TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

rini sonmaçı beklemeden kapat- mak zorunda kalmıştı. Kosta Rika ile İngiltere arasındaki son karşılaş- maysa golsüz eşitlikle sona erecek ve böylece Kosta Rika grup liderli- ğini de elde edecekti. Grup ikincisini belirleyenmaçtaysa Uruguay, İtal- ya’yı 2-1 mağlup ediyordu. Böylece İtalya, şampiyon olduğu 2006’dan sonra önce 2010’da, ardından da 2014’te turnuvaya ilk turda veda ederek büyük bir gerileme örneği ortaya koymuştu. E Grubu’nda Fransa, ilk iki maçında Honduras’ı 3-0 ve İsviçre’yi de 5-2 yenip gövde gösterisi yaptıktan sonra sonmaçında Ekvador’la golsüz berabere kalmasına rağmen grup liderliğini elde ediyor, grubun ikincisiyse Ekvador’la oynadığı maçı son dakika golüyle 2-1 kazan- ması sayesinde İsviçre oluyordu. F Grubu’ndaysaArjantin; Bosna- Hersek, İran veNijerya ile yaptığı maçları kazanıp lider olarak ikinci tura çıkıyordu. Arjantin’in peşinden ikinci sıraya yerleşerek tur atlayan diğer takımsaNijerya olmuştu. G Grubu’nda da sürpriz sayılabile- cek bir netice vardı. İlkmaçında Almanya karşısında 4-0’lık bir bozguna uğrayan Portekiz, ikinci maçında da ABD ile 2-2 berabere kalmış ve sadece Gana’yı 2-1 ye- nince de ilk tur sonunda bavullarını toplamıştı. Grupta ilk sırayı yedi puanlı Almanya alırken, dört puanlı ABD ise Portekiz’i averajla geçerek ikinci sıraya oturmuştu. H Gru- bu’ndaysa Belçika, üç maçtan da galibiyetle ayrılarak zirveye kurul- muştu. Dört puanla ikinci sırayı alan Cezayir ise tarihinde ilk kez grup aşamasının ötesine geçiyordu. Dört sene sonra Dünya Kupası’na ev sa- hipliği yapacak olan Rusya ise iki puanda kalmış ve turnuvaya veda etmişti. Son sıradaysa bir puanlı Güney Kore vardı. İkinci turda bu sefer sürpriz yoktu belki ama büyük bir şokun da kıyı- sından dönülmüştü. Ev sahibi Bre- zilya, Şili ile karşı karşıya geldiği maçta 18. dakikada David Luiz’in golüyle öne geçmesine karşın 32. dakikada Alexis Sanchez’den gelen gole engel olamamış ve ardın- dan da skorun 1-1’e kilitlenmesi ne- ticesinde maç uzatmalara gitmişti. Uzatmalarda da denge bozulmaz- ken 120. dakikada Şili’den Mauricio Pinilla’nın şutu direkten dönecekti. Brezilya’yı bir bakıma ilahlar koru- muştu. Sonrasında geçilen penaltı vuruşlarındaysa Sambacılar, rakip- lerine 3-2’lik üstünlük sağlıyor ve büyük bir kâbusun kıyısından dönerek adlarını çeyrek finale yazdırıyorlardı. İkinci turda bir başka Güney Ame- rika mücadelesindeyse Kolombiya ile Uruguay karşı karşıya gelmiş ve Kolombiya, rakibini James Rodrigu- ez’in golleriyle 2-0mağlup ederek tarihinde ilk kez son sekiz takım arasına kalma başarısını göster- mişti. Maçta James’in yaklaşık 25 metredenmüthiş bir vole vurarak topu doksana göndermesi netice- sinde gelen ilk golse, birkaç ay sonra Puşkaş ödülüne lâyık görüle- rek 2016’nın en güzel golü ilân edilecekti. İlk turda son şampiyon İspanya’yı bozguna uğratan Hollanda’ysa ikinci turda neredeyse devre dışı kala- caktı. Meksika önünde ikinci yarının başlarında Giovani Dos Santos’tan gelen golle 1-0 yenik duruma düşen Portakallar, uzun süre geride götür- dükleri maçta 88’deWesley Sneijder ve 90+4’te de Klaas-Jan Huntelaar ile buldukları goller sayesinde güç bela da olsa 2-1 kazanmış ve çeyrek finale kalmışlardı. Meksika ise üst üste altıncı kez turnuvaya ikinci turda veda ederek bir daha kolay kolay tekrarlanmayacak bir tuhaf- lığa imza atmıştı. İlk turun sürpriz ekibi Kosta Rika, ikinci turda 120 dakikası 1-1 sona erenmücadelede Yunanistan’ı penaltılarla saf dışı bırakmış ve böylece ilk kez çeyrek final oynama hakkını elde etmişti. Geri kalan maçlardaysa Fransa, Nijerya’yı 2-0 yenerken, Almanya Cezayir’i, Bel- çika da ABD’yi uzatmalarda 2-1’lik skorlarla geçmiş, Arjantin de yine uzatmaya giden karşılaşmada İsviçre’yi, 118. dakikada Angel di Maria’nın attığı golle 1-0mağlup ederek son sekizdeki yerini almıştı. Çeyrek finalde kâğıt üzerindeki en cezbedici eşleşme, Fransa ile Almanya arasındaydı. Ancak Al- manya’nın 13. dakikada Mats Hum- mels ile bulduğu gol dışında maçta 146 147 futbolseverlerin beklentilerini karşılayacak pek bir gelişme olmayacaktı. Neticede Almanya 1-0 kazanıyor ve yarı finaldeki yerini alıyordu. Ev sahibi Brezilya’nın bu turdaki rakibiyse, yine bir diğer Güney Amerika temsilcisi olan Ko- lombiya’ydı. Sambacılar, ilk yarıda Thiago Silva, ikinci yarıda da David Luiz’den gelen gollerle rakibini 2-1 mağlup ederek yarı finalde Alman- ya’nın rakibi olurken, Kolombiya’nın tek golünümaçın son bölümünde penaltıdan James Rodriguez at- mıştı. Bu golle birlikte turnuvadaki gol sayısını altıya çıkartan James, turnuva bitiminde gol krallığını da elde edecekti. Kosta Rika, çeyrek finalde nere- deyse bir büyükmucizeye daha imza atacaktı. Hollanda ile karşı karşıya gelen Orta Amerika temsil- cisi, rakibine 120 dakika boyunca gol şansı tanımadıysa da 0-0 biten mücadelenin sonunda penaltı atış- larında gülen taraf, 4-3’lük skorla Hollanda olmuştu. Hollanda’nın yarı finaldeki rakibiyse, Belçika’ya tek golle üstünlük sağlayan Arjantin’di. Yarı finale gelindiğindeyse futbol dünyasını, Dünya Kupalarında gö- rülebilecek belki de en akıl almaz netice beklemekteydi. Almanya, Brezilya’yı, üstelik kendi seyircisi önünde, 7-1’lik sıra dışı bir hezimete uğratıyordu. Gol perdesini 11. daki- kadaThomas Müller açarken asıl kıyamet 23 ile 29. dakikalar ara- sında kopmuş ve Almanya, ikisi Toni Kroos, birer tanesi de Miroslav Klose ve Sami Khedira’dan gelen gollerle henüz yarım saat dolmadan skoru 5-0’a getirmişti. Ayrıca Klose, Dünya Kupalarındaki 16. golüne imza atarak bu alandaki rekorun sahibi olmuştu. İlk yarı bu skorla sona ererken, ikinci yarıda Klo- se’nin yerine oyuna dâhil olan Andre Schürrle de 69 ve 79. dakika- larda ağları havalandırarak skoru 7-0’a getirmişti. Aslında Brezil- ya’nın şirazesi, kalesinde gördüğü ilk golden itibaren bir hayli kaymıştı ve sonrasında da Almanya’nın attığı her yeni golde, ev sahibi ekip oyundan bir parça daha düşmüştü. Brezilya’nınmaçtaki tek golünüyse son dakikada Oscar atmıştı. Turnuva öncesinde 1950’nin kötü anılarını silmek içinmutlak şampiyonluk hedefleyen Brezilyalı- lar, aslında bir bakıma 1950’yi unutmuştu. Zira artık daha yeni ve daha büyük bir kâbusları vardı. Hemkendi tarihlerindeki hemde Dünya Kupalarında eleme turla- rında görülen en farklı yenilgiyi yaşamışlardı. Yarı finalin diğer ayağındaysa, Hol- landa ile Arjantin’in 120 dakikalık mücadelesinden ‘gol’ sesi çıkmamış ve bunun ardından geçilen penaltı atışlarında Arjantin, rakibine 4-2’lik üstünlük sağlayarak finalde Al- manya’nın rakibi olmaya hak ka- zanmıştı. İki ekip, 1986 ve 1990’dan sonra üçüncü kez bir Dünya Kupası finalinde kozlarını paylaşacaktı. Finalden bir gün önce oynanan üçüncülükmaçındaysa Brezilya, Almanya’dan yediği tarihi farkın şokunu üstünden atamayınca Hol- landa’ya da 3-0mağlup oluyordu. Final maçıysa, 1990’dan beri süre- gelen tatsız finaller zincirine (1998 istisna) yeni bir halka daha ekleye- cekti. 13 Temmuz’da, Rio de Ja- neiro’nun Maracana Stadı’nda oy- nanan karşılaşmada oyunun kont- rolü genelde Almanya’da olsa da iki taraf da pozisyona girmekte zorla- nıyordu. Normal süredeki en ciddi fırsatı, 21. dakikada Arjantin yaka- lamış ancak Toni Kroos’un kısa düşen geri pasında topu alan Gon- zalo Higuain, kaleci Manuel Neuer’le karşı karşıya kalmasına rağmen hedefi tutturamamıştı. 90 dakikanın golsüz eşitlikle geride kalmasının ardındansa, bir bakıma dört yıl önce Güney Afrika’da yazılan senaryonun bir benzeri sahnelenecekti. Dakikalar 113’ü gösterirken sol kanattan Andre Schürrle’nin yaptığı ortayı kale sahası köşesinde Mario Götze göğsüyle kontrol ediyor ve top daha yere düşmeden çok güzel bir voleyle ağları havalandırıyordu. Bu tek gol, Almanya’nın dünya şampiyonluğuna uzanması için yeterli olacaktı. Böylece Almanya, Amerika kıtasında Dünya Kupası’nı kazanan ilk Avrupa takımı olurken, toplamda da dördüncü şampiyonlu- ğunu elde ediyor ve beş şampiyon- luğu bulunan Brezilya’nın ardından, bu kupayı en çok kazanan takımlar sıralamasında dört kupalı İtalya ile birlikte ikinci sıraya yerleşiyordu. Almanya’nın ev sahibi Brezilya’yı 7-1 yendiği maç tarihe geçti Hollanda, 2010 finalinin hesabını İspanya’ya 2014’te 5-1’lik skorla sormuştu