TamSaha 158. Sayı / Ocak 2018
“ “ Bir-iki hafta sonra Sergen Yalçın’ın sayesinde beni Beşiktaş PAF takımına çağırdılar. A takıma karşı özel maçta oynadım. Beğendiler ve “Birinci takımla antrenmana çıkabilir” dediler. Menajerlerimgeldi ve beni Beşiktaş’a satmaya çalıştılar. Ama hiçbir şey olmadı ve 5-6 ay sonra Basel’e geri döndüm. Denenmek için FC Aarau’yu tercih ettimve kabul edildim. Bir haftada 3 gol attım. Takımı sağlambir yere taşıdım. Yeni sezonda yine ben başladım. Birkaç maç kötü gitti ve antrenör beni kesti. “Çok hatan var” dedi ve beni U18 takımına gönderdi. Benim için darbeydi. Ama yine bırakmadım. İdmanlarda kendimi gösterdim, gençlere yardım ettim. FC Zürih’e gittim. Antrenör Lucien Favre’ydi. Bana her gün video izletti. Ne yapmamgerektiğini anlattı ve takıma nasıl gireceğimi gösterdi. İlkmaçta orta sahanın sağındaydım. Sağdan başladım ve yavaş yavaş göbeğe geldim. 1.5 sene oradaydım. Zürih 25 yıldır şampiyonluk kazanamıyordu. İki sezon üst üste şampiyon olduk. İtalya’dan Udinese ve birkaç takımbeni istiyordu. Udinese’yi seçtim. Alexis Sanchez, Handanoviç, Di Natale, Cuadrado, Zapata gibi çok iyi oyuncuları vardı. Hepsi büyük takımlarda oynuyor şimdi. Bunlarla oynadık ve Udinese’de iyi sezonlar yaşadık. Şampiyonlar Ligi eşiğine kadar geldik. “ “ “ “ “ Ondan sonra Napoli’ye transfer oldum. Müthişti her şey… Napoli’de ilk sezonum çok güzel geçti. Şampiyonlar Ligi’nde harika gidiyorduk. Manchester City’yi filan yendik. İtalya’daki 8 sene harikaydı. Sonra Napoli beni satmak istedi. En çok para veren Leicester’dı. Ranieri de beni istiyordu. Tabiî ki kararımı Leicester’dan yana kullandım. Leicescer’da fazla süre alamadım. Benimpozisyonumda Kante ile Drinkwater vardı. Onlar patladı o anda… Benim açımdan çok zordu çünkümillî takımdaki yerimi kaybetmeye başlamıştım. Leicester’daki altıncı ayımdan sonra takımdeğiştirebilirdim ama yapmadım. Ben öyle bir oyuncu değilim. Denerim, savaşırım. Karakterimhep savaşçıdır. Leicester’deki şampiyonlukta benimde payımvar yüzde 100… Grup ve ekip çalışmasındaki karakterim takıma yansıdı. Onları sürekli zorladım. İlk 11’den sonra yedek oyuncular çok önemli. Çünkü takımı formda tutuyorlar. Kimse bana bir şey söyleyemez bu konuda… Sezonun sonunda menajerime realist bir liste yaptım. Oynamam lâzımdı. Kontaklarımla Başkan Fikret Orman’a ulaştım. Londra’da buluştumkendisiyle. “Bize gelmek istiyorsan kapımız açık. Gelmek istiyorsanmenajersiz geleceksin” dedi. Ben de kararımı öyle verdim. Küçüklüğümden hayal ettiğim takımdaydım. Sonuçta şampiyon olduk. Süperdi benim için. Beşiktaş’la şampiyonluk yaşamakmuhteşem bir duyguydu. “ “ “ 30 31 deceğim” dedim. Bir arka- daşımvardı. Onun yanına gittim. Ona anlattımher şeyi… Çok üzgündüm. Tür- kiye’ye ilk defa gelmiştim. Oynamak istiyordum. 20-21 yaşındaydım. O kadar da genç sayılmazdım. Basel’de evden ayrılmıştım. O yüz- den tecrübeli sayılırdım. Evine gittiğim arkadaşım Sergen Yalçın’ın kardeşi Gürsoy’u tanıyordu. Onunla muhabbet etmeye başladık. Durumumu anlattı ve Be- şiktaş’ın beni denemesi için Sergen’den ricacı olmasını istedi. Bir-iki hafta sonra Sergen’in sayesinde beni PAF takıma çağırdılar. Özel bir maç ayarladılar. A ta- kıma karşı oynayacaktık. Ben PAF’taydım, Önder Çen- gel A takımda. Önder de iyi oynadı, ben de kendimi gös- terdim. Beni beğendiler ve “Tamambirinci takımla an- trenmana çıkabilir” dediler. Motivasyonumu biraz kay- betmiştim. Ama orada yine motivasyon buldumve iyi olmaya başladım. Bir-iki hafta oynadım. Sonra menajerlerimyine geldi ve beni Beşiktaş’a satmaya çalıştılar. Ama hiçbir şey olmadı. Bu arada Basel arayıp beni geri çağırdı. Basel’den ayrılalı 5-6 ay geçmişti ama hâlâ onların oyuncusu sayılıyordum. Ben de Basel’e geri döndüm. Yine kendimi motive ettimve rit- mimi buldum. Kış bitti ve 6
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==