TamSaha 158. Sayı / Ocak 2018
ve takıma nasıl gireceğimi gösterdi. İyi yaptığını düşünüyorum. İlk maçta oynayıp oynamayacağını bil- mezsin. Ben biliyordumyedek oldu- ğumu. Çünkü kadro kurulmuştu. Antrenör beni çağırdı. Basel’e karşı oynayacaktık. Nasıl hissettiğimi sordu ve bana forma verdiğini söyledi. Beni ilk 11’de sahaya çıkardı. Orta sahanın sağındaydım. Sağdan başladımve yavaş yavaş göbeğe geldim. 1.5 sene oradaydım. Zürih 25 yıldır şampiyonluk kaza- namıyordu. Ama benle beraber şampiyon oldular. Sonmaçta Basel’i yendik ve şampiyon olduk. Ertesi sezon hep orta sahada oynadım. Yine şampiyon olduk. Tabiî ki bu sırada artık bir piyasan da oluşmuştu, seni isteyen takım- lar da vardı. Evet, İtalya’dan Udinese ve birkaç takımbeni istiyordu. Udinese’yi seçtim. Alexis Sanchez, Handano- viç, Di Natale, Cuadrado, Zapata gibi çok iyi oyuncuları vardı. Hepsi büyük takımlarda oynuyor şimdi. Bunlarla oynadık ve Udinese’de iyi sezonlar yaşadık. Şampiyonlar Ligi eşiğine kadar geldik. Sonuçta Udi- nese küçük bir takım… Ondan sonra Napoli’ye transfer oldum. Müthişti her şey… Napoli’de ilk sezonum çok güzel geçti. Şampiyonlar Ligi’nde harika gidiyorduk. Manchester City’yi filan yendik. Napoli’de iyi se- neler geçirdim. Udinese’de de öyle… 8 sene harikaydı. Sonra Napoli beni satmak istedi. Onların kararıydı tabiî ki… Benimle ilgilenen birkaç takımvardı. En çok para veren Lei- cester City’ydi. Antrenör Ranieri de beni istiyordu. Tabiî ki kararımı Lei- cester City’den yana kullandım. İsviçre ve İtalya’dan sonra futbolun beşiği kabul edilen İngiltere nasıldı? Ayrıca bir peri masalını da yaşadın. Leicester City senin oyna- dığın zamanda muhteşembir iş başardı ve Premier Lig şampiyonu oldu. O günleri nasıl anlatırsın? Leicester City’de mantalite tama- men farklıydı. İdmanlar daha azdı. Ama herkes yüzde 100’ünü verdi. Kimse için, “Bu idmanda koşmuyor” diyemezdiniz. Herkes hak etti. Öyle bir ortamvardı. Biz takımolarak kazandık bu şampiyonluğu. Evet, ben fazla süre alamadım. Benimpo- zisyonumda N’Golo Kante ile Danny Drinkwater vardı. Onlar da patladı o anda… Benim için tabiî ki zordu. Takımda hep kazanıyordu. O sene sadece 3 kez yenildik. Benim açım- dan çok zordu çünkü İsviçre Millî Takımı’ndaki yerimi yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştım. Leices- ter’daki altıncı ayımdan sonra takımdeğiştirebilirdim ama yap- madım. Ben öyle bir oyuncu deği- lim. Denerim, savaşırım. Karakterim hep savaşçıdır. Denedim ama ol- madı. Az süre aldım. Yine de şampi- yon olduk. Şimdi içerden fazla göremedim orada oynanan fut- bolu… Dışardan görebildim. Şöyle düşünün; 8 sene aralıksız oynamış- sınız ve bir anda süre bulamıyorsu- nuz. Değişiyor her şey… Zor dönemlerden geçtim. Motivasyo- numdüştü. Ama ben hep ayakta kaldım. Şampiyonluğu hak ettim bence. Ben de hak ettim. Benimde payımvar yüzde 100… Çünkü biz iyi olmasak takımda iyi olmazdı. Ben iyi olduğum için ilk 11’deki oyuncu- lar iyi oldu. Onları sürekli zorladım. Bunu da anladım. İlk 11’den sonra yedek oyuncular çok önemli. aylık Türkiye maceramda son buldu. Şimdi istiyorsan sorularını sorabilir- sin. Peki devam edeyimo zaman… Ama bu hikâyemin devamı da var… O zaman seni dinlemeye devam edelim. Benimyola devam etmemgereki- yordu. Yeni bir menajerle anlaştım. İsviçreli İtalyan’dı… FC Aarau’nun teknik direktörünü tanıyordu. De- nenmek için FC Aarau’yu tercih ettik. Denendik ve antrenör beni hemen istedi. 4 sene mukavele önerdi. İlk başta oynamıyordum ama iyi hazır- lanmıştım. Sonra birden bir orta saha oyuncusu iki maç cezalı oldu. Bana şans geldi. Takımdüşme potasın- daydı. Bir haftada üç maçta üç gol attım. Takımı sağlambir yere taşı- dım. Medya da benim için, “Kimbu?” diye yazmaya başladı. Röportajlar yapıldı, tanınmaya başladım. Antre- nör bu durumu çok beğenmedi. Göz önünde olmamı istemiyordu. Ligde kaldık. Yeni sezonda yine ben başla- dım. Birkaç maç kötü gitti ve antre- nör beni kesti. “Senin daha büyümen lâzım. Çok hatan var” dedi ve beni U18 takımına gönderdi. Kendimden 2-3 yaş küçüklerle oynadım. Bu durumda benim için darbeydi. Ama yine bırakmadım. İdmanlarda ken- dimi gösterdim, gençlere yardım ettim. Yavaş yavaş birinci takıma geri geldim. Kışa doğru birkaç ay geçti. Kışa geldiğinde yedektim. Menaje- rimle bir karar vermemiz lazımdı. Ya duracak ya gidecektim. Antrenör de kovulmuştu. Yeni bir antrenör geldi. O da bir orta saha aldı. Benim için çok zordu. Menajerimbeni Zürih’e ver- mek istediğini söyledi. Zürih de çok üst düzey bir kulüp. Şampiyonluğa oynuyor. Antrenör Lucien Favre’ydi. Tanırsınız. Onunla görüştü. Favre, “Oynamayan oyuncuyu nasıl ala- yım” dedi. Ama sonra Rumen oyuncu Mihai Tararache satıldı. Orada bir boşluk oluştu. Tabiî ki şan- sım arttı. AlındımZürih’e… Kampa girdim. İyi hazırlandım. Kendimi ge- liştirdim. Favre bana her gün video izletti. Ne yapmamgerektiğini anlattı Daha çok süre almak istiyordum. Başkan Fikret Orman’la güzel bir görüşme yaptımve sözleşmemi feshettim. İtalyan takımları ağırlıktaydı ve oraya doğru gidiyordum. Başakşehir son anda devreye girdi, projesini anlattı. Bu projeden çokmemnun kaldım. Türkiye’de güzel tesisler var ama bu hayaller gerçekleşirse Başakşehir 1 numara olacak… “ Başakşehir’de her şey çok profesyonelce. Avrupa mantalitesini burada görebiliyorsun. Geçen sene daha kompakt bir futbol vardı, bu sezon daha açık oynuyoruz. Topa daha çok sahip oluyoruz. Bumüthiş… Bizimgibi kaliteli oyuncularla bu arttı. Bence daha da geliştirebiliriz Başakşehir’i. Takım olarak, kulüp olarak daha da büyüyebiliriz. “ Sahaya giriş tünelinde bekliyordum. Çok heyecanlıydım. Otelde yatarken bile insanların “Türkiye” tezahüratlarını duyuyordum. Bu tüylerimi ürpertiyordu. Kendi kendime, “Gözlerimi kapatacağım, yağmur gelene kadar gözlerim kapalı duracak ve sahaya çıkacağım. Sahaya çıkınca da unutacağımher şeyi ve işimi yapacağım” dedim. Ve böyle de oldu. “ İnşallah EURO 2024’ü alırız. Bence stat anlamında çok iyi bir atılımvar. Bu çok önemli. En önemlisi stat ve tesisler. Böyle tesisler yapılınca her şey iyi olur. Tabiî ki kazandıktan sonra her şey çok değişecek. Kazanırsan her şey yapılacak. Çok daha hızlı yapılacak. İsviçre’de de böyle olmuştu. Mesela Brezilya’da hiçbir şey yoktu ama hemen yaptılar. “ 32 33
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==