TamSaha 158. Sayı / Ocak 2018
O zaman senin başarılarını bir nebze olsun görebildi değil mi? Udinese’ye transfer oldum; yeni başlamıştım. O zaman vefat etti. Keşke yanımda olsaydı. Her şeyi görürdü. Bölgenin en iyi oyuncula- rının toplandığı Olten’de futbola başladım. Ondan sonra beni Basel aldı. Orada 1.5 sene kaldımve profesyonel oldum. Basel’de birinci takıma gidemedim çünkü Şampi- yonlar Ligi takımıydı. Murat Yakın, Jimenez, Rossi gibi önemli oyuncu- lar vardı kadroda. Benimgibi genç oyuncular için çok zordu. Ben de kendime yer bakmalıydım. Birinci Lig’de FC Schaffhausen beni aldı. Bir ay geçmedi, o dönemdeki mena- jerlerimgelip, “Fenerbahçe’ye gitmek ister misin?” diye sordu. Küçükken babamla lokallere gider; Türkiye’deki maçları izlerdik. Her- kes çok heyecanlı olurdu. Hedefimo zaman Türkiye’de oynamaktı. Ben de hemgururlandımhemde heye- canlandım. FC Schaffhausen’e, “Kusura bakmayın. Bana büyük bir şans geldi. Christoph Daumbizi de- nemek istiyor” dedim. Çok sevin- mediler ama beni bıraktılar. Önder Çengel’le birlikte Fenerbahçe’de denendim. İkimiz de beğenildik. Daumbize, “İkinizi de almak istiyo- rum” dedi. 4 yıllıkmukavele yaptık. İdmanlara çıktık, hazırlıkmaçları oynadık. Ancak sezon başlıyordu ama lisanslarımız hâlâ gelmemişti. Ağustos sonuna kadar vaktimiz vardı. Biz de, “Ne oluyor?” diye sor- duk. “Merak etmeyin, lisans gelir. Son güne kadar uğraşacağız” dedi- ler. Son gün geldiğinde yönetimbizi ve Daum’u çağırdı. Bizle görüşmele- rinde “İyi işler yaptınız ama şu an kadroda yoksunuz. Ama kendinizi geliştirirseniz yine çağırırız. Şu an mukaveleleri feshediyoruz” dediler. Feshettik ve ikimiz de yolda kaldık. Yoldaydımve futbolda ilk defa ağla- dım. Samandıra’nın önündeki oto- parkta oturdumve ağladım. Babamı aradım. Gelmek istedi. Koyu Fener- bahçeliydi… O da gelmek ve bu işi biraz kurcalamak istiyordu. Ben kendimhalledeceğimi söyledim. İki Türkmenajerimvardı; onlar yine geldi. “Kusura bakma. İşleri düzelte- ceğiz. İkinizi Galatasaray’a götürü- yoruz” dediler. Samandıra’dan Florya’ya gittik. Bavullarla, taksiyle gittik. İki saat sürdü. Tesise geldik. PAF takıma bakan bir yönetici kar- şıladı bizi. İlk gün PAF’ın binasına girdik. Orada herkes beraber uyu- yordu. Altyapıda Abdullah Avcı vardı. Beni hatırlıyor. Bizden Uğur, Ferhat, Arda Turan vardı. Çok iyi ha- tırlıyorum. Onların grubuna girebil- dik. PAF takıma bakan yönetici bize, “Sizin için yarın özel bir maç ayarla- dık. İyi hazırlanın. Teknik direktör Hagi gelip sizi izleyecek” dedi. Tabiî çok heyecanlandım. Yine motive oldum. Her şey süperdi… Akşam yemekten sonra Önder’le odaday- dık. Birinci takımın binasına alın- mıştık. Önder, “Ben yarınmaça gelmiyorum. Ailemden birisi Beşik- taş’tan birisini tanıyor. Ben sabah erkenden Beşiktaş’a gidiyorum” dedi. Ben de, “Tamamgidebilirsin, senin kararın” dedim. Ben kendime bakıyorum sonuçta. Sabah kalktım, kahvaltımı yaptım, hazırlandım, motive oldum, kramponları elime aldım, binadan sahaya yürümeye başladım. O sırada benimmenajer- lerden birisi geldi. Kafası düşüktü. “Hayırdır” dedim. “Önder gitti diye Hagi seni de görmek istemiyor” dedi… Dondumkaldım. Yine yarı yolda kaldım. Kendimi göstereme- dim. Sahaya bile adım atamadım. Bu çok kötü olmuş… Ben çok hazırdım oysaki… Önder gitmiş Beşiktaş’a. Benmenajerle- rime, “Sizden bir şey istemiyorum artık. Ben kendi işimi kendimhalle- “ İlk hatırladığımgünden beri babam elime hep top verirdi. Her gün top oynadım. Hatta eve sakatlanarak, her tarafımkesilmiş gelirdim. O zamandan savaşçıydım. Babamın sayesinde buralara geldim. Boş günümde şut çalışması yaptık. O da benim özel bir yeteneğim oldu. Sağ-sol istediğimyerden şut çekebilirim. Önder Çengel’le birlikte Fenerbahçe’de denendim. İkimiz de beğenildik. Daumbize, “İkinizi de almak istiyorum” dedi. 4 yıllıkmukavele yaptık. İdmanlara çıktık, hazırlıkmaçları oynadık. Son gün geldiğinde “İyi işler yaptınız ama şu an kadroda yoksunuz. Mukaveleleri feshediyoruz” dediler. O gün futbol hayatımda ilk defa ağladım. “ 28 29 Menajerlerimiz “İşleri düzelteceğiz. İkinizi Galatasaray’a götürüyoruz” dediler. Hagi bizi izleyecekti. Önder, “Ben yarınmaça gelmiyorum. Sabah erkenden Beşiktaş’a gidiyorum” dedi. Sabah maç için sahaya yürümeye başladım. O sırada menajerlerden birisi geldi, “Önder gitti diye Hagi seni de görmek istemiyor” dedi… Dondumkaldım. Yine yarı yolda kaldım. “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==