TamSaha 169. Sayı / Aralık 2018

ayrı bir avantaj teşkil ediyor. Son şampiyonluklarını, şu anda Liverpo- ol’u çalıştırmakta olan Jürgen Klopp yönetiminde yaşayan Dortmund, Klopp’un 2015’te görevden ayrılması sonrasında iki yıl Thomas Tuchel ta- rafından yönetilmişti. Geçen sezona Peter Bosz yönetiminde giren fakat beklediğini bulamayan, sonrasın- daysa sezonu Peter Stöger ile tamamlayan Dortmund, 2018-19 sezonuna girmeden evvelse takımın başına Lucien Favre’ı getirdi. İsviçreli teknik adam, Bundesliga’da daha önce Hertha Berlin ve Mönchen- gladbach’ı çalıştırmış, özellikle de Gladbach’ın başındayken, küme düşmeme mücadelesi içinde aldığı takımı iki sene sonra Şampiyonlar Ligi’ne taşımasıyla fazlasıyla takdir toplamıştı. Favre daha sonra görev yaptığı Fransa’nın Nice ekibinde de Şampiyonlar Ligi play-off turunu görmüştü ve Dortmund yönetimi de bu referanslar ışığında kendisine güvenmekteydi. NitekimFavre da içinde bulunduğu- muz sezona harika bir başlangıç yaparak, kendisine duyulan bu güvene şu ana dek tammanasıyla lâyık oldu. Dortmund, ligde zirveyi ele geçirip şampiyonluğunmutlak favorisi Bayern’e de dokuz puan fark attığı gibi, 12 maçta 35 kez rakip fileleri havalandırarakmaç başına neredeyse üç gollükmuazzambir ortalama da yakaladı. Bundesliga’da bir sezonda en çok gol atan takım, 1971-72 sezonunda 101 gole ulaşan Bayern Münih’ti ve Dortmund’un şu anki gol ortalaması (2.92), Bayern’in o sezonki gol ortalamasının (2.97) kıl payıyla gerisinde… Üstelik Dortmund’unmüthiş performansı, sadece Bundesliga ile de sınırlı kalmadı. Şampiyonlar Ligi’nde de E Grubu’nda Atletico Madrid, Monaco ve Club Brugge’ye rakip olan sarı-siyahlılar, dört maç sonunda topladığı dokuz puanla zirvede yer almakta ve Atletico karşısında aldıkları 4-0’lık galibiyet de sezonun en flaş galibiyetlerinden biriydi. Genç oyunculardan gelen müthiş katkı Dortmund, sezona girerken aslında Bayern’i tedirgin edecek, diğer takımlaraysa korku salacak türden transferler yapmamıştı. Yaklaşık bir buçuk senedir Çin’de oynamakta olan Belçikalı orta saha oyuncusu Axel Witsel, kadroya kattıkları en tanınmış isimdi. AyrıcaWerder Bremen’in Danimarkalı orta sahası Thomas Delaney de bir başka kayda değer transfer sayılırdı. Real Mad- rid’de kadroya giremeyen Faslı genç sağ bek Eşref Hakimi ve Barcelo- na’da pek forma şansı bulamayan İspanyol forvet Paco Alcacer ise takımlarından kiralanmıştı. Tabiî bu esnada takımın tecrübeli isimlerin- den Sokratis Papastathopoulos, Arsenal’e, Nuri ŞahinWerder Bremen’e, Andriy Yarmolenko da West HamUnited’a gitmiş, Andre Schürrle ise Fulham’a kiralık olarak gönderilmişti. Önceki sezonu 55 puanla dördüncü sırada tamamlayan takımın, böyle bir transfer dönemi sonrası ciddi biçimde seviye atlamasını bekle- mekse biraz hayalcilik sayılırdı. Fakat Dortmund, yeni transferlerin hepsinden azami derecede katkı aldığı gibi, belki de asıl katkıyı, zaten kadrosunda bulunan fakat çok genç oldukları için yeni yeni takıma ısın- dırılan yıldız adaylarından almaya başladı. 18 yaşındaki Trinidad asıllı İngiliz oyuncu Jadon Sancho, bu isimlerin başında gelirken, ligde çık- tığı 11 maçta sadece 544 dakika süre almasına karşın attığı dört gol ve yaptığı altı asistle izleyenlere adeta parmak ısırttı. 20 yaşlarındaki Danimarkalı Jacob Bruun Larsen ve ABD’li Christian Pulisic, 19’luk Fran- sız stoper Dan Axel Zagadou ve 22 yaşındaki Suriye asıllı Alman vatan- daşı Mahmoud Dahoud da takımın ortaya koyduğu tempolu, dinamik oyun anlayışında önemli pay sahibi olarak dikkat çekti. Dortmund’da en çok göz kamaştıran isimse, takım kaptanı Marco Reus oldu. Ligde, ikisi kritik Bayernmaçında olmak üzere sekiz gol atıp beş de asist yapan Reus, sakatlıklarla boğuştuğu son iki yılın ardından nihayet kendisini bulmuş ve gerçek potansiyelini sa- haya yansıtmış bir görüntü çiziyor. Geçen sezonun ikinci yarısında, Ba- yern ile Dortmund ligde karşılaştık- larında, Bayern rakibini 6-0’lık ağır bir yenilgiye uğratmıştı ve aradan sadece yedi buçuk ay geçtikten sonra Dortmund’un rakibini devirip önemli bir farkla zirveye kurulmuş olması, Bundesliga’da bu sezon bir şeylerin değişebileceğine sanki işa- ret ediyor. Lucien Favre’ın öğrencile- rinin, formgrafiklerinde ciddi bir düşüş yaşamaz veya önemli sakat- lık sorunlarıyla karşılaşmazlarsa, en azından sezon sonuna dek Bayern’i rahatsız edeceklerineyse şüphe yok. 58

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==