Page 112-113 - TamSaha-gri-sablaon1

Basic HTML Version

da Kupa Galipleri Kupas›’n› kazanmak oldu. Sakatl›¤›
nedeniyle Sampdoria ile oynanan final maç›nda yer ala-
mamas›ysa talihsizlikti.
Barcelona’n›n 1991 y›l›nda kazand›¤› flampiyonlukta da
en önemli paya sahip oyunculardan biri Bakero’ydu. Ni-
tekim sezon boyunca 13 gol kaydeden Bakero, 14 gollü
Stoitchkov’un ard›ndan tak›m›n›n en golcü ismi de ol-
mufltu. fiampiyonlukla ilgili en önemli ayr›nt›ysa, ezeli
rakipleri Real Madrid’in befl y›ll›k flampiyonluk serisine
nokta konmufl olmas›yd›.
Ertesi y›l Barcelona tarihinin ilk fiampiyon Kulüpler Ku-
pas› zaferini yaflarken Bakero bu kez 120 dakika bo-
yunca sahadayd›. Kendisi ayr›ca turnuva boyunca att›-
¤› üç golle yine Stoitchkov’dan sonra tak›m›n en golcü-
süydü. Öte yandan Barcelona önceki y›l kazand›¤›
flampiyonlu¤un yan›na bu sene ve sonraki iki sene de
üç flampiyonluk daha ekleyecek ve dört senelik bir seri
yakalayarak La Liga’da tarihinin en baflar›l› dönemini
de yaflayacakt›.
1996’da Cruyff’un Barcelona’dan ayr›lmas›, Hollandal›
teknik adam›n sahadaki beyni görevi gören Bakero’nun
da Barcelona günlerinin yavafl yavafl bitece¤inin bir ifla-
retiydi. Zaten yafl› da hafiften emeklilik s›n›r›na yaklafl-
maktayd›. Dolay›s›yla 1996-97 sezonunda son kez Bar-
celona kadrosunda yer ald› Bakero. Fakat fazla forma
flans› bulam›yordu, yerini Ivan De La Pena alm›flt›. Ba-
kero, Barça’daki ilk sezonunda oldu¤u gibi son sezo-
nunda da Kupa Galipleri Kupas› flampiyonlu¤u yaflad›
yaflamas›na ama nas›l ki ilk sezonunda sakat oldu¤u
için Sampdoria ile oynanan finalde forma giyemediyse,
son sezonunda da PSG karfl›s›nda, bu kez Teknik Di-
rektör Bobby Robson’›n kadro tercihi do¤rultusunda yer
alamad›.
Barcelona sonras› Meksika Ligi’nden emeklilik ikrami-
yesini alan Bakero, ard›ndan teknik direktörlü¤e soyun-
du soyunmas›na
ancak bafllan-
gݍta fiyaskoyla
sonuçlanan k›sa
bir Real Socie-
dad maceras›
yaflad›. Sonra-
s›ndaysa Polon-
ya Ligi’nin yolu-
nu tuttu. Lâkin
m u h t e m e l e n
kendisi de bura-
da ne arad›¤›n›
anlamam›flt› ki
ne Polonia Var-
flova ne de Lech
Poznan tak›mla-
r›nda dikifl tuttu-
rabildi.
Sir Alex Ferguson’›n o unvan› bofluna almad›¤›na
dair say›s›z örnek verilebilir belki ama sadece Ole
Gunnar Solskjaer’in kariyerinin incelenmesi bile as-
l›nda Ferguson’un ne denli s›rad›fl› bir futbol adam›
oldu¤unu görmek için yeterlidir.
fiöyle aç›klayal›m: Avrupa’n›n en iyi liglerinden biri-
nin sürekli flampiyonlu¤u hedefleyen bir tak›m›n›n
teknik direktörü olarak Avrupa’n›n zay›f liglerinden
birinde futbolcu izliyorsunuz. Çok iyi golcü oldu¤u-
nu düflündü¤ünüz bir oyuncuyu da gözünüze kesti-
riyor ve transfer ediyorsunuz. Daha sonras›ndaysa
bu futbolcuya çok az maçta ilk 11’de flans veriyorsu-
nuz ama bir flekilde her maç›n son k›sm›nda da ken-
disini oyuna dâhil ediyorsunuz ve bu flekilde o oyun-
cu leblebi gibi gol at›yor, hatta o att›¤› gollerden bi-
riyle de sizi Avrupa flampiyonlu¤una tafl›yor. ‹flte Fer-
guson ile Solskjaer’in k›sa hikâyesi! Okurken belki
basitmifl gibi görünebilir ama futbol tarihinde pek efli
benzeri olmad›¤›n› da vurgulad›ktan sonra Norveçli
futbol efsanesiyle ilgili detaylara geçebiliriz.
26 fiubat 1973’te Norveç’in bat›s›ndaki Kristiansund
flehrinde do¤an Ole Gunnar Solskjaer, futbola geç
say›labilecek bir dönemde, 16 yafl›ndayken, ufak bir
yerel tak›m olan Clausenengen’de bafllad›. Benzersiz
gol sezisi ve kusursuz gol vurufllar›yla k›sa süre içeri-
sinde tak›m içinde sivrilmeyi baflaran Solskjaer, dört
sene boyunca maç bafl›na 1’i geçen muazzam bir gol
ortalamas› tutturdu. Özellikle 1994 y›l›nda, o s›ralar
üçüncü ligde orta s›ralarda yer alan bir tak›m olan
Clausenengen’in sezon boyunca kaydetti¤i 47 golün
31’ine tek bafl›na imza atmas›yla birinci lig kulüple-
rinin de dikkatini çekmeye bafllayan genç golcü, se-
zonun bitiminde Molde ekibine transfer oldu.
Molde o sezon birinci lige yeni yükselmiflti ama
Ole Gunnar Solskjaer
Solskjaer’in de katk›s›yla, ligin mutlak hâkimi Ro-
senborg’un ard›ndan sezonu ikinci s›rada tamam-
lamay› baflaracakt›. Solskjaer de 26 maçta 20 gol
atarak gol krall›¤› yar›fl›nda üçüncü geliyordu. Er-
tesi sezona da çok iyi giren Solskjaer, 12 maçta 11
gol kaydetmiflti ki, Manchester United ona hayat›-
n›n teklifini yapt›. Teklife “evet” demesiyle birlikte
bir anda kendisini dünyan›n en çok izlenen ligle-
rinden birinde bulan Norveçliye baflta onu tan›ma-
yan neredeyse herkes burun k›v›rm›flt›. Eric Canto-
na ve Andy Cole gibi golcülerin oldu¤u tak›mda
flans bulmas›n› bile kimse beklemiyordu.
Do¤rusunu söylemek gerekirse Solskjaer bu isim-
leri kesip ilk 11’de nadiren oynayacakt›. Ancak
Alex Ferguson onu maçlar›n son k›s›mlar›nda kul-
lan›lacak bir joker olarak görüyordu ve genç golcü
o sezon ço¤unu sonradan oyuna girdi¤i maçlarda
atmak kofluluyla tam 18 gol kaydetti. Tak›m›n›n en
golcü oyuncusu oldu¤u gibi ligde de Alan Shearer
ve Ian Wright’›n ard›ndan en çok gol atan üçüncü
isim olmufltu. United’›n kazand›¤› flampiyonlukta
da haliyle en etkili isimlerden birisiydi.
Solskjaer’in kariyerinin doruk noktas›ysa, 1998-99
sezonu fiampi-
yonlar Ligi final
maç› olacakt›.
Manchester Uni-
ted ile Bayern
Münih’i karfl› kar-
fl›ya getiren mü-
cadelede Bayern
ilk dakikalarda
Mario Basler’in
golüyle 1-0 öne
geçmifl ve maç›n son-
lar›na kadar da bu üs-
tünlü¤ünü korumufl-
tu. Solskjaer, 81. da-
kikada son bir umut
olarak Andy Cole’un
yerine oyuna dâhil
olurken, maç›n 90
dakikal›k bölümü de
Bayern’in üstünlü-
¤üyle geçilmiflti. An-
cak duraklama daki-
kalar›n›n hemen ba-
fl›nda
Manchester
United, David Beck-
ham’›n kulland›¤› bir
köfle
vuruflunda
Teddy Sheringham
ile golü bulmufl ve
maç› uzatmalara götürme flans›n› yakalam›flt›.
Ancak United bu kadar›yla yetinmedi. Bir dakika sonra ayn›
kanattan bir korner daha kazanan K›rm›z› fieytanlarda topun
bafl›na yine Beckham geçti, içeri gönderdi¤i topa yine She-
ringham dokundu, top yandan auta do¤ru gidiyordu ki arka
direkte bitiveren Solskjaer bitirici vuruflu yaparak maç›n ga-
libinin ve Avrupa’n›n en büyü¤ünün Manchester United ol-
du¤unu ilân etti.
United’daki kariyeri boyunca bu fiampiyonlar Ligi flampi-
yonlu¤unun yan› s›ra alt› Premier Lig ve iki de Federasyon
Kupas› zaferi yaflayan Solskjaer, 2003 y›l›n›n sonlar›ndan di-
zinden geçirdi¤i sakatl›k nedeniyle üç y›la yak›n sahalardan
uzak kald›. Onun ortal›kta olmad›¤› dönemde United flampi-
yon olamazken, geri döndü¤ü 2006-2007 sezonunun flampi-
yonlukla kapat›lmas› da Norveçli y›ld›z›n önemine iflaret
eden bir baflka örnekti.
2007 sonunda futbolu b›rakan Solskjaer, flu s›ralardaysa ye-
ni kufla¤›n en önemli teknik direktörlerinden biri olabilece¤i-
nin sinyalleri veriyor. Teknik adaml›k kariyerine Manchester
United’›n rezerv tak›m›nda bafllayan Solskjaer, burada bir re-
zerv lig flampiyonlu¤u yaflamas›n›n ard›ndan ülkesine, eski
kulübü Molde’ye geçti. Solskjaer, 100 y›ll›k tarihinde hiç
flampiyonluk ya-
flamam›fl olan
Molde’yi çal›fl-
t›rd›¤› iki sezon-
da da flampiyon-
lu¤a tafl›may›
baflard› ve yine
bu iki sezonda
da ülkesinde y›-
l›n teknik direk-
törü seçildi.
TamSaha
113
112
TamSaha