TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
En genç golcü: Okay Yokuşlu 3.01.2011
En genç golcü: Okay Yokuşlu

Altay adına ilk golünü attığında Bank Asya 1. Ligi'nin en genç golcüsü olarak tarihe geçti. U17 Milli Takımı'nın da kaptanlığı yapan genç yıldız adayının peşinde pek çok kulüp var. Üst seviyede futbol oynamak istiyor ama basamakları yavaş yavaş tırmanması gerektiğinin farkında. En büyük hayali ise Metin Oktay gibi herkes tarafından sevilen bir oyuncu olmak.

Röportaj: Ceyla Kütükoğlu / TamSaha

Futbola kaç yaşında başladın?

Sekiz yaşında, Karşıyaka Spor Okulu'nda başladım. Doğum günümde babama gittim ve "Baba, bugün benim doğum günüm. Beni futbol okuluna yazdırır mısın? Futbol oynamak istiyorum" dedim. Babam da o zaman evimiz yakın diye Karşıyaka'ya göndermişti. 12 yaşında ise Altay'a geçtim.

Baban haricinde senin futbolcu olmanı destekleyen başkaları oldu mu? Yeteneğini ilk olarak kim keşfetti?

Futbola başlama fikrini veren biri olmadı ama futbola başladıktan sonra bütün ailem, hem annem hem de diğer yakınlarım çok destek verdi. Ben çok küçükken dedemle top oynarmışız. Topa vururken dedem fark etmiş ilk. Topu tekrar önüme koyup, "Bir daha vur bakayım şuna" demiş. Vurduktan sonra da "İyi topçu olur bundan" demiş. Yani beni dedem keşfetmiş sayılır.

Verilen şansı iyi değerlendirdim

12 yaşından beri Altay'da oynuyorsun. Diğer yaşıtlarına ve genç oyunculara göre çabuk yükseldiğini görüyoruz. A takıma çıkışın nasıl gerçekleşti?

İlk kez geçen sezon devre arasında A takımın kampına katıldım. Zaten sezon başında da A takıma geçebileceğim konuşuluyordu. Antalya'daki devre arası kampına ben de çağrıldım. O zaman hocamız Fuat Yaman idi. Tam o dönemlerde benim mevkiimde oynayan Musa Çağıran sakatlanmıştı. Biraz da şans oldu benim için. Kupa maçımız vardı ardından hemen lig başlıyordu. Kupa maçında Fuat Yaman bana "Şansını iyi değerlendirirsen seni ligde de oynatmayı düşünüyorum" demişti. Bende bu şansın çok önemli olduğunu biliyordum ve değerlendirmek için elimden geleni yaptım. Kupa maçı benim A takımla ilk maçımdı ama iyi oynadım. Sonra ligde oynamaya başladım. İkinci maçımda gol attım.

Böylece Bank Asya 1. Lig'in en genç golcüsü oldun. O nasıl oldu? Yani hemen ikinci maçta gol atman şans mı?

Ben hep A takımda futbol oynayacağıma inanıyordum ama bu kadar erken gol atacağıma inanmıyordum, sürpriz oldu. Gol atmaya başlayınca insanlar sizden daha çok şey bekliyor. Artık hep gol isteği var. O sezon içinde bir gol daha attım. Bu sezon da bir golüm var. Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'de en genç golcü benim şu anda.

Diğer genç oyuncuların üst liglerdeki şansları için ne düşünüyorsun? Başka oyuncuların Bank Asya 1. Lig'de oynaması, A takıma çıkması sence zor mu?

Şans tabii ki gerekiyor ama yetenek bakımından pek çoğunun bir eksiği olduğunu hiçbir zaman düşünmüyorum. Kolaylıkla oynayabilirler. Bank Asya 1. Lig'in farkı güç faktörünün çok ön planda olması. Teknik adamların da oyuncudaki gelişimi görüyor ve şans veriyor olması lâzım. Aslında genç oyuncuları herkes seviyor. Oyuncular açısından, verilen şansı iyi değerlendirmek önemli. Şans geldiğinde hazır olmak çok önemli.

Bu sezonki teknik direktörünüz Coşkun Demirbakan seni oynatmadığı için basın toplantısında özür dilemişti.

Ercan Hoca gittikten sonra takımın başına Coşkun Hoca geldi. İlk geldiğinde takımı iyi tanımıyor ve o yüzden daha tecrübeli oyuncuları tercih ediyordu. Yavaş yavaş tanımaya başladıkça diğer oyuncuları da denemeye başladı. Bana da şans verdi. Hafta içi bir dayanıklılık testi yapmıştı. Ben de orada iyi bir sonuç çıkardım. "Bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum" dedi basın toplantısında, "Özür diliyorum ondan" dedi. Ben de teşekkür ettim. Ben hocamın her türlü fikrine saygı duyarım. Beni oynatsa da oynatmasa da. Böyle bir jest yapınca şaşırdım aslında, çünkü beklemiyordum. Ama çok büyük ve ince bir davranıştı.

Aynı şekilde Amerika'daki Nike Friendlies Turnuvası'na giderken de Coşkun Demirbakan çok destek olmuş. Ligde önemli maçlarınız olmasına rağmen Ersun Yanal'ın ricası üzerine sana izin vermiş.

Amerika'daki turnuva önemli bir turnuvaydı, önemli maçlar oynanacaktı. Aslında özel turnuvalara giderken izin verilmiyor. Ama Coşkun Hoca, Tuncay Şanlı gibi futbolcuların gençliğinden örnekler verdi. Zamanında onları da istediklerinde böyle turnuvalara gönderiyormuş. Çünkü Coşkun Hoca millî maçların oyuncuya çok şey kazandıracağına inanıyor. Aday kadroya çağırıldığımda, "Oraya gitmezsen burada oynatmam seni" demişti. Ersun Hoca aradığında da "Almazsanız çok üzülürüm zaten" demiş.

Nike Friendlies Turnuvası nasıl geçti? Amerika, Brezilya ve Güney Kore ile oynadınız. O ülkelerin takımları ile oynamak nasıl bir tecrübeydi?

Amerika Turnuvası güzeldi. En çok Brezilya takımını merak ediyordum. Normalde bizim genç takımlarda karşılaştığımız bir rakip değil Brezilya. Hep Avrupa takımları ile karşılaşıyoruz. Belki hayatım boyunca 1 ya da 2 defa daha Brezilya ile karşılaşırım. Turnuvada en çok Brezilya maçında zorlandık ama gözümüzde de fazla büyüttüğümüzü düşündüm. Açıkçası ben Brezilya'yı daha iyi bekliyordum. Bizden pek farklı değillermiş. O maçta galip de gelebilirdik. İki taraf da çok gol kaçırdı. 0-0 bitti zaten. Güney Kore ve Amerika maçlarını kazanmayı başardık. Onlar da çok güzel maçlardı. Hele ABD ile oynadığımız son maçta müthiş bir atmosfer vardı. Finalde çok da taraftar vardı. Amerika maçlarına zaten hep taraftarlar geliyor, maçları da televizyon veriyordu. En iyi atmosfer Amerika maçındaydı. Türk taraftarlar da vardı. Yabancı çocukların elinde Türk bayrakları görmek güzeldi. Hatta Altaylı bir ağabeyimiz vardı orada, bayrak açmıştı.

Bu bir hazırlık turnuvasıydı. Şimdi önümüzde Elit Tur var. Zorlu rakiplerle karşılaşacağız. Ne düşünüyorsun?

Birinci eleme turundan ikinci olarak çıktık. Birinci çıksak belki şu anda daha kolay bir gruba düşecektik. Ama böyle kısmetmiş, zor gruba düştük. Zaten bu gruptan çıkan final oynar diye düşünüyorum. Zorlu bir grup çünkü. Biz Türk milleti olarak zor maçlara daha iyi hazırlanıyoruz. İnşallah çıkarız, çıktıktan sonra önümüz açık görünüyor.

Karşılaşacağınız takımlardan Almanya'nın en önemli özelliği de Türk asıllı oyunculardan oluşması. Onlar hakkında ne düşünüyorsun? Mesut Özil de bu tercihinden dolayı eleştirilmişti.

İlginç olacak, kendi aramızda maç yapacağız. Ben asla Mesut Özil'i veya diğer arkadaşları eleştirmiyorum. Orada yaşamış, orada büyümüşler. Mesut Özil, "Kendimi Alman gibi hissediyorum zaten" diyor. Sonuçta Almanya'da yetişiyorsun, Almanya'da top oynuyorsun, onların kültürüne alışıksın. Bir anda gelip Türkiye'de oynamak da kolay değil yani. Tabii ki bunun duygusal anlamda bağlantıları var ama sonuçta kişinin kendi tercihi. Kendisi için nasıl daha iyi olacaksa, kendini nasıl daha mutlu edecekse oraya gitmeli.

Geçen sene Avrupa Şampiyonası tecrübesi yaşadın. Bu tecrübeni arkadaşlarınla nasıl paylaşacaksın?

Takımda geçen sene Avrupa Şampiyonası'na katılan bir iki arkadaş daha var. Onlarla birlikte geçen sene yaptığımız hataları bu defa yapmamaya çalışacağız. Birbirimizi ve diğer arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Mesela geçen sene Elit Tur'da ilk maçta Fransa'yı yendik. Fransa çok güçlü bir rakipti, şampiyonluk adayıydı. Çok konsantre olduk mesela, o maçı kazandık. Fransa'yı Fransa'da yenmek çok büyük bir olaydı. Ama sonraki Galler maçında hiç konsantre olamadık ve kazanmamız gereken maçı berabere bittirdik. Son maç yine stres oldu bizim için. Bu sene de öyle oldu birinci ön elemede. İzlanda'ya yenildik, kırmızı kartlar oldu. Ders alıp, Elit Tur'da bunları yaşamamaya çalışacağız. Özellikle böyle zorlu bir grupta çok daha dikkatli olmalıyız, bunları yaşamasak daha iyi olur.

Genelde forvet arkası gibi oynuyorsun. Ama boyun nedeniyle santrfor da oynayabilirsin. Neden peki o mevki? Öyle mi gelişti, sen mi seçtin?

Ben seçmedim aslında. Sağ kanatta oynuyordum ama boyum o zamanlar daha kısaydı tabii. Boyum uzadıkça, yıldız takım döneminde orta sahaya kaydım. Biraz da tekniğim ve topu iyi kullanabiliyor olmam orta sahaya geçmeme neden oldu. Orta sahada oynamaktan memnunum ama görev verildiğinde santrfor da oynuyorum. Takımda santrfor olmadığı zaman o mevkide ben oynuyorum. Maçın içinde de santrfora geçebiliyorum. Gol attığım maçta santrfor oynadım zaten.

Kendinde eksik olduğunu düşündüğün, geliştirmen gereken yönlerin neler?

Birincisi dayanıklılık. Yaşıtlarımla oynadığımda değil ama Bank Asya 1. Lig'de oynadığım bazı maçlarda sonlara doğru yorulduğumu hissediyorum. Bu yüzden dayanıklılık konusunda eksiğim olduğunu düşünüyorum. Bir de çabukluk çalışmam gerekiyor. Daha seri hareket etmem, daha çevik olmam lâzım. Ama bunları geliştirmek için çok çalışıyorum, sonuçta çalışarak düzelebilecek şeyler.

Bank Asya 1. Lig'de kendinden yaşlı ve tecrübeli oyuncularla oynuyorsun. Fizik olarak zorlandığın oluyor mu? Üstünde baskı hissediyor musun?

Fiziksel olarak hiç zorlanmıyorum aslında. Dediğim gibi sadece bazen yoruluyorum. Çünkü üst ligde oynuyorum ve maç içinde çok efor sarf ediyorum. Yorulabiliyorum ama omuz omuza mücadelede hiç sıkıntı çekmiyorum. Genç olduğum için ise özel bir baskı yok. Aksine, daha çok mutluluk veriyor bana genç olmak. Taraftarların gözünde de daha fazla toleransım oluyor mesela.

Altay takımıyla geçen yıl başarılı bir sezon geçirdin. Play-off'larda final maçında elendiniz. Bu sezon takımın durumunu nasıl görüyorsun?

Geçen sezon Spor Toto Süper Lig'e çok yaklaşmıştık. Bu sezona ise iyi başlayamadık. Şu anda durumumuz zor gözüküyor ama biz her zaman ümitliyiz. İkinci yarıya daha hızlı bir şekilde girmek istiyoruz. En azından play-off'a kalıp, şansımızı orada denemek amacındayız.

Metin Oktay gibi olmak istiyorum

İlerisi için hedeflerin, hayallerin neler?

Şu andaki en yakın hedefim Spor Toto Süper Lig'de oynamak, kendimi orada geliştirmek. Genel hedefim ise Türkiye çapında sevilen bir futbolcu olmak. Sadece bir kulübün değil de her kulübün seveceği bir futbolcu olmak istiyorum. Bir Metin Oktay gibi mesela. Şu anda en yakın hedefim dediğim gibi Süper Lig'de oynamak, sonra da A Millî Takım formasını giymek

Genç oyuncular parlayıp A takıma yükseliyor ancak sonra bunu sürdüremeyebiliyor. Sen bu konuda neler söylemek istersin?

Ben kendime güveniyorum. Bu seviyede oynamaya devam etmek için çok çalışıyorum. Başka şeylere kapılacağımı pek düşünmüyorum. Kapılsaydım da çoktan kapılırdım zaten. Hedeflerim için de çok acele etmeye gerek yok. Yavaş yavaş belli bir olgunluğa eriştikten sonra her şey kendiliğinden gelir diye düşünüyorum.

Transfer döneminde bazı Spor Toto Süper Lig kulüplerinin seni transfer etmek istediği konuşuluyor. Sana gelen bir teklif var mı?

Henüz benimle konuşulmadı ama teklif yaptıklarını duydum. Şu anda net bir kararım yok. Dediğim gibi acele etmek istemiyorum.

Henüz yeni başlıyor olsan da futbol hayatında unutamadığın bir hatıran var mı?

Geçen seneki Avrupa Şampiyonası unutamadığım bir turnuva olmuştu. Hem Elit Tur hem de finaller çok heyecanlı geçti. İlk defa resmi bir turnuvaya gitmiştim, çok güzel bir atmosferdi. Belki ilk turnuvam olduğu, ilk defa öyle bir heyecan yaşadığım için çok özel benim için. Finallerde turnuvanın ilk golünü attım. Ardından yarı final oynama başarısını gösterdik. Açılış golünü atmış olmam en güzel anım diyebilirim.