TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018
Günümüzde futbol sadece boş za- manların değerlendirilmesi amacıyla oluşmuş bir spor dalı olmaktan çıka- rak, her geçen gün gelişen bir endüs- triye dönüşmüştür (Kuyucu, 2014; Ekenci, 1998). Bu dev endüstri sadece futbol asıl ürünü ile değil, onunla bütünleşen yan endüstrilerle de mevcudiyetini artırarak, gelişen ekonomi içinde kendini var etmek- tedir. Stadyumların birer ticari mer- keze dönüştüğü bu süreçte, özellikle yeni iletişimolanakları üzerine büyük yatırımlar yapılmaktadır. Kulüpler, özellikle internet ortamını ürün satışları için kullanmakta ve küresel pazara yalnızca asıl ürün olan futbolu değil, lisanslı yan ürün- lerini de sunmaktadır. Avrupa’nın dev kulüpleri adeta birer şirket gibi çalışmakta ve küresel pazara hitap edebilecek yeni pazarlama strateji- leri geliştirmektedir. Özellikle Uzak- doğu ülkelerine yönelik TV yayın haklarının ve yan ürünlerin satışını gerçekleştirebilecek uygulamalar sunarak (Talimciler, 2008) küresel ekonomide yer edinmeye çalışmak- tadırlar. Bugün dünyada yaklaşık 1 milyar insanı istihdam eden bu endüstri kolunun, şirketleşen ve borsaya açılan futbol kulüpleri ile değerininmilyar dolar düzeyine yaklaştığı görülmektedir. Bu kap- samda kitleleri peşinden sürükle- yen, dünyanın önde gelen endüstri kollarından biri haline gelmiş olan futbol, günümüzde bir spor dalından çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bütün bu çalışmaların daha kârlı olabilmesi için ürünün kalitesinin artırılması kaçınılmazdır. Kalitenin arttırılması için de en verimli yöne- tim felsefesinin kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bakımdan diğer endüstri kollarında uygulanılmaya başlanılan “ToplamKalite Yöne- timi”nin futbol endüstrisi için de uygulanması konusu gündeme taşınmıştır. Bu çalışma kapsamında “Toplam Kalite Yönetimi”nin futbol endüstrisi için önemi tartışılmıştır. Mal ve hizmetlerin kalitesinin sürekli iyileştirilmesine ulaşmak amacıyla örgüt içerisindeki tüm fonksiyonların ve süreçlerin bütün- leşmesi olarak tanımlanan “Toplam Kalite Yönetimi”ne (TKY) ilişkin ör- nekler, geçmiş 40 yıl boyunca Ame- rika’da Edward Deming tarafından sunulmuştur (Minter, 1998). Deming’in döngüsü, her organizas- yona kolaylıkla uygulanabilecek faaliyetlerden oluşur. Yapılacak işler, ilk olarak planlanır, daha sonra uy- gulanır ve denetlenir. Yapılan denet- leme ile oluşan sapmalar iyileştirilir. Bunlar kaydedilerek gerekli önlem- ler alınır. Alınan önlemler, sonraki faaliyetlerin hedeflerini oluşturur ve standartlaşma sağlanır. Deming, Amerikan işadamları tarafından önceleri pek ciddiye alınmamıştır. Nitekim geçmiş 20-30 yılda kalite ve çalışma alanındaki hizmetin iyileşti- rilmesi ile ilgili düşüncelerin çoğu, Amerikan işadamları tarafından çok garip ve uygulanması çok pahalı ola- cağı şeklinde yorumlanmıştır. Fakat Deming’in değerlerinin farkında olan Japon yöneticileri, II. Dünya Sava- şı’ndan sonra TKY kavramlarını uy- gulamaya başlamışlardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) özel ve kamu kuruluşları bağlamında, mal ve hizmet sektöründe yaygın uygu- lama bulan kalite yönetimi, son 20 yılda gelişme sağlamıştır (Minter, 1998) TKY, günümüzün çağdaş bir yönetim tekniği olarak adını duyurmaya baş- ladığı tarihten bugüne; TKY felsefe- sini doğru ve amaca yönelik uygulayan organizasyonların kendi alanlarında ileride ve rakiplerinden önde olduklarını gözlemlemekteyiz (Biçer, 2008). Dolayısıyla “TKY felse- fesi, müşteri beklentilerini her şeyin üzerinde tutan ve müşteri tarafından tanımlanan kaliteyi, tüm faaliyetle- rin yürütülmesi sırasında ürün ve hizmet bünyesinde oluşturan bir yö- netimbiçimidir.” (Aydınceren, 1993). Spor örgütlerinde ise hizmetlerin çe- şitliliği ve standart ürünler gibi kolay olmayışı, spor hizmetinin kaliteli sunumunu da zorlaştırmaktadır. Çünkü spor hizmetleri sağlık amaçlı rekreatif katılımından, performans ve seyir sporuna uzanan geniş bir hizmet ağını içermektedir (De Geus, 1998). Spor ürününün, diğer mallar- dan farklı dört temel özelliği vardır (Serarslan ve Kepoğlu,2005): 1. Spor hizmeti soyuttur: Spor hiz- metleri fiziksel değildir ve dolayısıyla elle tutulamaz, gözle görülemez ve hissedilemez. 2. Spor hizmetleri depolanamaz: CemG. Yücel Futbolda ToplamKalite Yönetimi Sporun doğası gereği daha önceden hazırlayıp alıcıya sunabilme veya depolayabilme şansı yoktur. 3. Spor hizmetleri üretildiği anda tüketilir: Spor hizmetleri hizmetin üretildiği anda tüketilir. Hizmetin alı- cısı, hizmeti alırken hizmeti verenle işbirliği içerisindedir ve hizmetin üretilmesine doğrudan katkı yapar. 4. S por hizmetleri değişkendir: Bir spor hizmetinin kalitesi ve içeriği ki- şiden kişiye, müşteridenmüşteriye, durumdan duruma, günden güne değişkenlik gösterebilir (Zeithamly, 1996). Futbol özelinde ise hizmetin kalitesi uygulanan yönetimanlaşıyla birebir örtüşmektedir. Organizasyonlarda rekabet üstünlüğünün sağlanabil- mesi için kalitenin önemli bir araç olduğunu söyleyen Deming, kaliteyi sağlayabilmek için aşağıdaki 14 ilkenin uygulanması gerektiğini belirtmiştir (Özveren, 1997): l Ürün ve hizmet geliştirme amacını devamlı kılın. l Yeni bir yönetim felsefesi ortaya koyun. l Kaliteyi sağlamada denetimlere güvenmeyin. l Sadece parasal değerlendirmeler yapmaktan vazgeçin. l Üretimve hizmet sistemlerini devamlı iyileştirin. l Eğitimi kurumsallaştırın. l Liderliği kurumsallaştırın. l Korkuyu kaldırın. l Birimler arasındaki engelleri kaldırın. l İşgücünü sloganlarla ve rakamsal hedeflerle zorlamayın. l İşgücü için rakamsal kotalar koymayın. l Çalışanların işlerinden gurur duymalarını sağlayın. l Kişilerin kendi kendilerini eğitme çalışmalarını destekleyin. l Dönüşümü gerçekleştirecek faaliyetlerde bulunun. Futbol kulüplerinin içinde bulunduğu güven bunalımını aşmak ve gerçek “takım” çalışmasını, hem iç hemde dış müşteri ilişkileriyle iç içe hale ge- tirmek, yanlızca kalite kültürünün benimsenmesiyle mümkün olacak- tır. Öncelikle lider pozisyonunda bu- lunan kulüp başkanları olmak üzere, tüm teknik ve idari kadro, oyuncular ve diğer kulüp çalışanları arasında kulüp içi etkin bir iletişimağının kurulması, taraftar ve genel futbol izleyicilerinin gereksinimlerinin belirlenmesi, ilk aşamada yapılması gerekenler olarak belirlenmelidir (Gençer ve Demiray, 2003). Futbol, günümüzün sporla ilgili en gözde endüstri kollarından biri haline gelmiştir. Bu endüstriye yapılan yatırımlar, yalnızca kulüpler ve futbolcularla sınırlı kalma boyutunu aşmıştır. Eğlence sektörü, medya sektörü, müşterek bahis sektörü, spor malzemeleri sektörü, ulaşım sektörü, turizm sektörü dolaylı veya doğrudan futbol endüstrisindeki ge- lişmeleri izlemekte ve yararlanmak- tadır. Bugün artık futbol kulüpleri, yatırımyapılacak ciddi ve büyük şir- ketlere dönüşmektedir (TFF, 1999). Kulüplerimiz, futbolda, zaman zaman önemli başarılara imza atmış olsa da genel olarak profesyonel futbol ku- lüplerimizde batılı ve çağdaş bir pro- fesyonelleşme ya da yapılanmadan söz etmekmümkün değildir. Türkiye Futbol Federasyonu, Türk profesyo- nel kulüplerindeki temel yapısal aksaklıkları şu şekilde özetlemiştir: l Profesyonel kulüplerimizde, idari yapılanma sorunları yaşanmaktadır. Kulüplerimizin eskiyen dernekler yasası hükümleri içerisinde gelişen ekonomik faaliyetlere ayak uydur- ması oldukça güçtür. l Profesyonel kulüplerde “zorunlu kadrolar” eksiktir. Profesyonel yönetici ya damenajer kavramları yerli yerine oturmamıştır. l Sezon için gerekli ya da zorunlu harcamalar yetersizdir. l Tesis sorunu vardır. l Bunların doğal bir sonucu olarak, eğitimuygulaması ve altyapı üretimi sınırlı kalmaktadır. l Profesyonel kulüplerde zorunlu harcamalardan kısılarak, hatta kulü- bün geleceği ipotek altına alınarak büyük transfer harcamaları yapıl- maktadır. Bunlar, çoğu futbol kulüplerinde çeşitli boyutlarda karşılaşılan ve sürekli başarının gerçekleştirilme- sini engelleyen sorunlardır. Bunlara, çoğu kişinin küçümseyip, göz ardı edebileceği sorunlar da eklenince başarının devamlılığından söz etmek olası değildir. Profesyonel futbol kulüplerinin temel amacı, yarattığı spor ürününün, yani kulübün adını taşıyan ve kulübü temsil eden unsurların kalitesini devamlı olarak geliştirmek ve iyileştirmek olmalıdır. Bu noktada, ürünün kalitesini etkileyebilecek bazı faktörleri ele almak gerekir (9). Ürün kalitesinin; l Takımın ya da oyuncunun etkileyici ve başarılı oyun stili, l Kullanılan tesisler ve bunların mükemmelliği, l Antrenörlerin, hakemlerin, teknik ekibin, yönetimbölümünün, sağlık bölümünün ve tümdiğer çalışanların devamlı ve daha ileri düzeyde eğitimi, l Lider sembollerin kusursuz tutum ve davranışları (oyuncular, teknik direktör, hakemler, yöneticiler v.b.) gibi faktörlerden etkilendiğini belirtmiştir. Futbol kulüplerindeki tepe yöneti- min toplamkaliteye olan inancının ve desteğinin devam ettirilmesi bakımından liderlik yapacağı hususlar şunlardır: 1. Vakitlerinin büyük kısmını kalite ile ilgili problemlere ayırmalıdırlar. 2. Hem sözlü hemde yazılı olarak kalite politika ve stratejilerini sürekli olarak kulübe yaymalıdırlar. 3. İnsan kaynakları ve diğer bölümlerin fonksiyonlarını ve rollerini arttırmalıdırlar. 4. Eğitimve geliştirme için fon sağlanmalıdırlar. 5. Başarılı olan birimleri ödüllen- dirmek için ödül sistemleri geliştire- rek toplamkalitenin önemini tüm kulüp personeline benimsetmelidir- Kitleleri peşinden sürükleyen, dünyanın önde gelen endüstri kollarından biri haline gelmiş olan futbol, günümüzde bir spor dalından çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bütün bu çalışmaların daha kârlı olabilmesi için ürünün kalitesinin artırılması kaçınılmazdır. Kalitenin arttırılması için de en verimli yönetim felsefesinin kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bakımdan diğer endüstri kollarında uygulanılmaya başlanılan “ToplamKalite Yönetimi”nin futbol endüstrisi için de uygulanması konusu gündeme taşınmıştır. 94 95
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==