TR
EN
Fatih Terim basın toplantısı düzenledi 5.09.2015
Fatih Terim basın toplantısı düzenledi
Geri
İleri

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, A Millî Takımımızın Hollanda ile oynayacağı 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu karşılaşması öncesi Konya Büyükşehir Stadı'nda, Milli Futbolcu Selçuk İnan ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.

Fatih Terim'in yaptığı açıklamalar şöyle;

Herkese iyi günler diliyorum. Açıkçası kuralar çekildiği zaman Hollanda'nın en başta favori; arkasından da Türkiye'nin sıralandığı bir yaklaşım göstermişti herkes ki biz de dahil… Ama ne Hollanda, ne Türkiye maalesef bu grubu iyi oynayamadı. Veya iyi oynadık puan alamadık. İstediğimiz yerde değiliz. Burada Hollanda ile kritik bir final oynamak benim için de sürpriz.

Hollanda futbolu Hollanda futboludur; bu değişmez. Alacağı birkaç netice onların kötü gidişatı olduğunu gösterir ama futbolun kötü olduğunu ifade etmez. Çünkü Hollanda dünyanın en iyi takımlarından bir tanesi. Dünya Kupası'nı kılpayı kaçıran bir ülkeden bahsediyoruz. Birkaç talihsizlik yaşamış olabilir ama Hollanda futbolu dünyada her zaman söz sahibi olan bir ekoldür.

Bizim açıkçası konuşmamız gereken sıkıntılar Hollanda'dan çok değişik. Hollanda skorun sıkıntısını yaşayabilir. Kazanmayı-kaybetmeyi veya berabere kalmayı skor adına eleştirebilir ve bir sonraki maça tekrar hazırlanır. Ama bizim konumuz ülkemizdeki futbolun sıkıntısı hiçbir zaman skorlar olmamıştır, olmamalıdır da… Bugün gitmek veya gidememek ülkenin konuşacağı futboldaki son konudur. Benim Haliç'te yaptığım konuşmada da söylediğim gibi skorlar en son bakmamız gereken konudur. Ama futbolun bir çok sorununu masaya yatırıp halletmemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Hollanda skorlarla ilgili eleştiri yapabilir ama bizim bundan çok daha öte sorunlarımız olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. En azından benim Türkiye Futbol Federasyonu ve Futbol Direktörü olarak 7 yıllık sözleşme imzalamamdaki en önemli sebep budur. Türk futbolunda yanlışları düzeltmek için ben buraya geldim. Zaten istatistiğe bakıldığı zaman orada her şey yazıyor. Ama esas konu Türk futbolunun herkesin istediği, hayal ettiği bir yere gelmesidir. Bu da doğal olarak birkaç galibiyet almaktan ya da turnuvaya katılıp, katılmamaktan çok daha önemlidir.

Sneijder'le çalıştım. Futbolculuğu hakkında konuşmaya hiç gerek yok. Buna bir de Van Persie eklendi. İkisi de dünyanın tanıdığı çok önemli oyuncular. Türkiye'nin iki büyük kulübünün oyuncusu olması; onları baskıdan kurtarıp sempatikliğe yönlendiriyor. Onlarla Türkiye'de olmaktan son derece mutluyuz. Biz yarın turuncu formalı herkesi rakip olarak göreceğiz. Ama değerli takımlarımızın değerli elemanları olarak da maçtan sonra kendilerine sarılacağız.

Ümit ederim takımımız bir arada fazla oynayarak büyük başarılara imza atar. Dünya Üçüncüsü olan takımımız uzun yıllar bir arada oynamıştı. Buradan Şenol Güneş ve oyuncular başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki Dünya Kupası'na ümit ederim katılırız. İnşallah bu takım da onun gibi; hatta daha iyisi olur. Böyle bir takımı Türkiye ortaya koyacaktır; merak etmeyin.

Arjen Robben'in hakkını verelim. Dünya üzerinde 5 tane oyuncu varsa o mevkide; bir tanesi Robben'dir. Çok takdir ediyorum kendisini. Hollanda muhakkak eksiklik hisseder ama onun yerine koyacak bir oyuncu illa ki vardır…

Perşembe gecesi maçtan sonra benim hakemle ilgili söylemim; benim canım yandığı için değildi. Bizim canımız yandığı için söyledim. Yoksa bildiğiniz gibi hakemin kaçan gollere, taktiğe, sonuca hiçbir zaman bahane etmedim. Çünkü sizin de canınızın yandığını biliyorum. Birçok maçı beraberce oynadık. Kendimle ilgili bir sıkıntımdan değil; ben ülkenin canının yandığından bu söylemde bulundum. Ama görülüyor ki herkesin canı yanmamış. Bazı eleştirilerden bunu anlıyorum. Ama o arkadaşlardan da başka bir şey beklemiyoruz açıkçası. Onların zaten biz kazandığımız zaman canları yanıyor. Bu atmosferi soluyan insanlar olarak daha iyi biliyorsunuz ki bir düdük; birkaç düdük; muhakkak ki geldiğimiz yerin bahanesi bu değil. Çünkü zaten bazı şeyleri üstleneceğimi biliyorsunuz; beni tanıyorsunuz. Bizim lehimize bir şey olsa bu günlerce konu edilir. Ama böyle bir şey olduğunda bazı kimselerin canı yanmış gözükmüyor. Hatta adalet dağıtan konuma giriyorlar. Ben bu manada söyledim. Dikkat çektiğim konu herhalde siz de gördünüz doğru ki bir şey söylemediniz. Hakem için yaptığım açıklamalar her zaman yaptığım açıklamalar değil. Artık yapılması gereken açıklamalar. Bizim yine canımız yanıyor; yanmayanları da görmüş olduk.

Volkan Demirel de benim bir evladım. Ülkemize hizmet etti. Ancak 24 saat önce burada benim vereceğim cevabın ne Türk Milli Takımı'na ne de Volkan'a bir yararı olmaz. Her vereceğim cevap spekülasyonlara ve yanlış anlaşılmalara yol açar. Burada üç kalecimiz var. Üçü de birbirinden değerli. Volkan gibi. Onlara da haksızlık etmeyelim. Onlara en büyük desteği Volkan'ın vermesi gerekir. Çünkü meslektaşıdır. Volkan benim ilk defa milli takımda oynattığım; herkes de iyi hatırlayacaktır ki 1990'dan beri geldiğim her milli takım hocalığında bir çok oyuncumuza sahip çıkmış bir insanım. Bunun bir çok örneğini arşivlerden görebilirsiniz. Bunu burada bırakalım, kimseye faydası olmaz. O yüzden bu konunun spekülasyon haline gelmesine müsaade etmem. Kapanmasında yarar var. Çünkü Hollanda maçı çok daha önemli.
Şener son Antalya maçında kasığından rahatsızdı. Onun tedavisini yaptık. Mecbur olunca oyuna soktuk. Ama iyi durumda. Ozan'ın bir rahatsızlığı var. Maçtan sonra esas önemli konu Serdar Aziz. Oynayıp oynamayacağı belli değil. Alt adalesine aldığı bir darbeyle tatsız bir durumda. Herkesin isteğini, arzusunu, oynama ve kazanma hırsını çok yüksek seviyede görüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Serdar da yarın akşam 19.00'a kadar tüm zamanı kullanacağız. Oynayabilir. Ama sıkıntılı bir durumu var. Arda'nın durumunu anlatmaya gerek yok. Özveriyle çıkıyor, oynamaya çalışıyor. Yarın da bizim önemli silahlarımızdan bir tanesi olacak. Muhakkak ki Perşembe bu kadar efor sarf eden bir takımın Pazar günü zorlanması kadar doğal bir şey yok. Oynayacağımız şekil onları ekonomik olarak sonuna kadar onları götürecektir.
Kaleci konusunda çoktan karar verdim. Volkan Babacan'la devam edeceğim. Eleştirenlerin takımı hiçbir zaman sahaya çıkmadı. Volkan'a çok güveniyorum. Genel olarak Volkan'lara hep güveniyorum zaten. Yarın da Volkan oynayacak. Sorunlarımızdan bir tanesi bu olmalıdır. Her oyuncu, her mevkide oynamalıdır. Oynatmalısınız. O görevi yapmalıdır. Eğer oyuncuya uygun mevkiler ararsanız sıkıntı başlar. Mukavelelerde de böyle bir akit yoktur; burada oynayacağım diye… Kurguda değişiklik olabilir ama memnunum ben onlardan… Toplu halde bir bütünlük içerisinde oynamamız gereken bir maç. Letonya maçında hücumla defans arasındaki mesafe açıldı ama tolere ettik.

Hollanda'da edemeyiz. Bunu hangi oyuncularla yapacağız, yarın bunu görürüz. Volkan'da hiçbir tereddütüm yok. Volkan'a inanıyorum, güveniyorum. Bir tane kötü gol yedi diye; ki hata sırasına başlarsak Şener var, Mehmet var, daha da önemlisi 4 orta saha oyuncumuz yok. Defansın önünde kurması gereken bariyeri kurmayan orta saha oyuncuları var ve en sonunda topu görmediği için gol yiyen Volkan eleştiriliyor. Her hatalı hareket eden oyuncumuzu milli takımdan çıkartamayız. Maçtan sonra soyunma odasında tabiki kızacağım. Oyuncular benim evladım. Kızmamın sebebini söyleyeyim. Ben onları hep burada görüyorum. Onlar kendisini aşağıda görürse ben buna reaksiyon gösteririm. Bu da iyi olmak içindir. Bulunduğu yere şükredip ama mutlu olmamaları içindir. Vizyonlarının daha yükseğe çıkması içindir. Yoksa oyuncuma hiçbir zaman hakaret etmem. Bulunduğu yeri kabullenmelerini ben kabul edemem. Ben kabullenmem onlar da kabullenmesin. Bu oyundan vazgeçtikleri için kızarım. Hep oynayacaksınız. Ancak öyle kazanıyorsunuz. Oyuncular benim için birer evlattır, önemli değerdir. Hep de böyle davranırım. Bunu da yanlış anlamanızı istemem.

Ümit ederim 6 Eylül'ler uğurlu gelir; devam eder. Ama tabi oynamadığınız zaman tarih tekerrürden ibaret olmuyor. İnşallah galip geliriz. Yarın iyi bir futbol gecesi olmasını diliyorum. Sevinen ve mutlu olan tarafta olmamızı diliyorum. Bunun için sistem, motivasyon, taktik ne varsa oyunculara aktarmaya çalışıyoruz. 90 dakika bittiğinde inşallah biz oluruz. Pardon 90 artılar bittiğinde mutlu olan taraf biz oluruz. Yanlış söyledim. Oyuncularımın o formanın hakkını vereceğini çok iyi biliyorum. Oyuncularım dün biraz kendilerine geldiler. Bugün işin bilincine varıp konsantre oldular. 90 küsurların sonunda buraya geliriz ve galibiyeti hep beraber kutlarız. Önümüzde açık bir tablo var. O oradan bunu getirirse, bu bunu getirirse bitti. Belki berabere biterse… Kazanırsak çok avantajlı duruma geçeriz. Beraberlik halinde belki sonuna kadar matematik devam ediyor ama oyuncularım ikisinin farkını bilecek kadar zekiler ve hazırlar.

Spora hizmet eden arkadaşlarımızdan bir tanesi Ilgaz arkadaşımız güzel bir tespitte bulunmuş. Bu sonucu bırakalım; zaten Fatih Terim, ocak ayında Haliç'te herşeyin cevabını verdi. Tam tersi Fatih Terim'e "Türk futbolunun sorunu son dakikada yenen goller, alınan galibiyetler değil. Arkadaş burada 13 madde sıraladın. Kaçı halloldu; diğerleri ne zaman hallolacak" gibi sorular sorulmalı. Eğer Letonya maçı galip bitseydi; maçtan önce bir hazırlık yapmıştım. Galip gelseydik bu açıklamayı yapacaktım. Ama berabere bitince bu speküle edilirdi. Allah'tan bir tek dileğim var. Allah bana yarın nasip etsin ben size bu açıklamayı yapayım. Allah bana yarın burada bu açıklamayı yapmayı nasip etsin. Herkesin de cevabı var.

Kazanınca hepimizin milli takımı, kaybedince teknik adamın milli takımı değil. Kaybederken de aslan gibi kaybederiz. Çarpışarak kaybederiz. Vuruşarak kaybederiz. Formamızın hakkını vererek kaybederiz. O erdemi gösteririz. Kazanırsak da aslan gibi kazanırız. Eleştiriler de olmalıdır. Çok güzel olan eleştirilere teşekkür ediyorum. Duymadıklarımı da ifade ediyorum. Kiminin yüzüne, kimine halkın önünde söylüyorum. Bunlar için çok zamanımız olacak. Sıkıntı yok. Mühim olan yarın burada gayemize erişmemiz. Ondan sonra konuşacak çok zamanımız olacak. Oynadığımız oyun veya oynayacağımız oyunda bir seyircinin ne kadar etken olduğunu gördük. Konya'yı almamızın ne kadar doğru olduğu da çok açık ve net. Böyle bir maçı başka bir yerde berabere bitirseydik; eğer benim takımım kaybetme korkusu yaşamadan 35 tane hücum yapıyorsa bunda Konya seyircisinin çok büyük rolü vardır. Kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum. Özlediğimiz tabloyu biz ve herkes görmüş oldu. Burada milli takım bütünlüğü oluştu. Bunları da belki tüm ülkeye yayarız. Oyuncularım hasret kaldıkları bir ortamı yaşadılar. Yarın da kendilerinden beklentilerim budur. Milli takım Letonya'ya son saniyede gol yiyip, berabere bitirecek; ne kadar iyi oynarsanız oynayın başka yerlerde tepki olur. Burada olmadığı gibi tribüne çağrılan oyuncular; gol kaçırınca "yuh" demeyen bir stat; bütün samimiyetimle teşekkür ediyorum. Statta herkesi yarın kırmızı giymiş bekliyorum. Biz biriz. Hepimiz biriz. Birimiz hepimiziz. Bu arada hepimizin benim dileklerime katılacağına inanıyorum. Gece 22.00'de basketçilerimiz İtalya ile oynuyor. Hep birlikte onu izleyeceğiz. Tek dileğim eski özlenen tablo geri gelsin. Yarın akşam sorularınızı hazırlayın. Teşekkürler.

Milli Futbolcu Selçuk İnan'ın yaptığı açıklamalar da şöyle;

"Herkese merhaba. Letonya maçıyla ilgili ne söylense haklısınız. Şanssızlıksa şanssızlık, beceriksizlikse beceriksizlik. Öyle bir maçı geride bıraktık ki kötülerden ziyade yaptığımız doğrulardan konuşmak gerekir. Şanssız olduğumuza inandırdık kendimizi. Kaybedilen iki puan var ama yarın kazanılacak çok önemli bir maç var önümüzde. Birbirimizi böyle motive etmeye çalışıyoruz.

Maçtan önce Sneijder'le konuştuk. Onlar için Avrupa Şampiyonası çok önemli. Sneijder'e şunu söylemiştim. Her turnuvada varlar; bir kere de olmasınlar; biz gidelim. İnşallah maçı biz kazanırız ve Avrupa Şampiyonası'na biz gideriz.

Taraftarın bizi bağrına basması özlenen bir durumdu. Hocamla bunu paylaşmıştım. Bundan 10 yıl önce milli takımı izlediğimde tüylerim diken diken olurdu. Bunu yine yavaş yavaş yakalıyoruz. Ama maalesef bunu İstanbul'da yakalayamıyoruz. Kulüp takımları milli takımın önüne geçmiş durumda. Milli takımda yaşadığınız başarıdan daha büyük bir mutluluk yok. Hayatımda hep bunun eksikliğini yaşadım. Galatasaray'da başarılı oldum, kupalar kazandım ama Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası görmedim. Ben bu kadar milli takımı seviyorken, sahipleniyorken herkes sahiplenmeli. Bu yüzden Konya'da maça gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Yarın da sonuna kadar bize desteklerini versinler. Onlara bu mutluluğu yaşatacağız.

Bundan önceki dönemde son dakikalarda attığımız gollerle gelen başarılar vardı. Son iki yılda kısmetsizliğimiz var. Hiç beklemediğimiz anlarda; çok iyi oynasak da istediğimiz skorları alamadık. Bizim de hatalarımız var. Ufacık bir konsantrasyon kaybı bile kötü şeyler doğurabiliyor. Bundan gerekli dersi aldığımızı düşünüyorum. Kredimiz de kalmadı zaten. İnşallah bunu yarın yine yaşamayız ve galip gelmesini biliriz.

Hollanda'yı yenebilmek için en büyük avantajımız; tabiki hocamız her türlü taktiği verecektir ama herkes şundan emin olabilir. Sahada oynayan 11 futbolcu ne olursa olsun insanlarımızı mutlu etmek için canlarıyla başlarıyla mücadele edecek. Herkes bundan emin olsun. "

Geri
İleri