TamSaha 173. Sayı / Nisan 2019
İstikrarlı bir yükseliş öyküsü 131 A Red Bull Salzburg 130 vrupa kupalarında son yıllarda büyük liglerden gelmeyen ta- kımlar içerisinde en dikkat çekici performanslardan birini Red Bull Salzburg ortaya koyuyor. Avus- turya temsilcisi, UEFA sıralama- sında ilk 10’da yer almayan ülkelerin takımları arasında şu an en çok puanı olan ekip konu- munda. Şampiyonlar Ligi eleme- lerinde yıllardır bir türlü şeytanın bacağını kıramayan Salzburg, buna karşın UEFA Kupası/Av- rupa Ligi’ndeyse son 10 yılda bir Avusturya takımından beklen- meyecek başarılar elde etti. Üç kez ilk tur gruplarından altıda altı yaparak çıkan ve bugüne dek bu sayıda “tulum çıkaran” tek takımolan Salzburg, geçen sezon finalin eşiğine dek gelmiş Onur Erdem Avusturya ekiplerinden Red Bull Salzburg’un son yıllarda gösterdiği yükseliş, futbolseverlerin gözlerinden kaçmıyor. Özellikle Avrupa Ligi’nde üst sınıf liglerden gelmeyen en başarılı takımlardan olan Salzburg, Şampiyonlar Ligi lânetini ise henüz kırabilmiş değil. fakat yarı finalde Marsilya engeline takılmıştı. Salzburg bu sezon da Avrupa Li- gi’nde grup aşamasında fırtına gibi esip üçüncü kez altı galibiyetle ikinci tura yükselmeyi başardı. Bu turda da Club Brugge’yi saf dışı bıraktı. Ancak üçüncü turda kura açısından hayli şanssızlardı ve en önemli şampiyonluk adaylarından Napoli ile eşleştiler ve güçlü rakiplerine diş geçiremeyince de bu seneki Avrupa maceraları sona ermiş oldu. Peki, Salzburg, Avrupa futbolunda böylesine bir başaltı takımı olmayı nasıl başardı? Bu durum sadece Red Bull firmasının sponsorluğu- nun sağladığı maddi avantaj üzerin- den açıklanabilir mi yoksa ortada bir hayli dallanıp budaklanmış bir organizasyon şemasının her kolunda son derece başarılı çalışmalar ortaya konması mı var? Çeyrek asır önceki UEFA Kupası finali 1933 yılında Austria Salzburg olarak kurulan kulüp, uzun yıllar boyunca Avusturya futbolu içerisinde pek söz sahibi olamamıştı. 1990’lara gelinene kadar ligde sadece bir kere (1971’de) ikinci sıraya çıkabilmiş- lerdi. Buna karşın üçü 1960’larda olmak üzere altı defa küme düşme üzüntüsünü yaşamışlardı. Kulüp ilk ciddi çıkışını 1990’larda gerçekleşti- rirken bu dönemde üç kez şampi- yon oluyordu. Asıl büyük başarıysa, 1993-94 sezonunda, UEFA Kupa- sı’nda geliyor ve Antwerp, Sporting, Eintracht Frankfurt, Karlsruhe gibi takımları eleyen Salzburg, finale yükselmeyi başarıyordu. Finalde Inter’e her iki maçta da tek golle mağlup olup kupaya uzanamamış- lardı belki ama yine de kulüp tarihinde gelinen en yüksek noktanın bu olduğu da aşikârdı. Ertesi sezon da tarihlerindeki ilk ve şu ana kadarki tek Şampiyonlar Ligi macerasını yaşamışlar ve ilk tur gruplarında Milan, Ajax ve AEK’e rakip olmuşlardı. Burada da şanssız sayılırlardı zira üç rakiplerinden ikisi, Ajax ile Milan, sezon sonunda Şampiyonlar Ligi’nin finalinde de karşı karşıya geleceklerdi. O finali 1-0 kazanan Ajax ile grup aşama- sındaki iki maçta da berabere kal- mışlardı ama yine de grupta üçüncü olabilmişlerdi. Daha da kötüsü, o tarihlerde henüz grup üçüncüleri UEFA Kupası’na yatay geçiş yapmı- yordu ve böylece o sezonki Avrupa maceraları da erken sona ermek zorunda kalmıştı. Salzburg, 1997 sezonunda kazandığı şampiyonluktan, 2005’te Red Bull’un himayesi altına gireceği ana kadar geçen sekiz sezondaysa ciddi bir gerilemeyle karşı karşıya kalıyor ve sadece bir kez ligde üçüncü sırayı görebiliyor, onun dışındaysa orta sıralarda takılan bir takım hüviyetine bürünüyordu. 6 Nisan 2005’teyse tarihi devralma gerçek- leşiyor ve Red Bull firması, kulübün yeni sahibi oluyordu. Bu değişim, ilk etapta büyük tartışma yaratacaktı zira Red Bull yöneticileri kulübün ismini Red Bull Salzburg yaptığı gibi renklerini ve logosunu da değiştir- mişlerdi ve ortaya çıkanın yepyeni bir kulüp olduğunu, eski Salzburg ile bir alâkaları bulunmadığını vurguluyorlardı. Taraftarlar elbette bunu kolay kolay hazmedemeye- cekti. Hatta bir kesim, Austria Salzburg adında yeni bir kulüp kurup eski Salzburg’un devamı olma çabası içine dahi girecekti. Yeni sponsor, yeni kimlik Yenilenen kulübün hedefi, Avustur- ya’da her daim zirvede yer almak ve öncelikle Şampiyonlar Ligi’nde olmak kaydıyla Avrupa kupalarında da düzenli olarak boy göstermekti. Salzburg 2005-2006 sezonunda ligi AustriaWien’in dört puan gerisinde ikinci sırada tamamladıktan sonra yeni yönetim, arzulanan atılımın gerçekleştirilebilmesi için düğmeye basıyordu. 2006-2007 sezonu öncesinde, dünya futbolunun en kariyerli ve tecrübeli teknik adam- larından biri olan Giovanni Trapat- toni takımın başına getiriliyor, onun yardımcısı olarak da Alman futbo- lunun yakın dönemdeki en önemli efsanelerinden Lothar Matthaeus görevlendiriliyordu. Transferde Niko Kovac, Jorge Vargas ve Vladimir Ja- nocko gibi tecrübeli isimlerin yanı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==