TamSaha 173. Sayı / Nisan 2019

ayrılmak zorunda kaldım. Adana Demirspor’da da yarım sezon oyna- dım. Oradan da ayrılmak zorunda kaldım, Sarıyer’e geldim. Sonra Kartal’a döndüm. Dönümnoktam da Kartal transferimoldu diyebili- rim. Son 6maçta takımın başına Mehmet Altıparmak gelmişti. Onun da bendeki yeri çok ayrıdır. Zaten küme düşmüş gibiydik. Üç tane maç kazandık. Mehmet Altıparmak gelmeden önce hiç oynamıyordum. Geldi, bana direkt dedi ki “Seni oynatacağım.” Mehmet Hocayı hiç tanımam, o beni tanıyormuş. Güvendi bana, oynattı. Ben de çok iyi oynamıştım. Küme düştük ama 6maçta 3 asist yaptım, 1 gol attım. Sağ kanat ynatı- yordu beni. Sezon bitti, beni 1. Lig’den bir tek Fethiye istedi. Mehmet Hoca da 2. Lig’den Alanyaspor’a gitmişti. Beni aradı, “Gel” dedi. “Hocam, 1. Lig’den isti- yorlar beni” dedim. Babamı bile aradı Mehmet Hoca. Allah razı olsun, iyi ki aramış. Babamdedi ki, “Git oğlum, görüş!” Sonra gittik, anlaştık. Çok güzel bir ortam. Kulüp gelişime açık. Daha yeni borçlarını bitirmiş bir Alanyaspor’du o zaman. Çok şükür ki şampiyon olduk. Emre Akbaba ile 4 sene beraber oynadık. Karakter olarak üst düzey bir insan, futbolcu olarak üst düzey bir futbolcu. 1. Lig’deki ilk sezonu- muzda play-off oynadık ama kaçırdık. İkinci sezonumuzda da şampiyonluğu kaçırdık ama Allah’tan play-off’tan Süper Lig’e çıktık. Hocamız Hüseyin Kalpar, Sportif Direktörümüz Taner Savut, Başkanımız Hasan Çavuşoğlu, onlara da teşekkür ederim. Sayın Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu’nun bana katkısı çok büyük. Her maç- tan önce, her maçtan sonra arar beni. Millî Takım’a gelmeden önce de tebrik etti, başarılar diledi. Süper Lig’de 14 yabancı oyuncumuz vardı. Futbolda pasaportun değil de aslında sahaya yüreğini verenin, çok çalışanın oynadığını gösterdim diyebilirim. Alanyaspor’la Süper Lig’de geç de olsa oynamayı nasıl başardın? Babam, ailembeni hepmotive edi- yordu. Bana hep, “Kendine güven, sen iyi bir futbolcusun. Yukarıdaki- ler kadar kendine güvenirsen sen de orada oynayabilirsin” derlerdi. Mehmet Hoca da “Kendine güven, sen yaparsın” diyordu. Demek ki özgüven ve tecrübeyle alâkalı. Yaşanması gerekiyordu, yaşamışız. İnşallah genç oyuncular erken idrak eder. Gençlere birinci tavsiyemdü- rüstlük ve çok çalışmak. İkincisi de sabır. Oynamadığın zaman suçu 0hocada değil de kendinizde arama- lısınız. Hoca sizi en fazla iki hafta oynatmayabilir. Üçüncü hafta oyna- tır, çok çalışıyorsanız, pes etmiyor- sanız, sabır gösteriyorsanız başarırsınız. Süper Lig’e çıktığı- mızda 10maç kadroya girememiş- tim. Sabrettim. Hep çalışıyordum. 10maçtan sonra kadroya girdim. Hüseyin Kalpar beni oyuna aldı 10 dakika. Hiçbir zaman inancımı kay- betmedim. Samsunspor’da oynayan Erhan (Kartal) var, “Abi” diyordu, “Ne işin var burada! Git 1. Lig’de para kazan.” Ona, “Paradan daha önemli şeyler var. BenimSüper Lig’de oynama hayalimvar. Bunu da ger- çekleştireceğim” demiştim. Hiçbir zaman pes etmedim. Her zaman ça- lıştım. Hoca oynatmadı, kadroya almadı. Daha çok çalıştım. O 10maçta kadroya giremediğimde, eşimo zaman kız arkadaşımdı, onun da inanılmaz katkısı oldu. Şimdi de Allah bize bir kız çocuğu nasip etti, bir aylık bir çocuğumuz var. Adı Defne… 10maç kadroya giremediğimdönemde Tuğba ile tanışmıştım. Allah razı olsun, onun da bana katkısı çok büyük. Bu üç yıldaki yükselişimde, buralara gelmemde onun katkısı inanılmaz. Kötü zamanımda da iyi zamanımda da bana destek oldu. AMillî Takım’ı hayal etmeye ne zaman başladın? Safet Susic gelmişti devre arasında. Yardımcıları Elvir Baliç, Emrah Eren ve Fevzi Layiç’ti. Emrah Hoca bana diyordu ki, “Millî Takım’a gidersin, Böyle devamet.” O zamanlar, “Nerede hocam, yaş 27-28, çok zor” diyordum. Sergen Hoca (Yalçın) geldikten sonra “Aynen devamet böyle, Millî Takım’a gidersin” diyordu. İkinci yarı başladığından beri hissediyordumaslında. Şenol Hocaya (Güneş) da çok teşekkür ederim, 29 yaşımda bana bu fırsatı verdiği için. Şenol Güneş, birlikte çalıştığı oyuncuları birkaç gömlek yukarı çıkarır. Sen ne umuyorsun? Benimanlatmama gerek yok, yakaladığı başarılarla Türkiye’nin en büyük hocalarından bir tanesi. Bizi ilk yanına çağırdığında inanıl- maz güzel konuşmuştu. “Buraya yeni geldiniz, hoş geldiniz. Burası Millî Takım. Burada oynasanız da oynamasanız da her zaman hazır olmalısınız. Kendi kulüplerinizde de aynı şekilde. AmaMillî Takım, en üst seviye burası” demişti. O konuşma beni çok etkilemişti. Gerçekten, hocadan çok öğretmen... Şenol Hocanın ilk konuşmasından bile inanılmaz etkilendim. O yüzden her zaman kulağıma küpe o sözü. Ömrümün sonuna kadar aklımda kalacak. Birlikte çalıştığın teknik adamlar senin en çok hangi özelliklerini beğeniyor? Eskiden oyunu tek yönlü oynuyor- dum. Şimdi oyunumu geliştirdim. Sergen Hoca, bana çok katkı sağladı o yönden. Günümüzün kanat oyun- cusunun defansa da yardımetmesi lâzım. Her maç 11 kilometre üstü koşmamgerektiğini söyledi bana. Ben de 11-11.5 kilometre koşuyorum her maç. Çabukluğum, adameksilt- memve araya koşularımönemli. Sergen Hoca hep bana der, “Araya koş, seni kimse yakalayamaz. At pası koş, daha çok koş. Ya da orta saha ile göz göze geldinmi araya koşunu at. Stoperin arkasında seni yakalayamazlar.” Ben de kendi özelliğime göre oynamaya çalışıyorum. Kariyer planlamanda bundan sonra neler var? Hiçbir zaman hedeflerimi kaybet- meyen bir insanım. Hep hedef koyu- yorumkendime. Şimdi Alanya- spor’dayım. Bir röportajımda “İnşal- lahMillî Takım’a giderim” demiştim. Millî Takım’dayımAllah’a çok şükür. Şimdi daha çok çalışmam lâzım. Kaçmilyonun hayalini kurduğu yerdeyim. Büyük takımlar neden olmasın! Sonuçta 29-30 yaşından sonra da gidenler var büyük takımlara. Ama en önemli hedef, Millî Takım’da kalıcı olmak… Millî Takımımızın gruptaki şansını nasıl değerlendiriyorsun? Burada herkes çok iyi, çokmütevazı. Çok hızlı oynanan bir oyun var. İdmanda bile öyleydi, tempoluydu. Ben ilk defa bu kadar tempolu idman gördümdiyebilirim. Hatta ilk 10 dakikada bocaladım. Ben şansımızın çok yüksek olduğunu görüyorum. Başınızda Şenol Hoca varsa hedefiniz hiçbir zaman bitmez. Hep hedefiniz yukarıda olur. Avrupa Futbol Şampiyonası’namutlaka gitmemiz lâzım. Bizim takımbaşarır. Çünkü çok yetenekli oyuncular var. 124 125 Gençlere birinci tavsiyemdürüstlük ve çok çalışmak. İkincisi de sabır. Oynamadığın zaman suçu hocada değil de kendinizde aramalısınız. Hoca sizi en fazla iki hafta oynatmayabilir. Üçüncü hafta oynatır. Çok çalışıyorsanız, pes etmiyorsanız, sabır gösteriyorsanız başarırsınız. Süper Lig’e çıktığımızda 10maç kadroya girememiştim. Sabrettim. “

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==