TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018
zaman haşir-neşir oldun? Yürümeye başladığım andan itibaren fut- bol topunu önümde buldumdiyebilirim. Çünkü babam futbolcu olmamı çok iste- mişti. Hatta sol ayaklı olmamı da o kadar çok istemiş ki, aslında sağ elimi kullan- mama rağmen sol ayağım çok daha iyi. Babam özellikle sol ayağımı geliştirme- min üzerinde o kadar durdu ki, sağ eliyle yazan ama sol ayağıyla futbol oynayan birisine dönüştüm. Babanın futbolla bir ilgisi var mı? Gençliğinde o da futbol oynamış. Almanya’da amatör olarak başlamış ama yetenekli olmasına rağmen geçirdiği sakatlıklar sebebiyle bırakmak zorunda kalmış. Belki de bu yüzden benim futbolcu olmamı bu kadar fazla istedi. Babamın dışında da yakın akrabalarım arasında futbolla bu derece ilgilenen başka birisi yok. Ailedeki tek futbolcu benimdiyebilirim. Seni bir kulübün kapısından içeri sokan da babandı o zaman… Evet. Dört yaşına geldiğimde babambeni küçük bir kulübe yazdırdı. Orada önce kendimden bir yaş, sonra da iki yaş bü- yüklerle oynadım. 10 yaşına geldiğimizde taşınınca kulübü değiştirdim. 13 yaşına geldiğimde biraz daha büyük ve ismi bile- nen bir kulüp olan Balingen’e geçtim. Orada bir sezon oynadıktan sonra da onlara karşı oynadığımız bir maçta Stutt- gart’ın antrenörleri beni beğendi ve 14 yaşından itibaren de Stuttgart’ın oyun- cusu oldum. Ailemden ayrılıp Stuttgart’ın tesislerinde yaşa- maya başladım. 14 yaşında bir oyuncu için ailesinden ayrılmak ve tanıma- dığı, bilmediği bir ortamda tek başına yaşamak zor olmalı… Aslında bu durum evlattan çok anne-baba için çok daha zor (gü- lüyor). Ama elbette benim için zor yanları vardı. Hele ilk ayları ger- çekten de sıkıntılı geçti. Ailesin- den ayrı yaşamak 14 yaşında bir çocuk için kolay değil. Ama sonra antrenmandı, okuldu derken ken- dinizi yeni bir hayatın içinde bulu- yor ve buna da alışıyorsunuz. Yaşadığın o zorlukları ve seni yine de futbola bağlayan şeyi anlatır mısın? İşler kötü gittiğinde insan kendi- sine destek olacak birilerini arar mutlaka. 14 yaşında bir çocuk işin de o birileri annesi ve babasıdır. Maçlarda veya antrenmanlarda sıkıntı yaşadığım zamanlarda “Acaba buraya hiç gelmesemdaha mı iyi olurdu? Ailemin yanından hiç ayrılmasa mıydım?” diye çok düşündüm. Ama futbolcu olma hayalim o kadar büyüktü ki, en zor zamanlarda bile tahammül edip yoluma devam etmemi sağladı. O hayali kaç yaşından beri kuruyordun? Birçok kişi futbola oyun olarak başlar ve ilerleyen dönemlerde futbolu bir meslek olarak görür ama ben kendimi bildimbileli futbolcu olmaktan başka bir şeyi hayal etmemiştim. Dört yaşında bir kulüpten içeri ilk adım attı- ğımda da “Futbolcu olacağım” diyordum. En başından beri çevremdeki insanlar yetenekli olduğumu söyleyerek bana cesaret ve güven veriyordu. Biraz önce sürekli antrenman ve dersler arasında gidip geldiğinden söz ettin. Bize Almanya’daki bu okul-futbol düzenini biraz anlatır mısın? Benimgittiğimokulun kulüple bir anlaşması var. Bütün oyuncular aynı okula devam ediyoruz. Sabah birkaç saat okulun ardından bir antrenman yapıyoruz. Öğle yeme- ğinin ardından yeniden okula gidi- yoruz ve akşamyeniden antrenmana çıkıyoruz. İyi bir oyuncu olmak için aynı zamanda iyi bir öğrenci olmak zorundayız. Okuldaki notlarınız düştüğünde antrenmana çıkamıyorsunuz. Kulüp bu durumda özel öğretmen- lerle size ders takviyesi yapıyor. En sevdiğin dersler hangileri? Açık söylemek gerekirse mate- matiğimin çok iyi olduğunu iddia edemem. En sevdiğimdersler yabancı dil dersleri. İngilizcenin yanı sıra okulda Fransızca ve İspanyolca derslerimiz vardı. Şu anda Türkçe, Almanca ve İngilizcem oldukça iyi. Fransızca ve İspanyolcayı ise o ülkelere gittiğimde insanlarla anlaşacak kadar konuşabilirim. Farklı dilleri bilmek, futbolcu ol- mayı kafasına koymuş bir genç olarak sana ilerde büyük bir fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum. Lisan öğrenirken, birkaç sene ön- cesine kadar bunun benim futbol kariyerime de olumlu etkiler yapacağını düşünmemiştim. Ama görüyorumki, uluslararası bir oyuncu olmak istiyorsanız, futbol oynadığınız ülkenin dilini konuşmak oldukça önemli. Genç Millî Takımlarla turnuvalara gitti- “ “ Birçok kişi futbola oyun olarak başlar ve ilerleyen dönemlerde futbolu bir meslek olarak görür ama ben kendimi bildimbileli futbolcu olmaktan başka bir şeyi hayal etmemiştim. Dört yaşında bir kulüpten içeri ilk adım attığımda da “Futbolcu olacağım” diyordum. En başından beri çevremdeki insanlar yetenekli olduğumu söyleyerek bana cesaret ve güven veriyordu. 58 59 Yürümeye başladığım andan itibaren futbol topunu önümde buldum. Çünkü babam futbolcu olmamı çok istemişti. Hatta sol ayaklı olmamı da o kadar çok istemiş ki, aslında sağ elimi kullanmama rağmen sol ayağım çok daha iyi. Babamözellikle sol ayağımı geliştirmemin üzerinde o kadar durdu ki, sağ eliyle yazan ama sol ayağıyla futbol oynayan birisine dönüştüm. “ 14 yaşında aileden ayrılıp Stuttgart altyapısına gittim. İşler kötü gittiğinde insan kendisine destek olacak birilerini arar mutlaka. 14 yaşında bir çocuk işin de o birileri annesi ve babasıdır. Bazen “Ailemin yanından hiç ayrılmasa mıydım?” diye çok düşündüm. Ama futbolcu olma hayalim o kadar büyüktü ki, en zor zamanlarda bile tahammül edip yoluma devam etmemi sağladı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==