Page 86-87 - TAMSAHA 119

Basic HTML Version

Günümüzde bir oyuncunun kal›c›
form düflüklü¤ünü henüz 26 yafl›n-
dayken art arda geçirdi¤i iki diz sa-
katl›¤›na ba¤lamak biraz kolaya
kaçmak olur. Fakat Torres’in duru-
mu sadece bununla kalm›yor. He-
nüz 17 yafl›ndayken Atletico Mad-
rid’de düzenli oynamaya bafllayan
golcü futbolcu, 19’unda kaptanl›¤a
getirilerek kulüp tarihinde bunu ba-
flaran en genç oyuncu oldu. Ayn›
dönemde millî tak›ma da ça¤r›lan
Torres, parlayan yetene¤i sayesinde
tüm maçlarda forma giyiyor ve ço¤u
zaman en önemli rolü üstleniyordu.
‹flte bu durum, daha 20’li yafllar›n›n
ortas›nda bir y›pranma silsilesine se-
bep oldu. Nitekim onun idolü olan
Batistuta 22 yafl›na geldi¤inde 90
kez A tak›mla sahaya ç›km›flt›. Ayn›
yaflta Torres’in oynad›¤› maç say›s›
ise tam 204’ü bulmufltu. Benzer du-
rum Michael Owen’›n da bafl›n› a¤-
r›tm›flt›. 18 yafl›ndan itibaren düzen-
li forma giyen Owen da 22 yafl›na
geldi¤inde 162 maça ç›km›flt›. K›sa-
cas› onun da Torres’le benzer yafl-
larda erkenden düflüfle geçmesi te-
sadüf eseri de¤il.
Gerek Atletico gerekse ‹spanya Mil-
lî Tak›m›’ndaki ilk y›llar›nda Fer-
nando Torres adeta küçük gölde yü-
zen büyük bal›k gibiydi. ‹ki forma
alt›nda da aç›k ara en yetenekli
oyuncu oydu. Liverpool’da ise Ger-
rard, Xabi Alonso, Kuyt ve Masche-
rano gibi çok yetenekli birkaç isim
olsa da hücum dendi¤inde ak›llara
Torres’ten baflka bir isim gelmiyor-
du. ‹flte bu yüzden Chelsea’ye gide-
ne kadar oynad›¤› tüm tak›mlarda
ana strateji ço¤unlukla Torres’in
üzerine kuruluyordu. Bu durum El
Nino’ya muazzam bir özgüven ka-
zand›r›rken onu asl›nda oldu¤undan
daha yetenekli gibi de gösteriyordu.
Chelsea’ye transfer oldu¤unda bü-
yük bal›k, küçük gölden ç›k›p okya-
nusa düflmüfltü. Zira art›k ço¤unluk-
la onu golle buluflturmak için çal›-
flan bir tak›mdan ziyade etraf›nda en
az Torres kadar yetenekli bir sürü
oyuncu vard›. Baflka bir deyiflle o ar-
t›k baflrol oynamayacakt›. Hele ki
yerini doldurmas›n›n beklendi¤i for-
vetin ad› Drogba oldu¤unda ifller
onun için bir kat daha zorlafl›yordu.
Tüm bunlar›n üzerine Roman Abra-
movich’in tam bir teknik direktör
ö¤ütücüsüne dönüflmesi de olum-
suz bir etkendi. O günlere gelinceye
dek tak›m›n en önemli oyuncusu
olarak sürekli s›rt› s›vazlanan Tor-
res, Chelsea’deki üç buçuk sezonda
befl farkl› teknik adamla çal›fl›nca
bir türlü önünü net görme flans› bu-
lamad›.
Psikoloji her fleydir
Fernando Torres’in k›sa süre içinde
gitgide daha formsuz olmas›n› el-
bette sadece saha içine ba¤lamak
imkâns›z. 2010 Dünya Kupas›’n›n
ard›ndan Liverpool’daki mutsuzlu¤u
ve nispeten güvensiz oluflu, kulüp
yetkililerinin onu tak›mda tutmak
için nispeten isteksiz olmas›n›n
önünü açt›. Tam bu noktada u¤runa
ödenen 50 milyon euroluk rekor
bonservis bedeli ve o dönem nere-
deyse Messi ile Ronaldo’nunkine
yaklaflan 13 milyon euroluk y›ll›k
ücret, zaten diz sakatl›¤›n› henüz
tam atlatamam›fl Torres’i ister iste-
mez bask› alt›na ald›. Zira sadece
Chelsea taraftarlar›n›n de¤il, art›k
neredeyse Avrupa’daki tüm futbol-
severlerin gözü bu bol s›f›rl› ‹span-
yol golcü üzerindeydi.
Artan beklentiler sonucu Torres eski
formuna çabucak varmak istiyordu
fakat yüzde yüz haz›r olmayan vü-
cudu onu yavafl yavafl hayal k›r›kl›-
¤›na u¤rat›yordu. Böylece kafas› es-
kisi kadar rahat olmayan ve k›smen
bunal›ma giren oyuncu, her yapt›¤›
hareketi bir nebze daha düflünmeye
bafllad›. Art›k gol vuruflunu nereye
ve ne flekilde yapaca¤›, ne zaman
pas verece¤i ve hatta topsuz alanda
nerede pozisyon alaca¤› bile eskisi
kadar otonom de¤ildi Torres’in ka-
fas›nda. K›sacas› vücudu o neredey-
se otomatikleflmifl oyun tarz›n› gide-
rek kaybediyordu.
Tüm bunlar onda öyle bir endifle ya-
rat›yordu ki, Torres bir yerden sonra
ne kadar çok denerse durum o ka-
dar kötüleflti. Rakipler ondaki bafla-
ramama korkusunu hissetmekte ge-
cikmedi. Bir zamanlar 10 pozisyo-
nun 9’unda saf d›fl› b›rakt›¤› defans
oyuncular› art›k ona eskisi gibi say-
g› duymuyordu çünkü onu alt etmek
art›k o kadar da zor de¤ildi. Tribün-
lerin güveni de günden güne eridi
ve rakip taraftarlar için Torres bir
dalga geçme unsuru haline geldi.
Eskiden futbol oynarken bunu e¤le-
nerek yapt›¤› belli olan
“çocuk”
için
art›k alt›ndan kalk›lmas› gereken
ciddi zorluklar mevcuttu.
Chelsea formas› giyene kadar tak›-
m›n en önemli oyuncusu olmaya ve
pohpohlanmaya al›flm›fl Torres için
ifller içinden ç›k›lmaz bir girdaba
dönüflmüfltü. Örne¤in Cristiano Ro-
naldo elefltiri alsa veya rakip taraf-
tarlardan i¤neleyici tezahüratlar
duysa bile bundan demotive olmak
bir yana dursun daha da h›rslan›r.
Veya Messi’nin sadece bir maç›n›
izleyen biri bile onun okul bahçe-
sinde oynarcas›na hareket etti¤ini
ve otonomlaflm›fl h›zl› kararlar ala-
bildi¤ini fark edebilir. fiu bir gerçek
ki Güney Afrika’daki o Dünya Ku-
pas›’na kadar bu özellikler az veya
çok Torres’te de mevcuttu.
Sosyal psikoloji uzman› Albert Ban-
dura’n›n teorilerine göre Torres ör-
ne¤indeki gibi bir özgüven eksikli¤i-
ni gidermenin dört anahtar ad›m›
var. Her fleyden önce Torres’in geç-
miflteki baflar›l› performans›n› hat›r-
lamas› ve bir zamanlar neler yapa-
bildi¤ini görebilmesi gerek. ‹kinci
olarak kendisiyle benzer sorunlar›
yaflam›fl ve onlar› geride b›rakm›fl
meslektafllar›n› model edinebilir ki,
Fabregas ve Mata gibi isimler iyi bi-
rer örnek teflkil ediyor. Üçüncü
ad›m, Torres’in güvenilir ve sayg›n
bir teknik adam taraf›ndan cesaret-
lendirilmesi olabilir. Mourinho’nun
bu noktada ona olan güveni hep yü-
zeysel kald› fakat Milano’da da Fi-
lippo Inzaghi’den ne derece güven
görece¤i soru iflareti. Son olarak el-
bette Torres’in art›k bask›yla bafla
ç›kmay› ö¤renmesi gerek.
Yeni durak: Milano
Kimi futbolcular kendi özelliklerini
de¤iflen futbol koflullar›na ve yeni
taktiklere ayak uydurmakta pek zor-
luk çekmez. Örne¤in kariyerinde
y›rt›c› bir kanat oyuncusu olarak zir-
ve yapan, yafl› ilerledikçe merkeze
kayan ve burada 40 yafl›na kadar
oynayan Ryan Giggs bunlardan biri.
Veya y›llarca orta sahan›n her iki
yönünde görev al›p 35’inden sonra
liberoya geçen Matthaeus gibi… Ne
var ki malûm diz sakatl›¤›ndan son-
ra hiçbir zaman o f›rt›na gibi h›z›na
kavuflamayan Torres, bu yeni haliy-
le nas›l verimli olaca¤›n› bir türlü bi-
lemedi. Liverpool’da ona en formda
oldu¤u dönemlerinde teknik direk-
törlük yapan Rafael Benitez, Chel-
sea’ye geçici göreve geldi¤inde Tor-
res’in o h›z›ndan eser kalmad›¤›n›
ve onun bu yönde idman yapmas›
gerekti¤ini aç›klam›flt›. El Nino bu
demeçlerden sonra yine pek k›p›r-
danma gösteremedi fakat e¤er Beni-
tez’in parmak bast›¤› nokta do¤ruy-
sa Torres bugün olabilece¤i en do¤-
ru yerde.
AC Milan’›n dünyaca ünlü sa¤l›k
kuruluflu Milan Lab, özellikle yafl›
ilerlemifl veya eski formunu kaybet-
mifl oyunculardan verim alabilme
konusunda meflhur. Milan Lab’›n
kuruluflu 2002 y›l›na gidiyor zira
kulüp, oldukça sa¤l›kl› görünen fa-
kat henüz hiç maça ç›kamadan ka-
riyeri bitifl noktas›na gelen Redon-
do’ya boflu bofluna 18 milyon euro
ödemifl olmaktan ders ç›kar›yor. K›-
sacas› sakatl›klar› önleme amac›yla
yola ç›kan Milan Lab, kulland›¤› bi-
limsel analizler ve yeni yöntemler
sayesinde bugün futbolcunun kari-
yerini uzatacak seviyeye geldi. Fer-
nando Torres için belki de son çare-
nin bu oldu¤unu söyleyebiliriz.
El Nino’nun umutlar›n› daha da ye-
flertmek ad›na örnek vermek gere-
kirse; 34 yafl›nda Milan’a kiral›k ge-
len Beckham’›n kan›ndaki oksijen
tutma kapasitesinin birçok genç
oyuncudan üst düzeyde oldu¤unu
keflfeden Milan Lab bilimadamlar›,
onun 38’ine kadar oynayabilece¤ini
söyler. Beckham ilk anda buna gü-
ler fakat ona önerilen programla vü-
cudundaki ya¤ oran› %38 oran›nda
azal›r ve gerçekten de futbolu 38
yafl›nda b›rak›r! Brezilyal› Ronal-
do’ya hipertiroid teflhisi koyan, do¤-
ru tedaviyle ona 5 kilo kaybettiren
ve ilk 14 maç›nda 7 gol atmas›na
yard›mc› olan da ayn› ekip. Ayr›ca
fazlas›yla geliflmifl olduklar› için
Seedorf’a baz› kaslar›n› çal›flt›rmay›
yasaklayan, kimse inanmazken Ca-
fu’dan tekrar üst düzey verim alan,
Ronaldinho’yu bir sezonlu¤una da
olsa Barcelona’daki günlerine dön-
düren de ayn› Milan Lab. Baflar›s›n›
her futbolcuyu ayr› olarak inceleyip
özel programlar haz›rlamaya ba¤la-
yan Lab’›n Torres’e de çabuk teflhis
koymas› sürpriz olmayacak.
Fernando Torres’i bir daha hiç Atle-
tico Madrid veya Liverpool’daki
günlerindeki gibi görür müyüz, bi-
linmez. Chelsea’deki düflüflünü ge-
rek saha içi gerekse psikolojik aç›-
dan iyice inceleyip gerekli dersi ç›-
karan bir Torres için 30 yafl hiç de
geç de¤il. Hele ki Milan Lab gibi bir
markan›n deste¤ini arkas›na ald›¤›
anda belki de eskisinden çok daha
farkl› özelliklere bürünmüfl bir Tor-
res izleyece¤iz. Bunun için tek yap-
mas› gereken fley vücudunu tekrar
keflfetmek ve do¤ru ad›mlarla özgü-
venini geri kazanmak.
TamSaha
87
86
TamSaha