TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018
144 145 Brezilya 10. dakikada Felipe Melo’nun asistinde Robinho’nun golüyle 1-0 öne geçse de ikinci yarıya etkili başlayan Hollanda, 53’te Sneijder’le skora dengeyi getiriyor, 68’deyse Kuyt’ın asistinde Sneijder bir kez daha sahneye çıkarak Portakalları 2-1 öne geçiriyordu. 73. dakikada Melo’nun Robben’e yaptığı müdahale sonrasında kırmızı kart görmesiyle birlikte eli iyice güçlenen Hollanda, kalan sürede bu avantajını iyi değerlendiriyor ve güçlü rakibini 2-1’le alt ederek yarı finale yükselmeyi başarı- yordu. Paraguay’ı 1-0 yenen İspanya ile normal süresi 1-1 biten maçta Gana’yı penaltılarla devi- ren Uruguay da diğer yarı finalist- ler olmuşlardı. Yarı finallerdeki ilk randevu, Hollanda ile Uruguay arasındaydı. Maçtaki ilk gol Hollanda’dan geliyor ve dakikalar 18’i gösterirken Gio- vanni van Bronckhorst, neredeyse sol kanat taç çizgisine yakın bir noktadan, kaleye 35 metre mesafeden çektiği şutta Uruguay kalecisi Muslera’yı avlayarak takımını 1-0 öne geçiri- yordu. Uruguay ise pes etmeyecek ve golcüsü Forlan’ın 41. dakikada sahneye çıkmasıyla skora dengeyi getirecekti. Yaklaşık yarım saat bo- yunca korunacak olan bu dengeyse 70 ve 73. dakikalarda Sneijder ile Robben’den gelen peş peşe gollerle bozulacak ve Hollanda finale uzanacaktı. Duraklama dakikala- rında Maxi Pereira’nın durumu 3-2’ye getiren golüyse istatistik bi- limine hizmet etmekten fazla bir iş- leve sahip olmuyordu. Hollanda-Uruguaymaçı ne kadar izleyenlere keyif verdiyse, yarı finalin diğer kolunu oluşturan Almanya-İspanya mücadelesiyse bir o kadar sevimsiz bir maçtı. İspanya alışılageldiği üzere müm- künmertebe topla oynamaya çalışıyor fakat bundanmüspet bir sonuç çıkaramıyorken Almanya da kontrataklarla etkili olmaya çabalı- yor fakat bir türlü istediği fırsatları yakalayamıyordu. Sonunda 73. dakikada Xavi’nin kul- landığı kornerde Puyol’un kafa vu- ruşunda top ağlarla buluştu ve bu tek gol, İspanya’yı tarihinde ilk kez Dünya Kupası’nda finale ta- şıdı. Almanya, tıpkı dört yıl önce kendi evinde düzenlenen turnuvada olduğu gibi, yarı finalde elenmesi sonrasında üçüncülük payesiyle teselli bulacak ve Uruguay’ı 3-2 mağlup edecekti. Öte yandan bu maçtan bir gün sonra İspanya ile Hollanda arasında oynanacak fi- nalde de tarihe yeni bir şampiyon ekleneceği kesindi zira iki takımın da henüz bir Dünya Kupası zaferi bulunmuyordu. Nihayet 11 Temmuz 2010’da Johan- nesburg’un Soccer City Stadı’nda bu yeni şampiyonun kim olacağı sorusu, cevabını bulacaktı. Ancak bu cevabı verecek olan final ne yazık ki 1990 ve 1994 Dünya Kupa- larının finalleriyle birlikte kupa tari- hinin en sıkıcı finalleri listesinde tepede yer alacak türden bir finaldi. Neredeyse her maçında olduğu gibi İspanyolların bol bol topla oynadığı, rakiplerinin de kale önüne yığılabil- diği kadar yığıldığı müsabakada 90 dakikada gol sesi çıkmamıştı ve uzatmalarda da çıkacak gibi gözük- müyordu. Ancak bitime dört dakika kala Fabregas’ın pasıyla sağ taraf- tan ceza sahasına giren Iniesta’nın uzak direk dibine attığı şutta top ağlarla buluşunca maçtan zaferle ayrılan taraf İspanya oluyordu. Karşılaşmayla ilgili en önemli notlardan biriyse kupa finallerinin kart rekorunun kırılmasıydı. Hollanda’dan yedi, İspanya’dan da beş oyuncumaçı sarı kartla tamamlarken Heitinga ise çift sarıdan kırmızı görmüş ve Porta- kalların son 11 dakikayı bir kişi eksik oynamasına neden olmuştu. D Brezilya 2014 - Panzerlerin dönüşü ünya Kupası 36 yıl sonra Güney Amerika’ya, 64 yıllık bir aranın ardındansa Brezilya’ya geri dönüyordu. Brezilyalıların ilk ev sahiplikleriyle ilgili anılarıysa hiç de parlak değildi. 1950’de tarih- lerinin ilk dünya şampiyonlukla- rını kazanmak için çıktıkları yolda, final grubunun sonma- çında Uruguay ile karşılaşmadan evvel, Brezilya’ya kupaya uza- nabilmesi için bir beraberlik dahi yetmekteydi. Üstelik karşılaş- manın ikinci yarısının başlarında Sambacılar 1-0 öne de geçmiş- lerdi. Ancak sonrasında Urugu- ay’ın bulduğu iki gol, kupanın Brezilya’nın ellerinin arasından kayıp gitmesine yol açmıştı. Brezilya, ikinci ev sahipliğinde artık kendi seyircisi önünde ne pahasına olursa olsun kupayı kazanmayı ve toplamda da al- tıncı şampiyonluğuna ulaşmayı hedefliyordu. İlk turda A Gru- bu’nda Hırvatistan, Meksika ve Kamerun’la aynı gruba düşen Sambacılar, pek bir aksilik yaşa- madan ikinci tura yükselmeyi başaracaktı. Hırvatistan’ı 3-1, Kamerun’u da 4-1’lik skorlarla fazla zorlanmadan geçen Bre- zilya, sadece Meksika karşısında 0-0’lık beraberliğe razı olmuştu. Grupta Brezilya’nın ardından ikinci sırayı alarak tur atlayan diğer takımsa Meksika’ydı. Turnuvanın ilk turundaki en büyük şoku yaşayansa, son şampiyon İspanya oldu. B Grubu’ndaki ilkmaçında Hol- landa karşısında, üstelik 1-0 öne de geçmesine karşın 5-1’lik çok ağır bir mağlubiyet alan İspanya, bu skorun şokunu atlatamadan çıktığı ikinci maçında da Şili’ye 2-0mağlup oluyor ve erkenden turnuvaya veda ediyordu. Grupta üç maçından da galibiyetle ayrı- lan Hollanda lider olurken, iki galibiyetli Şili ise ikinci sırayı al- mıştı. İspanya’nın sonmaçında Avustralya’yı 3-0 yenmesiyse pek bir anlam ifade etmeyecekti. Kolombiya, Fildişi Sahili, Japonya ve Yunanistan’dan oluşan C Grubu’nda Kolombiya, üç maçta rakip filelere dokuz gol göndererek güle oynaya grup li- derliğini elde ederken, grup ikin- cisiyse, sonmaçta Fildişi Sahili’ni son dakika golüyle 2-1 yenerek altına alan Yunanistan olmuştu. İtalya, İngiltere, Uruguay ve Kosta Rika’dan oluşan D Gru- bu’ysa, hiç beklenmedik bir neti- ceye sahne olacaktı. İlkmaçında Uruguay’ı 3-1’lik skorla deviren Kosta Rika, ikinci maçındaysa İtalya’yı 1-0mağlup etmeyi ba- şarıyor ve sonmaçlar öncesinde gruptan çıkmayı garantiliyordu. İngiltere ise sırasıyla İtalya ve Uruguay’a 2-1’lik skorlarla boyun eğmiş ve turnuva defte- İspanya, Hollanda’yı İniesta’nın tek golüyle yenerek ilk Dünya Kupası’nı kazanmıştı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==