Basic HTML Version
80
TamSaha
TamSaha
81
lerden ziyade futbol sahalar›nda
yatt›¤›, yürümeye bafllamas›ndan
k›sa bir süre sonra kendini belli et-
meye bafllam›flt› dersek herhalde
abart› olmaz. Çocuklu¤unda ken-
disine ait bütün zaman› evlerinin
yak›n›ndaki bofl arsada top peflin-
de koflarak geçiren Carlos, bilhas-
sa gücü ve süratiyle di¤er arkadafl-
lar›n›n aras›ndan fazlas›yla sivril-
mekteydi ve kendisindeki özel ye-
tene¤i fark etmek için de futbolun
allame-i cihan› olmaya gerek yok-
tu.
Roberto Carlos 8 yafl›na geldi¤in-
de, ailesiyle birlikte ayn› eyalet
içinde yer alan bir baflka kente,
Cordeiropolis’e tafl›nd›. Arsalar›
b›rak›p bir kulüpte oynamaya bafl-
lamas› da bu kentte gerçekleflecek-
ti. ‹lkokulu bitirmesinin ard›ndan
bir yandan bir tekstil fabrikas›nda
çocuk iflçi olarak çal›flmaya baflla-
yan Carlos, bir yandan da Atletico
Juventus adl› yerel bir kulübün
genç tak›m›nda oynamaktayd›.
Profesyonelli¤e ilk ad›m
1988’de Carlos 15 yafl›na geldi¤in-
de, büyük bir futbol y›ld›z› olaca-
¤›n›n sinyallerini iyiden iyiye ver-
mekteydi. Nihayet bir gün, Sao
Paulo eyaletinin ikinci s›n›f tak›m-
lar› aras›nda yer alan Uniao Sao
Joao’nun yetenek avc›lar›n›n rada-
r›na tak›ld› ve böylece profesyo-
nellik yolunda da ilk önemli ad›m›
atarak, o y›l Brezilya Serie C’de
flampiyon olan Sao Joao’nun genç
tak›m›na kat›ld›. Üç y›l boyunca
bu seviyede oynayacak Carlos’un,
Sao Joao’nun A tak›m›na yüksel-
meden evvel Brezilya Genç Millî
Tak›m›’na ça¤r›lmas›ysa herhalde
Sao Joao’nun o dönemki teknik di-
rektörlü¤ünün miyoplu¤uyla aç›k-
lanabilecek türden bir vakayd›.
1990 y›l›nda genç millî tak›m for-
mas›n› ilk kez s›rt›na geçiren Car-
los, 1991 y›l›n›n bafl›nda da ilk
profesyonel sözleflmesini yaparak
nihayet Uniao Sao Joao’nun A ta-
k›m›na yükseliyordu. O sene ayn›
zamanda genç tak›mlar dü-
zeyinde önemli uluslararas›
turnuvalar›n oynand›¤› bir
seneydi. Roberto Carlos her
ne kadar Güney Amerika
Gençler fiampiyonas›’nda
Brezilya kadrosunda yer al-
mad›ysa da daha sonra oyna-
nan Dünya Gençler fiampi-
yonas›’nda Brezilya’n›n de-
¤iflmez isimlerinden biri ol-
may› bilecekti. Portekiz’de
düzenlenen turnuva, Brezil-
ya aç›s›ndan asl›nda baflar›l›
say›labilecek bir turnuvayd›.
Ancak finalde ev sahibi eki-
be (ki o Portekiz’de Luis Fi-
go, Rui Costa, Joao Pinto ve
Jorge Costa gibi tan›d›k sima-
lar da vard›) 120 dakikas›
golsüz tamamlanan bir ma-
ç›n sonunda penalt› vuruflla-
r›yla kupan›n kapt›r›lmas›,
keyifleri kaç›rm›flt›.
Turnuva sonras›nda Sao
Joao’da da sürekli ilk 11’de
sahaya ç›kmaya bafllayan
Roberto Carlos’un art›k Bre-
zilya’n›n büyük kulüplerinin
ve millî tak›m çal›flt›r›c›lar›-
n›n gözünden kaçmas› gibi
bir fley söz konusu olmaya-
cakt›. Nitekim 1992 y›l›n›n
bafl›nda Brezilya Millî Tak›-
m›’na da ilk kez ça¤r›lan
Carlos 26 fiubat’ta Fortale-
za’da Brezilya’n›n ABD’yi
3-0 yendi¤i özel maçta, sar›
forma ile siftah›n› yap›yordu. Ayn›
y›l›n sonunda kendisine Palmei-
ras’tan gelen transfer teklifiyle bir-
likteyse Carlos yurtiçinde gelebile-
ce¤i en üst mevkilere, henüz 20
yafl›ndayken ulaflm›fl oluyordu.
Son anda kaçan ABD vizesi
Roberto Carlos’un Palmeiras kari-
yeri büyük baflar›lara sahne ola-
cakt›. Hem 1993 hem de 1994 se-
zonlar›nda Sao Paulo Eyalet fiam-
piyonas› ile Brezilya Serie A’y› ka-
zanma baflar›s›n› göstererek bir tür
“double double” yapan Roberto
Carloslu Palmeiras, tarihinin en
parlak dönemlerinden birini yafla-
maktayd›. Tak›m›n y›ld›zlar›ndan
biri haline dönüflen Roberto Car-
los’un da bu baflar›daki pay› yads›-
namazd›.
Bu baflar›larla birlikte, Carlos’un
Brezilya Millî Tak›m›’nda forma
giyme s›kl›¤› da artmaktayd› ve
1993 y›l›nda Ekvador’da düzenle-
nen Copa America, onun A tak›m-
lar düzeyinde boy gösterece¤i ilk
uluslararas› turnuva olacakt›. Ne
var ki turnuva Brezilya ad›na pek
parlak geçmedi ve Sambac›lar,
çeyrek finalde ezeli rakipleri Ar-
jantin’e 1-1 biten maç›n ard›ndan
penalt› vurufllar›yla teslim oldu.
Penalt› vurufllar›nda Roberto Car-
los dördüncü at›fl› gole çevirmiflti
belki ama nafile!
Genç y›ld›z›n en büyük beklenti-
siyse 1994 Dünya Kupas›’nda Bre-
zilya kadrosunda yer almakt› an-
cak Teknik Direktör Carlos Alberto
Parreira sol bek mevkiinde tercihi-
ni tecrübeden yana kullanacak ve
30’luk Branco’yu ABD’ye götürür-
ken, 21 yafl›ndaki Roberto Car-
los’u Brezilya’da b›rakacakt›. Bü-
yük hayal k›r›kl›¤› yaflayan Car-
los’un bundan sonraki amac›ysa
büyük bir Avrupa kulübünde ken-
disini iyice kan›tlayarak gelecekte-
ki turnuvalarda Brezilya’n›n banko
isimlerinden biri haline gelmekti.
Avrupa’daki ilk deneyim
Avrupa’ya yelken açmay› hedefle-
yen Carlos’a ciddi bir teklifle gelen
ilk büyük kulüp, ‹talyan devi Inter
olacakt›. Böylece 1995 yaz›nda
Carlos’un Avrupa maceras› bafll›-
yordu. Öte yandan ayn› yaz Bre-
zilya Millî Tak›m› formas›na da ye-
niden kavuflan Carlos, bir kez da-
ha Copa America’da ülkesi ad›na
ter dökecekti ama flanss›zl›k yaka-
s›n› yine b›rakmayacak ve Samba-
c›lar kupay› final-
de Uruguay’a yi-
ne seri penalt›lar
neticesinde kay-
bedecekti.
Roberto Carlos
Inter’deki ilk ma-
ç›ndaysa, Vicen-
za
karfl›s›nda
uzun mesafeli bir
frikik golü kayde-
derek Avrupa’da
y›llar boyunca ya-
pacaklar›n›n kü-
çük bir örne¤ini
daha en bafltan
sergileyecekti. Fa-
kat görünüflte gü-
zel bir bafllangݍ
yapmas›na karfl›n
Roberto Carlos,
Inter’de
mutlu
o l ama y a c a k t › .
Bunun sebebi de
tak›m›n ‹ngiliz
Teknik Direktörü
Roy Hodgson’›n
onu defans›n de-
¤il de orta saha-
n›n solunda oynatmas›yd›. Carlos,
bu durumdan neden rahats›z oldu-
¤unu daha sonra flu sözlerle dile
getirecekti:
“Inter’deki sorunum Roy Hodg-
son’d›. Bir defans oyuncusu olma-
ma ra¤men benim forvet gibi oy-
namam› istiyordu. Bense ileride
bir kanat oyuncusu olmaktansa
önünde koflmak için aç›k alan bu-
lunan bir oyuncu olmay› tercih
ediyordum. Benim için önümde
20 yerine 80 metrelik bir koridor-
da oynamak daha iyiydi. Hodg-
son’›n beni oynatt›¤› yerden mem-
nun de¤ildim. O benim sürekli
daha fazla ileride durmam› isti-
yordu, benimse geride çak›l›p kal-
d›¤›m oluyordu. Brezilya Millî Ta-
k›m›’nda sol bek oynuyordum, In-
ter’de de bu flekilde oynamak isti-
yordum. Bu yüzden de ayr›lmay›
düflünüyordum zira millî tak›m
kadrosunda yer alma flans›m› bu
flekilde riske atmak istemiyordum.
E¤er al›flt›¤›m flekilde oynayamaz-
sam, millî tak›ma da seçilemez-
dim. Bunu Baflkan Moratti ile de
konufltum ve gördük ki en kestirme
çözüm, kulüpten ayr›lmam ola-
cakt›.”
Hodgson’›n kayb›,
Capello’nun kazanc›
Böylece Roberto Carlos’un Inter
maceras› sadece bir y›l sürmüfl ol-
du. Ancak böylesinin onun için
çok daha hay›rl› oldu¤una herhal-
de tüm futbolseverler kat›lacakt›r
zira Carlos’un 1996 yaz›nda imza
ataca¤› kulüp, zaman içerisinde
efsane mertebesine eriflece¤i ve
her türlü baflar›y› tadaca¤› Real
Madrid olacakt›.
Bir önceki sezon flampiyonlu¤u
düflman kardefli Atletico Madrid’e
kapt›ran Real, 1996-97 sezonuyla
birlikte bir yeniden yap›lanma içe-
risine girmeyi amaçl›yordu. Bu