TR
EN
Fikstürler
Puan Cetvelleri
Final Yolu Fenerbahçe 25.05.2016
Final Yolu Fenerbahçe

Uzun yıllar süren kupa hasretini 2012'de sona erdiren ve üst üste iki kez bu mutluluğu yaşayan Fenerbahçe, iki yıl aradan sonra yeniden finalde. Bugüne kadar çıktığı 14 finalde 6 kupa kaldıran sarı-lacivertliler kupada oynadığı 11 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlik alırken, 27 gol atıp 8 gol yedi.

ZTK Maç Kitabı

Ziraat Türkiye Kupası mücadelesine grup aşamasından başlayan Fenerbahçe'nin H Grubu'ndaki ilk rakipleri Spor Toto Süper Lig'den Antalyaspor, PTT 1. Lig'den Giresunspor ve Spor Toto 2. Lig'den Tuzlaspor'du. Sarı-lacivertli takım, gruptaki ilk maçını 16 Aralık 2015 günü Tuzla Belediye Stadı'nda Tuzlaspor'la oynadı. Teknik direktör Vitor Pereira'nın tamamen yedek ve genç oyunculardan oluşan bir kadroyu tercih ettiği maçta Fenerbahçe'nin yaş ortalaması 23'tü ve on birde 20 yaş altında tam 6 oyuncu yer almıştı. Sarı-lacivertliler Tuzlaspor'u 40. dakikada Karahan Yasir Subaşı ve 47. dakikada Ramazan Civelek'in attığı gollerle 2-1 yenerken, rakibin tek golü ise 52. dakikada Okan Baydemir'den geldi.

23 Aralık'taki ikinci maçta ise Fenerbahçe'nin rakibi Antalyaspor'du. Pereira bu defa genç oyunculardan sadece Uygar Mert Zeybek'e ilk on birde yer verirken, kaleyi Ertuğrul Taşkıran koruyor, Şener Özbayraklı, Kadlec, Ba ve Mehmet Topuz gibi daha az tercih edilen oyuncular da on birde yer alıyordu. Sadece 5 bin taraftarın izlediği Ülker Stadı'ndaki maçta, Antalyaspor da özel bir müsabakada görev almak için yurtdışında bulunan büyük golcüsü Samuel Eto'o'dan mahrumdu. Fenerbahçe bu maçı da 13'te Nani, 31'de Şener Özbayraklı, 49 ve 58'de de Robin van Persie'nin golleriyle 4-2 kazandı. Antalyaspor ise 4-0'dan sonra Emre Akbaba ve Mbilla ile iki gol buldu. Bu sezon ilk kez 4 gol atmayı başaran Fenerbahçe, resmi maçlardaki yenilmezlik serisini de 17 maça çıkarmıştı.

Fenerbahçe, 10 Ocak günü ise Giresun deplasmanındaydı. 35 yıl aradan sonra Giresun'a giden ve kalesinde Volkan Demirel'in yer aldığı sarı-lacivertli kadro, savunmanın ortasında Kjaer'le birlikte görev yapan Ba dışında ideale yakındı. Pereira'nın öğrencileri, ilk iki maçında puanla tanışamayan Giresunspor'a şans tanımadı ve Josef de Souza'nın 21 ve 89. dakikalarda attığı gollerle sahadan 2-0 galip ayrılarak üçte üç yaptı.

İki takım üç gün sonra Ülker Stadı'nda karşı karşıya geldi ve rakibini 6-1 gibi farklı bir skorla mağlup edip dörtte dört yapan Fenerbahçe, gruptan çıkmayı garantiledi. Pereira bu kez kaleyi Fabiano'ya teslim etmiş, Mehmet Topuz'un yanı sıra Uygar Mert Zeybek ve Ramazan Civelek gibi ki genç oyuncusuna da ilk on birde şans vermişti. Fenerbahçe'nin bu sezon bir resmi müsabakada ilk kez 6 gol attığı maçta gollerin altında Uygar Mert Zeybek (17), Ramazan Civelek (39), Caner Erkin (55), Robin van Persie (59 ve 82) ile Fernandao'nun (68) imzası vardı. Giresunspor'un tek golü ise Abdulaziz Solmaz'dan gelmişti.

Gruptan çıkması kesinleşen sarı-lacivertliler, beşinci maçlarında Tuzlaspor'u 1-0 yenerek ilk sırayı da garanti altına aldı. 21 Ocak'ta Ülker Stadı'nda oynanan maçta Fenerbahçe yine Fabiano, Mehmet Topuz, Kadlec ve Uygar Mert Zeybek dışında ilk on bir oyuncularıyla oynamış ancak son derece hareketsiz ve pozisyonsuz geçen maçta galibiyet golünü atmak, ikinci yarıda oyuna girip 90+2'de fileleri havalandıran Lazar Markoviç'e nasip olmuştu.
Antalyaspor ile Fenerbahçe arasında yeni inşa edilen Antalya Stadı'nda oynanan son maç ise tamamen bir formaliteden ibaretti. İki takım da gruptan çıkmış, Fenerbahçe'nin birinci, Antalyaspor'un da ikinci olması kesinleşmişti. Dolayısıyla sahaya çıkan kadrolar da tamamen genç ve yedek oyunculardan oluşuyordu. Fenerbahçe o gün Erten Ersu - Savaş Polat, Egemen Zengin, Caner Koca, Karahan Yasir Subaşı - Uygar Mert Zeybek, Muammed Samed Karakoç, Mehmet Topuz, Ramazan Civelek, Semih Ergül, Alper Potuk on biriyle mücadele etmiş ve 90 dakika da golsüz sona ermişti. Grubu 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlikle 16 puan toplayarak tamamlayan Fenerbahçe, attığı 15 gole karşılık 4 gol yemişti. Sarı-lacivertlilerin son 16 turundaki rakibi Süper Lig takımlarından Kayserispor'du ve turu geçmek bu kez o kadar da kolay olmayacaktı.

İki takım 30 Ocak günü Ülker Stadı'nda karşı karşıya geldi. Fenerbahçe, kalede Fabiano dışında ideale yakın bir kadroyla sahadaydı ve teknik direktör Pereira bir kazaya kurban gitmek istemediğini sahaya sürdüğü bu kadroyla da belli ediyordu. Keza Kayserispor da kaleci Abdülaziz Demircan dışında ideal on biriyle mücadele edecekti ve onlar da çeyrek finali ne kadar istediklerini gösteriyordu. Doksan dakika boyunca Fenerbahçe'nin üstün oyunu Kayserispor'un savunma duvarını aşmaya yetmeyince turu geçecek takımın belirlenmesi için uzatma bölümüne geçildi. Bu bölümde de Fenerbahçe ataklarına başarıyla direnen genç kaleci Abdülaziz Demircan'ı da 113'te Diego'nun kafa golüyle avlayan Fenerbahçe, bu üstünlüğünü uzatmaların sonuna kadar koruyarak çeyrek finale yükseldi. Sarı-lacivertliler böylece resmi maçlardaki yenilmezlik serilerini de 25 maça çıkarmıştı. Fenerbahçe'nin karşısında çeyrek finalde sürpriz bir rakip vardı. Güçlü takımları saf dışı bırakan ve son olarak da Bursaspor'u deplasmanda yenip eleyen Amed Sportif Faaliyetler, çeyrek finale kadar gelmiş ve Fenerbahçe'yle eşleşmişti. İki takım arasındaki ilk maç 9 Şubat'ta Seyrantepe DİSKİ Stadı'nda oynandı. Amed'in Bursaspor maçında yaşanan olaylar nedeniyle ceza alması üzerine seyircisiz oynanan maçta yoğun güvenlik tedbirleri vardı. Amed Sportif Faaliyetler oyuncuları, verilen cezayı protesto maksadıyla başlama düdüğünün ardından yarım dakika hareketsiz kalıyor, başlama vuruşunu yapan Fenerbahçeliler ise bu sürede kendi sahasında top çeviriyordu. Pereira kadrosunda fazla oynama yapmamış, sadece kalede Fabiano'ya, kupadaki tercihi Mehmet Topuz'a ve gençlerden de Ramazan Civelek'e forma vermişti. Bu maça kadar kupada yenilgi yüzü görmeyen Amed Sportif Faaliyetler ne kadar ciddiye alınması gereken bir takım olduğunu Fenerbahçe'ye de gösterecekti. Maçın ilk golü de 10. dakikada Amed'den geldi. Fenerbahçe bu gole dört dakika sonra genç Ramazan Civelek'le karşılık verdi, ilk yarının sonunda Fernandao devrenin skorunu 2-1 olarak belirledi. Ancak ikinci yarıya da iyi başlayan ev sahibi ekipti. Nitekim 68'de İbrahim Ferdi Coşkun ve 70'te Yusuf Yağmur'un golleriyle 3-2 öne geçmeyi de başardılar. Ancak Fenerbahçe sürprizin daha fazla büyümesine izin vermeyecek, 76. dakikada Volkan Şen'in golü skoru 3-3 olarak belirleyecekti.

Bu maçın rövanşı 3 Mart'ta Kadıköy'de oynandı. Pereira yedek oyuncularına güvenini bu maçta görev verdiği kadroyla da ortaya koymuş, sahaya Ertuğrul - Şener, Ba, Alves, Hasan Ali - Mehmet Topuz, Kadlec, Meireles - Ramazan, Fernandao ve Nani'den oluşan bir kadro sürmüştü. Rakibine şans tanımamakta kararlı olan sarı-lacivertliler 31'de Mehmet Topuz ve 40'ta  Fernandao'nun attığı gollerle ilk yarıyı 2-0 önde bitirip rahatlamıştı. Amed kolay lokma olmadığı 77'de Kamil İçer'le farkı bire indirerek gösterse de 88'de sahne alan Nani skoru 3-1 olarak belirliyor ve Fenerbahçe'nin yarı final biletinin altına son imzayı atıyordu.

Sarı-lacivertlilerin kupa serüvenindeki en zorlu rakip, yarı finaldeki Torku Konyaspor'du. Aykut Kocaman'ın takımı kupada oynadığı 10 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlikle yarı finale gelmiş, ligde Galatasaray'ı arkasında bırakarak üçüncülük koltuğuna yerleşmiş, 2016 yılında oynadığı 19 resmi maçta ise yenilgi yüzü görmemişti. Ligin en disiplinli futbollarından birini oynayan ve gerçek bir "teknik direktör takımı" hüviyetine sahip Konyaspor'un en önemli özelliği ise takım savunmasındaki başarısı ve bu sayede kolay kolay gol yememesiydi. Üstelik bu sezon hizmete açılan Konya Büyükşehir Belediyesi Stadı da yeşil-beyazlı taraftarlara farklı bir ilham vermiş, takımın da başarısıyla oluşan yeni atmosferde Konyaspor müthiş bir tribün desteğine sahip olmuştu. Ancak 20 Nisan'da yarı finalin Konya'daki ilk buluşmasında Fenerbahçe bütün bu verileri yerle yeksan edecek bir oyun ortaya koyacak ve elde ettiği 3-0'lık galibiyetle İstanbul'daki rövanşı bir formaliteye dönüştürecekti.

Sarı-lacivertlilerin Portekizli teknik direktörü Pereira, kupadaki kadro alışkanlığını fazla bozmadan kalede Fabiano'ya, savunmada Şener Özbayraklı, Ba ve Kadlec'e, orta alanda Ozan Tufan'a, santrforda da Fernandao'ya şans tanıyor ve ligdeki ideal on birinin yine dışına çıkıyordu. Buna karşılık Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman da lig-kupa rotasyonundan vazgeçmemiş, ligdeki son Eskişehirspor maçının o birinde altı değişikliğe gitmişti. Bu değişikliklerin en kritiği ise kalede Serkan Kırıntılı'nın yerine Kaya Tarakçı'nın oynamasıydı.

Zorlu geçmesi beklenen maça Torku Konyaspor alışılmışın aksine açık bir futbolla ve önde pres yaparak başladı ancak golü bulan taraf Fenerbahçe oldu. 38. dakikada Volkan Şen'in golüyle öne geçen sarı-lacivertliler, devrenin sonunda Nani ile farkı ikiye çıkardı. Portekizli oyuncu, herkesin orta yapmasını beklediği serbest vuruşta topu uzak direğe göndermiş, kaleci Kaya Tarakçı'nın da bu topu beklememesi sayesinde Fenerbahçe soyunma odasına 2-0'lık skorla inmişti. İkinci yarıda Torku Konyaspor ataklarını kaleci Fabiano'nun kurtarışlarıyla savuşturan Fenerbahçe ikinci yarıda oyuna giren Robin van Persie'nin son dakikada kaydettiği golle 3-0 kazanıyor ve finalin biletini ilk maçta cebine koyuyordu.

5 Mayıs'ta Kadıköy'de oynanan rövanş maçı ise gerçekten formalite niteliğindeydi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Pereira bu maçta daha çok kupada şans verdiği yedek oyuncularına fırsat tanırken, Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman da işin ilk maçta bittiğini kabul eden bir kadro seçiminde bulunmuş ve aslarını dinlendirmeyi tercih etmişti. İlk yarısı golsüz tamamlanan maçın ikinci yarısının ikinci dakikasında Fenerbahçe Brezilyalı santrforu Fernandao ile golü buldu. Son dönemin formda oyuncusu Volkan Şen'in hazırladığı pozisyonda Fernandao düzgün bir kafa vuruşuyla sarı-lacivertlileri 1-0 öne geçirdi. 70'te Alper Potuk'un yaptığı ortada top Selim Ay'ın eline çarpınca Fenerbahçe penaltı kazandı. 71'de atışı kullanan Fernandao kendisinin ve takımının ikinci golünü atıp malûmu ilâm ederek skoru belirledi.