TamSaha 158. Sayı / Ocak 2018
55 54 yer alması kesinleşmişti. İsviçre’de kupa için 16 takımmü- cadele edecekti. Dört yıl önce Brezilya’da da bu iştirakçi sayısı hedeflenmiş ancak Türkiye’nin de aralarında bulunduğu üç ülke son anda katılmaktan vazgeçince ilk tur grupları farklı sayıda takım- larla oynanmak zorunda kalmıştı. Bu anlamda İsviçre 1954, dört ta- kımlı dört adet ilk tur grubuyla ilk kez sağlıklı bir birinci turun oyna- nabileceği bir turnuva olabile- cekti. “Olabilecekti” diyoruz zira organizasyon komitesi, maç trafi- ğindeki yoğunluğu azaltmak için gruplarda bir takımın, üç rakibin- den sadece iki tanesiyle oynama- sını kararlaştırmıştı. Dolayısıyla ortaya da Dünya Kupaları tarihinin belki de en tuhaf statüsü çıkmıştı. (Grupmaçlarında ayrıca 90 daki- kanın berabere bitmesi halinde 30 dakikalık uzatma oynanması gibi bir başka garabet de mevcuttu) Söz konusu uygulamaya göre, 2. Grup’ta Macaristan, Federal Al- manya ve Güney Kore ile beraber yer alan Türkiye, Macarlar ile kar- şılaşmayacaktı. Bir bakıma bu da ay-yıldızlıların kısmetinin devam ettiği yönünde yorumlanabilirdi zira Macaristan o sıralar Avru- pa’nın en formda takımıydı ve turnuvaya da kupanın 1 numaralı favorisi olarak gelmişlerdi. Sonunda, 17 Haziran 1954 tari- hinde, Türkiye’nin Dünya Kupası macerası, Federal Almanya ile yapılanmaçla başladı. Henüz ikinci dakikada Suat Mamat’ın Alman kalecisi Turek’i avlama- sıyla millîlerimiz 1-0 öne geçmişti ama Almanlar sonrasında oyuna ağırlıklarını koymuş ve sahadan 4-1’lik galibiyetle ayrılmıştı. Gru- bun diğer maçındaysa Macaristan, Güney Kore’yi 9-0mağlup ederek kupa tarihinin en farklı galibiyet rekorunun yeni sahibi olmuştu. Grubun ikinci maçlarındaysa Türkiye ile Federal Almanya rolleri değiştirecekti. Ay-yıldızlılar, zayıf Güney Kore karşısında adeta şov yaparak 7-0’lık galibiyete uzanır- ken, maçta Lefter Küçükandonya- dis’in ceza yayı üzerinden sol voleyle doksana gönderdiği müt- hiş gol de kupa tarihinin 400. golü olarak kayıtlara geçiyordu. Federal Almanya ise Macaristan önünde gördüğü ve belki de görebileceği en büyük bozguna uğruyor ve 8-3’lük inanılması zor bir mağlubiyet alıyordu. Macarlar, böylelikle turnuvanın neden 1 numaralı favorisi olduklarını da kanıtlıyorlardı. Millî Takımımızın elemelerde İspanya’yı geride bırakırken avantajına olan gol averajına bakılmaması kuralı, bu kez bir de- zavantaj teşkil edecekti zira grup maçları sonunda ikişer puanı olan iki ülkeden +4 averajlı Türkiye, -2 averajlı Federal Almanya’yı geride bırakamıyor ve iki ekip baraj maçı oynamak durumunda kalıyordu. Söz konusumaçtaysa işler millîle- rimiz için hiç de yolunda gitmiyor, hatta ne yalan söyleyelim, tambir felâkete dönüşüyordu. Sahadan 7-2’lik bir yenilgiyle ayrılan ay-yıldızlıların kupa macerası bu şekilde sona ererken, Federal Almanya ise grupta Macaristan’ın ardından ikinci sırayı alarak adını çeyrek finale yazdırıyordu. İlk tur maçları sonunda, Macaris- tan ve Federal Almanya’nın yanı sıra Brezilya, Yugoslavya, Uru- guay, Avusturya, İngiltere ve İsviçre de son sekize kalan diğer takımlar olmuşlardı. Çeyrek final eşleşmeleriyse Uruguay-İngiltere, Macaristan-Brezilya, Federal Almanya-Yugoslavya ve Avus- turya-İsviçre şeklinde oluşmuştu. Çeyrek final mücadeleleri, 26 Ha- ziran günü oynanan Uruguay-İn- giltere ve İsviçre-Avusturya maçlarıyla başlamıştı. Bunlardan ev sahibi ülkeyle komşusunu karşı karşıya getireni, skoruyla Dünya Kupaları tarihinin unutul- mazları arasında kendisine yer edecek olağandışı bir müsaba- kaydı. İsviçre, seyircisinin de des- teğiyle hızlı girdiği maçta 16, 17 ve 19. dakikalarda peş peşe goller bularak karşılaşmaya adeta 3-0 önde başlamıştı başlamasına ama Avusturya da buna aynı şiddetle karşılık vermip 25, 26 ve 27. daki- kalarda attığı gollerle skora den- geyi getirmişti. Dahası, Avusturya hızını kesmeyerek 34. dakikaya gelindiğinde 5-3’lük üstünlüğü de ele geçirmişti. İsviçre’nin de pes etmeye niyeti olmayınca devre 5-4 sona erdi. İkinci yarıda tansi- yon biraz düştüyse de goller gelmeyi sürdürecek, 90 dakika sona erdiğindeyse skorboardda “İsviçre 5-7 Avusturya” ibaresi gözlere çarpacaktı. Böylece “Dünya Kupaları tarihinin en gollü maçı olma” unvanını eline geçiren söz konusu karşılaşma, bu özelli- ğini günümüzde de korumakta... Aynı gün oynanan diğer çeyrek final mücadelesindeyse Uruguay, İngiltere’yi 4-2 mağlup ederek yarı finale yükseldi. Ancak kupanın belki de en çetinmüsabakası ertesi gün, Macaristan ile Brezilya arasında oynananmaçtı. Macarla- rın henüz 7. dakikada 2-0 öne geçtiği mücadelede Brezilya 10 da- kika sonra penaltıdan kaydettiği golle farkı bire indirdiyse de ikinci yarının başlarında bu kez Macar- lar penaltıdan bir gol bulup rakibinin direncini büyük ölçüde kırmıştı. Bitime 15 dakika kala Brezilya Julinho ile skoru 3-2’ye getirip umutlandıysa da golün hemen ardından Nilton Santos ile Jozsef Bozsik’in birbirlerine gir- meleri ve bu yüzden oyundan ihraç edilmeleri, zaten sert git- mekte olanmaçta gerilimi iyice arttırmıştı. Macarlar maçın so- nunda bir gol daha bulup sahadan 4-2 galip ayrıldı belki ama Brezil- yalı oyuncular kavgayı soyunma odası koridorlarına kadar taşıya- caktı. Yaşanan bu arbedeye karşın FIFA’nın, futbolculara kendi fede- rasyonları tarafından verilecek cezadan fazlasına gerek olmadı- ğına kanaat getirmesiyse ayrı bir tuhaflıktı. Çeyrek finallerin sonmaçındaysa Federal Almanya, Yugoslavya’yı 2-0 geçerek son dörde kalmayı başaracaktı. Bu sonuçların ardın- dan yarı final eşleşmeleri de belli oldu. Favori Macarlar, son şampi- yon Uruguay ile kozlarını paylaşa- caklarken Federal Almanya da Avusturya ile eşleşti. Uruguay ile Macaristan arasındaki karşı- laşma, yarı finalden ziyade finale yakışır nitelikteydi. Macarlar maçın ilk yarısını 1-0 önde kapatıp ikinci yarının hemen başında bul- dukları golle 2-0 öne geçse dahi Uruguaymaçı bırakmamış ve son 15 dakika içerisinde iki kez ağları sarsarakmaçı uzatmalara taşıya- cak direnci ortaya koymuştu. Fakat bu 30 dakikalık ek sürede Macarların kalitesi daha ağır bas- mış ve iki gol daha atan Orta Av- rupa temsilcisi sahadan 4-2’lik sonuçla galip ayrılarak tarihinde ikinci kez bir Dünya Kupası fina- line yükselmişti. O güne dek 1930 ve 1950’deki turnuvalara katılan ve bunların ikisinde de kupayı ha- vaya kaldırmayı başaran Uruguay ise böylece ilk kez bir Dünya Ku- 1954’te Almanya’ya güç yetiremedik Federal Almanya’nın kaptanı FritzWalter ile Macaristan’ın kaptanı Puşkaş 1954 Dünya Kupası finalinin seremonosinde
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==