co’su Independiente ile karfl›lafl›r.
Don Luis bu kez ifli flansa b›rak-
maz ve ilk kupas›n› kazan›verir.
Neredeyse 30 y›lda dört ayr› dö-
nem çal›flt›rd›¤› tak›m›na kazand›-
raca¤› bir lig, üç Kral Kupas› ve bir
‹spanya Süper Kupa’n›n habercisi-
dir bu.
Çok sevdi¤i Vicente Calderon’da
yaflad›¤› ilkler kadar sonlar da de-
¤erlidir Aragones’in. 1992 Kral Ku-
pas› finalinde Real Madrid karfl›-
s›nda 90 dakika sonunda oyuncu-
lar› Aragones’in yüzünü güldürür.
Bu onun Atletico ile kazand›¤› son
kupa olur.
2001 yaz›na dek befl kulüp de¤iflti-
rir ama Atletico bu kez zor durum-
dad›r. 1999-2000 sezonunda ta-
k›m küme düflmüfltür ve “cehen-
nem” denilen ikinci ligden kurtul-
mak ad›na ilk denemesinde baflar›-
s›z olmufltur. Aragones son kez ta-
k›m›n bafl›na geçer ve o sezonu
ikinci ligin zirvesinde tamamla-
makla kalmaz. Henüz 17 yafl›nda-
ki Fernando Torres’e güvenerek
formay› verir ve Atletico’ya dünya
çap›nda yetene¤e sahip bir forvet
kazand›r›r. Ertesi sezon Aragones
tak›m›n› La Liga’da tutmay› bilir-
ken, genç Torres de att›¤› 13 golle
y›ld›zlafl›r.
Atletico Madrid’in Aragones’in ve-
fat›ndan sonraki ilk maç› Vicente
Calderon’da Real Sociedad’a kar-
fl›yd›. Soyunma odas›na onun 8
numaral› formas› kondu ve tribün-
lerde ayn› forman›n devasa bir ver-
siyonu aç›ld›. Maç öncesindeki
sayg› duruflu esnas›nda Diego Si-
meone’nin yutkunarak kendini zor
tutmas› gözlerden kaçamazd›. ‹ki
sene önce ona Atletico’yu yönet-
me teklifi geldi¤inde Aragones’e
dan›flm›flt› ve ald›¤› cevap bekledi-
¤i üzere k›sa ve netti: “E ne bekli-
yorsun!” Belki de bu an›s› gelmiflti
Simeone’nin akl›na. ‹lk sekiz daki-
ka tribünlerde adeta ç›t ç›kmad› ve
sonras›nda tüm taraftarlar ç›lg›nca
Don Luis’in ismini hayk›rd›. ‹lk go-
lü atan David Villa bunu millî ta-
k›mda ona de¤er katan hocas›na
hediye etti ve gözyafllar›n› güçlük-
le tutabildi. Art›k tak›m›n› bulutla-
r›n üstünden izleyen Aragones, o
gece Atletico’nun La Liga’n›n zir-
vesine yükselmesine flahit oldu.
Yeni ‹spanya
Luis Aragones’in en büyük baflar›s›
soruldu¤unda ço¤unlu¤un akl›na
flüphesiz 2008 Avrupa Futbol
fiampiyonas› gelir. O 2004’te ‹s-
panya’n›n bafl›na geçene dek millî
tak›mda fazlas›yla agresif ve dikine
bir oyun anlay›fl› hâkimdi. Salt mü-
cadeleci orta saha ve h›zl› kanat
oyuncular›n›n göze batt›¤› sistem-
de pas trafi¤i kesinlikle öncelik ve-
rilen bir olgu de¤ildi. Aragones sa-
dece bunu de¤ifltirmekle kalmad›,
ayn› zamanda Pep Guardiola’n›n
Barcelona’s› ve onunla rekabet et-
meye çal›flan Real Madrid’in s›n›f
atlamas›na dolayl› yoldan öncülük
etti.
‹spanya’y› devrald›¤›nda 66 yafl›n-
da olan Aragones, kendi tarz›n›
oturtmak için zamana ihtiyaç duy-
du. Xavi, Iniesta, Fabregas veya
David Villa gibi yetenekleri bulup
yetifltiren kifli o de¤ildi. Millî tak›-
ma geçti¤inde akl›nda yepyeni bir
plan vard› ve o sadece buna en uy-
gun kiflilere do¤ru görevler vererek
istedi¤ini almay› bildi. 2008’in ön
elemelerinde verimsiz oynayan
Salgado ve Raul gibi millî tak›ma
y›llar›n› veren oyuncular› radikal
bir hamleyle kadrodan ç›kard›.
Özellikle Raul karar› ‹spanyol
medyas›n›n adeta y›llard›r bekle-
yip de bulamad›¤› bir malzeme gi-
biydi. Aragones her
f›rsatta bu konuya da-
ir tart›fl›l›yordu. Bir
bas›n toplant›s›nda
kendisine yine Raul
hakk›nda ›srarl› soru-
lar soran bir muhabire
verdi¤i cevap ona ya-
k›flan türdendi: “Ra-
ul’un kaç Dünya Ku-
pas›’na kat›ld›¤›n› bili-
yor musun? Üç. Ya
Avrupa Kupas›? ‹ki.
Söyle bakal›m peki
bunlar›n kaç› kazan›l-
m›fl?” En nihayetinde
düflman edinmeden
zafer kazanan bir li-
der olamazd›.
Atletico’da oldu¤u
üzere millî tak›mda
da oyuncular›na nas›l
68
TamSaha
yaklaflaca¤›n› ve onlar› nas›l moti-
ve edebilece¤ini gayet iyi biliyor-
du Aragones. Reyes’i atefllemeye
çal›fl›rken Henry hakk›nda söyledi-
¤i sözler dünya kamuoyunda ol-
dukça tepki çekti fakat onu tan›-
yanlar Aragones’in ›rkç› olmad›¤›-
n› gayet iyi bilirdi. Futbolcular›na
‹spanyolcadaki en resmî hitap dili
olan “Senor” diye seslenirdi ve
kendisine de bu flekilde yaklafl›l-
mas›n› isterdi. Sergio Ramos’un
gece geç saatlere kadar d›flar›da
oldu¤unu ö¤rendi¤i sabah ona tüm
tak›m›n önünde soyunma cezas›
vermiflti. Genç futbolcu bu esnada
ne zaman utan›p yere baksa “Göz-
lerime bak!” diye ona ba¤›rm›flt›.
O günden sonra tak›mda disiplin
sorunu kalmad› ama oyuncular›n
ona karfl› sayg› ve sevgisi de azal-
mad›. Kupan›n kald›r›ld›¤› gece
hep beraber nefle içinde 70 yafl›n-
daki ö¤retmenlerini havaya at›p
tutmalar› bunun en somut örne¤iy-
di. Çünkü gerek oyun içinde, ge-
rekse hayatta Aragones her zaman
onlar› do¤ru yönlendirebiliyordu.
Finalde Almanya karfl›s›na ç›kma-
dan hemen önce turnuvada henüz
hiç gol atamam›fl olan Torres’in
yan›na gider Aragones. Gözlerine
bakar, iflaret parma¤›n› kald›r›r ve
onun aln›na bir çarp› iflareti çizer.
“Nino, bugün golünü atacaks›n”
der Torres’e. 1-0 biten maç›n so-
nunda haks›z ç›kmam›flt›r. Hocas›-
n› çok seven Torres ac› haberi al-
d›ktan sonra El Mundo gazetesine
hislerini döker: “O benim ö¤ret-
menimdi. Çok gençken ayaklar›m›
yere bast›rd› ve h›rs›m› frenlememi
sa¤lad›. Bana her gün ‘Çocuk, hiç-
bir fley hakk›nda hiçbir fley bilmi-
yorsun’ derdi çünkü beni gelece¤e
haz›rl›yordu.” Torres’ten daha
duygusal baflka bir mektubu da El
Pais gazetesine Xavi yazar. Öyle
ki, kariyerinde kazanmad›¤› kupa
kalmayan Katalan oyuncu, futbol
hakk›nda Aragones’ten ö¤rendi-
¤inden daha fazlas›n› hiçbir teknik
adamda bulamad›¤›n› itiraf eder.
Puyol ise “O, net bir tarzla tak›m
halinde oynayarak kazanabilece-
¤imize bizi inand›ran tek teknik
adamd›” diye belirtmeden yolcu
edemez Aragones’i.
“Hortaleza’n›n Zeki Adam›” bu
dünyadan göçerken huzurlu olma-
s›n›n iki önemli sebebi var. U¤ru-
na hayat›n›n 50 y›l›n› harcad›¤› ‹s-
panya futbolu onun bafllatt›¤› ekol-
le dünyaya hükmediyor. Üstelik
bu hanedanl›k içerisinde art›k Ara-
gones’in kalbindeki tak›m da ciddi
bir yere sahip. Onun tatl› sert yap›-
s› ve anî ç›k›fllar› herkesi her za-
man memnun etmese de günün
sonunda Luis Aragones arkas›nda
eflsiz renkler b›rakarak bize veda
ediyor.
TamSaha
69