TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018
Gönülden Kaleme Teknik direktörü kısaca “Bir sporcunun veya spor takımının kişisel gelişimle- rini, stratejilerini belirleyerek ve gelişti- rerek başarı için görev yapan kişi” diye tanımlayabiliriz. Teknik direktörün ba- şında bulunduğu takıma katkıları her zaman tartışılmıştır. Kimileri yüzde 20, 30, 40, 50, yüze kadar çıkan oranlarda tahminlerde bulunmuştur. Ben yaptık- ları ya da yapmadıklarıyla takımlarına yüzde yüz etkileri olduğuna inananlar- danım. İster transferleri kendi yapsın, ister kulüp profesyonelleri yapsın... Gerekli donanıma sahipseniz takımı- nızdanmaksimumverimi alacak doğru adımları atmanız kaçınılmaz olacaktır. Artık teknik direktörlerin en az altı-yedi yardımcısı var. Teknik, taktik, stratejinin yanında, insan ilişkileri ko- nusunda uzmanlaşmalı, çeşitli kurslara katılmalı, sevk ve idare konularını bil- meli. En önemlisi de gözlemyeteneğinin gelişmiş olması gerekiyor. Baktığını gören, bunu bilgi donanımıyla yorumla- yan ve kısa sürede çözümüreten teknik adamlar, mesleklerinde çok daha başarılı oluyor. İşin en önemli kısmı; boştayken eksiklerini tamamla- mak ve kendini geliştirmek adına çeşitli seminerlere katılarak kendilerini güncellemeleri, iş bulduklarında başarılı olmalarını sağlayacaktır. Bunları yapan teknik adamlar mutlaka vardır. Ama bunların sayıları iki elin parmaklarını geçmez. Bu sezon takımlarına damga vuran teknik adamlar şöyle sıralanabilir: 2017-2018 sezonunu Galatasaray zir- vede tamamlayarak, taraftarlarına bir kez daha şampiyonluk sevincini tattırdı. Bu başarının gelmesinde yönetimin Fatih TerimHocayı getirmesinin şüphe- siz ki çok etkisi oldu. Galatasaray, Tudor zamanında iç sahada coşkulu futbol oynuyor fakat deplasmanmaçları ve derbilerde iç saha coşkusunu göstere- miyor, başarılı sonuçlar alamıyordu. Fatih Hoca döneminde derbileri alan bir takım sahadaydı. Lâkin Fatih Hoca da deplasman kâbusuna çözümbulmakta oldukça zorlandı. Başakşehir’den avantajı aldıktan sonra kalan beş maçta konsantrasyonu zirvede tutarak takımını şampiyonluğa ulaştırdı. Fenerbahçe yönetimi Aykut Hocanın arkasında durdu. Ligi ikinci sırada bitirmesine rağmen, takımın oynadığı futbol, taraftarların ve futbol kamuoyu- nun bir kısmını memnun etmedi. Aykut Hoca bumemnuniyetsizliği görmesine rağmen bildiğinden şaşmayarak, “Bu takımın teknik direktörü benimve benim istediğim oyunu oynamayan oyuncular kulübede yanımda oturur” diyerek doğru bir duruş sergiledi. Başakşehir, Abdullah Avcı ile eline ge- çirdiği avantajı altın tepsi içinde rakibine sundu. “Şampiyonlar Ligi garanti” deni- İsmail Gökçek Teknik direktör lirken son haftalarda alınan sonuçlar neticesinde ligi üçüncü bitirerek Avrupa kupalarına katılma hakkı elde etti. Abdullah Hoca oynattığı futbolla taraflı tarafsız futbolseverlerin takdi- rini aldı. Başakşehir yönetiminin tek eksiği, taraftarı tribüne çekememek oldu. Su sezon şampiyonluğu kaçırmalarının sebeplerinden biri de buydu. Diğer bir sebep de üç sezondur bıçak sırtı dediğimiz maçları kaybetmesi diyebiliriz. Demem o ki, rakibini yendiği anda yarışın dışında bırakacağı maçları kaybederek rakiplerine can suyu verdi. Abdullah Hoca bu tür maçlar öncesi ne yapıyorsa gözden geçirmeli ve eksiği bulmalıdır. Şenol Güneş’li Beşiktaş, Şampi- yonlar Ligi’nde ülkemizi başarı ile temsil etmiş, uzun süredir Avrupa kupalarında yaşayama- dığımız heyecanı futbol camia- sına tattırmıştır. Şenol Hoca ve oyuncuları ligimizde aynı istik- rarı gösterememelerine rağmen şampiyonluk yarışının içinde kalmışlardır. Şampiyonlar Li- gi’nden elendikten sonra lige yüklendiler ama Fenerbahçe ile oynadıkları maçta çıkan olaylar ve yapılan yorumlar Şenol Ho- canın, Galatasaray ile oynadık- ları şampiyonluk adına önemli maçta konsantrasyon kaybı yaşamasına yol açtı. Bumaçı kaybetmeleri de ligi dördüncü sırada bitirmelerine sebep oldu. Trabzonspor sezona çok da iyi başlamadı, 50. yılda şampiyon- luk hedefiyle çıkılan yolda alınan sonuçlar neticesinde hedefin çok uzağında kalındı. Alınan sonuç- ların ülkemizdeki doğal sonucu olarak antrenör değişikliği ile Rıza Çalımbay Hoca ile anlaşıldı. Çalımbay iyi bir başlangıç yaptı, takımın kolay gol yeme soru- nunu çözdü, fakat bu kez de gol atamaması sebebiyle beraber- likler almaya başladı. Rıza Hoca gol yollarında Burak Yılmaz’ın alternatifini bulamaması nedeniyle ligi beşinci bitirebildi. Kemal Özdeş Kasımpaşa’yla, Samet Aybaba Sivasspor’la, Tamer Tuna Göztepe’yle, Erol Bulut Yeni Malatyaspor’la, Sumudica Kayserispor’la küme düşme korkusu yaşamadan, oynattıkları oyunla fark oluş- turdu. Bu hocaların takımlarının bazıları sezonun ilk yarısında, bazılarının takımları da lig genelinde istikrarlı bir futbol ortaya koydu. Akhisarspor’da Okan Buruk’a ayrı parantez açmak gerekiyor, çünkü ligde düşme hattı civarında dolaşan takımı, büyük bir başarıya imza atarak Ziraat Türkiye Kupası’nın sahibi oldu ve Avrupa kupalarına katılma hakkı kazandı. Mesut Bakkal Hoca, Alanya- spor’da hücum futbolundan ödün vermeden, takımsavunmasında yaşanılan sıkıntıları çözdü ve takımını kümede bıraktı. Bursaspor iki sezondur korkulu rüya görmeye devam ediyor. Bu kâbustan uyandırma görevi nöbetçi teknik direktör Mustafa Er Hocaya düşüyor. Nöbetçi dememdeki sebep yönetim kurulunun en zor anlarda takımı teslim ettikleri Mustafa Hocaya yeni sezonda takımı teslim etmemesidir. Bu konuda Bursaspor yönetiminin hocaya gereken şansı vermediği kanaa- tindeyim. Hamza Hamzaoğlu Hoca, Antal- yaspor’da sonradan göreve başlayan hocalardan… Hedef kümede kalmaktı ve hoca takı- mını kümede bırakarak hedefi tutturdu. Konyaspor, Sergen Yal- çın’la kümede kalmak içinmüt- hiş mücadele verdi ve sonucunu da Süper Lig’de kalarak aldı. Osmanlıspor’da İrfan Buz, Genç- lerbirliği’nde Ümit Özat ve Kardemir Karabükspor’da Ünal Karaman’ın çabaları yeterli ol- madı ve takımları küme düştü. Kulüp yönetimlerinin başarısız gördükleri teknik adamlarla yol- larını ayırmalarını bir yere kadar anlayabiliyorumama başarılı hocaları göndermelerini anla- makta güçlük çekiyorum. Oyun- cuların, hocanın oyun planına alışmaları zaman ister. Ayrıca teknik adamın oyuncularını tanıması, onlardanmaksimum verimalması, mesleki donanım- ları gereği, futbolcular kadar olmasa da biraz zaman alır. Göztepe yönetiminin Tamer Tuna, Sivasspor yönetiminin Samet Aybaba ve Akhisar- spor’un Okan Buruk ile yollarını ayırmasını, çok büyük fikir ayrı- lıkları yoksa kulüp yönetimleri- nin aldığı yanlış kararlar olarak değerlendiriyorum. Önümüzdeki sezonda umarımaldıkları karar- ların pişmanlığını yaşamazlar. Sağlıkla kalın… 88 89
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==