TamSaha 166. Sayı / Eylül 2018
şuyorduk. Ama babamFransızca ve Almanca konuşuyordu. Yani çok fazla dil konuşulan bir evde büyüdüm. Mahalle hayatımı sorarsanız; her gün top oynar- dım. Adeta sahada yaşadımdiyebilirim. Arkadaşlarımla bütün gün futbol oynardım. Futbolla nasıl tanıştın? Almanya’da VFL Osnabrück’e kadar uzanan futbol serüvenin nasıl başladı ve gelişti? Çok yakın bir arkadaşımvesilesiyle tanıştım. Benden 2 yaş kadar büyüktü. Ben hep onu idol olarak görüyordum. O da futbol oynardı. Yaşım 3’tü ve ben de onun gibi, bir takımda hemen futbol oynamak istedim. Arkadaşım 15 yaşına geldiğinde futbolu bıraktı. Kendisiyle hâlâ görüşüyoruz. Benim futbolcu ol- mamda çok büyük etkisi var. Kendisiyle görüştüğümüzde bana çok büyük saygı duyduğunu ve gerçekten gururlandığını söylüyor. Futbolla eğitimi nereye kadar birlikte sürdürebildin? Almanya’da liseye kadar okuyabil- dim. Sonrasında üniversiteye gitme şansım olmadı. Çünkü hayatımdaki öncelik fut- boldu. Şimdi değil ama ile- ride üniversiteyi okumayı istiyorum. Önceden Al- manya’da 2-5 yaş grubu öğrencilerin yer aldığı bir kreşte çalıştım. 6 ay kadar. Eğitici olmak an- lamında planlarımvar gelecek için. Yani futbol ve çocuklar üzerine bir şeyler yapmak istiyorum. Eğer futbolcu olma- saydımda okul yap- mak isterdim. Çünkü çocukları çok seviyorum. Futbol okulu açmayı planlıyorum. Çocuklara eğitim ve futbol gibi bir imkânı bir arada sun- mamız lâzım. Kafamda böyle bir okul açma planı var. Futbolcu olmaya ne zaman ve nasıl karar verdin? Göçmen çocuklarında genellikle futbol hayata tutunma ve sınıf atlama noktası olarak kabul görür. Senin açından futbol ne anlama geliyordu? Yaşım 16’ya geldiğinde, sadece futbol oynamak istediğime karar verdimve yalnızca futbola yöneldim. Spor dalları arasında futbol genelde göçmenler için bir sınıf atlama noktasıdır. Çünkü yete- neklerini orada gösterebilecek birçok platformvardır. Ama tenise baktığınızda, başka spor dallarına baktığınızda özel yetenek ister. Fakat fut- bolda daha bir başkadır. O yüzden de genelde bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Futbolda başladığın dönemde kendine hangi oyuncuyu idol olarak seçmiştin? Brezilyalı Ronaldo, örnek aldığımbir isimdi. 2002 Dünya Kupası finalindeki Brezilya- Almanya maçında attığı iki golle beni kendisine hayran bırakmıştı. Almanya’dan sonra yolun Türkiye ile nasıl kesişti? Bize Antalyaspor’a transfer süre- cini anlatabilir misin? Neden Almanya’da devam etmek yerine Türkiye’ye gelmeyi tercih ettin? Antalyaspor’dan teklif geldi. Antalya’ya geldimve Antal- yaspor’un tesislerini gezdim. Antalya Stadyumu’nu gördüm. Kulübü ve imkânlarını gö- rünce kabul ettim. Gerçekten çok iyi imkânlara sahip bir takıma geldim. Antalyaspor’a transfer olma- dan önce Süper Lig ve Türk futbolu hakkında düşüncele- rin, beklentilerin nelerdi? Antalyaspor’da geçirdiğin ilk sezonun ardından nasıl bir tecrübe kazandın? Süper Lig’in çok kaliteli bir lig olduğunu biliyordum. Ligi takip de ediyordum. Türk fut- bolunun benimbeklentilerimi karşıladığını da söyleyebilirim. Geçtiğimiz sezon gerçekten de zorlu geçti. Bu zorluk saye- sinde daha çok tecrübe sahibi oldumdiyebilirim. Zorlumaç- lara çıktımve ligde kalmak için çok büyük bir mücadeleye ortak oldum. Bu da tecrübeme tecrübe kattı. Millî Takım tercihini Gine ve Almanya’dan yana değil, Türkiye’den yana kullanaca- ğını açıkladın. Karar sürecini en çok etkileyen unsurlar nelerdi? Millî Takıma seçilme hedefin var mı? Bu hedefe ulaş- mak için neler yapıyorsun? HedefimTürkiye Milli Takı- mı’nda oynamak. Evet, Gine Millî Takımı’ndan da bir teklif geldi. Onlar da beni çok istiyor ve sürekli arıyorlar ama ben ilk önce Türk Millî Takımı’nda oynayabilmek içinmücadele ediyorum. En iyisini göster- mek istiyorum. Neden özellikle Türkiye derseniz; kendimi Türkiye’ye daha yakın hissediyorum. Birlikte çalıştığın teknik adamlar senin en çok hangi özelliklerini beğeniyor? Takıma geldiğimde Rıza Ça- “ “ Gine Millî Takımı’ndan da bir teklif geldi. Onlar da beni çok istiyor ve sürekli arıyorlar ama ben ilk önce TürkMillî Takımı’nda oynayabilmek içinmücadele ediyorum. En iyisini göstermek istiyorum. Neden özellikle Türkiye derseniz; kendimi Türkiye’ye daha yakın hissediyorum. “ Çalışma imkânı bulduğum tümhocalarımın bana kattığı çok şey var. Hepsi de bana bir sağ bek olarak ofansif açıdan çok etkili olduğumu, defansif özelliklerimi geliştirip oturttuğum takdirde daha iyi bir oyuncu olacağımı ve kariyerimi daha üst noktalara taşıyabileceğimi söyledi. 26 27 Anneannembana ve ablama baktığı için onunla Türkçe konuşuyorduk. Ama babamFransızca ve Almanca konuşuyordu. Yani çok fazla dil konuşulan bir evde büyüdüm. Mahalle hayatımı sorarsanız; her gün top oynardım. Adeta sahada yaşadımdiyebilirim. “ Almanya’da 6 ay kadar 2-5 yaş grubu öğrencilerin yer aldığı bir kreşte çalıştım. Eğitici olmak anlamında planlarımvar. Futbol ve çocuklar üzerine bir şeyler yapmak istiyorum. Çocuklara eğitimve futbol gibi bir imkânı bir arada sunmamız lâzım. Kafamda böyle bir okul açma planı var.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==