TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018

Turnuvanın ikinci turu, 30 Hazi- ran’daki iki büyükmaçla başlı- yordu. İlk olarak Fransa ile Arjantin, Kazan’da karşı karşıya geldi. Fransa, 13. dakikada Antoine Griez- mann’ın penaltıdan attığı gol sonra- sında 1-0 öne geçse de Arjantin ilk yarının sonlarında Angel di Ma- ria’nın ceza sahası dışından attığı güzel golle skora dengeyi getiriyor, ikinci yarının başlarındaysa Gabriel Mercado ile 2-1 öne geçmeyi başarıyordu. Fakat 57. dakikada Benjamin Pavard’ın yaklaşık 30 metreden kaydettiği olağanüstü golle Fransa yeniden şartları eşitle- yecek, sonraki 10 dakika içindeyse genç süperstar Kylian Mbappe’nin peş peşe ağları havalandırmasıyla da 4-2’lik üstünlüğü yakalayarak rakibinin gardını düşürecekti. Arjantin, duraklama dakikalarında Sergio Agüero ile bir gol daha bulsa da bu pek bir anlam ifade etmedi ve karşılaşmayı 4-3 kazanan Fransa, çeyrek final vizesini alan taraf oldu. Aynı akşamSoçi’de oynanan Uru- guay-Portekiz mücadelesineyse, Güney Amerika ekibinin yıldız ismi Edinson Cavani damgasını vura- caktı. Henüz yedinci dakikada Luis Suarez ile girdiği uzunmenzilli ver- kaç sonrasında harikulade bir kafa vuruşuyla takımını 1-0 öne geçiren Cavani, Portekiz’in 55. dakikada Pepe ile beraberliği yakalamasın- dan sonra da çok geçmeden bir kez daha sahne alıyor ve 62. dakikada ceza alanı üzerinden kusursuz bir plaseyle fileleri havalandırarak Uruguay’ı 2-1’lik üstünlüğe taşıyordu. Ancak Cavani sonrasında sakatlanarakmaçı tamamlayamı- yor ve Uruguay 2-1’lik galibiyetle çeyrek finale kalsa da Cavani’nin kaybı sebebiyle bu, onlar adına bir tür Pirus zaferi oluyordu. Fransa ve Uruguay’ın bu eşleşmelerden galibiyetle ayrılması, aynı zamanda yıllardır dünyanın en iyi iki futbol- cusu konumunda olan Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo’nun da çeyrek final göremeden evlerine dönme- sine yol açmıştı. 2010’da tarihinin ilk dünya şampi- yonluğunu elde eden fakat dört yıl sonra henüz ilk turda devre dışı kalan İspanya, 2014’ün kötü anılarını silme amacıyla geldiği Rusya’dan bu hedefine ulaşamaya- rak döndü. İkinci turda ev sahibi ekiple karşı karşıya gelen İspanyol- lar, maçın başlarında bir duran top sonrasında Sergei Ignashevich’e çarpan topun ağlara gitmesiyle 1-0 öne geçse de devrenin sonlarında ArtemDzyuba’nın penaltı golü, Rusların skoru eşitlemesini sağladı. Maçın bundan sonraki bölümün- deyse İspanyollar her zamanki gibi topa çok fazla sahip oldu. Hatta o kadar topla oynadılar ki, bu esnada Rusya kalesine gitmeyi unuttular ve 120 dakika sonunda da 1-1’lik eşitlik bozulmayınca iş penaltılara kaldı, orada da gülen taraf Ruslar oldu. İlk turda izleyenlere en çok parmak ısırtan takımlardan biri olan Hırva- tistan, ikinci turdaki Danimarka maçında adeta ölüp ölüp diriliyordu. Henüz ilk dakika içinde Danimarka, Mathias Jörgensen’den gelen golle 1-0 öne geçerken Hırvatlar buna üç dakika sonra Mario Mandzukic’le cevap veriyordu. Her ne kadar kar- şılaşmanın başında peş peşe goller gelmiş olsa da sonrasında oyun ki- litleniyor, 90 dakikanın da 1-1 sona İkinci Tur: Messi ve Ronaldo’dan Erken Veda Önce Ronaldo gitti, sonra da Cavani ermesi üzerine uzatmalara geçili- yordu. Hırvatistan, bu bölümde son beş dakikaya girilirken kazandığı penaltıyı Luka Modric ile değerlen- diremeyince de iş seri penaltı atışlarına kalıyor ve Hırvat kalecisi Danijel Subasic’in kurtardığı üç penaltıya karşı Danimarka kalecisi Kasper Schmeichel iki penaltıda kalınca çeyrek final vizesi Hırvatistan’ın oluyordu. 2 Temmuz’daki maçlardaysa ilk olarak Brezilya ile Meksika karşı karşıya geldi. Bu iki ekip, 1994’ten beri düzenlenen Dünya Kupalarının hepsinde ilk turu geçme başarısını gösteren iki takımkonumundaydı (bu turnuvaya kadar Almanya da bu alanda bu ikiliyle beraberdi). Bir diğer ilginç notsa, Meksika’nın, önceki altı turnuvada da ilk turu geçmesinin ardından ikinci turda elenmesiydi. CONCACAF temsilcisi yedinci seferde de şeytanın baca- ğını kıramadı ve Brezilya’ya 2-0 mağlup olarak turnuvaya veda etti. Sambacıların golleriniyse Neymar ve Firmino kaydetti. Aynı akşam oynanan Belçika-Ja- ponya maçıysa turnuvanın belki de en heyecanlı ve bir o kadar da dra- matik karşılaşmalarının başında gelecekti. İkinci yarının başlarında Genki Haraguçi ve Takaşi İnui ile ardı ardına iki gol bulan Japonya, turnuvaya şampiyonluk adayların- dan biri olarak gelen Belçika’yı yarı- şın dışına itmeye çok yaklaşmıştı. Ancak Belçika 69’da Jan Vertong- hen, 74’te de Marouane Fellaini ile bu gollere cevap verince skor 2-2’ye geliyordu. Maçın duraklama dakikaları dolmak üzereyken Japonlar, kazandıkları bir köşe atışı sonrasında Belçika’nın kontratağa kalkmasına engel olamıyor ve bunun neticesinde de son saniyede kalelerinde golü görerek sahadan 3-2’lik yenilgiyle ayrılıyorlardı. Ertesi gün oynanan İngiltere-Ko- lombiya karşılaşmasında da tansiyon en üst seviyedeydi. Mücadelenin ilk yarısı golsüz eşitlikle geride kalırken ikinci yarı başladıktan 12 dakika sonra İngil- tere bir penaltı kazanıyor ve atışı Harry Kane’in gole çevirmesiyle de üstünlüğü ele alıyordu. İngilizler bu avantajlarını son ana kadar korusa- lar da 90+3’te Kolombiya, Yerry Mina’nın köşe atışından gelen topu kafayla ağlara göndermesi sayesinde skoru 1-1’e getiripmaçı uzatmaya taşıdı. Bu bölümde de dengenin bozulmaması üzerine penaltı atışlarına geçildi ve penaltı- larda atışını ilk kaçıran, İngiltere’den Jordan Henderson olsa da daha sonra Kolombiya adına da Mateus Uribe ve Carlos Bacca hedefi tuttu- ramayınca İngiltere, nihayet penal- tılarda tur atlamayı başarıyordu. ‘Nihayet’ diyoruz zira İngilizler geç- mişte 1990, 1998 ve 2006 Dünya Ku- paları ile 1996, 2004 ve 2012 Avrupa Şampiyonalarına penaltılar netice- sinde veda etmişti. Öte yandan günün diğer karşılaşmasındaysa ikinci turun belki de en renksiz maçı oynanıyor ve İsveç, İsviçre’yi Emil Forsberg’in attığı tek golle devirerek son sekize kalıyordu. Messi ve arkadaşları bir Dünya Kupası’na daha beklentileri karşılayamadan veda etti İngilizler, penaltı şanssızlıklarını Kolombiya karşısında kırmayı başardı Neymar ve avanesi ikinci turda zorlu Meksika engelini geçse de gidecekleri yol fazla uzun olamadı 48 49