TR
EN
Lüksemburg futbolu 30.03.2015
Lüksemburg futbolu

Kişi başına düşen millî gelir sıralamasında Katar'ın ardından dünya ikincisi olan Lüksemburg, konu futbola geldiğinde esamisi okunmayan takımlardan biri. Bugüne kadar katıldığı Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası elemelerinde sadece iki kere grup sonuncusu olmaktan kurtulabilen Lüksemburg, Millî Takımımızla oynadığı ilk maçı ise kazanmayı başarmıştı.

Yazı: Mazlum Uluç / TamSaha Mart 2015

Millî Takımımız, 31 Mart günü özel maçta Lüksemburg'la karşı karşıya gelecek. Daha önce 6 kez oynadığımız, siftah maçımızda sürpriz bir biçimde 2-0'lık yenilgiyle şoka uğradığımız Lüksemburg'u ardından gelen 5 müsabakada da mağlup etmeyi başarmıştık. Son maçımızı 16 Ağustos 2006 tarihinde oynadığımız Lüksemburg'la yaklaşık 8.5 yıllık bir aradan sonra bir başka randevuda buluşacağız. Gelin, kişi başına düşen gelir sıralamasında Katar'ın ardından dünyanın en zengin ikinci ülkesi konumunda olan ancak iş futbola geldiğinde fakr-u zaruret içinde yaşayan Lüksemburg'a biraz daha yakından bakalım.

Lüksemburg, 2 bin 586 kilometrekarelik toprak büyüklüğüyle, Türkiye'nin yüzölçümü açısından küçük şehirlerinden Osmaniye'den daha küçük bir ülke… 520 bin 672 kişilik nüfusu ise İstanbul'un birçok ilçesinden daha geride. Resmî adı Lüksemburg Büyük Dükalığı olan ülke, Belçika, Fransa ve Almanya arasında sıkışmış küçük bir toprak parçasının üzerinde kurulu. Ayrıca 900 kişilik küçük bir orduya sahip. Lâkin bunca "küçük" sıfatına rağmen Avrupa Birliği, NATO, OECD, Birleşmiş Milletler, Benelüks Topluluğu ve Batı Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden biri olan Lüksemburg, Avrupa Birliği ile ilgili pek çok sayıda kurum, kuruluş ve dairenin de genel merkezliğine ev sahipliği yapıyor.

Lüksemburg'u uzun süre dünyanın kişi başı geliri en yüksek ülkesi yapan, 2014'te ise 78 bin dolarla Katar'ın ardından ikinci sırada tutan ekonomik güç,  ülkenin bir bankacılık merkezi olmasından kaynaklanıyor. Lüksemburg, Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyanın en büyük ikinci yatırım fonu ve euro alanı içindeki en önemli bireysel bankacılık merkezi. Ayrıca Avrupa'nın en önde gelen sigorta şirketlerinin merkezleri de Lüksemburg'da bulunuyor. Ayrıca son dönemlerde tanınmış internet şirketlerinin genel merkezlerini Lüksemburg'a taşıması da ülke ekonomisine güç katıyor.

Gelgelelim bütün bu zenginlikler, Lüksemburg futbolunu bir adım öteye taşımaya yetmiyor. Ligini 1910'da kuran, en üst liginde 14 takımın mücadele ettiği Lüksemburg, bugüne kadar katıldığı hiçbir Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası elemesinde grubundan çıkamadı. Aslında çıkamadı demek bile Lüksemburg'un durumunu anlatmak için yeterli bir kelime değil. Doğrusu, Lüksemburg bugüne kadar Dünya Kupası elemelerinde grup sonuncusu olmaktan sadece bir kez kurtulabildi. 1934'ten beri katıldığı Dünya Kupası elemelerinde ilk galibiyetini 1962 elemelerinde elde eden Lüksemburg, bu platformda bugüne kadar 4 galibiyet, 7 de beraberlik alabildi. Lüksemburg'a Dünya Kupası elemelerindeki ilk puanlarını getiren galibiyeti oldukça sansasyoneldi. İngiltere ve Portekiz'le aynı grupta yer alan Lüksemburg, 9-0'lık İngiltere yenilgisiyle tarihindeki en ağır mağlubiyeti alarak başladığı elemelerde Portekiz'e de 6-0 yenildi. İngiltere'ye deplasmanda bu kez 4-1 mağlup olan Lüksemburg, 8 Ekim 1961 günü Portekiz karşısında tarihinin en büyük zaferini elde etti. Eusebio'lu Portekiz, 6-0'ın rövanşında Lüksemburg'a da farklı bir galibiyet için gelmişti ama Scmit'in 21, 53 ve 56. dakikalarda attığı gollerle şoka uğradılar. 83'te Eusebio farkı ikiye indirse de aynı dakika içinde Hoffmann'ın golü skoru 4-1'e getirdi. 89'da Yauca'nın golü de Portekiz'e deva olmadı ve Lüksemburg 4-2'lik galibiyetle dev rakibini dize getirmeyi başardı.

İkinci galibiyetleri Türkiye maçında

Lüksemburglular, Dünya Kupası elemelerinde ikinci kez puan alabilmek için tam 11 yıl beklemek zorunda kaldı. İkinci kez kazandıkları puan da bir galibiyetin sonucuydu ve bu kez karşılarında Türkiye vardı. 1974 Dünya Kupası elemelerinde İtalya ve İsviçre'nin de bulunduğu grupta yer alan iki takım, 22 Ekim 1972 günü Lüksemburg'un Stade Municipal'ında karşı karşıya geldi. Teknik Direktörlüğünü Coşkun Özarı'nın yaptığı, Yasin Özdenak, Ekrem Günalp, Özer Yurteri, Tuncay Temeller, Zekeriya Alp, Ziya Şengül, Mehmet Oğuz, Köksal Mesçi, Gökmen Özdenak, Osman Arpacıoğlu, Ender Konca'dan oluşan, sonradan Ender ve Özer'in yerine Ahmet Börtücene ve Metin Kurt'un da dâhil olduğu Millî Takımımız karşısında Lüksemburg,  14'te Dussier, 16'da da Braun'un attığı gollerle 2-0 kazandı.

İlk beraberlik 1990'da

Dünya Kupası elemeleri tarihindeki ilk puanlarını iki galibiyetle alan Lüksemburg, ilk beraberliğini ise 1990 Dünya Kupası elemelerinde Belçika karşısında elde etti. 25 Ekim 1989'da Belçika deplasmanındaHellers'in88'de attığı gol Lüksemburg'a 1-1'lik beraberliği getirmişti. İkinci beraberliklerini ise 1994 elemeleri çerçevesinde 20 Mayıs 1993'te oynadıkları İzlanda maçında yine 1-1'lik skorla aldılar. Bu kez gollerinin altında kendi kalesini vuran İzlandalı Birgisson'un imzası vardı.

Lüksemburg, Dünya Kupası elemelerinde sadece bir kez son sıradan kurtulabildi. 2010 Dünya Kupası elemelerinde İsviçre, Yunanistan, Letonya, İsrail ve Moldova ile mücadele ettikleri grubu 1 galibiyet, 2 beraberlikle 5 puan toplayarak Moldova'nın üzerinde tamamladılar. Üstelik galibiyetlerini de grubu lider bitiren İsviçre'ye tek yenilgisini tattırarak elde ettiler. 10 Eylül 2008 günü oynanan maçta İsviçre'yi deplasmanda Strasser ve Leweck'in golleriyle 2-1 yenmeyi başardılar. Moldova ile oynadıkları iki maçta golsüz berabere kalarak 5 puanla müzmin sonunculuktan kurtuldular.

En çok puanı ise 2014 elemelerinde topladılar ancak yine de grup sonunculuğunda kaldılar. Rusya, Portekiz, İsrail, Azerbaycan ve Kuzey İrlanda ile yer aldıkları grupta Kuzey İrlanda'yı bir kez yenip bir kez de berabere kalırken, iki Azerbaycan maçından da beraberlikle ayrılıp 6 puana ulaşsalar da son sırada kalmaktan kurtulamadılar.

Hollanda zaferi

Lüksemburg'un Avrupa Şampiyonası eleme macerasının başlangıç bölümünde Hollanda zaferi bulunuyor. 1964 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Hollanda ile eşleşen Lüksemburg, evinde 1-1 berabere kaldığı rakibini Rotterdam'da Dimmer'in golleriyle 2-1 mağlup ederek o günün statüsüne göre çeyrek finale yükseldikten sonra eşleştiği Danimarka'ya da kök söktürdü. İki takım arasında Lüksemburg'da oynanan ilk maç 3-3 sona erdi. Danimarka'daki ikinci maç da 2-2 bitince iki takım son kozlarını tarafsız sahada oynadı. Hollanda'daki karşılaşmayı 1-0 kaybeden Lüksemburg, yarı finalin kapısından döndü.

1968 elemelerinde dörtlü grupta tek puanını 0-0'lık Polonya beraberliğiyle alan Lüksemburg, 1972 elemelerinde de grubu lider bitiren Yugoslavya ile deplasmanda golsüz berabere kalarak yine 1 puan almayı başardı. Ancak aynı elemelerde Hollanda'nın Lüksemburg'dan intikamı acı oldu. Portakallar, Lüksemburg'u iki maçta toplam 14 gol atarak yendi.

1976, 1984, 1992 elemelerini puansız geçen Lüksemburg 1980 elemelerinde tek puanını içerideki 1-1'lik İsveç, 1988'deki tek puanını da 0-0'lık İskoçya beraberlikleriyle çıkardı. 1996 elemeleri ise Lüksemburg'un patlama dönemi oldu. Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Norveç, Belarus ve Malta ile paylaştıkları grupta 3 galibiyet,1 beraberlikle 10 puana ulaşarak elemelerdeki rekorlarını kırdılar ancak bu performansa rağmen sadece Malta'yı geride bırakabildiler. Malta'yı iki maçta da 1-0'lık skorlarla yenmeleri normaldi ancak Hollanda'yı geride bırakarak grubu lider tamamlayan Çek Cumhuriyeti'ne tek yenilgili tattıranın da Lüksemburg olması büyük bir sürpriz olarak futbol tarihine geçti. Tek beraberliklerini ise 0-0'la Belarus karşısında elde ettiler.

EURO 2000 ve 2004 elemelerini puansız geçerken, 2004 elemelerinde 8 maçta tek gol bile atamayıp 21 gol yiyerek iyice dibe vurdular. EURO 2008 elemelerinde 12 maçta 1 kez kazabildiler, o maçta da Belarus'u 90+5'te attıkları golle deplasmanda 1-0 yendiler. Grubun güçlü temsilcisi Hollanda'ya iki maçta da sadece 1-0'lık skorlarla yenilmeleri de ilginçti.

EURO 2012 elemelerinde 10 maçtan 1 galibiyet, 1 de beraberlikle ayrıldılar. Belarus'la içeride golsüz berabere kalırken, yine iç sahada Arnavutluk'u 2-1 yendiler ancak yine sonuncu oldular.

5 kez yendik, 1 kez yenildik

İşte 31 Mart'taki rakibimiz Lüksemburg, böyle bir millî takıma sahip. İlk maçını 29 Ekim 1911'de Fransa ile oynayıp 4-1 kaybeden, 26 Temmuz 1948 günü Afganistan'ı6-0 yenerek tarihindeki en farklı galibiyeti elde eden, en farklı yenilgilerine ise 1960 ve 1982 yıllarında İngiltere karşısında 9-0'lık skorlarla uğrayan Lüksemburg, Millî Takımımızla da 6 kez karşı karşıya geldi. Yazının daha önceki bölümlerinde sözünü ettiğimiz Dünya Kupası elemeleri çerçevesindeki ilk buluşmada Millî Takımımızı 2-0 yenmeyi başaran Lüksemburg, diğer 5 maçta beraberlik dahi göremedi. O maçın rövanşını 3-0 alan Millî Takımımız, daha sonra oynanan 4 özel maçtan da galibiyetle ayrıldı. Millî Takımımız Lüksemburg ağlarına 11 gol gönderirken, kalesinde 5 gol gördü.

Yine grup sonuncusu

Teknik direktörlüğünü 55 kez giydiği Lüksemburg formasıyla 1 gol atan 45 yaşındaki eski orta saha oyuncusu Luc Holtz'un üstlendiği Lüksemburg Millî Takımı, EURO 2016 elemelerinde İspanya, Slovakya, Ukrayna, Makedonya ve Belarus'la C Grubu'nda mücadele ediyor. Grup maçlarına içerideki 1-1'lik Belarus beraberliğiyle başlayan ve golünü Lars Gerson'un ayağından bulan Lüksemburg, ikinci maçında Makedonya deplasmanında galibiyeti kaçırdı. 20. dakikada Trajkovski'den yediği gole 39'da Bensi ve 44'te Turpel'le karşılık vererek 2-1 öne geçen Lüksemburg, 66'da penaltıdan Jahovic ve 90+2'de Abdurahimi'den yediği gollerle 3-2 yenildi. Luc Holtz'un öğrencileri, art arda iç sahada oynadıkları İspanya maçını 4-0, Ukrayna maçını da 3-0 kaybederek grubun dibine demirledi.