TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

Socrates (Brezilya-SSCB, 1982) 124 125 19 1982 Dünya Kupası’na turnuvanın en büyük favorilerinden biri olarak gelen Brezilya, ilkmaçında SSCB karşısına çıkmış ve 34. dakikada Andriy Bal’dan yediği gol sonrasında uzun süre maçı 1-0 geride götürmüştü. Brezilya’nın gol yollarında ortaya koyduğu çabala- rıysa 76. dakikaya gelindiğinde ilk meyvesini verecekti. Ceza sahasına yaklaşırken güzel iki bilek hareketiyle iki savunmacıyı oyundan düşüren ve önünü de açan Socrates, sonrasında 25 metreden sert ve düzgün bir şut çeke- rek topu sol üst köşeye asıyordu. SSCB kalecisi Rinat Dasayev’in elinden gele- cek bir şey yoktu, hatta onun yerine kalede Lev Yaşin bile olsa yapacağı şey herhalde golün ardından Socra- tes’in yanına gidip elini sıkmak olurdu. James Rodriguez (Kolombiya-Uruguay, 2014) 18 Lefter Küçükandonyadis (Türkiye-Güney Kore, 1954) 17 Maxi Rodriguez’in 2006 Dünya Kupası’nda Meksika’ya attığı golün benzerini, soyadaşı James Rodriguez de 2014 Dünya Kupası ikinci tur maçında Uruguay filele- rine gönderecekti. Karşılaşmada dakikalar 28’i gösterirken Agui- lar’ın kendisine kafayla aktardığı topu yarımyuvarlağın biraz geri- sinde kaleye sırtı dönük vaziyette göğsüyle kontrol eden James, sonrasında hemen dönüp enfes bir voleyle topu kaleye göndermiş ve top üst direğin altına da çarp- tıktan sonra ağlarla buluşmuştu. Kolombiya bu golle 1-0 öne geçer- ken James ikinci devrede bir gol daha atacak ve bu sayede takımı da 2-0 kazanarak çeyrek finale yükselecekti. Ayrıca James’in bu golü, 2016’nın sonunda Puşkaş Ödülü’ne lâyık görülecekti. Dünya Kupalarında ilk kez 1954’te boy gösteren Millî Takımımız, ikinci maçında, Güney Kore ile karşı karşıya gelmişti. Ay-yıldızlılar maçın başla- rında Suat Mamat ile 1-0 öne geçer- ken, 24. dakikaya gelindiğindeyse olağanüstü bir golle farkı ikiye çıkar- tacaktı. Sağ kanattan Güney Kore ceza sahasına yapılan ortayı Kore sa- vunması yeterince uzaklaştıramamış ve yarım yuvarlağın biraz gerisinde pozisyon alan Lefter Küçükandonya- dis de rakibin kafasından seken topu hiç bekletmeden müthiş bir sol vo- leyle doksana göndermişti. Bu, Dünya Kupalarındaki 400. gol olduğu gibi, belki İsviçre 1954’ün de en güzel golüydü. Arie Haan (Hollanda-İtalya 1978) 15 Hollanda ile İtalya’yı 1978 Dünya Kupası ikinci tur gruplarında karşı karşıya getirenmaçta ka- zanan taraf grubu lider bitirerek finale kalacaktı. İtalyanlar ilk yarıyı Ernie Brandts’ın kendi kalesine attığı golle 1-0 önde tamamlasa da ikinci yarının başlarında Brandts hatasını telafi edecek ve bir gol de karşı kaleye atarak skoru eşitleyecekti. 76. dakikaya gelindiğin- deyse Hollanda’nın kazandığı bir faul atışı sonrasında Arie Haan topu alıyor, birkaç adım sürdükten sonra yaklaşık 35 metreden kaleye muazzambir şut gönderiyordu. Haan’ın bir önceki maçta Federal Almanya kalecisi Sepp Maier’i uzaklar- dan avladığını en iyi bilenlerden biri, İtalya’nın tecrübeli file bekçisi Dino Zoff’tu ve Zoff, Haan daha ilk hareketlendiği es- nada büyük bir telaşla takım arkadaşlarına şut çektirmeme- leri konusunda uyarıda bulunmaya çalışmış fakat bu bir işe yara- mamıştı. Haan’ın şutu topmermilerini kıs- kandıracak bir hız ve şiddette İtalya kalesinin Zoff’a göre sol direğine çarpmış, ardından da ağlarla buluşmuştu. Eğer Dünya Kupala- rında sadece uzak mesafeden atılan goller arasından bir birinci seçmek gerekirse de bu gol muhtemelen o bi- rinciliği alırdı. Hollanda, bu golle maçı 2-1 kaza- narak adını finale yaz- dırmayı başarmıştı. Eder (Brezilya-SSCB, 1982) 16 Socrates’in golünü anlatırken değindiğimiz maçta son dakikalara 1-1’lik eşitlikle girilmişti. Galibiyet golü için yüklenen Brezilya’nın 89. dakikada gelişen atağında, SSCB on sekizinin sağ köşesindeki Paulo Isidoro, yarımyuvarla- ğın yaklaşık beş metre gerisindeki Falcao’ya yerden pasını çıkartmış, Falcao ayaklarını azı- cık aralamak suretiyle topu arkasındaki Eder’e bırakmış ve Eder de hafif bir ilk doku- nuşla havalandırdığı topu sonrasında müthiş bir voleyle ağlara göndermişti. Uzun uzun an- lattığımıza bakmayın, Eder her şeyi adeta kaşla göz arasına sığdırmış ve Dasayev de kale çizgisi üzerinde kıpırdama fırsatını dahi bula- mamıştı. Sonuçta Brezilya uzun süre bir hayli zorlanmasına karşın olağanüstü iki golle maçı 2-1 kazanmayı başarmıştı.