TamSaha 174. Sayı / Mayıs 2019

B. Leverkusen - Espanyol: 0-3, 3-0 (3-2p) (1987-88 sezonu 2 Sadece UEFA Kupası’nın değil, futbol tarihinin en unutulmaz finallerinden biri, 2000-2001 sezonunda, bu kupada Liverpool ile Alaves arasında oynanan finaldi. Aslında isimlere bakıldı- ğında, Liverpool’un bu final öncesinde mutlak favori olduğu düşünülebilirdi. Zira Kırmızılar, daha evvel dört kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nı, iki kere de UEFA Kupası’nı müzelerine götürmüşlerdi ve Avrupa kupaları tarihinde, enmuzaffer takımlar- dan biri konumundalardı. Alaves ise 1930’larda ve 1950’lerde kısa süreliğine mücadele ettiği La Liga’ya anca 1998’de geri dönebilmişti ve Avrupa kupala- rında da ilk kez boy gösteriyordu. Yine de takımların sezon içerisin- deki performanslarına bakıldığında, Alaves’in çok da küçümsenmemesi gerektiği anlaşılabilirdi. Zira finale gelene kadar Inter, Rayo Vallecano ve Kaiserslautern’i elemeyi başar- mışlardı. Tabiî Liverpool’un bu yolda Roma, Porto ve Barcelona’ya üstünlük sağlamış olmasının yanında Alaves’in bu başarılarının biraz gölgede kaldığı da yadsınamazdı. 16 Mayıs’ta Dortmund’un ev sahipliği yaptığı finalin ilk dakikaları da Liverpool’umutlak favori olarak görenleri haklı çıkartacak cinstendi. Dördüncü dakikada Gary McAllister’ın sağ kanattan kullandığı bir duran topta altıpas üzerinden Markus Babbel kafayı vurarak fileleri havalandırıyor ve Kırmızılar 1-0 öne geçiyordu. 16. dakikada da Dietmar Hamann’ın pasında ceza sahasına giren Steven Gerrard topu ağlara gönderiyor ve Liverpool, farklı bir galibiyetin sinyallerini veriyordu. Ne var ki, kısa bir süre sonra Alaves Teknik Direktörü Mane, savunmadan Dan Eggen’i çıkartıp forvete Ivan Alonso’yu alıyor ve bu oyuncu da 27. dakikada golünü atarak Alaves’i yenidenmaça ortak ediyordu. Ancak 41. daki- kada Liverpool’un kazandığı penaltıyı McAllister ile gole çevir- mesi, Alaves’in artık nakavt oldu- ğuna delaletti. Yani en azından, ilk devre 3-1 Liverpool lehine sona erdiğinde çoğunluğun düşüncesi bu yöndeydi. Gelgelelim ikinci ya- rıya Alaves beklenmedik bir giriş yapacaktı. 48. dakikada sağ ka- nattan Cosmin Contra’nın yaptığı ortada Javi Moreno kafayla topu filelere gönderiyor ve fark yeniden bire iniyordu. Üç dakika sonraysa Moreno bir kez daha sahneye çıkıyor ve 20metreden güzel bir frikik golü atarak takımının 3-3’lük eşitliği yakalamasını sağlıyordu. Bu golden sonra, işin ciddiye bindiğini gören Liverpool yeniden atak bir oyun oynamaya başlar- ken, aradığı golü de 73. dakikada Robbie Fowler ile buluyor ve bir kez daha öne geçiyordu: 4-3. Herhalde bu sefer, Liverpool’un kesinkes işi bitirdiği düşünülü- yordu. Lâkin bitime iki dakika kala Jordi Curyff, kariyeri boyunca taşıdığı soyada belki de en çok yakışan işi yapıyor ve sağ kanattan kullanılan köşe atışı sonrasında kafayla fileleri hava- landırarakmaçı uzatmalara taşımayı başarıyordu.Uzatma- larsa, bir filmde görsek “yok daha neler, bu kadar da olmaz artık” dememize neden olacak bir olaylar örgüsüne sahne oluyordu. Altın golün geçerli olduğu bölümde, henüz 93. dakikada Ivan Alonso topu filelerle buluşturuyor ve Alavesliler bir an için de olsa kupayı kazandıklarını düşünü- yordu. Ne var ki bu gol, ofsayt gerekçesiyle iptal edilecekti. 98. dakikada Magno’nun kırmızı kart görmesi üzerineyse Alaves iyice geriye çekilip işi penaltılara bırakmaya razı hale gelmişti. 104. dakikadaysa bu kez Fowler topu ağlara yollamış fakat burada da ofsayt nedeniyle gol geçerli sayılmamıştı. 116. dakikada, Alaves’in kaptanı Antonio Karmona, Vladimir Smicer’e yaptığı faul sonrasında kırmızı kart görünce İspanyol ekibi sahada dokuz kişi kalıyordu. Üstelik bu da yetmezmiş gibi, kazanılan serbest atışta McAllister’ın yaptığı ortaya Geli ters bir kafa vuruşu yapıyor ve top gidip kendi ağlarına takılıyordu. Tarihin en büyük gol düellolarından biri, tarihin en talihsiz altın golüyle son bulmuştu! Liverpool, 5-4’lük gali- biyetle kupanın sahibi olmuştu. Liverpool-Alaves: 5-4 (2000-2001 sezonu) 1 UEFA Kupası’nda 1987-88 sezonu finali, ilk kez bir Avrupa kupası kazanacak bir takım çıkarta- caktı. Zira bu noktaya gelen Leverkusen ile Espanyol’dan her ikisi de daha evvel bir Avrupa kupası kazanmış değildi, hatta bu, iki ekibin de Avrupa kupala- rındaki ilk finali olacaktı. Lever- kusen, final yolunda Austria Wien, Toulouse, Feyenoord, Bar- celona veWerder Bremen’i, Espan- yol ise Mönchengladbach, Milan, Inter, Vitkovice ve Club Brugge’yi elemişlerdi. Bu noktaya gelene kadar bu denli büyük kulüpleri devirmelerine karşın Leverku- sen’in o sezon Bundesliga’yı sekizinci, Espanyol’unsa La Liga’yı 15. sırada bitirmesiyse elbette bu finali sürpriz bir final niteliğine de sokmuştu. İki ekip arasındaki ilk randevu, 4 Mayıs’ta Barselona’daydı. Müsabakanın 45. daki- kasında Sebastian Losada, ev sahibi ekibi 1-0 öne geçirirken, ikinci yarının başla- rında Miguel Soler farkı ikiye çıkartmış, 56. dakikada da Losada bir kez daha sahne alarak skoru 3-0’a getirmişti. Bu, aynı zamanda maçın da sonucu olunca, Espanyol, kupayı müzesine götürmeye çok ama çok yaklaşmıştı. Leverkusen’deki rövanş mücadelesinde ev sahibi ekip, bu büyük dezavantajın altından kalkmak için çabalıyordu belki ama ilk yarı sonucunda ‘gol’ sesi çıkma- mış ve Espanyol, kupa için adeta geri sayıma geçmişti. 57. dakikada Tita’nın bir karambolde topu ağlara göndermesi, Leverkusen’e az da olsa umut aşılarken, bundan altı dakika sonra, Türk futbolse- verlerin Galatasaray’da libero oynadığı günlerden hatırladığı fakat o maçta santrfor mevkiinde görev yapan Falko Götz fileleri havalandırarak skoru 2-0’a getirecek ve tansiyon bir anda yüksele- cekti. 81. dakikaya gelindiğindeyse, sekiz yıl evvel Eintracht Frankfurt ile bu kupayı kazanmış olan ve bugün bile çoğu kişi tarafından gelmiş geçmiş en iyi Asyalı oyuncu olarak kabul edilen Cha Bum-Kun attığı kafa golüyle skoru 3-0’a getiriyor ve şartları eşitliyordu. Bundan sonrasındaysa mücadele önce uzatmalara gidiyor, bu bölümde de başka gol gelmeyince neticeyi belirlemek, pen- altı atışlarına kalıyordu. Penaltılardaysa Leverkusen’in Ralf Falkenmayer ile kul- landığı ilk atışı Espanyol kalecisi Thomas N’Kono kurtarmış ve avantaj bir kez daha İspanyollara geçmişti. Ancak Espanyol, burada da 2-0’lık üstünlüğü koruyamaya- cak ve kullandığı son üç atıştan hiçbirinde isabet sağlayamayınca, tabiî Leverkusen de diğer üç atışını gole çevirince, kupayı kazanan taraf Alman temsilcisi olacaktı. 52 53