Türkiye Futbo Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, TFF'nin 4. Levent'teki binasında bir basın toplantısı düzenledi. TFF Başkanı Ulusoy'un yaptığı açıklama şöyle;
"Değerli basın mensupları, Sizin de bildiğiniz üzere ülkemizde son dönemlerde yeni bir adet oluştu. Her maçtan sonra hakem hataları nedeniyle her türlü futbol kurumumuza ciddi sözel saldırılar yapılmakta, kişiler ve kurumlar "şaibe" altında bırakılmaktadır.
Türk futboluna, futbolun içindeki kurumlara kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktur.
Türk futbolu yüzyıldır, bu kulüplerle, bu federasyonla, bu hakemlik kurumu ile bugünlere gelmiş, tarihi başarılar yaşamıştır.
Bugün Avrupa'da üç kulübümüz dişe diş mücadele yapıyorsa milli takımız dünya futbolunda "futbol ekolüyle" konuşluyor ve tartışılıyorsa bu kurumlar sayesindedir.
Dolayısı ile bu kurumları eleştirirken çok dikkat etmeli, amacını aşan yorumlara yer verilmemelidir. Bu kurumları zan altında bırakmak kimsenin haddi değildir.
21'inci yüzyılı yaşadığımız bu dönemde dünya ve Avrupa futbolunu geldiği noktada hala hakem hatalarını tartışarak Türk futbolunu daha da ileriye götüremeyiz.
Türk futbolunun ileriye taşınmasında federasyonun , onun başkan ve yöneticilerinin yanı sıra kulüplerin de başkan ve yöneticilerinin sorumluluğunun olduğu herkesin kabul edeceği bir hususdur.
Bazı kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını bilmeden hezeyan içinde yaptıkları bir konuşmanın kime ne faydası vardır.
Bu nedenle sıkıntı ve şikayetlerimizi kulüpler , federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin kendilerine olan güvenlerine zarar vermeden ve sürekli onları hedef tahtasına koymadan çözmek zorundayız. Unutmayalım ki bu kulüpler yine bu hakemler ile başarılar kazanacaklardır.
Dünyanın her yerinde hakem hata yapar. Aynen kulüp yöneticisinin, sporcusunun hata yaptığı gibi.
Herkesin hata yapabileceğinin kabul edildiği bir ortamda futbol oyunun bir parçası olan hakemin hata yapmayacağını düşünmek mümkün değildir.
Önemli olan bu hataların "art" niyetli olup olmadığıdır. Biz federasyon olarak hataların arkasında değiliz ama hakemlerimizin ve mhk'nın arkasındayız.
Türkiye'nin en deneyimli, en bilge hakemi mhk'nın başında. Bütün MHK üyeleri de şerefli, namuslu insanlar. Hiçbir hakemimizin namusundan ve şerefinden de zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasıl atanacağının prosedürü de belli..
Türkiye Futbol Federasyonu bakkal hesabıyla çalışmıyor ki..yüzyılık bir geçmişi var. Köklü bir kurum. Kim nereyi nasıl etkileyecek? Diyelim ki onun bunun keyfine göre hakemleri üçer beşer attık. Biz bu ligi hangi hakemlerle götüreceğiz. Hangi hakem korkusuzca düdük çalabilecek?
Hiç şüphesiz ki kulüplerimizin de arkasındayız. Her kim ki bu hataların spor ahlakı ve fair playın dışında oluştuğunu ve maksatlı olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Eğer bunu yapmıyorsa en az bu fiilleri işleyenler kadar suçludur. Buradan federasyon başkanı olarak ilan ediyorum ki , eğer böyle bir belge ve bilginin federasyona iletilmesi halinde sorumlular hakkında her türlü yasal zeminde gereğini yerine getirmezsem, ben de bu sorumluluğu kabul ediyorum.
Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yi Federasyonu ve futbol ailesinin kurumlarını ve futbolun barış iklimini bozanlar, en az onlar kadar sorumludur.
Bugün izninizle burada kulüplerimize ve kulüpler birliğimize çağrıda bulunmak istiyorum..
Eğer amaç üzüm yemekse bağcıyı dövmek değilse…
MHK hakemlerimiz ve yönetim kurulumuz ve kulüplerimizle birlikte sıkıntı ve şikayetleri tartışmak üzere hemen acil bir toplantı yapmaya hazırız.
Bu sıkıntı ve şikayetleri her zaman varolan futbol yönetim sistemi içinde dinlemeye, çözüm yolları üretmeye zaten hazırız.
Diyelim ki Kulüpler Birliği bu sorunları genişletilmiş, her tarafın hazır bulunduğu bir toplantıda tartışmak istiyor.
Buyursun istesinler, yarın ya da perşembe günü acilen bu toplantıyı yapalım. Hatta eğer istiyorsa medyadan spor müdürü arkadaşlarımız da bu toplantıya katılsınlar. Kamuoyunun önünde iddia ettikleri sıkıntıları tek tek masaya yatıralım.
Buyursunlar her şey açık, şeffaf. İstesinler biz buradayız.
Kamuoyumuzu ve medyamız bu çağrının takipçisi olmaya çağırıyorum.
Ve bir kez daha ısrarla kamuoyuna ilan ediyorum ki Türk futboluna, onun insan kaynağına ve hakemlerine güvenimiz sonsuzdur.
Biz hataların arkasında değiliz. Hiçbir zaman da olmadık. Ama kurumların arkasındayız. Türkiye Futbol Federasyonu ve onun kurulları bizden önce vardı, şimdi de var, bizden sonra da olacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Bu kurumun itibarını, geleceğini korumak Federasyon başkanından kulüp malzemecisine kadar herkesin görevidir. Herkesin sağduyulu davranması gerekir.
Bu kurumun geleceğini tehlikeyi atan futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini koruma konusunda kararlı olduğumuzu daha önce kanıtladık, bundan sonra kanıtlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. "
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı:
- Kurumları eleştirirken çok dikkat etmeliyiz, bu kurumları zan altında bırakmak kimsenin haddi değildir. 21. yüzyılda hakem hatalarını tartışarak Türk Futbolu'nu daha da ileriye götüremeyiz. Türk futbolunun ileriye taşınmasında Federasyon Başkan ve yöneticilerinin yanı sıra kulüplerin başkan ve yöneticilerinin de sorumluluk sahibi olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir.
-Bazı kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını bilmeden öfke ile yaptıkları konuşmaların kime ne faydası var. Bu nedenle sıkıntı ve şikâyetlerimizi kulüpler, federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin güvenlerini azaltmalarını sebep olmadan çözmek zorundayız. Unutmayalım ki bu kulüpler, bu hakemler ile başarılar kazanacaktır.
-Dünyanın her yerinde hakem hata yapar, aynen kulüp yöneticisinin futbolcusunun hata yaptığı gibi. Herkesin hata yapacağının kabul edildiği ortamda, futbol oyununun bir parçası olan hakemin hata yapacağını kabul etmemek mümkün değildir. Önemli olan bu hataların art niyetli olup olmadığıdır. Biz Federasyon olarak hataların arkasında değiliz ama hakemlerin ve MHK'nın arkasındayız.
-Türkiye'nin en deneyimli hakemi, MHK'nın başında bütün MHK üyeleri de şerefli namuslu insanlar. Hiçbir hakemin şerefinden ve namusundan da zerre kadar kuşku duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasıl atanacağının da prosedürü de bellidir, burası bakkal hesabıyla çalışmıyor. 100 yıllık bir kurumu kim nasıl etkileyebilir. Diyelim ki kulüplerin isteğine göre hakemleri 3'e 5'er attık bu ligi nasıl bitireceğiz.
-Her kim ki bu hataların maksatlı olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Eğer söylemiyorsa en az bu hataları yapanlar kadar suçludur.
-Buradan Federasyon Başkanı olarak ilan ediyorum ki, eğer böyle belge ve bilginin Federasyona iletilmesi halinde, gerekenleri yapmazsam bende her türlü yasal sorumluluğu kabul ediyorum. Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yı, Federasyonu eleştirenler sorumludur. Bugün Kulüplerimize ve Kulüpler Birliğimize çağrıda bulunuyorum; eğer amaç üzüm yemekse, bağcıyı dövmek değilse kulüplerimiz, hakemlerimiz ve kurumlarımızla acil bir toplantı yapmaya hazırız.
-Bu sıkıntı ve şikâyetleri her zaman var olan futbol yöntemi içinde dinlemeye her zaman hazırız. Eğer Kulüpler Birliği istiyorlarsa medyadan arkadaşlar da bu toplantıya katılsınlar, her şey açık ve şeffaf. Kamuoyumuzu ve medyamızı bu çağrıda ısrarlı olmalarını istiyorum. Hakemlerimize güvenimiz sonsuzdur, hataların arkasında değiliz. Kurumların arkasındayız. Federasyon ve kurumları bizden önce vardı, bizden sonra da var olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kurumları korumak herkesin görevidir, Bu kurumların geleceğini tehlikeye atan, futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini korumaya kararlı olduğumuzu daha önce kanıtladık, bundan sonrada kanıtlayacağımız konusunda kimsenin şüphesi olmasın.
-İsmet Arzuman'ın hakemliği bırakmasını isteyen Beşiktaş Başkanımıza daha önce söylediğim sözler cevap olmalıdır. Hakemlerimizin arkasındayız. İsmet Arzuman'dan da böyle birşey beklemiyorum, hakemliğimi de bırakmasını asla istemiyorum. Yıllarca Türk Futbolu'na tüm şerefiyle büyük emekler vermiş İsmet Arzuman'ın bir derbi maçtan hakemliği bırakmasını asla ve asla tasvip etmiyorum, böyle bir beklentim yok. Kendisi istediği sürece görevine devam edecektir. Sayın Affan Keçeci çok iyi bir Beşiktaşlı, geçmişte Beşiktaş Kulubü'ne çok büyük hizmetler vermiştir. Sayın Affan Keçeci, Beşiktaş'a vermiş olduğu hizmetlerin yanı sıra Türk Futbolu'na büyük şeyler vermiş kardeşimiz.
-Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören tarafından Federasyon'a girmesi istenen Keçeci'nin yine Yıldırım Demirören tarafından istifasının istenmesi çok büyük bir çelişkidir. Çünkü Affan Keçeci'yi genel kurulumuz seçmiştir, Beşiktaş Kulübü seçmemiştir. Affan Keçeci her kulübe aynı yakınlık ve uzaklıkta durarak Türk Futbolu'na büyük hizmetler yapmıştır. Federasyona girerken hepimiz, üzerimizdeki formaları çıkarttık. Federasyona ilk girdiğimde Şenes Başkanımız bize "Üzerinizdeki formaları çıkartacaksınız" demişti, ben de ilk toplantımda arkadaşlarıma bunu söyledim. Affan Keçeci kardeşimin Beşiktaşlılığı'nı tartışacak Türkiye'de hiç kimse yoktur ama Beşiktaşlı duruşunu Federasyon'da bulunduğu sürece bir kenarda bırakmıştır.
-Ben Affan Ağabey ile beraber olmanın mutluluğu ve gururunu yaşadım ve istiyorum ki bundan sonraki yıllarda da Türk Futbolu'na hizmetini sunsun. Affan Bey'in Beşiktaş'ın haklarını korumak için Federasyon'da olmadığını herkesin bilmesi gerekir.
-Arzuman, kupa maçında gördüğünü çalmıştır, Beşiktaş kupayı almıştır, son derbi maçında da gördüğünü çalmıştır. Kötü bir maç yönettiğine inanmıyorum, bir iki hata dışında. Ben de maçı seyrettim, bana göre iyi bir maç yönetti. Her maçta hakem hataları oluyor, olmaması için mücadele ediyoruz.
-Şunun bilinmesi gerekir, bir maçta bir hakem hata yapıyorsa bizler kulüplerden, futbolculardan daha fazla üzülüyoruz. Çoğu gece bu nedenle uykusuz geceler geçiriyoruz. Herkesin daha sağduyulu davranması gerektiğine inanıyoruz.
-Genel Kurul yapımızda, kulüp yöneticileri oy veriyor, ben hiçbir zaman bana oy verenlerin yanında olacağım diye bir düşünce içinde olmadım. Haluk Ulusoy bizim yanımızda diye oy verenler çok yanlış bir düşünce içine girmişler, ben asla böyle bir şey yapmam.
-Ben herkese aynı yakınlıkta ve uzaklıkta durabilecek karakterde bir insanım, bana rey verenlere uzakta durmadım, herkese eşit mesafede durdum. Seçim seçimde kalmıştır, biz bu koltuğu oturuyorsak her kulüp ve başkanıyla birlik ve beraberlik içinde olmalıyız, bugüne kadar ayrımcılık yapmadım.
-Rey verdik diye ayrım bekleyenler çok yanlış yapmışlar, rey vermeyenleri ne yapalım o zaman. Ben adam geldim adam gideceğim, ben koltuk sevdalısı değilim, ülkemin futbolunu seviyorum ve ileriye gitmesi için çalışıyorum. Ben bir tek Allah'tan korkarım. Benim tek âşık olduğum şey ülke futbolu ama maalesef beni öyle bir göstermeye çalışıyorlar ki, art niyetli düşüncelerle. 1923'te Futbol Federasyonu kurulmuş, onlarca başkan gelmiş geçmiş onlara şükranlarımı iletiyorum, biraz da benim hakkım yeniliyor. Ben ne yaptım, futbola hizmet ettim, ülkemin bayrağını en yükseklere çıkardım, ülke futbolunu başarıdan başarıya koşturdum. Hiç kimsenin hayal edemeyeceği başarıları benim zamanımda yaşadı Türk Futbolu. Bizim başarılarımızı ortada, genç nesli yeni doğan çocuklarımız kendi ülke takımını Dünya Kupası'nda izledi. İnşallah benden sonra geleceklerde Dünya Şampiyonluğu'na taşır bu ülkeyi. Ben hiç kimsenin adamı olmadım, hiç bir kurumun adamı olmadım, olmam da. Benim karakterim buna müsait değil, beni böyle görenlere teessüflerimi belirtiyorum.
-Yabancı hakem konusunda ise Ulusoy şu ifadeleri kullandı; Hiçbir zaman böyle bir düşüncem olmadı, Türk hakemlerine güvenim sonsuz, hakemlerimizi biraz daha rahat bırakıp, onlara kulüplerimiz biraz daha yardımcı olurlarsa, ben inanıyorum ki hakemlerimiz bugün yaptığı hatalardan arınacaklar. Ben başkan olduğum dönemde asla bir yabancı hakemi ülkemde görmek istemiyorum.
-Bizim Avrupa'da mücadele eden takımlarımıza bakıldığında, Milli Takımlarımızın maçlarına baktığımızda hiç hata görmüyor muyuz? Derbi maçlara yabancı hakem getirdiğimizde hata olmayacak mı? Son sözüm; Benim olduğum yerde yabancı hakem olmayacak.
-İki takım yaratılmak isteniyor düşüncesi çok yanlıştır. Belgesi ve bilgisi olan herkes bunları ortaya koymalı. Beşiktaşsız bir Türkiye Ligi olamaz, bu kabul edilemez. Beşiktaş Kulübü'nün büyüklüğünü tartışmak bizlere düşmez, Beşiktaş Kulübümüz ile gurur duyduk. Beşiktaş'ın PAF Takımı ile sahaya çıkacağını düşünmüyorum,
-PAF Takımı ile sahaya çıkmak Beşiktaş'a yakışmaz. Yalnızca bir derbi maçından sonra biz sahaya PAF Takımı ile çıkacağız sözü bana çok anlamsız geliyor. O an heyecanla söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum. Beşiktaş'ı izlerken biz zevk duyuyoruz, inşallah bundan sonra da devam edeceğiz.
-Yapacağımız toplantıyı, futboldaki dertleri, sıkıntıları dinlemek ve çözmek için düzenleyeceğiz. İstifa etmeyi düşünmüyorum, yoluma devam ediyorum. Görev sürem sürecinde görevimin başında kalacağım ve Türk Futbolu'na hizmet edeceğim. Önümüzde iki tane çok önemli Milli maçımız var. Türk Milli Takımı hayati bir maça çıkacak. "Norveç'te birlik ve beraberlik içinde olalım" demiştim daha önce ama şu ana kadar böyle bir birliktelik göremedim, inşallah bundan sonra bu birliktelik olacaktır.
-Affan Bey'e bu tepki yanlış, ne Beşiktaş ne de Fenerbahçe başkanları ya da yöneticileri ya da başka bir kimse asla ve asla Federasyonumuza yazılıyı bırakın sözlü dahi birşey duymadık. Erteleme isteğini Ömer Güvenç'in Affan Bey ile bir röportajında duydum. Burası bakkal düzeninde işlemiyor, başvuru olmadan olayları masaya yatıramayız.
İki kulübümüz de çok güzide kulüpler, kulüplerimizin basılı beyanatı olmadan nasıl maçı erteleriz. Artık ülkemizde Avrupa'da yarışan kulüplerimiz haftada iki-üç maç oynamaya alışmalıdırlar. Dünya arenasında yarışacaksak bu tempoya ulaşmalıyız. Liverpool, Beşiktaş'ın rakibi 18 günde 6 maç oynuyor. Onların da futbolcusu etten, tırnaktan yapılmış, benim futbolcumun neyi eksik. Çok önemli bir sebep olmadıktan sonra asla maçları ertelemeyeceğiz.
-Hiçbir hakemin atamasından önceden haberim olmadı. Bugünü kadar Hilmi Ok'a hangi hakemi, neden atadınız diye sormadım. Hilmi Ok'a inandığım için göreve getirdim, geçmişe ve mazisine bakıldığında Türkiye'de herkesin üzerinde önemli durabileceği, bu işin üstesinden gelebilecek bir isim. Onunla yoluma devam edeceğim. Kulüpler Birliğimiz, kulüplerimiz, MHK ve hakemlerimiz, yönetim kurulumuz bir araya gelelim, dertleri ve sıkıntıları çözelim. Ben şeffafım, ne gerekiyorsa Türk Futbolu için, herkesin kafasının rahat olabilmesi için nelerin yapılması gerektiğini gelin beraber tartışalım ve yürürlüğe koyalım, yapılması gerekenleri.
-Adana'da çalınan düdükle, İstanbul'da çalınan düdük aynı olsun istiyoruz. Bu işin bir eğitimi var, bunu ben yapamam. Daha çok çalışacaklar, daha çok eğitim alacaklar ve maçları en az hatayla yönetilmesini sağlayacaklar. Bu sağlandığı takdirde bu sorunların büyük çoğunluğu ortadan kalkacak, bunun temelinde de eğitim yatıyor, başka yolu yok. Hakemleri baskı altına alanlar hukuk kurulumuz tarafından, disiplin kuruluna yollanıyor. Bu konuda cezalarımız hep arttırdık ama maalesef verilen cezalara karşın istenilen olmuyor. Disiplin cezaları veriliyor ancak cezası olmayanlar bu kez konuşmaya başlıyor.
-Geçtiğimiz hafta Avrupa'da bir maç izledim, orda da hakem çok önemli hatalar yaptı, kendi kendime bu hakem bizde olsa barınamaz dedim ama orda ne federasyon istifa diyorlar ne de hakem hakkında konuşuyorlar. İnsanlar mükemmel bir şekilde oturup maçını izliyorlar ve maçın neticesine de itiraz içinde olmuyorlar. Ülkemizde maalesef yedi gün yedi gece hakemlerimiz hakkında, federasyonumuz hakkında yayınlar yapılıyor. İş yürekte ve beyinde bitiyor.
-İsmet Arzuman konuşmak istiyorsa, Hilmi Ok izin veriyorsa benim de açımdan bir sakınca yok dedim, yalnız Hilmi Ok'un canlı yayına çıkmasını ben istedim. Trabzonspor -Sivasspor maçını yöneten Bülent Demirlek'i Tahkim Kurulu suçlu bulmamıştır, MHK, Demirlek'in hazır olduğunu düşündüğü zaman maç verecektir.
-Tahkim Kurulu'nun kararlarına her zaman saygı duyduk ve duyacağız. Bülent Demirlek'in de en kısa sürede görev alacağını düşünüyorum.
-İsmet Arzuman 95 dakika boyunca bir iki hatası dışında güzel bir maç yönetti. Deivid'in ikinci sarı karttan atılmaması dışında güzel bir maç yönettiğini düşünüyorum.
-Ben sezon başında maçlara gittim, gitmeye de devam edeceğim. Her maça gideceğim diye bir kaide yok. Gitmek istediğim maçlara da gitmeye devam edeceğim, her gittiğim yerde güzel karşılanıyorum. Her kulübün yöneticilerine ve taraftarlarına teşekkür ediyorum. 3-5 kendini bilmez küfür ediyor ve böyle şeyler maalesef oluyor.
Başkanvekili Affan Keçeci ise yaptığı açıklamada: "Öncelikle mensubu olduğum bir camianın başkanı tarafından istifaya davet edildiğim için son derece üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Bana bu göreve gelmem için ricada bulunan kişi Sayın Başkan Yıldırım Demirören'in kendisidir. Ben kesinlikle kendisine bu konuda bir başvuruda bulunmadım ve en önemlisi de kiminle çalışacağım sorusu oldu, Sayın Haluk Ulusoy'un ismini verince tereddütsüz evet dedim. O günkü şartları da biliyorsunuz. Ben merak ediyorum, Sayın Başkan Yıldırım Demirören'den, beni ne gerekçeyle istifaya davet ediyor, ben ne yapmam gerekiyordu da yapmadım?
Ülkemizde şu anda 151 tane profesyonel takım var, biz seçildikten sonra Sayın Başkanım Haluk Ulusoy bizle yaptığı ilk toplantıda dedi ki: "Mevcut yönetimimizde her yönetici arkadaşımın gönlünde bir kulüp yatmakta, herkes bu formasını kapının dışında bırakacak dedi, tüm kulüplere eşit mesafede olacağız dedi, ben o gün verdiğim söze o günde sadıktım, bugün de sadıktım, yarın da sadık olacağım."