Türkiye - İsveç Maç Kitabı

Danimarka, Fransa, İngiltere ile birlikte yer aldıkları zorlu gruptan 1-1’lik Fransa beraberliği, 1-0’lık Danimarka ve 2-1’lik İngiltere galibiyeti ile ilk sırada çıktılar. Tarihlerinin ikinci altın neslini yakaladıkları Thomas Ravelli, Roland Nilsson, Patrik Andersson, Joachim Björklund , Klas Ingesson, Jonas Thern, Stefan Schwarz, Anders Limpar, Tomas Brolin, Kennet Andersson, Martin Dahlin’li kadrolarıyla çıktıkları yarı finalde Almanya’ya 3-2 yenilerek yolda kaldılar. Ancak o kadro İsveç’i 1994 Dünya Kupası’nda bir kez daha üçüncülüğe taşıyacaktı. ABD 94’teki ilk maçlarında Kamerun’la 2-2 berabere kaldıktan sonra Rusya’yı 3-1 yenip, 1-1 berabere kaldıkları Brezilya ile birlikte gruptan çıkmayı başardılar. 1992’deki kadrolarına Henrik Larsson, Hakan Mild, Jesper Blomqvist gibi önemli oyuncular eklenmişti. İkinci turda Suudi Arabistan’ı 3-1’le geçtikten sonra çeyrek finalde 2-2 sona eren maçın ardından Romanya’yı da penaltılarda 5-4’lük skorla saf dışı bıraktılar. Yarı finalde Brezilya’ya 1-0 kaybedip finali kaçırmalarının ardından üçüncülük maçında Bulgaristan’ı 4-0’la ezerek dünya üçüncüsü unvanını aldılar. Kennet Anderson 5, Martin Dahlin 4 golle parlarken, Tomas Brolin de turnuvanın altın karmasında yer almıştı. Ancak 1996 Avrupa Şampiyonası ve 1998 Dünya Kupası finallerine katılamadılar. 2000 Avrupa Şampiyonası’ndan itibaren ise 2010 Dünya Kupası finallerine kadar hiçbir büyük organizasyonu kaçırmadılar. 2000, 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonası finallerinde gruptan çıkamasalar da EURO 2004’te çeyrek final oynadılar. Portekiz’deki turnuvaya 5-0’lık Bulgaristan galibiyetiyle başlayıp İtalya ile 1-1, Danimarka ile 2-2 berabere kalarak gruptan lider çıktılar. Ancak golsüz biten Hollanda maçının ardından seri penaltılarda 5-4 kaybetmek, çeyrek finalin ardından evlerine dönmelerine yol açtı. Aynı dönemde 2002 ve 2006 Dünya Kupalarına katılıp gruptan çıksalar da son 16 turundan ötesini göremediler. 2010 ve 2014 Dünya Kupası’nın elemelerinden çıkıp finallere gidemediler. EURO 2016 elemelerinde ise adeta ecel terleri döktüler. Avusturya, Rusya, Karadağ, Liechtenstein ve Moldova ile paylaştıkları grubun liderlik için iki adayından biri Rusya, diğeri de İsveç’ti. Lâkin Avusturya herkese büyük bir sürpriz yaparak oynadığı 10 maçı 9 galibiyet, 1 beraberlikle tamamlayarak liderlik koltuğuna kuruluverdi. Rusya ile İsveç arasındaki ikincilik mücadelesini ise 2 puan farkla Ruslar kazanınca 18 puanlı İsveç’e play-off oynamak kaldı. Ezeli rakipleri Danimarka ile oynayacakları baraj maçlarında üstünlük sağlamak, onları bir kez daha Avrupa Şampiyonası’nın finallerine taşıyacaktı. Eşleşmenin ilk ayağının adresi Solna’ydı. İsveç, evindeki maçı Forsberg ve penaltıdan İbrahimovic’in attığı gollerle 2-1 kazandı. Danimarka ise 80’da Jörgensen’in kaydettiği golle rövanş için umutlanmıştı. Lâkin İsveç’in rakibiyle arasında bir Zlatan farkı vardı. Nitekim rövanş maçının 19 ve 76. dakikalarında iki gol kaydeden Zlatan, İsveç’i 2-0 öne geçirip rakibin umutlarını tüketiyor, Danimarka son 8 dakikada iki gol bulup skoru 2-2’ye getirse bile İsveçliler final biletini ceplerine koyuyordu. Fakat finaller İsveç adına hiç de umdukları gibi geçmedi. İtalya, Belçika ve İrlanda Cumhuriyeti ile paylaştıkları gruba 1-1’lik İrlanda Cumhuriyeti beraberliğiyle başlasalar da İtalya’ya 88’de Eder’den, Belçika’ya da 84’te Radja Nainggolan’dan yedikleri gollerle 1-0 yenilip grup sonuncusu olarak evlerine döndüler. 2018 Dünya Kupası elemelerine teknik direktör Erik Hamren’in yerine Janne Andersson’u getirerek başladılar. A Grubu’nda Fransa ve Hollanda gibi iki devle eşleşmişlerdi. Grubun diğer takımlarıysa Bulgaristan, Lüksemburg ve Belarus’tu. İsveç’in değil ilk sırayı alması, ikinci olup play-off oynaması bile çok zor görünüyordu. Nitekim evlerindeki ilk maçta Hollanda ile 1-1 berabere kaldılar. 43’te Marcus Berg’le öne geçmişler ancak 67’de Wesley Sneijder’in golüne engel olamamışlardı. İkinci maçlarında zayıf Lüksemburg’u deplasmanda 58’de Mikael Lustig’in golüyle güç bela 1-0 yenebildiler. Ardından iç sahada Ola Toivonen, Oscar Hiljemark ve Victor Lindelöf’ün golleriyle gelen 3-0’lık Bulgaristan galibiyeti Vikingleri rotaya soktu. Büyüyü bozan ise 2018’in Temmuz ayında Dünya Kupası’nı havaya kaldıracak olan Fransa oldu. Oysa İsveç, Paris’teki maçın 54’üncü dakikasında 1-0 öne geçmişti. Fakat sonra 57’de Pogba ve 65’te Payet’ten gelen gollere engel olamayıp sahadan 2-1 yenik ayrıldılar. Emil Forsberg ve Isaac Thelin’in ikişer golüyle 4-0 kazandıkları Belarus maçının ardından Fransa’yı da Stockholm’de 2-1 yenmeleri onlara Rusya yolunu açmıştı. Bu defa Fransa, Giroud ile öne geçiyor, İsveç 43’te Jimmy Durmaz ve 90’da Ola Toivonen’le 2-1’lik galibiyete ulaşıyordu. Bulgaristan deplasmanındaki 3-2’lik yenilgiyi, Belarus’u deplasmanda da 4-0 mağlup ederek telafi ettiler. Ardından Lüksemburg’u 8-0’la bozguna uğrattılar ve son Hollanda maçına en azından ikincilik biletini ceplerine koyarak çıktılar. Çünkü Hollanda ile aralarında kapatılması mümkün olmayan bir averaj farkı bulunuyordu. Nitekim son maçlarında Hollanda’ya 2-0 yenilseler de 23 puanlı Fransa’nın ardından 19 puan ve averajla ikinci olarak play-off oynama hakkını kazandılar. Gruptaki Hollanda gibi play-off’ta da onları dev bir rakip bekliyordu. Grupta İspanya’nın gerisinde ikinci olan İtalya ile eşleşmişlerdi ve İtalyanlar son olarak 1958 finallerini ıskaladıktan sonra 14 Dünya Kupası’na aralıksız katılmış, bu süreçte oynadıkları dört finalden de iki şampiyonluk çıkarmıştı. İki takım arasındaki ilk maç Solna’da oynandı ve İsveç, Cüneyt Çakır’ın yönettiği bu maçı Jakob Johansson’un 57’nci dakikada attığı golle 1-0 kazandı. Üç gün sonra Milano’da oynanan rövanşta ise İsveç kalesini gole kapatacak ve 0-0’lık skorla İtalya’yı devre dışı bırakırken Rusya’nın yolunu tutacaktı. İsveç’in Rusya’daki performansı ise tahminlerin de üzerinde bir başarıyı işaret ediyordu. Almanya, Meksika ve Güney Kore ile eşleştikleri gruptan çıkabileceklerini düşünenlerin sayısı oldukça düşüktü. Almanya’nın mutlak favori olduğu grupta ikincilik de Meksika’ya lâyık görülüyordu. Lâkin İsveç, evdeki hesapları çarşıda bozmayı başaracaktı. İlk maçlarını Güney Kore ile oynadılar ve 65’inci dakikada Andreas Granqvist’in penaltı golüyle 1-0 kazandılar. İkinci rakipleri, Meksika ile oynadığı ilk maçı 1-0 kaybeden Almanya’ydı. 32’de Ola Toivonen’le öne geçtiler. 48’de Marco Reus eşitliği sağlasa da 82’de Boateng’in kırmızı kartla oyun dışı kalması avantaj ibresini İsveç’e çevirdi. 90 dakikanın beraberlikle bitmesi, Almanya’nın elenmesi anlamına gelecekti ama 90’da Toni Kroos’un attığı gol Panzerlere 2-1’lik galibiyeti getirdi. Şimdi İsveç’in işi daha zordu. Almanlar son maçta Güney Kore’yi yener, İsveç de iki maçta 6 puan yapan Meksika’ya kaybederse macera burada sona ererdi. Ancak Almanya son maçında Güney Kore’ye 2-0 yenilip kendi ipini çekerken, İsveç de işini şansa bırakmayacak ve Meksika’yı 50’de Ludwig Augustinsson, 62’de penaltıdan Andreas Granqvist ve 74’te kendi kalesine Edson Alvarez’in attığı gollerle 3-0 yenip grup birincisi olarak son 16 takım arasına kalacaktı. İsveç’in son 16 turundaki rakibi, İsviçre’ydi. Vikingler bu maçı da 66’ncı dakikada Emil Forsberg’in attığı golle 1-0 kazanıp, üçüncü olduğu 1994’ten bu yana en iyi Dünya Kupası performansını gösterecek ve çeyrek finale yükselecekti. Ancak çeyrek finaldeki rakip İngiltere oldukça dişliydi ve İsveç’in gücü onları aşmaya yetmeyecekti. İngiltere Harry Maguire ve Dele Alli’nin golleriyle 2-0 kazanınca İsveç’in 2018 Dünya Kupası macerası da çeyrek finalde noktalanıyordu. İsveç Millî Takımı, UEFA Uluslar Ligi’ne ise iyi bir başlangıç yapamadı. Gruptaki ilk maçlarında evlerinde 2-0 öne geçtikleri maçta Millî Takımımıza 3-2 yenilen İsveçliler, geçtiğimiz ay ise Rusya deplasmanından golsüz beraberlikle döndü ve iki maçta toplayabildikleri sadece bir puanla grubun son sırasında kaldı. 29 28 İsveç Millî Takımı, 1994 Dünya Kupası finallerinde büyük bir başarıya imza atarak üçüncü olmuştu... İsveç Millî Takımı, son önemli başarısını, Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupası’nda çeyrek final oynayarak elde etti....