TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018

katılmış olan Kashima Antlers’ı 4-2 yenerekmüzesine bir kupa daha taşımıştı. Real Madrid, Zidane teknik direk- törlüğünde 2017-2018 sezonuna da etkileyici bir başlangıç yapıyor ve önce UEFA Süper Kupa finalinde Manchester United’ı 2-1 mağlup ederken, ardından da İspanya Süper Kupası’nda Barcelona’ya 3-1 ve 2-0’lık skorlarla üstünlük sağlı- yordu. Yıl sonuna gelindiğinde de FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda yarı finalde El Cezire’yi 2-1, finalde de Gremio’yu 1-0mağlup eden Beyaz Şimşekler, böylece Zidane yönetimindeki sekizinci kupalarını kazanıyordu. Üst üste üçüncü Devler Ligi zaferi Buna karşın, sezonun ortalarında Real Madrid ligde ciddi bir bocalama dönemine girecek ve Barcelona’nın farklı bir biçimde gerisinde kalarak, şampiyonluk yarışına havlu atma noktasına gelecekti. Hatta Şampi- yonlar Ligi’nin ilk turunda da son şampiyonun çok formda olduğu söylenemezdi. Elemelerde Totten- ham, Dortmund ve APOEL ile mücadele eden Real, Tottenham’ın gerisinde ikinci olarak bir üst tura kalabilmişti. Ne var ki ikinci turdan itibaren Real Madrid, önceki iki sezonda olduğu gibi, yeniden rakip tanımaz bir kim- liğe bürünüyordu. İkinci turda Paris St. Germain’i 3-1 ve 2-1’lik skorlarla mağlup eden Zidane’ın öğrencileri, çeyrek finaldeyse Juventus ile deplasmanda oynadığı ilkmaçı 3-0 kazanıp turu büyük ölçüde garanti- liyordu. Real Madrid, her ne kadar rövanşta kendi seyircisi önünde büyük bir kâbusun içine düşse ve Juventus’un 3-0 öne geçmesiyle işi uzatmalara götürecek gibi görünse de son dakikada bulduğu penaltı golüyle bu turu da geçecekti. Yarı finaldeyse Bayern Münih engeli 2-1 ve 2-2’lik skorlarla aşılınca Real Madrid, üst üste üçüncü kez finale kalıyordu. Kiev’de Liverpool’a karşı oynanan finaleyse, Liverpool kalecisi Loris Karius’un yaptığı iki akıl almaz hata ve Gareth Bale’ın sanat eseri niteli- ğindeki röveşata golü damgasını vurunca Real Madridmücadeleden 3-1 galip ayrılıyor ve Devler Li- gi’ndeki üst üste üçüncü zaferini elde ediyordu. Böylece 42 yıl aradan sonra ilk kez bir takımbu kupayı peş peşe müzesini götürmüş oluyordu (Önceki üçleme 1974-76 aralığında Bayern Münih’e aitti). La Liga’da sezon, Barcelona ile Atletico Madrid’in gerisinde, üçüncü sırada tamamlanmış olsa da Şam- piyonlar Ligi’nde gelenmuazzam başarı neticesinde bu durum fazla önemsenmeyen bir ayrıntı olarak kayıtlara geçti. Her şeyin böylesine masalsı bir şe- kilde gittiği esnadaysa, Şampiyon- lar Ligi finalinden sadece beş gün sonra, Zidane, değişim zamanı gel- diğini söyleyerek Real Madrid’deki görevinden ayrıldığını açıklıyor ve futbol kamuoyunu şaşkına çeviri- yordu. Zidane’ın bu kararını duyur- masının ardındansa, çok geçmeden kendisiyle ilgili Katar Millî Takı- mı’nın başına geçeceğine dair dedikodular çıkmaya başladı. Söylenenlere göre, 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar’da, bu turnuvayla birlikte ilk kez Dünya Kupası’nda mücadele edecek olanmillî takımın başarılı olabilmesi için Zidane’ın teknik adamlığa getirilmesi düşünülü- yordu ve bu uğurda da kesenin ağzı, rekor bir meblağ için açılmıştı. Yine de bu yazı kaleme alındığında, söz konusu dedikodular çıkalı neredeyse 25 gün geride kalmasına karşın henüz resmiyete dökülmüş bir şey yoktu, hatta Zidane da konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştı. Zidane’ın teknik direktörlük kariye- rinde bundan sonraki durağı neresi olur, şu an içinmeçhul belki ama kendisinin Real Madrid’de elde edeceği başarı da muhtemelen uzun süre tekrar edilemeyecek. Böylece kendisinin, futbolculuğun- dan sonra teknik direktörlükte de bir efsane haline geldiğini ve bu alanda adının artık Zagallo, Cruyff ve Beckenbauer ile aynı cümle içinde anılabileceğini iddia etmek, herhalde abartı olmasa gerek. 54