Page 122-123 - TamSaha 123. Sayı

Basic HTML Version

k›m’›n ilk tertibinde ve müsabakala-
r›n icras›nda çok emeği bulunan Çe-
lebizâde Said Tevfik Bey’in sahibi
olduğu Spor Âlemi, futbol tarihimiz
için bir kilometre taş› olduğuna
inand›ğ›m bu büyük müsabakay› da
tafsilatl› bir surette derc etmiş:
Millî Tak›m 4-0 ‹ngilizler
2 Temmuz Pazar günü akşam› Tak-
sim Stadyumu’nda Millî Tak›m ile
‹ngilizler çarp›şt›lar. Evvela Millî Ta-
k›m k›rm›z› bantl› formalar› ile alk›ş
tufan› aras›nda sahaya at›ld›lar. Ar-
kalar›ndan Maltepe, Bostanc› ve sa-
ireden toplanm›ş kuvvetli bir ‹ngiliz
tak›m› ortaya ç›kt›. Millî Tak›m şöyle
teşekkül etmişti!
Nedim (Alt›nordu) - Cafer (Alt›nor-
du), Hasan Kâmil (Fenerbahçe) - Ek-
rem (Anadolu), ‹smet (Fenerbahçe),
Refik Osman (Fenerbahçe) - Emin
(Alt›nordu), Alâaddin (Fenerbahçe),
Zeki (Fenerbahçe), şükrü (Anadolu),
Sabih (Fenerbahçe).
Tak›ma Nihat, Edib Beylerin imti-
hanlar› ve Sadi Bey’in de sakatl›ğ›
dolay›s›yla Galatasarayl›lar idmanc›
verememişlerdi. Bunlar›n yerine ge-
len Ekrem ve Emin Beyler pek fazla
muvaffakiyet göstererek başlang›çta görülen bu boşluğu
pek güzel kapatt›lar.
Hakem Galatasaray’dan Ziya Bey (Öniş) olduğu halde
müsabakaya ancak yedi buçukta başlanabildi. Pek
uzaklardan Millî Tak›m’›n muvaffakiyetini görmeye gel-
miş yüzlerce halk, fazla pat›rt›lar›na rağmen bu maç
için o gece ‹stanbul’da kalmay› tercih etmişlerdi. Oyun
çok şiddetli ve heyecanl› oldu. Diyebiliriz ki, ‹stanbul’a
gelmiş olan Romanyal›lar maç›ndan (1914 senesindeki)
daha s›k› cereyan ediyordu. Muhacim hatt›n› idare eden
Zeki Bey, Cuma günkü sukut (düşme) neticesinde rahat-
s›z olarak tak›ma ithal edildiğinden bize muvaffakiyeti
tatt›rmayacağ› zann›n› hâs›l ettiyse de daha ilk dakika-
dan itibaren saha üzerinde gösterdiği fedakârl›k şâyân-›
hayret derecede aksediyordu. ‹lk an kâh ‹ngilizlerin kuv-
vetli hücumlar›, kâh bizim mütesanid ak›nlar›m›z ile
geçti.
Oyun epeyce ilerlemişti ki, ‹ngilizlere bir ceza verilerek
Refik Bey’e frikik çektirildi. Etrafta heyecan ile yükselen
teşci (gayrete getirme) avazeleri aras›nda top muntazam
bir devir yaparak müdafi kalecisinin baş› üzerinden ha-
s›m ağlar› aras›na düştü ve ‹ngilizlere de ilk say› yap›l-
m›ş oldu. Bu s›rada alk›ş ve yaşa tufan› bir müddet için
Taksim m›nt›kas›n› inletti. Biraz sonra yine bir ceza vu-
ruşu pek münasip olarak kaleye at›lmayarak b›rak›ld›.
Oyun çok şiddetlenmişti. Millî Ta-
k›m muavin hatt› tamamen has›m
muhacimlerini kafa vuruşlar›yla,
mahirane oyunlar›yla, idareli pasla-
r›yla tutuyorlar ve kendilerinden
kurtulanlar› da müdafaalar al›koyu-
yorlard›. Hatta bu hatt› da geçseler
bile yap›lan ak›n kalecinin muvaf-
fakiyeti önünde eziliyordu. Zeki
Bey, fazla yorgunluğu ile beraber
gösterdiği yüksek muvaffakiyeti
aras›nda has›m kalesine pek şedid
şutlar›yla ikinci, üçüncü ve hatta
dördüncü say›lar› att› ve o gün Mil-
lî Tak›m’› hakiki bir galibiyete gön-
derdi.
Karanl›k basm›ş, etrafta top seçile-
memeye başlam›şken hitam düdü-
ğü çalm›şt› ki bütün Türkler sahaya
f›rlayarak Millî Tak›m oyuncular›n›
omuzlar› üzerinde tevzi-yi mükâfat
sahas›na kadar taş›d›lar.”
Son tecrübeler
Bu dört müsabakadan sonra Millî
Tak›m 1922 yaz›nda başka bir maç
yapmad›. O senenin güzünde, ‹ngi-
lizlerle bir rövanş maç› yap›ld› ve
‹ngilizler rövanş› ald›:
“Millî Tak›m 0-2 ‹ngilizler
8 Eylül Cuma günü Taksim Stadyumu’nda ‹ngilizler ile
muhtelit tak›m aras›nda bir futbol maç› icra edilmiştir.
Muhtelit tak›m pek kuvvetsiz bir halde sahaya ç›km›ş,
bilhassa aralar›nda Zeki ve Hasan Kâmil Beylerin mef-
kudiyeti (yokluğu) hemen her an kendini hissettiriyordu.
Muhtelit Tak›m:
Nedim - şükrü, Cafer - Ekrem, ‹smet,
Refik Osman – Sabih, Alâaddin, Necip, Suad, Rüştü.
Maç›n haberini yay›nlayan mecmûa, oyun hakk›nda k›-
sa bir izahat verdikten sonra (yenildiğimizden olsa ge-
rek) bu tak›ma Millî Tak›m yerine Muhtelit Tak›m deme-
yi yeğlemiş.
1923 senesi Temmuz ay› içinde şehrimize gelen Meş-
hur-i Âlem (dünya meşhurlar›) Slavia Praha, Galatasa-
ray, Fenerbahçe ve Alt›nordu kulüplerinden en seçkin
oyuncular›n yer ald›ğ› Millî Tak›m ile de müsabaka yap-
t›. Bu maça haz›rl›k maksad›yla Ali Sami Bey’in yapt›ğ›
bir tak›m ‹ngilizlerle yine Temmuz ay›nda karş›laşt›. Bu
maç ayn› zamanda Ali Sami Bey için de bir tecrübe idi:
“‹stanbul Millî Tak›m› 6 -1 ‹ngilizler
Slavya (Slavia Praha) nam Çekoslovak futbol tak›m›n›n
Galatasaray, Alt›nordu ve Fenerbahçe kulüpleriyle
maç yapt›ktan sonra ‹stanbul Milli Tak›m›’yla da karş›-
laşt›r›lmas› muhtemel olduğundan 8 Temmuz Pazar
günü Kad›köyü’nde ‹ttihad Spor Meydan›’nda bir ‹ngi-
liz tak›m›yla ihzârî (haz›rl›k) bir müsabaka yap›lm›ş ve
neticede ‹ngilizler bire karş› alt› say› ile mağlup edil-
mişlerdir.
Muhacim hatt› muvaffakiyetli oynam›ş, müdafaada ‹s-
met, Nihat ve Cafer Beyler vazifelerini hüsn-i îfâ etmiş-
lerdir. Günden güne terakki eden kaleci şekip Bey’in
kurtar›şlar› şayan-› zikirdir.
Oyuna ibtidârdan (başlamadan) evvel Türkiye ‹dman
Cemiyetleri ‹ttifak› Reisi Ali Sami Bey taraf›ndan futbo-
lun fenni noktalar› hakk›nda tak›m› teşkil eden oyun-
culara malumat verilmiş ve kendilerinin gösterilen
usullere tevfik-i hareket etmeleri (gösterilen surette ha-
reket etmeleri) tavsiye olunmuştur.
Millî Tak›m’›n muavin hatt›n›n merkez ve sağ cenah›-
n›n kaviyü’l-bünye (sağlam vücutlu) ve mukavim (di-
rençli) iki oyuncu taraf›ndan tutulmuş olmas›na rağ-
men mukabil sol ciheti bedenen olduğu kadar oyun iti-
bariyle de zay›f idi. Ve has›m da bunu fark ettiğinden
daima bu cihete yükleniyordu. Slavya (Slavia) ile Millî
Tak›m›m›z aras›nda bir maç yap›lmas› takarrür ederse
bu cihete büyük ehemmiyet atfedilmesi lâz›md›r. Bil-
hassa muavin hatt›nda bir noktan›n zay›f olmas› bütün
tak›m üzerinde fevkalâde icra-y› tesir eder ve ayn› za-
manda diğer iki muavinin vazifelerini de işgal eyler.
Bundan maada (başka) müsabakan›n bütün s›kletini
oraya celbedebileceği diğer cenah oyuncular›n›n ât›l
kalmas›n› intaç veyahut yerlerini terk etmelerini istil-
zâm eyler (gerektirir). Hasan Kâmil Bey müdafaa mev-
kiine geçtikten sonra Refik Bey oynayamad›ğ› takdirde
münasip bir sol muavin bulunursa bu tak›m›n şekl-i
haz›r› münasiptir. Ancak maç esnas›nda ihmâl ve la-
kaydi görülmemeli ve bütün oyuncular ve bilhassa hü-
cum hatt› azim ve gayretle oynamal›d›r.”
Dünya meşhurlar› şehrimizde
Spor Âlemi, Slavia maç› öncesi tüm ihtarat›n› s›ralam›ş.
Buna rağmen Slavia o kadar iyi bir tak›md› ki; Galatasa-
ray, Alt›nordu ve Fenerbahçe’yi pek farkl› neticelerle
mağlup ettikten sonra Millî Tak›m’› da feci bir biçimde
yendi:
18 Temmuz Çarşamba
Muhtelit Tak›m - Slavia Praha müsabakas›
“Epey münâkaşadan sonra icrâs› taht-› karara al›nan
dördüncü bir maç Temmuz’un on sekizinci Çarşamba
günü icrâ olundu. Bir gün evveline nisbetle saha o ka-
dar kalabal›k değildi. Evvelki üç maç›n büyük farklarla
aleyhimize neticelenmesi sporcular›n ümidini k›rm›ş ol-
makla beraber yine herkes müsabakan›n neticesini me-
rakla bekliyordu.
Fenerbahçe, Alt›nordu ve Galatasaray kulüplerinden bir
muhtelit tak›m şu suretle teşkil edilmişti: Nedim - Cafer,
Tevfik - Feyzi, Nihat, ‹brahim - Bedri, Sabih, Zeki, Alâ-
addin, Emin Beyler. Bu tak›m›n esasl› a’zâs›ndan ‹smet
ve Hasan Kâmil Beyler bir gün evvelki müsabakada faz-
la h›rpaland›klar› cihetle bugünkü maça iştirâk edeme-
diler. Hakem olarak yine Fenerbahçe-Slavia maç›n› ida-
re eden zat intihâb edilmişti.
Oyuna başland›. Çekler muntazam paslarla ilerlemeye
başlayarak yedinci dakikada ilk gollerini yapt›lar. Fakat
oyunun tarz-› cereyan› da yavaş yavaş değişmeye başla-
122
TamSaha
TamSaha
123
Türkiye ‹dman Cemiyetleri ‹ttifak›
Reisi Ali Sami Bey.
Millî Tak›m birinci devrenin nihayetinde yapt›klar› say›lardan memnun olarak istirahat ederken…