Türkiye - Yunanistan - Özel Maç - page 18-19

oynayacakları maçı beklemek zorunda kaldılar. 3-1’lik
Kazakistan galibiyetinin ardından içeride Danimarka ve
Arnavutluk, deplasmanda da Gürcistan’la bir 3 puan serisi
yakaladılar. Ta ki İstanbul’daki Türkiye maçına kadar.
0-0 biten bu karşılaşmanın ardından Pire’de Ukrayna’ya
yenilmeleri şanslarını iyice azalttı. Kazakistan’ı deplasmanda
güç bela 2-1 yendikten sonra Kopenhag’da Danimarka’ya
mağlup olunca işleri bitti. Kapanışı 1-0’lık Gürcistan
galibiyetiyle yaptılar ama Ukrayna, Türkiye ve Danimarka’nın
ardından kalarak ancak dördüncü olabilmişlerdi. Sadece
Yunanistan Dünya Kupası finallerine katılamamakla
kalmamış, Otto Rehhagel’in ülkesinde boy gösterme ümitleri
de suya düşmüştü.
Ve bir devrin sonu
Fakat bundan sonrasında artık her büyük turnuvaya
katılmayı alışkanlık haline getiren bir Yunanistan vardı.
Evet, belki EURO 2004’teki gibi bir mucize bir daha
yaşanmayacaktı belki ama Yunanistan öyle ya da böyle üst
üste dört büyük turnuvaya gitmiş ve Avrupa’da Almanya,
İspanya, Fransa, Portekiz, Hollanda ve İtalya ile birlikte bunu
başaran yedi takımdan biri olarak kıta içerisinde hatırı sayılır
bir prestij kazanmıştı. Dahası, söz konusu dört turnuvada
Yunanistan fena sayılmayacak işler de yapmıştı. EURO
2012’de çeyrek final oynayan “Komşu”, 2014 Dünya
Kupası’nda da ikinci tura çıkmış, çeyrek finaliyse Kosta
Rika’ya penaltılarla teslim olarak kaçırmıştı.
EURO 2016 elemeleri öncesinde Yunan Millî Takımı adına
böylesine olumlu bir tablo zaten mevcuttu. Kuralar
çekildiğindeyse işleri bir kat daha kolaylaşmış gibiydi zira
eleme grubundaki rakipleri Romanya, Macaristan, Kuzey
İrlanda, Finlandiya ve Faroe Adaları olmuştu. Söz konusu
takımlardan Finlandiya ve Faroe Adaları’nın tarihinde
büyük bir turnuvaya katılmışlığı zaten yoktu. Macaristan
ile Kuzey İrlanda ise en son 1986 Dünya Kupası’nda boy
göstermişlerdi. Bu dört takıma göre yakın dönemde daha
başarılı olan Romanya bile en son EURO 2008’e
katılabilmişti. Böylesine elverişli bir ortamda, üstelik ilk
ikiye giren takımlar doğrudan Fransa’ya gidiyorken,
Yunanistan’ın Fransa’da yer almayacağını düşünen de
neredeyse yoktu.
Ne var ki Yunanistan elemelere tatsız bir başlangıç yapıyor ve
ilk maçında kendi sahasında Romanya’ya tek golle boyun
eğiyordu. Yine de bu mağlubiyetin üzerinde çok durulmadı;
çoğu Yunanlı böyle bir durumda bile en kötü ihtimalle ikinci
olacaklarını düşünmekteydi. Keza ardından Finlandiya
deplasmanında alınan 1-1’lik beraberlik de yolun sonu olarak
görülmemişti.
Gelgelelim Yunanistan üçüncü maçında evinde Kuzey
İrlanda’ya 2-0 mağlup olunca vaziyetin çok kötü bir noktaya
doğru gittiği yavaş yavaş fark edilmeye başlandı. 14 Kasım
2014’te Pire’de Faroe Adaları’na 1-0 kaybedilmesiyse belki de
Yunan futbol tarihinin dip noktası olarak kayıtlara geçiyordu.
Takım grupta son sıraya çakılıp kalmıştı. 2014 Dünya Kupası
sonrasında göreve gelen teknik direktör Claudio Ranieri ile bu
mağlubiyet sonrasında yollar ayrılacaktı. Fakat Ranieri’nin
yerine gelen Sergio Markarian da kötü gidişin önüne
geçemeyecekti.
2015’e Macaristan deplasmanında alınan golsüz beraberlikle
başlayan Yunanistan’ın en azından kâğıt üzerinde devam
eden şansıysa 13 Haziran’da Faroe Adaları’na bu kez
deplasmanda 2-1 mağlup olunmasıyla hepten yitip gitti.
Ayrıca Faroe Adaları bu defa da Markarian’ın görevine son
verilmesine neden olmuştu. Yola Kostas Çanas ile devam
eden Yunanistan, sadece son maçında, Macaristan’ı 4-3
yenebildi ki bu müstesna galibiyet de grup sonunculuğundan
kurtulmalarına yetmedi ve elemeler tarihinde ilk kez kuraya
seri başı olarak giren bir takım, o grubu son sırada
tamamlamış oldu. Yunanistan şimdi bizim de yakından
tanıdığımız Alman teknik direktör Michael Skibbe
yönetiminde 2018 Dünya Kupası elemlerine hazırlanıyor.
18
1,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17 20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,...44
Powered by FlippingBook