TamSaha 169. Sayı / Aralık 2018

Hasan Kabze (7Mayıs 2006, Beşiktaş - Galatasaray) 4 Süper Lig’de 2005-2006 sezonunda Fenerbahçe ile Galatasaray son haftalara puan puana gir- mişti. 33. hafta öncesinde iki takımda 77 puan- daydı ve Fenerbahçe evinde Erciyesspor’u konuk ederken, Galatasaray da İnönü Stadı’nda Beşiktaş’la bir derbi mücadelesine çıkacaktı. Fe- nerbahçe ve Beşiktaş’ın bumaçları kazanması halinde sarı-lacivertliler, ikili averajda da Gala- tasaray’a üstün oldukları için, bir hafta kala şampiyonluklarını ilân edecekti. Aynı anda başlayanmaçlarda Fenerbahçe, iddiasız rakibi karşısında fazla zorlanmazken, Beşiktaş ise ikinci yarının başlarında Tümer Metin’den gelen golle 1-0’lık üstünlüğü yakalamıştı. 64. dakikaya gelindiğindeyse, üç dakika önce Necati Ateş’in yerine oyuna girmiş olan Hasan Kabze, skora dengeyi getirmişti. Maçın böyle bitmesi duru- mundaysa son haftada Fenerbahçe’ye Denizli deplasmanında bir beraberlik yetecekti. Galata- saray adına süre tükenmiş ve artık duraklama- ların da sonuna gelinmişti. Beşiktaş kalecisi Oscar Cordoba’nın kullandığı degaj sonrasında Galatasaraylılar topu kapıp çabuk oynuyor, on sekizin biraz gerisindeki Hasan Kabze de gelişine voleyi vurarak Cordoba’yı mağlup edi- yordu. Galatasaray bu golle maçı 2-1 kazanarak şansını sonmaça taşıyacak ve bir hafta sonra Fenerbahçe’nin Denizli deplasmanında puan kaybetmesiyle de şampiyonluğa ulaşacaktı. Ümit Davala (3 Kasım1999, Galatasaray - Milan) 3 Galatasaray’ın UEFA Kupası zafe- rine giden yolda en önemli kilo- metre taşlarından biri, o sezonun ilk yarısında, Şampiyonlar Ligi ilk tur grup aşamasında oynanan Milan maçıydı. İki ekip, grubun sonma- çında Ali Sami Yen Stadı’nda karşı- laşacaktı ve mücadele öncesinde grupta Chelsea ile Hertha Berlin’in sekizer, Milan’ın altı, Galatasa- ray’ınsa dört puanı bulunuyordu. Sarı-kırmızılılar, üst tur şansını kaçırmış olsa da Milan’ı yenmeleri halinde üçüncü olup yollarına UEFA Kupası’nda devam etme şansına sahiplerdi. Tabiî Milan da kazan- ması durumunda, Chelsea-Hertha maçı berabere bitmediği müddetçe, üst tura kalacaktı ve bu da tansi- yonu bir hayli arttırıyordu. Karşılaş- mada gol perdesini 20. dakikada GeorgeWeah açmış ve Milan 1-0 öne geçmişti. Yedi dakika sonra Capone, Galatasaray’a beraberliği getirse de ikinci yarının başlarında Federico Giunti, İtalyan ekibini bir kez daha üstünlüğe taşımıştı. Uzun süre 2-1 Milan üstünlüğüyle devam edenmücadelenin 87. dakikasında Galatasaray 2-2’yi yakalayıp son bir umut bulmuştu. Maçın son dakika- sına gelindiğinde de sarı-kırmızılı takımbir penaltı kazanıyor, atışı kullanan Ümit Davala topu filelerle buluşturarak Galatasaray’ınmaçı 3-2 kazandığını ve yoluna UEFA Kupası’nda devam edeceğini ilân ediyordu. Nihat Kahveci (15 Haziran 2008, Türkiye - Çek Cumhuriyeti) 2 EURO 2008’de, Millî Takımımız ilk tur gruplarındaki ilk iki maçını üç puanla geride bırakırken bu karşılaşmalarda üç gol atıp, iki gol yemişti. İşin ilginci, millîlerimizin gruptaki sonmaçtaki rakibi olan Çek Cumhuriyeti’nin de bu alandaki istatistikleri aynıydı ve ku- rallar gereği, iki ekip arasındaki maç berabere biterse, çeyrek finale kalacak tarafı belirlemek için penaltı vuruşla- rına geçilecekti. Dolayısıyla doğal bir play-off halini alanmaçta Çekler oyuna daha etkili başlarken, ilk yarıyı Jan Koller’in golüyle 1-0 önde kapat- mış, ikinci yarının ortalarına doğru da Jaroslav Plasil’le farkı ikiye çıkartmıştı. Ay-yıldızlılar, bu zor duruma karşı ilk reaksiyonu 75. dakikada Arda Turan’ın attığı golle gösterirken, bitime üç dakika kala Çeklerin ünlü kalecisi Petr Cech’in akıl almaz bir biçimde tuttuğu topu elinden kaçırmasını fırsatçı Nihat Kahveci affetmemiş ve skor 2-2’ye gelmişti. Bu golden sonra birçok fut- bolseverin kafasında, ilk kez bir grup maçının sonunda penaltı atışları izle- yeceklerine dair bir intiba oluşmuştu belki amamillîlerimiz buna damü- saade etmeyecekti. Son dakikaya gi- rilirken Hamit Altıntop’un pasında Çek savunmasının arkasına sarkan Nihat, on sekiz üzerinden harika bir plaseyle topu filelere gönderiyor ve Türkiye, eşine az rastlanır bir geri dönüş hikâyesine imzasını atarak maçı 3-2 kazanıyor ve çeyrek finaldeki yerini alıyordu. Semih Şentürk (20 Haziran 2008, Türkiye - Hırvatistan) 1 Millî Takımımızın EURO 2008 ilk tur gruplarının sonma- çında Çek Cumhuriyeti karşısında gerçekleştirdiği geri dönüş, çoğu kişiye göre o ana dek Türk futbolunda görül- müş en büyük geri dönüştü belki de. Ancak ay-yıldızlı fut- bolcularımız, yüksek tansiyonu sevdiklerini gösterircesine, bu kadarıyla da yetinmeyecekti. Turnuvada bir sonraki maçımız, çeyrek finalde Hırvatistan’a karşıydı. İki ekibin hayli kora kor bir mücadele ortaya koyduğumaçta 90 daki- kada ‘gol’ sesi çıkmayınca uzatmalara geçilmişti. Bu bo- lümde de oyunun gidişatında pek bir değişiklik yoktu ve yarı finalistin penaltılarla belirlenmesi artık kaçınılmaz olarak görülüyordu. Derken, 119. dakikada gelişen Hırvatis- tan atağında Luka Modric kale çizgisine iniyor ve Rüştü Reçber’in çıkışından da faydalanarak topu altı pas üzerin- deki Ivan Klasnic’e ortalıyordu. Klasnic de kafayla topu boş kaleye göndermiş ve bir bakıma Hırvatistan’ın yarı finale çıkışını ilân etmişti. Herkesin düşündüğü buydu belki ama millilerimiz son düdük çalmadan pes etmeyeceklerini daha evvel de ispatlamıştı. Nitekim 120+1 oynanırken ayağımıza gelen son fırsatta Rüştü Reçber topu Hırvatistan ceza sahasına doğru gönderiyor, o noktada da Emre Aşık’ın kafayla indirdiği topa Semih Şentürk gelişine harika bir vole vurarak fileleri havalandırıyordu. Bu son saniye golüyle uzatmalar da 1-1’lik eşitlikle sonuçlanınca iş penal- tılara kalacak, orada da ay-yıldızlılar rakiplerine 3-1’lik üstünlük sağlayarak yarı finale yükselmeyi başaracaktı. 68 69

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==