TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Serdar Kurtuluş: "Kalıcı olmak istiyorum" 1.03.2007
Serdar Kurtuluş: "Kalıcı olmak istiyorum"
Bursaspor'un altyapısından yetişti, A takımda oynadığı 2 başarılı sezonun ardından 19 yaşında Beşiktaş'a transfer oldu. Sağ bek olarak transfer edildi ama Tigana tarafından ön liberonun vazgeçilmez adamı haline dönüştürüldü. Beşiktaş'ta yıllarca oynamak ve kalıcı olmak istediğini söylüyor, Avrupa'yla ilgili hayallerini uzun vadeye yayıyor.

Serdar Kurtuluş sezon başında Bursaspor'dan geldi ve Beşiktaş'ın ikinci yarının başında yükselen performansının baş aktörlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Futbola nasıl başladın, biraz bahsedebilir misin?

Futbola 7 yaşında Bursaspor altyapısında başladım ve 9 sene burada futbol oynadım. İlk beş sene içerisinde futbol yaşantım bir ara kesintiye uğradı. Ailemle yurtdışına tatile gitmiştim. Ben tatildeyken seçmeler yapılmış, teknik direktör ve yönetim değişmiş. Ben seçmelere girmediğim için otomatik olarak elendim. Bir sene Yücespor'da oynadım. Sonra beni tanıyan bir hocam tekrar Bursaspor altyapısına aldı. 14-16 yaş grubunda Türkiye şampiyonluğu yaşadım. Orada gösterdiğim performans sonucu A takıma alındım ve iki sezon A takım forması giydim. A takımda bana şans veren Hüseyin Kalpar'dı. Daha sonra ise performansımı beğenen Beşiktaş beni transfer etti.

Ailen ne işle uğraşıyor?

Babam bir fabrikada teknisyen olarak çalışıyor, annem ise ev hanımı. Bir de Bursaspor'da oynayan kardeşim var.

Ailem büyük destek verdi

Ülkemizde futbolcuların bu noktalara gelebilmesi kolay değildir. Sen de zorluklar yaşadın mı futbolcu olurken?

Benim ve kardeşimin küçüklüğümüzden beri futbola karşı büyük bir sevgimiz vardı. Ailemiz bize hiç karşı çıkmadı. Bunun bir nedeni futbolla okulu birarada götürebilmemizdi. Bugün futboldan para kazanıyorsam ailemin desteği sayesindedir. Top oynamayı hiç yasaklamadılar, hep pozitif yaklaştılar. Bu sayede iyi bir meslek sahibi olduğumu düşünüyorum.

Futbolla okulu birarada yürüttüğünü söylüyorsun, eğitim durumun ne?

Liseyi bitirdim, üniversite sınavına girdim ama kazanamadım. Bu sene tekrar gireceğim. Kazanırsam Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda okumak istiyorum.

Futbola başlayan herkesin hayalleri vardır mutlaka. Senin başlangıçtaki hayallerin nelerdi?

Altyapıda başladığımdan bu yana tek hayalim vardı o da A takımda oynamak. Onu gerçekleştirdim. Onun ardından büyük takımlarda oynamak istiyordum. Bunu da başardım. Böyle devam eder umarım.

Şu anki hayalin ne?

A Milli Takım. Şimdi A Milli Takım'a çıkmak için uğraşıyorum. Fatih Terim'e çok saygı duyuyorum. Şu an Ümit Milli Takım'a çağrılıyorsam bu takip edildiğim anlamına geliyor. Performansımı arttırırsam A Milli Takım'a da çağrılabilirim. Her şey benim çalışmama bağlı sonuçta.

Her mevkide oynarım

U19 Milli Takımı'yla birlikte Polonya'daydın ve orada sağ bek oynamıştın. Seni Bursaspor'da da sağ bek olarak izlemiştik.

Genelde oynadığım mevki sağ bektir. Beşiktaş'a da sağ bek olarak transfer edildim ama Tigana beni farklı mevkilerde denedikten sonra ön liberoda oynatmaya karar verdi. Bu mevkide istikrar yakaladım. Artık herkes beni bir orta saha oyuncusu olarak görüyor. Gerçi önceden de orta sahada oynamışlığım vardı. Futbola orta sahada başlamıştım. Sağ bekte de savunmanın göbeğinde de forvette de görev verilse çıkar elimden geleni yaparım. Önemli olan oynamak.

Serdar Kurtuluş'un gelişiminde etkisi olan teknik adamlardan biraz bahseder misin?

İlk sırada Fazıl Tan'ı sayabilirim. Beni tekrar Bursaspor altyapısına alması kendi adıma bir dönüm noktasıdır. Bursaspor altyapısından ayrıldığım zaman çok üzülmüştüm. Bir senelik ayrılığın ardından Bursaspor'a dönmek benim için çok önemliydi. Hüseyin Kalpar da çok önemli. A takımda beni ilk olarak o oynattı ve onun sayesinde bu noktalara geldim.

Kardeşin de futbolcu ve Bursaspor'da sağ kanatta görev yapıyor. Aranızda rekabet vardır herhalde.

Kardeşim ve ben rekabet içinde değiliz. Birbirimize sürekli destek olmaya çalışıyoruz. Başarılarımızla gurur duyuyoruz ve birbirimize hep olumlu yaklaşıyoruz. Her maçtan sonra oturup hatalarımız üzerinde tartışıyoruz. Yaş itibariyle kardeşim de oldukça iyi yerlerde. Ben de yaşım itibariyle iyi bir noktada bulunduğumu düşünüyorum.

Beşiktaş'a gelişinden biraz bahsedebilir misin?

Geçen sezon Bursaspor formasını giyerken bazı gazetelerde benim Beşiktaş'a transferimle ilgili haberler çıkmaya başlamıştı. Sezon sonunda Levent Kızıl'la bir görüşmem oldu ve orada başkan beni satmayacağını söyledi. Yeni sözleşme yapılacağı konuşuluyordu. Ama daha sonraki günlerde iki kulüp başkanı anlaşmış. 1 milyon dolar artı iki futbolcu karşılığında Beşiktaş'a transfer oldum.

Tigana'nın istediği gibi oynuyorum

Beşiktaş gibi ön libero zengini bir takımda yer buldun. Fahri Tatan, Kleberson, Koray gibi oyuncular arasında nasıl oldu da 19 yaşındaki bir genç formayı kaptı?

Ben sağ bekten ön liberoya geçtiğim ilk zamanlar gerçekten zorluk yaşadım. Orta sahada oynamıştım ama hiçbiri resmi maçlarda değildi. Zamanla mevkiime alıştım. Çünkü hocamın bana verdiği görevi tam anlamıyla yapmaya çalışıyorum. Tigana'nın benden istediği orta alanı boşaltmamak ve hep mücadele etmek. Bunu yaptığım için devamlı oynuyorum. Bu mevkideki rakiplerime baktığım zaman hepsinin çok kaliteli oyuncular olduğunu görüyorum. Kimin oynadığı gerçekten çok da önemli değil. Önemli olan Beşiktaş'ın kazanması.

Peki oynadığın sağ bek ve ön libero mevkileri arasındaki farkları biraz anlatır mısın?

Ön libero mevkii çok koşmanızı gerektiren ve yüksek bir oyun zekâsına sahip olmanızın beklendiği bir mevki. Top size gelmeden atacağınız yeri belirlemeniz lazım. Sağ bek pozisyonunda ise kademeler çok önemli ve hücumda yapacağınız bindirmelerle göze batabilirsiniz. Ön libero bence çok daha zor bir mevki.

İlk yarıdan aklımda kalan bir görüntü Burak'ın seni seyirci baskısına karşı motive ettiği an. O anı hatırlıyorsundur herhalde?

Aramızda böyle konuşmalar geçiyor. Çünkü çok riskli bir mevkide oynuyorum ve yaptığım hatalar golle sonuçlanabilir. Bu nedenle Burak'ın bana uyarıları olmuştu ikinci yarıya çıkarken. Bundan ibaretti ve ben de bu uyarıları dinlerim.

Taraftar beni motive ediyor

Beşiktaş taraftarı seni motive ediyor mu yoksa bir baskı unsuru mu senin için?

İnönü Stadı'na ilk çıktığımda çok heyecanlanmıştım. İlk maçımda da biraz heyecanıma yenik düştüğüme inanıyorum ama ilerleyen günlerde bu heyecanımı attım. Taraftarın yaptığı tezahüratlar bu yüzden beni oldukça motive ediyor. İnsanın içinden hep daha iyi oynamak geliyor.

İlk yarıda mücadele etse de verim alamayan Beşiktaş takımı ikinci yarının başından itibaren daha iştahlı oynuyor ve göze hoş gelen bir futbol sergiliyor.

Yeni bir takımız ve oldukça genç bir kadroya sahibiz. İlk yarıda çok puan kaybettik. Olmadık maçlarda puan kayıpları yaşadık. Şans da yanımızda değildi. Ama ikinci yarının başlamasıyla takım oturdu. Yabancı oyuncuların performanslarını arttırması ve iyi bir kamp dönemi geçirmemiz bunun artısı oldu. İlk yarıda Delgado çok fazla görev alamadı. İkinci yarının başıyla birlikte tam kadro sahaya çıktık. Yabancıların performansı çok önemli. Baktığınız zaman takımın iskeleti onlar. Bu çıkışımızı devam ettirmek istiyoruz. Devam ettirdiğimiz takdirde şampiyonluğun hayal olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Türkiye'deki en yetenekli kadrolardan birisi bizde.

Oynadığın pozisyon itibariyle orta sahanın göbeğini iyi kontrol etmen Ricardinho ile Delgado'yu rahatlatıyor ve Beşiktaş bu sayede oyunu tutuyor gibi görünüyor.

Defansın önünde mutlaka birisinin kalması lazım. Ricardinho ve Delgado ileri çıktıkları zaman ben onlardan boşalan yerleri dolduruyorum. Yanımda oynayan Koray ağabey de ileri çıkınca ben tam anlamıyla geride kalıyorum. Hepimizin ileri çıkması söz konusu değil. Zaten böyle yaparsak çok pozisyon yeriz. Ben çıkan oyuncuların yerlerini doldurup kaptığım topları en kısa zamanda ileriye vererek hücuma geriden destek oluyorum.

Oyun yapısı olarak çok basit oynuyorsun.

Çalım atmayı ben de biliyorum ama hocam basit oynamamı istiyor. Futbolcunun kafasını kullanması şart. Ayağına gelen topu en kısa zamanda olumlu kullanman gerekir. Gerektiği yerde elbette çalım atacaksın ama benim oynadığım yer riskli bir bölge.

Maç sırasında zaman zaman üzerine çok yük bindiğini düşünüyor musun?

Ben genellikle askerlik görevini yapıyorum. Çünkü Ricardinho ve Delgado topla iyiler ve bana defansif sorumluluklar düşüyor. Hücumdan onlar, defanstan ben ve Koray ağabey sorumlu.

Artılarım fizik güç ve soğukkanlılık

Oyuncu olarak kendinde beğendiğin ve eleştirdiğin yönler nelerdir?

Elbette eksiklerim var ve alışkın olmadığım bir mevkide oynuyorum. En önemli eksiğim tecrübe bence. Ama maç oynadıkça bu tecrübeyi kazanmaya başladığımı görüyorum. Hava toplarını savunmada eksiğim olduğunu düşünüyorum. Patlayıcı kuvvetimde de eksiğim var. Beğendiğim yönlerim ise fiziğimin güçlü olması ve soğukkanlılığım.

Kendini geliştirmek için ekstra antrenman yapıyor musun?

İdmanlardan sonra zaman zaman şut antrenmanı ve çabukluk çalışması yapıyorum.

Jean Tigana mutlaka seninle özel konuşmalar yapıyordur. Ne gibi uyarılarda bulunuyor sana?

Hocam benimle çok sık konuşmaz. Maçtan önce taktik verirken konuşur. Nerede durmam gerektiğini söyler. Saha kenarında ise ben onu çok dinlerim. Bana çıkma diyorsa çıkmam zaten. Bana verdiği her görevi de yapmaya çalışırım.

İnönü Stadı'nın havası bambaşka

Bursaspor taraftarı da oldukça coşkuludur, Beşiktaş taraftarı da öyle. Her iki taraftar grubunu karşılaştırabilir misin?

Bursaspor taraftarı da muhteşemdi ama İnönü Stadı'nda taraftarın yarattığı baskı daha fazla. Bunu oynayan, sahaya çıkan insan bilir.

Peki, "Ben futbolcu oldum" diyebiliyor musun?

Hayır, diyemiyorum hâlâ. Hedeflerim büyük. Şu an ilk sezonumdayım Beşiktaş'ta ve yıllarca bu takımın formasını giymek isterim. Söylediğim gibi bir sonraki hedefim A Milli Takım. Futbolcu olmama daha çok var.

Anadolu kulübünde oynayan her futbolcunun hayalinin ilk ayağını gerçekleştirdin. Bu hayalin ikinci aşaması ise Avrupa'da forma giymektir. Senin böyle bir hedefin var mı?

Her futbolcunun Avrupa hayali vardır elbette ama şu an için öncelikli hedefim Beşiktaş'ta kalıcı olmak. Avrupa olursa İngiltere Ligi'ne gitmek istiyorum. Gittiğim zaman da büyük takımlarda oynamak istiyorum elbette.

Kendine örnek aldığın futbolcular var mı?

Savunma yönünden Nesta'yı beğeniyorum. Türk futbolcular arasında ise Emre Belözoğlu. Sağ bekken Cafu ve Cicinho'yu takip ederdim. Orta sahada da Zidane'a hayranım.

İstanbul'u hiç bilmiyorum

Bursa'dan İstanbul'a gelmek hayatında nasıl bir değişiklik yarattı?

Benim hayatımda hiçbir değişiklik olmadı. İstanbul-Bursa arası iki saat ve fırsat buldukça ailemin yanına gidiyorum. İstanbul'da ise tesislerde kalıyorum ve vaktimin çoğunu orada geçiriyorum. Fazla dışarı çıkmıyorum, zaten İstanbul'u hiç bilmiyorum.

Boş zamanlarında ne yapıyorsun?

Arkadaşlarla playstation oynuyoruz. Ama ben tatil günlerinde hep Bursa'dayım. Ayrıca müzik dinliyorum ve araba kullanmayı çok seviyorum. Ara sıra sinemaya da giderim.

İlk yarıda Bursaspor'la oynadınız. Eski takımına karşı oynamak sana neler hissettirdi?

Benim için özel ve duygusal bir maçtı. Yıllardır formasını giydiğim kulübe karşı oynadım. Kardeşim de Bursaspor formasıyla ilk maçına çıkmıştı o gün. Maç sırasında aramızda ufak tefek diyaloglar oldu. İkinci yarıdaki maç da inşallah böyle geçer.

Röportaj: İlker Uğur