TamSaha 162. Sayı / Mayıs 2018

seviyeye geldin. Neleri farklı yaptın da bu seviyeye çıktın? Yetenek gerçekten çok önemli… Ama bu işin bence detayı çalışmak, çok çalışmak… Eğer çok çalışırsa- nız bir gün kapılar size açılacaktır. 12 yaşında gurbete gittim. Bursa ile Kemalpaşa arasında 1 saat var ama bizim evimizle kaldığımız tesislerin arası 2.5 saat! O yüzden çok rahat gurbete gittimdiyebiliyorum. İlk yılımda çok zorlandım. Sürekli ailemi arıyor, “Geri dönmek istiyo- rum” diyordum. Ama ilk seneyi atlattıktan sonra biraz daha olgun- laştım. Hayatı orada öğrendim. Ailem sürekli destek verdi. Beni yalnız bırakmamaya çalıştılar. 12 yaşında bir çocuk olarakminibüs- ten in, metroya bin, metrodan in, tekrar minibüse bin, çok zordu. Ailemyanıma gelip destek olu- yordu. O noktada fedakârlıklar yapıyorsunuz. 12 yaşındaki çocuk her zaman ailesinin yanında olmak ister. Anne-baba sevgisini sürekli almak ister. Ama siz orada anne- nizden, babanızdan uzak kalıp, bir işi başarmak için uğraşıyorsunuz. Hayatınıza yön vermek için çalışı- yorsunuz. Benim için çok zor bir dönemdi ama şimdi o zor günlere dayanmanınmeyvelerini topluyo- rum. 2008’de kapısından girdiğin Bur- saspor’un altyapısından söz eder misin? Bir futbolcu fabrikası gibi çalışan bu altyapı hakkında bize neler anlatırsın? İlk gittiğimde imkânlar inanıl- mazdı. Her şey üst düzeydi. Tam anlamıyla bir futbolcu yetiştirme fabrikasının içindeydimdiyebilirim. Beş tane saha vardı. Her şey sizin için düşünülmüş. Orada yaşıyorsu- nuz, orada kalıyorsunuz, 3 öğün yemeğinizi yiyorsunuz, okulunuza servisle gidiyorsunuz. Hepsinden önemlisi ise hocaların kalitesiydi. Hepsi işlerini çok seviyor ve seve- rek yaptıklarını oyunculara hisset- tiriyordu. Bu sayede oyuncu kazandırıyorlardı. En önemli nokta bence işini sevmekti. Şimdi Ümra- niyespor’un kaleci antrenörü olan Ahmet Kuzaltı vardı benimdöne- mimde. Gerçekten üstümde çok emeği vardır. Allah ondan razı olsun. Çok teşekkür ediyorum kendisine. Günde çift idman yaptı- rıyordu bize. Belki maaşları azdı ama işlerini çok seviyor ve çok saygı duyuyorlardı. Bizi buralara site eğitimimi tamamlayama çalışı- yorum. Ancak şu bir gerçek ki, fut- bol ve okul sürecini birlikte yürütebilmek çok zor. Aslında derslerim oldukça iyiydi. Fakat bir yol ayrımına geliyor ve futbolla okul arasında hangisine ağırlık vereceğinize dair bir seçim yapmak zorunda kalıyorsunuz. Futbolu tercih ettiğinizde de ders- lerinizden feragat ediyorsunuz. Sonuçta ben futbolu seviyor ve oynamak istiyordum. İzin alıp antrenmanlara gidiyordum. Ama tabiî okuldaki diğer arkadaşlarınız- dan dersler konusunda geri kalı- yorsunuz. Orada bir yol ayrımı oldu ve ben futbolu seçtim. Bugün iyi ki de seçtimdiyorum. Futbola olan yeteneğini ilk kim keşfetti ve seni profesyonel bir kulübün kapısından içeri soktu? Amcam, “Seni Mustafakemalpa- şaspor’un altyapısına yazdıralım” demiş, ben de, “Tamam” deyip git- miştim. Amcam futbolu seven ve takip eden bir insandı. Onunla maçlara giderdim. Yaz okuluna gittim onun sayesinde. Hikâyemde burada başladı diyebilirim. Peki, kaleye geçmen nasıl oldu? Aslında en enteresan kısmı da burası… Okul takımında forvet oy- nuyordum. Golcüydüm. Gol atmayı seviyordum. Ama 8 yaşındayken yaz okulunda kaleciliği seçtim. Bana, “Hangi mevkide oynuyor- sun?” diye sordular. Ben de bir anda içimden gelen bir duyguyla, “Kaleci olmak istiyorum” dedim. Eldivenleri verdiler, ben de kaleye geçtim. Bu tamamen içimden gelen bir duyguydu. O gün kaleci olmak istiyordum, oldum. Yaz okulunda kaleci oluyor, okul takımında forvete geçiyordum. En sonunda bir gün okul takımındaki hocam, “Artık birini seçmelisin. Ya kaleci olacaksın ya da forvet” dedi. Golcü olmak istiyordum ama yaz okulun- daki hocam, “Kalecilikte gerçekten iyisin. Burada ilerlemelisin. Bu ko- nuda yeteneğin var” deyince yo- lumu kaleci olarak yürümeyi kabul ettim. Bana bu yolu gösteren Cü- neyt Hocamdan Allah razı olsun. Bana doğru bir tercih yaptırmış ki, bugün buralara kadar geldim. Mustafakemalpaşaspor’da filiz lisansının çıktığını ve 3 yıl amatör vizeyle bu kulüpte oynadığını görüyoruz. Orada nasıl bir altyapı eğitimi aldın? Mustafakemalpaşaspor o zaman- lar çok zor dönemlerden geçiyordu. 3. Lig’den düşmek üzereydi. Ancak buna rağmen altyapısı vardı. Ben orada devam ediyordum. Maçlara gidip geliyorduk. Bir gün Bursaspor ile grupmaçımız vardı. Omaçta çok iyi performans sergiledim. 3-0 ye- nilmemize rağmen beni beğenmiş- lerdi. Ondan sonra ailemi aradım. Bursaspor’un beni istediğini söyle- dim. Havalara uçmuştum. Mustafa- kemalpaşaspor kapanmak üzereydi. Belki de orada o gün se- çilmeseydim futbol hayatımbitebi- lirdi. Bence dönümnoktası orası. Çünkü o günden sonra kulüp kay- yuma gitti ve kapandı. Ben o sene transfer olmasambir daha bu şansı bulamayabilirdim. O sene Bursa- spor’da Faruk Korkmaz vardı. Şu anda da Bursaspor’da altyapıda genel koordinatör…Musa Öztürk ve Faruk Korkmaz beni beğendi ve kulübe kazandırdılar. Seninle birlikte futbola başlayan birçok arkadaşın bugün futbolcu olamadı ama sen bunu başardın ve AMillî Takımkadrosuna seçilecek 60 61 “ Bursaspor’la maçımız vardı. Çok iyi performans sergiledim. 3-0 yenilmemize rağmen beni beğenmişlerdi. Ailemi aradım, Bursaspor’un beni istediğini söyledim. Havalara uçmuştum. Mustafakemalpaşaspor kapanmak üzereydi. Belki de orada o gün seçilmeseydim futbol hayatım bitebilirdi. “ 12 yaşında gurbete gittim. O noktada fedakârlıklar yapıyorsunuz. 12 yaşındaki çocuk her zaman ailesinin yanında olmak ister. Anne-baba sevgisini sürekli almak ister. Ama siz bir işi başarmak, hayatınıza yön vermek için çalışıyorsunuz. Benim için çok zor bir dönemdi ama şimdi o zor günlere dayanmanın meyvelerini topluyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==