Page 124-125 - TamSaha 104

Basic HTML Version

nanan, heyecan verici futbol” sözü
veren Klopp onlar› hayal k›r›kl›¤›na
u¤ratmam›fl görünüyor. Zira Dort-
mund tam 5 sezondur oldukça ak›c›,
yüksek tempoya ve bol prese daya-
nan bir oyun sergiliyor. Ayn› s›fatlar›
yar› finaldeki rakibi Real Madrid için
de kullanmak pekâlâ mümkündü.
Fakat Klopp, kendine göre rakip sis-
temdeki en güçlü halkay› k›rarak ta-
k›m›n›n bu özelliklerini kolayca ka-
bul ettirmesini sa¤lad›. Real Mad-
rid’le oynayan herhangi bir tak›m›n
akl›na ilk olarak Ronaldo’yu durdur-
mak gelirken Klopp’un hedefi Xabi
Alonso oldu. Nitekim Xabi’nin üze-
rinde nöbetlefle bask› kuran Reus ve
Götze, bu yarat›c› oyuncuyu sürekli
geri iterek onun uzun pas yapabil-
mesini engelledi.
Son 10 y›ld›r dünya futboluna dam-
ga vuran Barcelona’n›n takti¤inde
“tiki taka” her fleyden çok öne ç›kar-
ken, tak›m olarak yapt›klar› anî pres
bu kadar dikkat çekmedi. Yine de
Klopp’un Dortmund’da öncelikle
uygulamaya ve sürekli gelifltirmeye
çal›flt›¤› nokta bu. Ad›na kendince
“Gegenpressing”, yani “karfl› pres”
diyor ve topu rakibin aya¤›ndan ola-
bildi¤ince çabuk kapmay› hedefli-
yor. “Topu geri kazanmak için en
uygun zaman onu kaybettikten he-
men sonras›d›r. Bu, ayn› zamanda
rakibin mental ve organizasyonel
olarak en zay›f oldu¤u and›r” diyor
Klopp. Gegenpressing’in baflka bir
faydas› da top çabucak kazan›ld›¤›
için rakip kaleye kat edilecek olan
mesafenin gayet azal›yor oluflu.
Oyunun h›z›n› gerekti¤i zaman art›-
r›p azaltmak da yine bu takti¤in
önemli sonuçlar›ndan
biri.
Klopp’un tak›m›nda öne
ç›kan son özellik daya-
n›kl›l›k. Dortmund’un
kadrosu, bu sezon fiam-
piyonlar Ligi yar› finalin-
deki di¤er üç tak›m›n sa-
hip oldu¤u derinlikten
yoksundu. Fakat buna
ra¤men Avrupa’n›n en
dayan›kl› ekiplerinden
biri olarak göze çarpt›.
Dortmund seviyesindeki
bir tak›mda bunun öne-
mini çok iyi bilen Klopp,
her oyuncusunun enerji-
sini verimli kullanmas›na
çok dikkat ediyor. Dura-
ca¤› yeri her daim iyi se-
çen ve daha topu aya¤›-
na almadan ne yapaca¤›-
n› bilen Xavi’yi örnek
gösteriyor. Oyuncular›n›
onun seviyesine yaklaflt›-
rabilmek ad›na da hangi
maç›n ne kadar koflarak
kazan›ld›¤›n› ayr› ayr› in-
celiyor.
‹nsan iliflkileri
“Soyunma odas›ndaki
sözlerini dinlerken sanki Tanr› bize
konufluyormufl gibi hissediyoruz.”
Bu itiraf, Klopp’un motivasyon kabi-
liyetini k›saca anlatmaya çal›flan Ne-
ven Subotic’e ait. 2010-11 sezonunu
flampiyon tamamlayan Dortmund
kadrosunun yafl ortalamas› sadece
24’tü ve düzenli oynayanlar aras›n-
da 30’u geçmifl olan sadece iki
oyuncu vard›. Böylesine tecrübesiz
bir ekibi motivasyon yetene¤i olma-
dan Bundesliga’n›n zirvesine tafl›-
mak elbette hayal edilemezdi. Ayr›-
ca Nuri fiahin ve Kagawa gibi Dort-
mund’ta y›ld›zlaflan futbolcular›n
baflka kulüplerde ayn› performans›
yakalayamam›fl olmas› da Klopp’un
efline az rastlan›r iletiflim gücünü or-
taya seriyor.
Bu karakterdeki bir teknik adam›n
oyuncular›yla kolayca empati kur-
124
TamSaha
mas›n› beklemek hayal de¤il. Kendi
deyifliyle gerekti¤i zaman onlar›n ar-
kadafl›, gerekti¤inde de ö¤retmeni
olabiliyor. Kagawa, Manchester’›n
yolunu tutarken ona sar›l›p 20 daki-
ka boyunca karfl›l›kl› a¤layabiliyor.
Japon oyuncu yeni tak›m›nda zor
zamanlar geçirirken Klopp’un halen
içi c›z edebiliyor. Hatta Götze, Ba-
yern Münih’e olayl› biçimde imza
atarken floka u¤ramas›na ra¤men
onu bile anlay›flla karfl›layabiliyor:
“18 yafl›ndayken ben de bütün dün-
yay› gezmek istiyordum fakat o gün-
den beri sadece Mainz ve Dort-
mund’da yaflad›m! ‹nsanlar›n de¤iflik
yerler görmek istemesi çok do¤al.”
2004 y›l›nda Klopp, Mainz’› Bun-
desliga’ya ç›kard›ktan sonra tak›m›n›
‹sveç’te çok s›ra d›fl› bir kampa götü-
rür. Ekip olarak elektrik ve hatta ha-
z›r yiyecek bile olmayan bir göl ke-
nar›nda çad›rda yaflarlar ve s›kça ya-
¤an ya¤murun alt›nda bal›k
tutarak “hayatta kal›r-
lar.” Yard›mc›lar›
Klopp’tan adeta
nefret eder fakat
onun yine de bir
amac› vard›r;
ne olursa ol-
sun tak›m ola-
rak ayakta kalmak. Bunun meyvesi-
ni de yeni sezonda toplar. Gücü ve
dayan›kl›l›¤› ile ses getiren Mainz,
ilk kez yükseldi¤i Bundesliga’y› 11.
s›rada bitirir.
Jürgen Klopp’un oyuncular›yla öne
ç›kan iyi insan iliflkileri, rakip tek-
nik adamlara gelince
sempatik ve zekice
lâf at›flmalar›na
dönüflebi l iyor .
Bunun en gü-
zel örne¤ine
de yar› final-
deki Real
Madrid mü-
s a b a k a l a -
r›nda flahit
olduk. ‹lk
maç öncesi
Mou r i nho ,
Dor tmund’u
izlemeye gel-
di¤inde Klopp,
“Buraya gelmesine
gerek yoktu. Dort-
mund’un ne kadar iyi bir
ekip oldu¤unu ona anlatabilir-
dim” diyerek ilk ad›m› atm›flt›.
Klopp’un çok konufltu¤unu ve fakat
kendisinin maç günü konuflaca¤›n›
belirten Mourinho ise yine güzel bir
cevap alacakt›: “Maç öncesi konufl-
ma olay›n› Mourinho’dan ö¤rendim.
Ö¤retmenim öyle diyorsa bundan
sonra sessiz olaca¤›m!” Bu at›flmala-
r›n ard›ndan rövanfl maç› öncesinde
iki rakibin yine de güle e¤lene soh-
bet edebilmesinde Klopp’un bu
sempatik tav›rlar›n›n pay› büyük.
‹fl görüflmesi esnas›nda bile görünü-
flünden taviz vermeyecek kadar ra-
hat, ç›lg›n veya bilimsel idman prog-
ramlar› deneyecek kadar cesur,
oyuncusuyla birlikte a¤layacak ka-
dar içten, adeta bir taraftar gibi tut-
kulu, Mourinho gibi “özel” birini ki-
litleyecek kadar lâf ve taktik üstad›…
Jürgen Klopp’u tan›mlamak için flim-
dilik bu betimlemeler yeterli olabilir.
Yine de o, gönülden inand›¤› Dort-
mund’u yeniden kal›c› biçimde Av-
rupa’n›n elitleri aras›na sokana ka-
dar durmayaca¤a benziyor.
TamSaha
125