TamSaha 169. Sayı / Aralık 2018

Sabri Sarıoğlu (26 Şubat 2009, Galatasaray - Bordeaux) 12 Galatasaray, 2008-2009 sezonunda, UEFA Kupası üçüncü turunda, Fran- sa’nın Bordeaux ekibiyle eşleşmişti. Bordeuax’daki ilkmaçın golsüz eşitlikle sonuçlanmasının ardından, Ali Sami Yen’deki rövanşa gelindiğinde, sarı-kır- mızılılara turu geçebilmesi içinmutlaka galibiyet gerekmekteydi. Ancak henüz ilk dakikada David Bellion’dan gelen gol, keyifleri kaçırmıştı. Galatasaray buna rağmen rakip üzerinde baskıyı arttıra- cak ve ilk yarının sonlarında Arda Turan ile Harry Kewell’dan gelen peş peşe gol- lerle de devre arasına 2-1’lik üstünlükle girecekti. Sarı-kırmızılılar, ikinci yarının ortalarında Arda Turan ile bir gol daha bulduğundaysa iyice rahatlayacaktı. Ancak sadece 10 dakika içerisinde Marouane Chamakh ve Fernando Cavenaghi konuk ekip adına fileleri havalandırınca skor 3-3’e gelecek ve tansiyon bir anda zirveye çıkacaktı. Maçın son dakikasına girildiği esna- daysa Sabri Sarıoğlu, yarımyuvarlağın biraz gerisinden sert bir şutla Bordeaux kalesini yoklayacak, topun sol alt köşe- den ağlara takılmasıyla da Galatasaray maçı 4-3 kazanarak adını bir üst tura yazdıran taraf olacaktı. Andre Santos (16 Nisan 2011, Fenerbahçe - Gaziantepspor) 11 Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında, 2010-2011 sezonunda yaşanan kıyasıya şampiyonluk yarışında sarı-lacivertliler, bordo-mavilileri iki puan geriden takip etmekteydi. Fenerbahçe, 23. haftaya averajla zirveyi ele geçirdiyse de 27. haftada evinde Bursa- spor’la golsüz berabere kalınca liderlik yeniden Trabzonspor’a geçmişti. Dolayısıyla sarı-laci- vertlilerin artık yarışta puan kaybetme lüksü yoktu. Ancak sezonun 29. haftasında Kadı- köy’de oynanan Gaziantepspor maçı, az kalsın Fenerbahçe’nin havlu atmasına sahne olacaktı. Ligin dişli takımları arasında yer alan ve o sezonu da dör- düncü sırada tamamlayacak olan Gaziantepspor, Fenerbah- çe’ye karşı kale önüne adeta duvar örmüş ve 90 dakikalık süre de golsüz eşitlikle geride kalmıştı. Duraklamalarda da dördüncü dakikaya girilmişti ki Antep ceza sahası dışında topla buluşan Miroslav Stoch, son bir umutla kaleyi yokladı. Stoch’un şutu direkten dön- düyse de seken top Andre Santos’un önüne gelecek ve Brezilyalı oyuncu da yakınme- safeden fileleri havalandırarak Fenerbahçe’ye şampiyonluk yolunu açacak olan 1-0’lık gali- biyetin kahramanı olacaktı. 10 2009-2010 sezonunun 22. haftasında Fener- bahçe, Bursaspor’u konuk ediyordu. Karşı- laşma öncesinde sarı-lacivertliler bir maç eksiğiyle zirvedeki Galatasaray’ın iki puan ge- risindeydi. Yani bumaçı kazanmaları halinde haftayı lider kapatacaklardı. Öte yandan Bur- saspor da Fenerbahçe’yi iki puan geriden takip ediyordu ve onlar da alacakları üç puanla ra- kiplerinin önüne geçip, şampiyonluk yolunda iyice iddialı bir konuma gelebilecekti. Mücadeleye Fenerbahçe hızlı başlamış, henüz 20. dakika geride kalmışken, Alex ve Andre Santos’un golleriyle 2-0’lık üstünlüğü yakala- mıştı. Birkaç dakika sonraysa Bursaspor, Pablo Batalla ile farkı bire indiriyor ve ardından da maç uzun süre 2-1’lik skora kilitlenip kalıyordu. Bu kilidi açansa, 83. dakikada ceza sahası içinde kazanılan bir endirekt serbest vuruş sonrasında topu filelere gönderen Ozan İpek oluyordu. Fenerbahçe, skorun 2-2’ye gelmesi sonrasında biraz şuursuzca rakibinin üstüne gitmeye başlayınca da bunun bedelini ödeye- cek ve duraklama dakikalarında gelişen Bur- saspor kontratağında Ozan İpek topu bir kez daha ağlara yollayarak Bursaspor’un 3-2’lik galibiyetinin baş mimarı olacaktı. Yeşil-beyaz- lılar, sezon sonunda Fenerbahçe’yi bir puan farkla geride bırakıp tarihlerinin ilk şampiyon- luğunu elde ettiklerindeyse kuşkusuz bu maçın önemi çok daha net bir biçimde ortaya çıkacaktı. 9 Beşiktaş, 1990 ve 1991’de elde ettiği şam- piyonlukların ardından, 1991-92 sezo- nunda da üst üste üçüncü zafer yolunda ilerlemekteydi. Siyah-beyazlılar, o sezon Fenerbahçe ile kora kor bir şampiyonluk yarışı içindeydi ve bitime altı hafta kala da iki ekip, İnönü Stadı’nda kozlarını paylaşacaktı. Maç öncesinde Beşiktaş 60 puanla liderdi. Fenerbahçe ise bir maç eksiğiyle dört puan geriden siyah-beyaz- lıları takip ediyordu. Beşiktaş o noktaya kadar namağlup gelmişti belki ama sonraki beş haftada Trabzonspor ve Galatasaray’la da zorlumaçlar yapacak- ları düşünüldüğünde bu derbide galibiyet dışında herhangi bir sonucun siyah-be- yazlıların pek işine yarayacağı söylene- mezdi. Fenerbahçe de belli ki planlarını bu karşılaşmadan sonra kayıpsız gide- rek, Beşiktaş’ın o süre zarfında bir kez takılması üzerine kurmuştu. Sarı-laci- vertliler, karşılaşma boyunca rakiplerine fazla fırsat vermeyerek bu amaçlarına da ulaşmak üzereydi. Ancak 89. dakikada Mehmet Özdilek orta sahadan aldığı topla ceza sahasına doğrumüthiş bir driplingle ilerliyor, ardından pasını aktar- dığı Zeki Önatlı da on sekiz üzerinden şu- tunu çekerek topu ağlara gönderiyordu. Beşiktaş bu golle maçı 1-0 kazanıyor ve üst üste üçüncü şampiyonluk yolunda da müthiş bir avantaj elde ediyordu. Zeki Önatlı (11 Nisan 1992, Beşiktaş - Fenerbahçe) Ozan İpek (22 Şubat 2010, Fenerbahçe - Bursaspor) 64 65

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==