TamSaha 162. Sayı / Mayıs 2018

2012’de Şampiyonlar Ligi finalinin Münih’in Allianz Arena Stadı’nda oynanacak olması, maçlarını zaten bu sahada oynayan Bayern Münih’in finale ekstra bir motivas- yonla odaklanmasına da yol açmıştı. Bavyera ekibi, ilk turda Napoli, Manchester City ve Villar- real ile birlikte yer aldığı zorlu gruptan 13 puanla lider olarak çıkarken, sonrasında da Basel, Marsilya ve Real Madrid’i eleyerek evindeki finale adını yazdırmayı başarmıştı. Chelsea ise ilk turda Leverkusen, Valencia ve Genk’i geride bırakmasının ardından Napoli, Benfica ve son şampiyon Barcelona’yı eleyerek finalde Bayern’in rakibi olmuştu. Final maçı, beklendiği gibi, seyirci- sinin de büyük desteğini alan Ba- yern’in baskısı altında geçiyordu. Önceliği gol yememek olan Chel- sea ise maçın büyük bölümünü neredeyse kendi ceza sahası içine 10 kişiyle doluşarak geçiriyordu. Ancak Bayern, 83. dakikaya gelindiğinde Toni Kroos’un arka direğe kestiği topaThomas Müller’in kafayı vurup fileleri ha- valandırmasıyla 1-0’lık üstünlüğü yakalayacaktı. Bu golden sonra artık Bayern’in kupa ile arasında bir engel kalma- mış gibi görünüyordu belki ama 88. dakikada Chelsea’nin sağ kanattan Juan Mata ile kullandığı köşe atışında ön direkte Didier Drogba çok sert bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderince skor 1-1’e gelecek ve maç da uzatmalara gi- decekti. Bu bölümde de Bayern’in önüne müthiş bir fırsat çıkacak ve 97. dakikada Franck Ribery’nin ceza alanı içinde Drogba tarafın- dan düşürülmesi üzerine Bavyera ekibi bir penaltı kazanacaktı. GelgelelimRobben’in atışında top kaleci Petr Cech’te kalıyordu. 120 dakikanın sonunda da 1-1’lik eşit- lik bozulmayınca, son çare olarak seri penaltı atışlarına geçilecekti. Penaltılara da avantajlı başlayan taraf Bayern’di. İlk penaltıyı Philipp Lahm ile gole çevirmişler, Chel- sea’nin Mata ile kullandığı ilk atıştaysa Manuel Neuer gole izin vermemişti. Sonraki iki penaltı- daysa iki taraf da hata yapmıyor ve Bayern’de Mario Gomez ile Neuer, Chelsea’deyse David Luiz ve Frank Lampard topu ağlara gönderi- yordu. Ancak son iki penaltıda işler bir anda tersine dönecekti. Önce Ivica Olic’in atışını Cech çeliyor ve Ashley Cole da topu filelerle buluşturunca şanslar eşitleniyordu. Ardından Bastian Schweinsteiger topu direğe nişanladığındaysa Chelsea, şampiyonluk sayısı atma fırsatını yakalıyordu. Beşinci penaltıda topun başına gelen Didier Drogba da bu fırsatı geri çevirmeyecek ve Neuer’i mağlup ederek Chelsea’nin tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna ulaşmasını sağlayacaktı. 2012 / Chelsea-Bayern Münih: 1-1 (4-3p) 4 Milan, 1989 ve 1990’da peş peşe iki Avrupa şampiyonluğu kazanma- sının ardından 1993’te bir kez daha finale kalmış fakat Mar- silya’ya tek golle boyun eğmişti. Barcelona ise 1992’de bu kupayı ilk kez kazanmanın sevincini yaşamıştı. Milan, çeyrek final gruplarında Porto, Werder Bremen ve Anderlecht’i geride bırakmasının ardından yarı finalde Monaco’yu eleyip finale kalırken, Barcelona ise gruplarda Monaco, Spartak Moskova ve Galatasaray’ı ekarte etmiş, ardın- dan da Porto’ya üstünlük sağla- yarak finaldeki yerini almıştı. Atina’daki final öncesinde ibre Barcelona’dan yanaydı. Zira Milan’ın belki de en kuvvetli yeri olan savunmasında, göbekte oynayan Franco Baresi ve Ales- sandro Costacurta, kart cezaları nedeniyle finalde forma giyeme- yecekti. Ancakmaça gelindiğinde, Barcelona’nın, Milan’ın hızlı atak- ları karşısında bir hayli bocaladığı görülecekti. 22. dakikaya gelindi- ğinde de kaleci Sebastiano Rossi’nin uzun degajının ardından gelişen Milan atağında Dejan Savicevic sağdan ceza sahasına girecek ve altıpas köşesine geldi- ğinde de arka direkte boş pozis- yonda olan Daniele Massaro’yla oynayacak, Massaro da fileleri havalandırarak Milan’ı 1-0 öne geçirecekti. İlk yarının duraklama dakikalarındaysa soldan Roberto Donadoni müthiş hareketlerle ceza sahasına girip kale çizgisine inecek, ardından geriye çıkardığı topu Massaro bir kez daha ağlarla buluşturarak kırmızı-siyahlıların devre arasına 2-0’lık üstünlükle girmesini sağlayacaktı. İkinci yarı başladıktan sadece iki dakika sonraysa Şampiyonlar Ligi finallerinde atılan belki de en güzel gole gelecekti sıra. Sağ taç çizgisi kenarında Miguel Angel Nadal’dan topu kapan Savicevic, kaleci Andoni Zubizarreta’nın önde olduğunu görmesinin ardından on sekiz köşesinden arka direğe doğru sol ayağıyla harika bir aşırtma şut gönderecek ve topun filelerle kucaklaşma- sıyla da Milan farkı üçe çıkarta- caktı. Sekiz dakika sonraysa Demetrio Albertini’nin pasında sağ çaprazdan ceza sahasına giren Marcel Desailly’nin Zubizarreta’nın yanından yaptığı plasede top bir kez daha ağlara gidiyor ve böylece Milan, Şampiyonlar Ligi finallerinin en farklı galibiyetini alarak kupaya uzanıyordu. 1994 / Milan-Barcelona: 4-0 3 41 40

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==