dan analiz edilmeli ve gerekiyorsa takım,
oyuncu gelişim farklılıklarına göre grup-
landırılarak, her oyuncunun aynı düzeyde
zevk alması sağlanmalıdır.
Oyun formatı:
Oynatılacak oyun/ arış-
ma, süreye karşı, takım halinde, bireysel
vb unsurlara göre dizayn edilebilir. Ant-
renör oyun formatını hedeflemiş olduğu
çalışmaya uygun şekilde seçmelidir.
Yarışma formatı:
Takımın grup/grup-
lara ayrılması gerekecektir. Gruplara ayır-
mada antrenör takım dengesine göre
düzenleme yapmalıdır.Homojen yapıdan
uzak heterojen yapıda gruplar kurulmalı-
dır ki oyuncu/oyuncular keyif alsın, takım
olarak başarma hissini yaşasınlar.
Püf nokta:
Yarışma formatı, oyuncu-
ların kazanmak için hedeflenen hareket
dizisini istenilen şekilde yapamamalarına
yol açabilir. Oyuncu grup dağılımı sağlık-
lı yapılmaz ise yenilen ya da geride olan
takım açısından olumsuz koşullar ortaya
çıkabilir.
Süreye karşı:
Oyuncu grubu gelişim
özelliklerİ dikkate alınarak, hedeflenen
hareketin belli bir zamanda kurallara uy-
gun şekilde yapılması amaçlanır. Süre
ayarlaması için antrenörün, mevcut
oyuncu grubunu gözlem yöntemiyle be-
lirlemesi ve kurulan parkur/hedeflenen
hareketi yapma süresini iyi hesaplaması
gerekmektedir.
Püf nokta:
Süre ayarlaması uzun tu-
tulduğunda oyuncu sıkılabilir, tekrar sayı-
sı fiziksel gelişim açısından sakıncalı olabi-
lir. Süre kısa tutulduğunda her oyuncuya
eşit koşulda hareketi yapma şansı tanın-
mayabilir, oyuncu motivasyonu düşebilir.
Takım halinde/bireysel:
Takım ha-
linde yapılması planlanan oyunlar, takım
aidiyeti ve takım ile kaynaşma açısından
son derece olumlu sonuçlar verebilecek
bir formattır.Burada yarışma formatında
olduğu gibi kurulan takım ve takım içe-
risindeki rol dağılımı antrenör tarafından
iyi yapılmalıdır. Bu format takımın lideri,
takımın çekingeni, asabisi vb kişisel özel-
likleri olan oyuncuların ortaya çıkmasına
olanak sağlar. Bireysel formatta, oyuncu
kişisel becerileri ile hedefe ulaşmaya ça-
lışır.
Püf nokta:
Bireysel format amaca yö-
nelik dizayn edildiğinde; oyuncunun içe
dönerek istenilen hareket dizisinin ne-
den, nasıl, niçin yapıldığını özümsemesini
sağlar. Oyuncu, hareketi kendi kişisel ala-
nında, beceri ve yeteneklerine göre tek-
rar yöntemi ile yapmaya çalışır.
Oyunun kuralları:
Oyun kuralları ant-
renör tarafından net bir biçimde oyun ön-
cesi açıklanmalıdır. Oyun kuralları, oyun-
cu gelişimi ve takım olma adına önemli
bir unsurdur. İçerisinde “fair play”, “res-
pect” olarak adlandırılan ve tüm spor
branşlarında uygulanmasına dikkat edi-
len olguları barındırır. Oyuncu verilen
yönergelere uymayı, rakip takım ya da
takım arkadaşının hakkını gasp etmeden
oyunda yer almayı öğrenmelidir.
Materyal ve yer seçimi:
Oynatılacak
oyunda elde var olan materyallerin, ant-
renman çeşitlemesi adına uygun şekilde
kullanılması, oyuncuların zenginleştiril-
miş ortamda deneyimlerinin artmasını
sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi
gereken nokta; materyallerin oyuncula-
ra uygun biçimde seçilmiş olmasıdır. 6-8
yaş aralığında olan oyunculara 20 cm’lik
engellerden geçiş yaptırmaya çalışmak;
oyuncunun kendine olan güvenini sarsa-
cağı gibi fiziksel gelişimini olumsuz etkile-
yecektir.
Oyuncu sayısı:
Uygulamaya koyulacak
oyun kaç oyuncu ile planlanırsa istenilen
hedefe ulaşılır? Bu sorunun yanıtı önem-
lidir. Oyuncuların her birine zevk alma ve
eşit şekilde oyun oynama fırsatı tanınma-
lıdır. Bu nedenle oyuna ayrılan sürede kaç
oyuncu ya da kaç grup ile oyun oynatıl-
ması gerektiği iyi tespit edilmelidir.
Oynatılacak oyunda, oyunculara ile-
tişim kurma şansı verilmelidir. Takımda
olumlu iletişim ağı için “oyuncu sayısı ye-
terli mi?” sorusu yanıt bulmalıdır.
Oyunun varyasyonları:
Dizayn edilen
oyunun tüm oyuncular ile uygulandıktan
ve istenilen hedefe ulaşıldıktan sonra
farklı biçimlerde oyunun süre ve tekrar
sayıları dikkate alınarak tasarlanmasıdır.
Varyasyonlar oyunu canlı tutar, or-
tama yeni sokulan farklı materyal, kural,
hareket dizisi oyuncuya yeni keşif yollarını
açar. Unutulmamalıdır ki; yapılan bilimsel
çalışmalarda zenginleştirilmiş ortam ile
karşılaşan deneklerin toplam glial hücre-
lerinde %14 değişiklik görülmüştür. Glial
hücre; beyin fonksiyonlarını sağlayan
sinyallerin taşınmasında ve beyin hücre-
lerinin beslenmesini sağlamada önemli
yere sahiptir. Oyuncuların zihinsel faali-
yetlerinin gelişimi açısından son derece
önemlidiir.
Sonuç ve geri bildirim:
“Oyuncular
eğlenerek istenilen hedefe ulaştılar mı?”
sorusunun yanıtını antrenörün, oyuncu-
lara yönelteceği geri bildirim soruları ile
teyit etmesidir. Geri bildirim esnasında,
oyuncunun uygulamış olduğu hareket
dizisi, kurallar, dikkat edilmesi gereken
noktalar, iletişim vb sorulara yanıtları sı-
rasında sabırlı olunmalıdır. Oyun sonrası
antrenmanın ana bölümünde yapılacak
çalışmaya atıfta bulunulması oyuncuların
çalışmayı öncellemesi adına önem taşır.
Sonuç-Özet
Futbol oyunu izleyenler için bir görsel
şölendir. Bu görsel şöleni uygulayan ki-
şilerin yaptıkları işten keyif almaları son
derece önemlidir. Antrenör, planlamış ol-
duğu antrenman içeriğinde eğitsel oyun
kurgusunu kazandırılmak istenen hareke-
te yönelik dizayn etmelidir.
Özetle, amaca yönelik dizayn edilmiş
eğitsel oyunlar, ister çocuk ister yetişkin
olsun, antrenmanda süreklilik sağlama
ve oyunculara motivasyon kazandırma
açısından yapılan çalışmanın kalitesine
değer katacaktır.
Kaynakça:
1. Metin And, Özgür İnsan ve Boş Zamanları Değer-
lendirme Kavramı
2. Metin And, Oyun ve Bügü, Türk Kültürü’nde Oyun
Kavramı, YKY
3. Özcan Demirel, Öğretim İlke ve Yöntemleri, Öğret-
me Sanatı, 2012
4. Richard Courtney, Play Drama and Thought ,4
Edition, Revised, London, 1968
5. E. M. Avedon, “The structural elements of games
419 – 426 syf
6.
http://thejournal.com/articles/2013/02/07/
game-design-the-key-to-education
7. Necla Güngör, Hareket Eğitimi, UEFA Antrenörlük
Kursu Ders Notları
8. T.C.Milli Eğitim Bakanlığı, Ortaöğretim Genel
Müdürlüğü, Eğitsel Oyunlar Dersi, Öğretim Progra-
mı,2006
Çocuğun gelişimi ve öğrenme
Çocuğun bir birey olarak gelişimi ince-
lendiğinde, birbirini etkileyen ve kendi
içlerinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gere-
ken süreçlerden söz etmek mümkündür.
Gelişim, büyüme, olgunlaşma, kalıtım
ve öğrenmenin ürünüdür ve organizma-
nın işlevlerindeki nicel ve nitel değişimleri
içermektedir. Bu da örneğin, anlama, ifa-
de etme, hareket etme ve bireyin günlük
yaşamda ihtiyaç duyduğu beceriler gibi
alanlarda işlev kazanma sürecidir. Bu ge-
lişimi bireyin sosyal, duygusal, bilişsel ve
motor gelişim süreçleri içinde takip et-
mek mümkündür.
Motor gelişimde, bireyin hareketlerin-
deki evrimi söz konusudur ve bu süreç,
genel kaba hareketlerden ince motor
hareketlere, baştan ayağa ve merkezden
çevreye doğru gerçekleşir. Küçük bir be-
beğin nesneleri tutabilmesi, emeklemesi,
ayağa kalkıp yürümesi bu süreçteki geli-
şimidir.
Duygu, çevreden gelen etkilerin birey-
de haz ya da elem yönünde izlenimler
yaratmasıdır. Duygular, okul öncesinden
başlayarak gelişir ve çevresel koşullara
göre bireyde yerleşmeye başlar; olaylar
ve farklı düşüncelere karşı geliştirdiğimiz
hisler ve reaksiyonları kapsar (Örneğin,
korku, öfke, endişe, sevinç, depresyon
gibi).
Sosyal gelişim ise bireyin içinde yaşa-
dığı kültürel ve sosyal çevredeki gruplara
benzer davranmayı, uyum sağlamayı öğ-
renmesidir. Örneğin, bireyin başkaları ile
iyi ilişkiler ve iletişim kurması, toplumsal
kurallara uyması, sorumluluk yüklenmesi,
başkalarına yardım etmesi ve haklarını
kullanabilmesi sosyal gelişimin ürünüdür.
Bilişsel gelişim, bireyin çevresindeki
dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan
zihinsel faaliyetlerindeki gelişim sürecidir
ve bunlar örneğin, düşünme, akıl yürüt-
me, bellek ve dildeki gelişim ve değişim-
leri kapsamaktadır. Çevremizdeki dünya-
yı nasıl algıladığımız ve hayatın getirdiği
problemleri nasıl çözdüğümüzle ilişkilidir.
Öğrenme ise, organizmadaki kalıcı dav-
ranış değişiklikleridir ki bunlar da bilgi,
beceri ve tutumlar gibi nitel değişimleri
içermektedir.
Benlik gelişimi ve sosyal uyum
Benlik, kendi kişiliğimize ilişkin kanıla-
rımız ve kendimizi görüş tarzımızdır. Bu
anlamda benlik, Ben’i karakterize eden
düşüncelerin, algıların ve değerlerin tü-
müdür ve kendi içinde neyim? ve ne ya-
pabilirim? farkındalığını da içermektedir.
Bu da, bireyin kendi özelliklerini bilmesi
ve bu özellikleriyle neleri yapıp, nele-
ri yapamayacağının farkına varmasıdır.
Algılanan bu benlik bilinci, bireyin hem
dünyayı, hem de kendi davranışlarını al-
gılamasını etkiler.
7-12 yaş döneminde kendi iç dünyaları
ile çevrelerindeki sosyal ortam arasındaki
çatışmaları daha kolay aşabilen birey, er-
genlik dönemiyle birlikte benlik arayışına
girer. Çevresinden gelen iletiler ve bilgi
aktarımı içerisinde, iç dünyasında çeşitli
çatışmalar yaşamaya başlar.
Çocuklara ve gençlere antrenörlük yapmak 1
Çocuk ve gençlere antrenörlük yapmak, yetişkin sporcularla çalışmaktan daha karmaşık süreçleri içermektedir ve
bu yüzden dikkatli bir planlama, sabır, özveri ve adanmışlık gerektiren uzun bir serüvendir. Her yaş grubunun ken-
dine özgü sorunlarını, özelliklerini bilmek ve onları anlayabilmek, çocuklarla ve gençlerle daha verimli bir çalışma
dönemi ve ortamı yaratmaya da yardımcı olacaktır. Bu sayımızdan başlayarak birkaç bölüm halinde aktaracağımız
bilgi ve deneyimlerimizle, özellikle futbolun gelişim süreçlerinde görev alan antrenörlerimize, bu zorlu çalışma pra-
tikleri içinde yardımcı olmayı amaçlıyoruz.
Yazan: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özçağlayan
Futbol Gelişim
52
53
Futbol Gelişim