderi- yordu: 1-0. Liverpool’un bu gole reaksiyon gös- termesi, 10 dakika sonra mümkün olabilirdi. Ancak sağdan Gomez’in yaptığı uzunmesafeli ortaya penaltı noktası üzerinde istediği gibi doku- namayan Mane, bu fırsatı kaçırı- yordu. Böylece ilk yarı da Barcelona’nın 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. İkinci yarıya gelindiğin- deyse, skor dezavantajından kurtu- labilmek için çok daha fazla çabalayan bir Liverpool vardı sa- hada. Bu bölümde Barcelona’yı ayakta tutan isimse, kalecileri Marc Andre ter Stegen’di. Alman eldiven, 47. dakikada James Milner’ın on sekiz içinde sol çaprazdan çektiği şutu kusursuz bir refleksle çeliyor, altı dakika sonrasındaysa bu kez Salah’ın yarımyuvarlak üzerinden kaleye gönderdiği şutu engellemeyi başarıyordu. Rakibinin bu hızını kesmek isteyen Barça ise çok geçmeden Messi’nin pasında soldan ceza sahasına giren Arturo Vidal ile önemli bir fırsat ya- kalayacaktı. Fakat Şilili oyuncunun şut çekmek yerine topu Suarez’e aktarmayı tercih etmesi netice- sinde araya giren Liverpool savun- ması, tehlikeyi bertaraf ediyordu. Bunun ardındansa bir Liverpool tehlikesi daha yaşanıyor lâkin bu kez de Salah’ın getirdiği topta Mil- ner’ın çektiği şut, ter Stegen’in üze- rine gidiyordu. 75. dakikaya gelindiğindeyse Barça ikinci gole de kavuşacaktı. Mes- si’nin başlattığı atakta Suarez’in ka- leye gönderdiği top üst direkten dönmüştü ama orada bitiveren Ar- jantinli, topu göğsüyle kontrol ettik- ten sonra boş fileleri havalandırarak farkı ikiye çıkartmıştı: 2-0. Bu golle birlikte Liverpool’un artık hücumda bir şeyler üretmesi de şarttı. Zaten çok geçmeden Jürgen Klopp da risk alacak veWijnaldum’un yerine Ro- berto Firmino’yu sahaya sürecekti. Ne var ki 82. dakikada Messi’nin si- hirli sol ayağı, bu hamleyi de boşa çıkartıyordu. Barcelona’nın, Liver- pool kalesine cepheden yaklaşık 30 metre mesafede kazandığı frikik sonrasında topun başına geçen büyük yıldız, meşin yuvarlağı hari- kulade bir kavisle sol üst köşeden ağlarla buluşturuyordu: 3-0. Bu, aynı zamanda Messi’nin Barcelona kariyerindeki 600. golü olarak da kayıtlara geçecekti. Maçın son bölümüyse hayli drama- tikti. Önce Barcelona ceza sahası içinde yaşanan karambolde Sa- lah’ın şutunda top direkten döner- ken, duraklama dakikalarındaysa Messi’nin Ousmane Dembele’ye ‘al da at dercesine’ verdiği pası Fransız oyuncu adeta harcıyor ve müthiş yarı finalde ilk raunt, Barcelona’nın 3-0’lık üstünlüğüyle neticeleni- yordu. Aslında Liverpool’un, oyun olarak Barcelona’ya pek boyun eğdiği söy- lenemezdi. Camp Nou’da oynama- larına rağmen topa yüzde 52 ile sahip olmuşlardı ki, son yıllarda Barcelona’nın kendi evinde rakibine top hâkimiyetini verdiği bir maç pek vâki değildi. Keza Barcelona’nın 11 gol girişimine karşın Liverpool’un 14 gol girişimi vardı. Ancak Barça, dört defa kaleyi tutturmasına kar- şın bunların üçünde golü bulurken, Liverpool’un altı isabetli şutundan herhangi bir sonuç çıkmamıştı. Sadece bu ayrıntılara bakıldığında, Liverpool’un ikinci maç için hâlâ şansı olduğu söylenebilirdi. Ancak iki maç arasındaki altı gün içeri- sinde Salah’ın da sakatlanması, Kır- mızıların planlarını hepten altüst edecek cinstendi. Tabiî Barcelo- na’nın ilkmaçta beklenenden az fırsat yakalamasına karşın Mes- si’nin sihri sayesinde skor tabela- sına üç gol birden yazması da Liverpool adına umutlanmayı pek mümkün kılmayan bir diğer de- taydı. Zira Anfield’daki rövanşta Messi’yi bir kez bile kaçırsalar, bunun altından kalkabilmeleri için kendilerine tambeş gol gereke- cekti. Anfield’da yeni bir destan 7 Mayıs’taki rövanşta Jürgen Klopp, Salah’ın yerine Xherdan Shaqiri’yi, ilkmaçta bekleneni veremeyen Wijnaldum’un yerine de Divock Ori- gi’yi sahaya sürerken, Alexander- Arnold da yeniden ilk on bire 74 75
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==