Page 28-29 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

bu arkadaşlar gö-
rev yapıyor ama
bunun yanı sıra
bir beslenme uz-
manıyla çalışıyo-
ruz ve bunu alt-
yapıda da hayata
geçirdik. Ayrıca
dönem
dönem
psikolojik danış-
man desteği de
alıyoruz.
Sağlık
ekibimiz
bizim
için çok önemli,
orada da iki tane
doktorumuz, iki
tane masörümüz
ve birisini gençlik
geliştirme prog-
ramında kullan-
dığımız, gerekti-
ğinde de yukarıya
çıkarttığımız
iki
tane fizyoterapis-
timiz var. Bunun dışında 3 antrenör-
den oluşan kulüp içi oyuncu izleme
birimimiz, artı iki tane Anadolu’yu
tarayan bir tane de Almanya’da ya-
şayan ve yurt dışını takip eden,kulüp
scoutumuz var. İzleyici antrenörlük
bölümünü geliştirmeye çalışıyoruz.
Bu sistemi bir anda oluşturmak ve is-
tediğimiz seviyeye getirmek kolay ol-
muyor. Elbette bu biraz da ekonomik
imkanlarla alakalı bir şey. Ama her
geçen gün daha iyiye gidiyoruz
ve güzel şeyler yapıyoruz.
Bursaspor’un oyuncu izleme
konusunda nasıl bir stratejisi
var?
Şu bir gerçek ki kulüplerin
ekonomik imkanları da göz
önünde bulundurulduğu za-
man büyük hedefleri kovala-
yan takımlar, sadece dışarıdan
çok büyük bonservis bedelleri
ödeyip oyuncu alarak bu he-
deflerine ulaşamaz. İki yolu var
bunun, birincisi kendi altyapın-
dan oyuncu yetiştirerek yukarı
çıkartacaksın; ikincisi de ekip
bütünlüğü içerisinde izleme ko-
miteleri oluşturarak, doğru bir
strateji uygulayıp genç yetenek-
leri çok makul rakamlara bulup ku-
lübüne kazandıracaksın. Kulübümüz
genç oyuncu gelişimiyle ilgili ciddi bir
çalışma içerisinde ve iyi gidiyoruz. Bu-
gün, alt gruplardaki bir çok takımımız
Türkiye şampiyonalarında başarı elde
ediyor. Avrupa Şampiyonu olan U15
takımımız var. Genel olarak iyi bir gi-
dişat söz konusu ve gençlik geliştirme
programından gelen oyuncularımızı,
yavaş yavaş A takıma da kazandırıyo-
ruz. Bunun dışında, bizim daha fazla
hayata geçirme-
miz gereken ve
eksik olduğunu
düşündüğümüz
tarafımız yurtdı-
şındaki takımların
gençlik geliştirme
programlarında
yer alan Türk ço-
cuklarını ya da
çok düşük mali-
yetle alacağımız
yabancı oyuncu-
ları, kendi gençlik
geliştirme prog-
ramımızda hazır-
layarak A takıma
entegre etmektir.
Geçen sezondan
itibaren bu ko-
nuyla ilgili olarak
ciddi
anlamda
çalışmalara baş-
ladık. Gelecekte
büyük hedefleri olan Bursaspor için
bu iki kaynak çok önemli
Altyapı ile ilişkileriniz nasıl?
Altyapı ile ilişkilerimiz çok iyi. Özel-
likle şampiyonluk senesinden sonra,
altyapıya ciddi anlamda eğilmiş bu-
lunmaktayız. Bu konuda, belediye
başkanımızın da çok büyük desteği-
ni alıyoruz. Kulüp başkanımız da bu
konuya çok sıcak yaklaşıyor. Altyapı
tesisimizi tamamen yeniledik ve mo-
dernleştirdik. Bugün, çok sınırlı
sayıda takımda bulunan altya-
pı tesislerine sahibiz. Modern
soyunma odaları, A takım ile
birebir aynı fitness salonu var.
Oyuncular için otel yaptırdık.
İki tane, çok sağlıklı ve düzgün
zemine sahip çim saha, bir adet
nizami ölçülerde suni çim saha
ve 2 tane antrenman sahası
olmak üzere 5 adet sahamız
bulunmakta. Yaklaşık 35-40
oyuncu, tesiste yatılı olarak ka-
lıyor.Sıradaki hedefimiz, zaten
iyi çalışmalar yapan eğiticile-
rimizin kalitesini daha da yük-
seltmek. Bugün baktığımızda
Bursaspor’un genç takımları-
nın başarılarını görüyoruz ve
mutlu oluyoruz. A-2 takımımız, tabii
ki çok fazla skora endeksli olmadan,
A takıma oyuncu kazandırma konu-
sunda bize katkı sağlıyor. Bursaspor
olarak büyük hedefler peşinde ol-
mak istiyorsak ve çok büyük paralar
harcama olanağımız olmadığını göz
önünde bulundurursak gençlik geliş-
tirme programımızı üst tarafa destek
verecek şekilde, yapılandırmak zorun-
dayız. Bu konuda iyi yoldayız. Bu sevi-
yeye gelirken gerçek anlamda A ta-
kımdaki mesaimizden zaman ayırarak
altyapıya vakit ayırdık oraya çok emek
verdik. O yüzden bu emeğimizin de
karşılığını aldığımız için sevinçliyiz.
Görevde olduğum sürede içlerinde
Serdar Aziz’in, İsmail Haktan’ın da bu-
lunduğu pek çok gençten faydalandık.
Bugün Okan diye bir oyuncumuz yeni
yeni oynamaya başlıyor. Henüz 17 ya-
şında. Tabii bunları görünce bizim de
bu konuyla ilgili motivasyonumuz ar-
tıyor ve mutlu oluyoruz.
Gençlerin A takıma geçiş sürecinde
hangi kriterleri dikkate alıyorsunuz?
Bizim gibi hedefi büyük gibi takım-
lar için alttan yukarı oyuncu çıkarmak
kolay iş değil. Oynadığınız bütün kar-
şılaşmalarda skor ve sıralama endişe-
si yaşarken genç oyuncuya fazla süre
veremiyorsunuz. Taraftarın da genç
oyunculara hoşgörüsü, bakışı alt dü-
zeyde oluyor. Bazen çok yetenekli
genç oyuncularınızı doğru zamanda
oynatmadığınız zaman ters etkiler
oluşabiliyor ve çocuğu kaybedebili-
yorsunuz. O
yüzden alttan
gelen oyun-
cuları
doğ-
ru zamanda
doğru yerde
işin içine kat-
malısınız. Bu-
rada dengeyi
kaç ı rd ı ğ ı n ı z
zaman maa-
lesef çok ye-
tenekli oyun-
cuyu
yolun
başında çok
dezavantaj l ı
bir şekilde ge-
riden başlatıyorsunuz, hem de taraf-
tarın gözünde o oyuncuya bakış açısı-
nı olumsuza çeviriyorsunuz. Biz diğer
kulüplere nazaran alttan gelen oyun-
cuya daha fazla şans veren bir anla-
yışa sahibiz ama genel sıkıntı bu. Çok
baskı ve stres altında bizim gibi hedefi
üst sıralar olan, kupada final oynayan,
kaybettiği zaman Avrupa şansını yiti-
rebilecek durumdaki bir takımda çok
kolay olmuyor. Ancak biz bugüne ka-
dar fırsat bulduğumuz, oyuncumuzu
fiziksel ve mental olarak hazır hisset-
tiğimiz zaman sonucu ne olursa ol-
sun gençleri sahaya sürmekten geri
kalmadık. Bugün Avrupa’da sezona
başlarken hedefin ligde kalmak oldu-
ğu çok rahatlıkla söylenebiliyor. Küme
düşmemenin şampiyonlukla eşdeğer
bir başarı olduğu gerçeği taraftarla
kolaylıkla paylaşılabiliyor. Ya da yö-
neticiler, teknik adamlar çıkıp “Bizden
bu sene şampiyonluk ya da çok büyük
saha başarısı beklemeyin. Bu seneki
amacımız kadro istikrarını yakalamak,
alttan genç oyuncuları takımımıza
kazandırmak ve ekonomimizi düzelt-
mek” diyebiliyor . Bunu da taraftarı,
camiası da anlayışla karşılayabiliyor.
Bizim de anlayışımızı değiştirmemiz
ve bu kültürü kazanabilmemiz lazım.
Antrenör-medya ilişkileri nasıl olma-
lı? Bu konuda nasıl bir yol izliyorsu-
nuz?
Medya bizim işimizin vazgeçilmez
bir parçası. Medya olmadan futbol
söz konusu olmaz. Nasıl ki taraftar
futbolun farklı bir rengiyse, medya da
bir diğer önemli unsurudur. Bursaspor
içerisinde medya birimimiz mevcut.
Medya ile onların da katkısıyla ilişki-
lerimizi düzenliyoruz. Bu konuda çok
düzgün ve sistematik şekilde ilerle-
meye çalışıyoruz. Amacımız, herkese
eşit mesafede yaklaşmak. Tabii, işini
düzgün ve iyi yapanı da bir şekilde di-
ğerlerinden ayırmamız gerekiyor. Bu
dengeyi sağlamaya çalışırken en bü-
yük desteği medya birimimiz veriyor.
Bu departman takımla birebir koordi-
nasyon içerisinde, medya ile ilişkilerin
yürütülmesi, ajanda oluşturulması
gibi görevleri yürütüyor. Bu sayede
geçmişte ortaya çıkan sorunları yaşa-
mıyoruz. İlk defa bu sene sistematik
bir şekilde işlerlik kazanan medya bi-
riminin ilerleyen yıllarda daha verimli
hale geleceğini öngörmekteyiz.
Kendinizi geliştir-
mek için neler ya-
pıyorsunuz?
Futbol, hayatı-
mın vazgeçilmez
bir parçası. Artık
yaşam biçimi ha-
line geldi. Örne-
ğin, televizyonun
karşısına geçtiğim
zaman da, bir
refleks gibi maç
izleme
ihtiyacı
hissediyorum. O
an başka bir şeyle
uğraşsam da, ben
maça bakmasam
Futbol Gelişim
26
27
Futbol Gelişim