TamSaha 174. Sayı / Mayıs 2019

Sevilla - Dnipro: 3-2 (2014-15 sezonu) 8 UEFA Kupası’nda 1980-81 sezo- nunda finale gelindiğinde futbolse- verler alışık olmadıkları iki takımla karşı karşıya kalmıştı. Bir tarafta İngiltere’den Ipswich Town vardı ki daha önce beş kez bu kupaya katıl- mış olanmütevazı İngiliz ekibi, çey- rek finalden ötesini görememişti. Ancak Bobby Robson yönetimin- deki Ipswich, o sezonmakûs tali- hini de yenmiş ve çeyrek finalde Michel Platini’li St. Etienne’i saf dışı bıraktıktan sonra yarı finalde de Köln’ü geçerek bu noktaya kadar gelmişti. AZ ise sadece üçüncü kez Avrupa kupalarına katılmış, çok daha tecrübesiz bir ekipti. Bir ilginç not daha: İki ekip, iki sezon evvel Kupa Galipleri Kupası ilk turunda karşı karşıya gelmiş ve Ipswich Town, rakibini 0-0 ve 2-0’lık skorlarla elemeyi bilmişti. İki ekip arasındaki finalin ilk ayağı, 6 Mayıs’ta Ipswich’te oynanırken ev sahibi ekip 30. dakikada John Wark’un penaltı golüyle 1-0 öne geçiyordu. İkinci yarı başladıktan sonra da 10 dakika içinde Frans Thijssen ve Paul Mariner’dan gelen goller neticesinde Ipswich 3-0’lık galibiyete uzanıyor ve kupaya sıkı sıkıya tutunuyordu. İki hafta sonra Alkmaar’da oyna- nan rövanşta da daha dördüncü dakikadaThijssen’in fileleri hava- landırmasıyla Ipswich bir bakıma işi bitiriyordu. Zira kupayı kaptır- maları, artık en az beş gol yemele- riyle mümkün olabilirdi. Ancak üç dakika içinde Kurt Welzl skoru eşitliyor, 25. dakikada da John Metgod, Hollanda ekibini 2-1 öne geçiriyordu. 32. dakikadaWark, skoru bir kez daha eşitleyip bu kez işin tamamen bittiğini düşündürse de ilk yarının bitimine beş dakika kala Pier Tol, ev sahibi adına skoru 3-2’ye getiriyordu. AZ’nin baskısı ikinci yarıda da sürerken 73. daki- kada Jos Jonker 30metreden harika bir frikik golü atıyor ve fark ikiye çıkıyordu. Bu golle birlikte AZ ile kupa arasında artık iki gollük mesafe kalmış ve Ipswich de haliyle hafiften strese girmişti. Ne var ki kalan sürede ev sahibi ekibin çabaları daha fazlası için sonuç vermiyor ve kupayı kazanan taraf, Ipswich Town oluyordu. Ipswich Town - AZ Alkmaar: 3-0, 2-4 (1980-81 sezonu) 7 1970’lerin ilk yarısında Ajax ile birlikte Hollanda futbolunun iki süper gücünden biri olan Feyenoord, 1970’te Şampiyon Kulüpler Kupa- sı’nı, 1974’te de UEFA Kupası’nı müzesine götürmeyi başarmıştı. Rotterdam ekibi, sonrasındaysa Avrupa arenasında uzun süre etkili olamamıştı. Feyenoord’un önüne gelecek bir sonraki büyük fırsat, 2001-2002 sezonundaydı. UEFA Ku- pası’nda Freiburg, Rangers, PSV ve Inter’i eleyen kırmızı-beyazlılar, finale yükselmeyi başarmıştı. Üstelik final, Feyenoord’un evi olan Rotterdam’ın De Kuip Stadı’nda oynanacaktı. Buna karşın Feyeno- ord’un bu finalde favori olduğu söylenemezdi. Zira rakibi Dortmund, bir önceki turda Milan’ı elerken ra- kibini ilkmaçta 4-0’lık etkileyici bir skorla yenmişti. Kaldı ki sarı-siyah- lılar, beş yıl öncesinde Şampiyonlar Ligi’ni de kazanmıştı ve kadrosu, bu seviyedeki maçları oynamaya, Fe- yenoord’a kıyasla çok daha alışıktı. 8 Mayıs’taki finalde dengeleri değiş- tirecek gelişmeyse, 31. dakikada ya- şanacaktı. Dortmund savunmasının bir anlık gafletinden yararlanarak kaleciyle karşı karşıya kalan Jon Dahl Tomasson, Jürgen Köhler tara- fından düşürülünce hakemVitor Melo Pereira penaltı noktasını gös- teriyor, üstüne bir de Köhler’e kır- mızı kart çıkartıyordu. Pierre van Hooijdonk’un 11 metreden atışı gole çevirmesiyle de Feyenoord, 10 kişi kalan rakibi karşısında skor üstün- lüğünü de ele alıyordu. 40. dakikaya gelindiğindeyse Feyenoord’un ka- zandığı serbest atışta van Hooijdonk bu kez 25 metreden hedefi buluyor ve Hollanda ekibi devre arasına 2-0’lık üstünlükle giriyordu. Karşılaşmanın ikinci yarısına, kaybedecek bir şeyi kalmadığının bilinciyle çıkan Dortmund, iki dakika içinde kazandığı penaltıyı Amoroso ile gole çevirip farkı bire indirmişti. Ancak 50. dakikada Tomasson, Dortmund savunmasının arkasına sızıp farkı tekrar ikiye çıkartsa da 58’de Jan Koller’in ceza sahası dışından harika bir aşırtma gol atmasıyla sarı-siyahlılar yeni- denmaça tutunacaktı. Lâkin bu dakikaya kadar müthiş bir tempoya sahne olanmaçta bundan sonra tansiyon düşecek ve başka da gol gelmeyince kupaya uzanan taraf, 3-2’lik skorla Feyenoord olacaktı. Feyenoord - Borussia Dortmund: 3-2 (2001-2002 sezonu) 6 UEFAAvrupa Ligi’nde yakın dönemin en önemli sürprizlerinden birine, Dnipro imzasını atmıştı. Ukrayna temsilcisi; Ajax, Club Brugge ve Napoli gibi ekipleri devirerek, kimsenin beklemediği bir bi- çimde finale kadar gelmişti. Dnipro’nun finaldeki işiyse çok daha zordu zira kar- şılarında biri önceki sezon olmak üzere bu kupayı daha evvel üç kez kazanmış olan Sevilla vardı. Kaldı ki Sevilla, bu finali de kazanması halinde dört defayla bu kupayı tarihinde en çok kazanan takımolma unvanını tek ba- şına sahiplenecekti. Dnipro, bu noktaya gelene dek hiç de yabana atılacak bir takımolmadığını göstermiş olsa da Se- villa karşısında şansı yok denecek kadar azdı. Buna rağmenmaça etkili başlayan taraf, Ukrayna ekibiydi. Henüz yedinci dakikada gelişen hızlı atakta sağ kanat- tan içeri girenMathaeus’un ortasına altıpas üzerinde kafayla Nikola Kalinic dokunuyor ve Dnipro, 1-0’lık üstünlüğü yakalıyordu. Sevilla’nın bu gole karşılık vermesiyse 28. dakikadamümkün oluyordu. Ceza sahası içinde yaşanan karambolde Grzegorz Krychowiak son dokunuşu yapmış ve topu ağlara gönde- rerek skoru 1-1’e getirmişti. Üç dakika sonrasındaysa Dnipro savunmasının arkasına sarkan fırsatçı Carlos Bacca, kaleci Denys Boyko’yu da çalımladıktan sonra fileleri havalandırıyor ve Sevilla’yı 2-1 öne geçiriyordu. Bu golle birlikte Dnipro’nun teslimbayrağını çekeceğini düşünenlerse bir kez daha yanılacaktı. İlk yarının sonlarında, Sevilla ceza alanı- nın sol çaprazından kazanılan serbest vuruşta Ruslan Rotan çok şık bir plaseyle topu ağlarla buluşturuyor ve taraflar, devre arasına 2-2’lik eşitlikle giriyordu. Dnipro, ikinci yarıda da güçlü rakibini elinden geldiğince zorluyordu. Lâkin 73. dakikada Bacca bir kez daha fırsatçılığını konuşturunca Sevilla 3-2’lik üstünlüğü yakalıyor, bunun neticesinde de üst üste ikinci, toplamda da dördüncü kez bu kupayı kazanarak, futbol tarihin- deki yerini bir hayli sağlamlaştırıyordu. 48 49