TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018

almak demek. Ancak o dönemde sadece lig şampiyonları Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yer alabili- yordu ve Real Madrid’in La Liga’da beş yıllık bir şampiyonluk serisi ya- kalamış olması da aslında Avrupa şampiyonluğu hasretine nokta ko- yabilmesi için çok büyük bir fırsattı. Ne var ki 1986-87 sezonunda ilk turda Young Boys, ikinci turda Ju- ventus ve çeyrek finalde de Kızılyıl- dız’ı eleyen Real Madrid, yarı finalde Bayern Münih’e 1-4 ve 1-0’lık skor- lar neticesinde teslim olmuştu. Ertesi sezon ilk turda Maradona’lı Napoli’yi kupanın dışına iten Beyaz Şimşekler, ikinci turda da son şam- piyon Porto’yu her iki maçta da 2-1 yenerek çeyrek finale kalmışlar, bu turda da Bayern Münih’ten önceki yılın rövanşını alarak rakiplerini 2-3 ve 2-0’lık sonuçlarla saf dışı bırak- mışlardı. Fakat Real Madrid yine yarı finalde tökezliyor ve PSV ile oynadığı eşleşmede gülen taraf, 1-1 ve 0-0’lık skorların ardından Hollanda temsilcisi oluyordu. Real Madrid, 1988-89 sezonundaysa çok daha büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktı zira çeyrek finalde, son şampiyon PSV’ye bu kez 1-1 ve 2-1’lik skorlarla üstünlük kurmala- rına karşın yarı finalde Milan karşı- sında tarihinin en ağır yenilgilerinden birini alacak ve Madrid’de 1-1 sona eren ilkmaçın ardından Milano’da 5-0mağlup ola- caklardı. Üst üste üç yarı final eleni- şinin ardından 1989-90 sezonuna gelindiğindeyse Real Madrid bu kez ikinci turda son şampiyon Milan ile eşleşiyor ve rakibine bir defa daha diş geçiremiyordu. 1990-91 sezo- nundaysa Beyaz Şimşekler, çeyrek finalde SpartakMoskova karşısında büyük bir şok yaşayacak ve Mos- kova’da golsüz sona eren ilkmaçın ardından Bernabeu’daki rövanşta sahadan 3-1’lik yenilgiyle ayrılarak kupaya veda edeceklerdi. Hugo Sanchez, bu beş sezonda Şampiyon Kulüpler Kupası’nda takımı adına 27 maçta 17 gol kaydetmişti fakat bu goller, takımının arzuladığı Avrupa şampiyonluğunun gelmesi için yeterli olmamıştı. Tekrardan Meksika Millî Takımı’na dönüp bakacak olduğumuzdaysa, Kuzey Amerika’nın en önemli tem- silcisini, 1990 Dünya Kupası’nda da göremiyorduk. Bunun sebebiyse, Meksika Futbol Federasyonu’nun 1989 Dünya Gençler Şampiyonası elemelerinde, yaş sınırının üzerinde oyuncular oynatması ve burada da işi kılıfına uydurmak için oyuncula- rın yaşlarını küçük göstermeye çalışmasıydı. FIFA, yapılan bu hileyi fark edince Meksika’yı iki yıl süre- since tümuluslararası turnuvalar- danmen etmiş ve böylece Meksika AMillî Takımı da İtalya 90’a gitme şansını daha en başından elinden kaçırmıştı. Eğer bu skandal yaşan- masa, Hugo Sanchez, Altın Ayakka- bı’yı kazandığı sezonun sonunda Dünya Kupası’nda boy gösterecek ve dört yıl evvel yeterince gol atamadığı için eleştirildiği Dünya Kupası’nda belki de kendinden beklenen o patlamayı nihayet gerçekleştirecekti. Bir futbol gezgini 1991-92 sezonuna gelindiğindeyse, futbolseverler Sanchez’in Real Madrid’deki son günlerine tanıklık edecekti. Yaşının ilerlemiş olması ve sakatlık sorunlarının da baş gös- termesiyle sezon boyunca topu topu 10 kez beyaz formayı sırtına geçiren Meksikalı, sezon bitimiyle birlikte Bernabeu Stadı’na veda edecek ve ülkesinin yolunu tutarak America takımına imza atacaktı. Sanchez, Real Madrid’de geçirdiği yedi sezonda 164’ü ligde olmak üzere tam 208 gol kaydetmişti. America’da geçirdiği tek sezonda takımıyla bir CONCACAF Şampi- yonlar Kupası şampiyonluğu yaşa- yan Sanchez, America’nın finalde Kosta Rika’dan Alajuelense’yi 1-0 yendiği maçtaki tek gole de imza- sını atmıştı. America’da adeta yeni- den dirildiğinin sinyallerini vermesi üzerine de, 35 yaşına merdiven d ayamış olmasına rağmen, Mek- sika’nın 1993 yazında düzenlenen Copa America kadrosunda yer ala- caktı. Meksika turnuvada hayli iyi bir performans ortaya koyarak fi- nale kadar giderken, Hugo Sanchez, yarı finalde 2-0 kazandıkları Ekva- dor maçında takımının ilk golünü de kaydetmişti. Fakat Meksika, finalde Arjantin’e 2-1’lik skorla yenilmek- ten kurtulamayacaktı. Hugo Sanchez, 1993-94 sezonunda Madrid’e geri dönerken bu kez şehrin küçük takımlarından Rayo Vallecano’nun formasını sırtına geçirecekti. Rayo ile La Liga’da 29 maçta 16 kez rakip fileleri havalan- dırması, kendi adına, yaşı da göz önüne alındığında, hiç de fena bir istatistik sayılmazdı aslında ama sezon sonunda takımı küme düşünce o da daha fazla İspanya’da kalmayacak ve bir kez daha ülkesine dönerek bu kez Atlante formasını sırtına geçirecekti. Sanchez, aynı yaz Meksika’nın 1994 Dünya Kupası kadrosunda da kendisine yer bulmuştu ama takımının sadece ilk turda Norveç’e 1-0 kaybettiği maçta 90 dakika forma giymiş, kalanmaçlardaysa süre alamamıştı. Meksika ise tur- nuvaya, ikinci turda Bulgaristan’a penaltılar neticesinde elenerek veda edecekti. Sanchez, 36 yaşını geride bırakma- sına rağmen Atlante’de geçirdiği sezonda 13 gol atma başarısını gösterecek. Sonrasındaysa herkesi şaşırtarak Avusturya’nın Linz kulübüne transfer olacaktı. Burada da çok uzun kalmayacak ve 1996’da, yeni kurulan ABD futbol ligi MLS’in ilk veteran yıldızlarından biri olarak Dallas Burn’e geçecekti. Dallas ile sezonda 11 kez gol sevinci yaşayan Sanchez, 38 yaşını doldur- duğundaysa buradan da ayrılacak ve son durak olarak ülkesinde Atletico Celaya’da da kısa bir süre top koşturduktan sonra aktif futbolculuk yaşantısını noktalayacaktı. Bunun sonrasındaysa genellikle kesintili bir teknik direktörlük kariyeri başlayacaktı. Ülkesinde iki dönem ilk gözağrısı UNAM’da görev yapan ve ikinci döneminde takımına iki lig şampiyonluğu daha kazandıran Hugo Sanchez, böylece UNAM’ın tarihindeki ilk beş şampiyonluğun dördünde bizzat pay sahibi oluyordu. Sanchez, ayrıca ülkesinde Necaxa ve Pachuca, İspanya’da da Almeria takımlarını çalıştırdı, 2006-2008 dönemin- deyse Meksika Millî Takımı’nın başında görev yaptı. İlk evliliğinden bir oğlu ve bir kızı, ikinci evliliğindense iki kızı daha bulunan Sanchez, 2014 yılının Kasım ayındaysa bir babanın yaşayacağı en büyük acıyla karşı karşıya kalacaktı. Kendisiyle aynı adı taşıyan oğlu Hugo, evindeki gaz sızıntısı sonrasında hayatını kaybetmişti. Bu büyük acının ardından artık çok fazla göz önünde olmak da istemeyen Sanchez, o tarihten sonra bir daha teknik direktörlük de yapmadı. 85 84