Tek turnuval›k y›ld›zlar
Tek turnuval›k y›ld›zlar
TamSaha
123
122
TamSaha
Onur Erdem
Her Dünya Kupas›’nda
y›ld›zlaflan futbolcular
olur. Ancak baz›lar›
vard›r ki y›ld›zl›klar›
sadece o turnuvaya
mahsustur. Bunun
öncesinde pek adlar›n›
duyuramad›klar› gibi
sonras›nda da adeta
s›rra kadem basmay›
tercih etmifllerdir!
Dünya Kupas›
D
ünya Kupas›’n›n, futbolun en büyük, en gör-
kemli organizasyonu olmas› nedeniyle bütün
Dünya Kupalar›nda da gözler ilk baflta dünya-
n›n o an en iyi futbolcular› olarak gösterilen
isimlere odaklan›r. Gerçekten de ço¤u zaman
turnuvalar›n y›ld›zlar› da bu futbolcular olur.
Garrincha, Eusebio, Bobby Charlton, Cruyff,
Gerd Müller, Kempes, Maradona, Lineker, Ro-
mario, Roberto Baggio, Zidane ve Ronaldo bu
anlamda kendilerine duyulan güveni bofla ç›-
karmayan y›ld›zlar›n bafll›calar› olarak s›rala-
nabilir.
Ancak bir de turnuva öncesinde ço¤u kiflinin
adlar›n› duymad›¤› futbolcular vard›r. Onlar da
y›ld›zlaflmak için adeta Dünya Kupas›’n› bek-
lemifltir. 1958’de henüz 17 yafl›ndayken bütün
dünyay› kendisine hayran b›rakan Pele bu
isimlerden akla gelen ilk örnektir. Siyah ‹nci,
sonras›nda neredeyse 20 y›l boyunca dünya
futbolunun en önemli markas› haline gelmifltir.
‹lk büyük ç›k›fllar›n› Dünya Kupalar›nda yapan
isimlerden di¤er önemli olanlar›ysa Becken-
bauer, Cubillas ve Scifo olarak gösterilebilir.
Bir de tüm bu isimlerden farkl› olarak, sadece
bir Dünya Kupas›’nda y›ld›zlaflan fakat kariye-
rinde bu turnuvan›n ne öncesinde ne de sonra-
s›nda, o turnuvadaki performans›na yak›n say›-
labilecek bir baflar› çizgisine eriflebilmifl futbol-
cular vard›r. Bu isimler haliyle sadece y›ld›z-
laflt›klar› o tek Dünya Kupas› ile özdeflleflir. Bu
ay bafllayacak olan 2014 Dünya Kupas›’nda da
bu turnuvaya mahsus y›ld›zlaflacak böylesine
bir isim ç›kar m› bilinmez ancak biz bu yaz›-
m›zda, az önce yapt›¤›m›z tan›mlamaya uyan
en belli bafll› Dünya Kupas› y›ld›zlar›n› mercek
alt›na almaya çal›flaca¤›z.
Do¤ma büyüme Sicilyal› olan Schillaci, profesyonel fut-
bola da adan›n önemli kulüplerinden Messina’da baflla-
m›fl ve neredeyse 25 yafl›na kadar da bu kulübün forma-
s›n› giymiflti. Kariyerindeki dönüm noktas›ysa 1988-89
sezonunda, 23 golle Serie B’de gol krall›¤›n› elde etme-
siydi. Nitekim bu baflar›s› sayesinde o yaz Juventus’un
kap›lar› kendisine aç›lm›flt›. Torino ekibindeki ilk sezo-
nunda ligde 15 gol atan Schillaci, buna karfl›n tak›m›n›n
dördüncü s›rada kalmas›na engel olamam›flt› ancak si-
yah-beyazl›lar›n ‹talya ve UEFA Kupalar›n› kazanmas›
ile millî tak›m teknik direktörü Azeglio Vicini’nin dikka-
tini çekerek kendisine ‹talya’n›n 23 kiflilik Dünya Kupa-
s› kadrosunda yer bulmay› baflarm›flt›.
Yine de ‹talya kadrosunda hücum bölgesinde Baggio,
Vialli, Mancini, Carnevale ve Serena varken Schillaci’ye
s›ra gelmesi beklenmiyordu. Hatta Vicini, Schillaci’yi
neden kadroya ald›¤›yla ilgili ‹talyan medyas›nda hayli
elefltiriye de u¤ram›flt›. Ancak ‹talyanlar›n turnuvadaki
ilk maç›nda Avusturya karfl›s›nda bir türlü gol bulama-
mas› ve son çare olarak sahaya sürülen Schillaci’nin
oyuna girdikten bir dakika sonra, topla ilk buluflmas›n-
da a¤lar› havaland›rmas›, oyuncunun turnuvadaki kade-
rini de tamamen de¤ifltirecekti. Her ne kadar Schillaci
bir sonraki ABD maç›na yine kulübede bafllad›ysa da
‹talya’n›n o maç› zar zor 1-0 kazanmas›n›n ard›ndan
son Çekoslovakya maç›nda Vicini kendisine ilk 11’de
flans verecek ve o da ataca¤› golle bu flans› iyi de¤erlen-
direrek formay› kapacakt›.
Schillaci, ‹talya’n›n sonraki turlarda oynad›¤› her maç-
taysa birer kez rakip fileleri havaland›rmay› baflaracakt›.
‹kinci turda Uruguay ve çeyrek finalde ‹rlanda karfl›s›n-
daki goller galibiyeti getirirken, yar› finalde Arjantin ma-
ç› 1-1 sona ermifl ve
‹talya finali penalt›-
larla kaç›rarak üçün-
cülük maç›na raz› ol-
mufltu. Bu maç› da
kazand›ran golü pe-
nalt›dan Schillaci at-
m›fl ve bu gol kendisi-
ne ayn› zamanda tur-
nuvan›n gol krall›¤›n›
da getirmiflti.
Ne var ki Dünya Ku-
pas› gol krall›¤› Schil-
laci’ye pek u¤urlu
gelmedi. Bir sonraki
sezon Juventus for-
mas›yla ligde att›¤›
gol say›s› (befl), Dün-
ya Kupas›’nda att›¤›-
na (alt›) dahi yetifle-
memiflti. Ertesi sezo-
nu da alt› golle kapa-
yan Schillaci’ye bu-
nun sonucunda Ju-
ventus taraf›ndan ka-
p› gösterilecekti. Yine
büyük bir kulübe, In-
ter’e geçen talihsiz
golcü burada da son
iki sezonki görüntüsünden kurtulamad›. 1994 y›l›nda da
Japonya Ligi’ne transfer olarak gözlerden iyice ›raklaflt›,
iki sene sonra da futbolu b›rakt›.
Salvatore Schillaci
Kariyerine Zenit’te bafllayan, daha sonraysa Dinamo Ki-
ev’e geçen Oleg Salenko, bu iki kulüpte de ola¤anüstü
bir performans ortaya koymam›fl, ard›ndan da La Li-
ga’da küme düflmemeye oynayan Logrones’e transfer
olmufltu. Buradaki ikinci sezonunda 16 gol atarak kari-
yerinin en yüksek gol say›s›na ulaflan Salenko, böylece
ligde de en çok gol atan alt›nc› oyuncu olmufl ve Rusya
Millî Tak›m›’n›n da 1994 Dünya Kupas› kadrosuna ça¤-
r›lm›flt›.
ABD’deki Dünya Kupas›’nda Rusya’n›n Brezilya ile oy-
nad›¤› ve 2-0 kaybetti¤i ilk maçta oyuna sonradan giren
Salenko, ‹sveç’le oynanan ikinci karfl›laflmayaysa ilk
11’de bafllam›fl ve maç›n bafllar›nda penalt›dan bir de
gol kaydetmiflti. Ancak Rusya bu maç› da 3-1 kaybede-
rek turnuvaya erkenden havlu atm›flt›. Son maçtaysa
Ruslar›n rakibi Kamerun’du. Afrikal›lar›n ilk iki maçta
bir puanlar› vard› ve ikinci tur flanslar› devam ediyordu
ama gün Salenko’nun günüydü. ‹lk yar›da
hat-trick yapan Salenko, ikinci yar›da da
durmuyor ve iki gol daha bularak Dünya
Kupalar› tarihinde bir maçta befl gol atan
ilk ve tek oyuncu olmay› baflararak ad›n›
futbol tarihi kitaplar›na silinmemecesine
yazd›r›yordu.
Her ne kadar Rusya bu maç› 6-1 kazanma-
s›na ra¤men grubundan bir üst tura ç›kama-
y›p erkenden evine dönmek zorunda kal-
d›ysa da Salenko turnuvan›n bitiminde Bul-
gar golcü Hristo Stoichkov ile birlikte gol
krall›¤›n› paylaflacakt›. Salenko ayn› za-
manda Dünya Kupalar› tarihinde tak›m› ilk
turda elenip de gol kral› olan ilk ve tek fut-
bolcu olmufltu. Kupada yaklafl›k 220 dakikaya alt› gol
s›¤d›ran bir futbolcunun büyük bir kulüp taraf›ndan
transfer edilmesi de bir bak›ma kaç›n›lmazd› ve Salenko
da turnuvan›n bitiminden k›sa bir süre sonra Valen-
cia’ya imzay› att›.
Ne var ki Rus golcünün Valencia’da geçirece¤i sezo-
nun, Dünya Kupas›’ndaki çizgisiyle bir alâkas› olmaya-
cakt›. Y›l boyunca anca yedi kez rakip fileleri havalan-
d›rabilen Salenko, ne kadar çabuk parlad›ysa o kadar
çabuk da gözden düflecek ve sezon sonunda ‹skoç-
ya’n›n Rangers kulübüne sat›lacakt›. Her ne kadar yeni
tak›m›nda geçirdi¤i yar›m sezon içinde Valencia’daki
tutuklu¤unu atm›fl bir görüntü ortaya koyduysa da bu,
tak›mdaki di¤er y›ld›zlar›n aras›ndan s›yr›labilmesi için
yeterli olmad› ve devre aras›nda sürpriz bir transfere im-
za atarak o dönem Türkiye’de iddial› bir tak›m kurmay›
amaçlayan ‹stanbulspor’un kadrosuna kat›ld›.
Ancak flanss›zl›k Salenko’nun yakas›n› bun-
dan sonra da b›rakmayacakt›. Sar›-siyahl›
ekipteki yar›m sezonunda ligin en iyi gol-
cülerinden biri hâline gelen ve 11 kez a¤la-
r› sarsan Salenko, bundan sonraysa sakatl›k
belas›ndan kurtulamayacak ve bir y›l› aflk›n
bir süre sahalardan uzak kalacakt›. Yeniden
futbola dönmeye çal›flt›¤›ndaysa flans›n› ‹s-
panya’n›n Cordoba ve Polonya’n›n Pogon
tak›mlar›nda denemeye kalkan talihsiz gol-
cü yine pefl pefle sakatl›klar yaflay›nca bu
iki ekipte toplamda bir elin parmaklar›n›
dahi geçemeyecek say›da maça ç›kt› ve 30
yafl›nda aktif futbolculuk hayat›n› noktala-
mak zorunda kald›.
Oleg Salenko