TÜRKİYE - BOSNA HERSEK Özel Maç

Bosna-Hersek’te futbol, dünya piyasasında önemli yer tutan Yugoslavya’nın bir parçası olarak ön planda bulunuyor. İlk millî maçını bundan 25 yıl önce oynayan Bosna-Hersek, büyük bir turnuvaya katılma hayalini de 2014 Dünya Kupası’nın finallerinde yer alarak gerçekleştirdi. FIFA tarafından tanınmadan önce 1993’teki ilk özel maçında İran’ı deplasmanda 3-1 yenmeyi başaran Bosna-Hersek Millî Takımı, averaj takımı olmayacağını herkese göstermiş ve son torbanın çekinilen ekibi olmuştu. 1996 Avrupa Şampiyonası elemelerine katılmayan Bosna-Hersek Millî Takımı, 1998 Dünya Kupası elemelerinde Hırvatistan, Yunanistan, Slovenya ve Danimarka’yla aynı gruba düştü. İlk grup maçında Danimarka’yı 3-0 mağlup ederek grubun ilk büyük sürprizini yapan Boşnaklar, daha sonra tecrübesizliklerine mağlup oldu. Slovenya’yı her iki maçta da mağlup eden Bosna-Hersek, Yunanistan ve Hırvatistan’a ikişer maçta da yenilince 3 galibiyet ve 5 mağlubiyetle grubu dördüncü sırada bitirdi. Takımın attığı dokuz golün üçünü Elvir Bolic kaydetmişti. Danimarka ve Hırvatistan grubu ilk iki sırada tamamlarken, Bosna-Hersek’te gözler EURO 2000 elemelerine çevrilmişti. Çek Cumhuriyeti, İskoçya, Estonya, Litvanya ve Faroe Adaları’yla aynı grupta yer alan Bosna-Hersek Millî Takımı, 1-0’lık Faroe galibiyeti ve 1-1’lik Estonya beraberliği ile başladığı yarışta Çeklere 3-1, Litvanya’ya da 4-2 yenilerek iddiasını kaybetti. Ardından Litvanya’yı 2-0 yenseler de Faroe Adaları ile 2-2 berabere kalıp İskoçya’ya 2-1 ve 1-0, Çeklere de 3-0 mağlup olarak kötü bir performans sergilediler. Son maçlarında aldıkları 4-1’lik Estonya galibiyetini, yakından tanıdığımız Elvir Balic’in dört golüyle elde ettiler ve grubu dördüncü sırada tamamladılar. Bu arada Balic’in altı golle takımın en golcü oyuncusu olduğunu, dört golü de bir başka yakın tanıdık Elvir Bolic’in attığını ekleyelim. 2002 Dünya Kupası Elemeleri’nde ise Bosna-Hersek’in Yükselen değer Bosna-Hersek Millî Takımı rakipleri bu kez İspanya, Avusturya, İsrail ve Liechtenstein’dı. Grubu 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 8 puanda bitiren Bosna-Hersek’in altın nesli, son kurşununu 2004 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ne bıraktı. Bu sefer ise şanssızlık yakalarına yapışmıştı. Danimarka, Norveç, Romanya ve Bosna-Hersek’in müthiş mücadelesine sahne olan yarışta son maçta Danimarka’yı yenmek zorunda olan Bosna-Hersek Millî Takımı, sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrılarak çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Danimarka bu sonuçla liderliğe ulaştı, grubu ikinci sırada bitiren Norveç ise İspanya’yla play-off oynadı. 2006 Dünya Kupası Elemeleri’nde ise rakipler İspanya, Sırbistan-Karadağ, Belçika, Litvanya ve San Marino’ydu. Sırbistan-Karadağ maçları büyük gerilime sahne olurken ufak tefek olaylar dışında üzücü bir hadise yaşanmaması sevindiriciydi. Bosna-Hersek bu grubu üçüncü sırada bitirdi ve 2006 Dünya Kupası’na da katılmayı başaramadı. Bu grupta İspanya’ya mağlup olmayan Bosna-Hersek, grup lideri Sırbistan-Karadağ karşısında bir beraberlik ve bir mağlubiyet aldı. 2008 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde ise inişli çıkışlı bir grafik çizen Bosnalılar, Norveç ve Türkiye galibiyetlerine rağmen Moldova ve Macaristan mağlubiyetleriyle grubun zirvesinden uzaklaştı. Bu elemelerde Millî Takımımızı Saraybosna’da 3-2 yenen Bosna-Hersek’le grubun son maçını İstanbul’da oynamış ve 1-0’lık galibiyetle EURO 2008 finallerine vize almıştık. Bosna-Hersekliler, 2010 Dünya Kupası elemelerinde çok zor bir gruptaydı. Bir kez daha aynı gruba düşmüştük ve gruptaki diğer takımlar, İspanya, Belçika, Estonya ve Ermenistan’dı. Bosna-Hersek bu zorlu grupta tarihteki en başarılı performansını gösterecek ve ikinci sırayı alıp baraj maçı oynamaya hak kazanacaktı. Elemelere 1-0’lık İspanya yenilgisiyle başlasalar da Estonya’yı 7-0 yenerek kendilerine geldiler. Üçüncü maçlarında Millî Takımımıza 2-1 kaybettiler. Evlerinde Ermenistan’ı 4-1 yendikten sonra asıl sürprizi deplasmandaki 4-2’lik Belçika galibiyetiyle yaptılar. Hemen ardından Belçika’yı bu defa da içerde 2-0 mağlup ettiler. Galibiyet serilerini Ermenistan deplasmanından 2-0’lık skorla dönerek devam ettirdiler ve evlerinde Millî Takımımızla oynayacakları maça 4 puan önde çıkmayı bildiler. Bu müsabaka 1-1 sonuçlansa da avantajlarını korumuş ve ardından Estonya deplasmanında 2-0 kazanarak ikinci sırayı garantilemişlerdi. Son maçta İspanya’ya 5-2 yenilmeleri ikinci sıradaki konumlarını değiştirmedi. Ancak Dünya Kupası finallerine bu kadar yaklaşmışken peri masallarını Portekiz bitirdi. Baraj maçlarında güçlü rakiplerine her iki maçta da 1-0’lık skorla mağlup olup finalleri kaçırdılar. Bu başarı onları EURO 2012 elemelerinde üçüncü torbaya taşımıştı. Bu da onların Fransa, Romanya, Belarus, Arnavutluk ve Lüksemburg’un yer aldığı nispeten kolay bir gruba düşmelerini sağladı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu avantajı da hakkıyla kullandılar. Hatta neredeyse Fransa’yı bile geçip grup birinciliğini elde edeceklerdi. İlk maçlarında Lüksemburg’u deplasmanda 3-0 yendikten sonra evlerinde Fransa’ya 2-0 kaybettiler. Arnavutluk deplasmanından 1-1’le dönüp içeride Romanya’yı 2-1 mağlup ettiler. Ancak hemen ardından Romanya evindeki rövanşı 3-0’la aldı. İlk beş maç sonunda 7 puanları vardı. Kalan beş maçta ise adeta şaha kalktılar. Arnavutluk’u 2-0 yendikten sonra Belarus’la art arda oynadıkları iki maçı da 2-0 ve 1-0’lık skorlarla kazandılar. Lüksemburg’u 5-0 yenip Fransa 27 26 Bir dönem dünya futbolunda önemli bir yer tutan Yugoslav futbol ekolünün bir parçası olan Bosna-Hersek, ülkenin bağımsızlığını kazanmasının ardından ilk resmi maçını 1995 yılında oynadı. Avrupa Şampiyonaları ve Dünya Kupaları elemelerinde zaman zaman hedefe çok yaklaşan Boşnaklar, 2014 Dünya Kupası’na katılarak tarihi bir başarı gösterdi. 1988 Dünya Kupası elemelerinde mücadele eden Ömerovic, Bolic ve Salihamidzic’li Bosna-Hersek Millî Takım kadrosu 2002 Dünya Kupası elemelerinde gruptan çıkamayan altın neslin Bolic, Balic ve Salihamidzic’li son kadrosu.... Edin Dzeko Bosna-Hersek Millî Takımı denildiğinde akla gelen ilk ismin Edin Dzeko olması normal. 1986 Saraybosna doğumlu Dzeko, 95 kez giydiği Bosna-Hersek formasıyla bir rekorun sahibi olurken, bu maçlarda attığı 53 golle de bir başka rekoru kariyer heybesinde taşıyor. Futbola Zeljezcinar’da başlayıp Çek Ligi’nde Teplice ve kiralık olarak FK Ústí nad Labem formalarını giyen Dzeko, 2007’de transfer olduğu Bundesliga takımlarından Wolfsburg’da bir gol makinesine dönüştü. 2011’de Manchester City’ye transfer olarak bir sıçrama daha yapan Dzeko, 2015’ten bu yana da İtalya’da Roma formasını başarıyla terletiyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==